suç ve ceza

kozmos
tasvirlerin alıp başını yürüdüğü bir koca tarih.
meyhane için, ellisini geçkin bir yarı meczup, tam sarhoş
tarafından getirilen, sefilliğin de içinde eritildiği şu tanım harikadır:

''--sayın bayım, -diyerek, oldukça ciddi bir tavırla yeniden söze başladı,
-yoksulluk ayıp değil, bir gerçek.
sarhoşluğun erdem olmadığı ise daha büyük bir gerçek. ama sefillik,
bayım, sefillik yüzkarasıdır. yoksullukta yaradılıştan gelen soylu duygularınızı
koruyabilirsiniz, sefillikte ise asla! sefil bir kimseyi insanlar aralarından
uzaklaştırmak için sopa kullanmazlar, süpürgeyle süpürürler; onu daha çok
aşağılama içindir bu ve hakları da yok değildir böyle davranmakta, çünkü sefilliğe
düştüğünde kişioğlunun ilk kendisi hazır olmalıdır kendini aşağılamaya. meyhanelerin
çıkış noktası da burasıdır işte! sayın bayım, bundan bir ay önce bay levezyatnikov
karımı kendi elleriyle dövdü. döverken ben de oracıkta sarhoş yatarken, acaba hiç mi
acı çekmedim?..''
uzay gemisi
okuduktan sonra uzunca bir süre raskolnikov olarak gezmenize sebep olan dünya klasiği.

bu eseri anlatan pek çok yazıda kolay kolay göremezsiniz fakat eserde raskonikov'un sevgilisi sonya'dan etkilenmemeniz mümkün değildir.

sonya, o kadar isabetli cümleler ve öylesine muazzam bir kurgu ile aktarılmıştır ki; sonya'yı dünyada kim okursa okusun, aradığı gerçekliğin sonya'da olduğunu söyleyecektir.
keskin nisanci
rus yazar fyodor mihailoviç dostoyevski'nin dünya klasikleri arasına giren işlenen suçun cezası mutlaka çekilir temalı harika romanı.

roman Raskolnikov adlı gencin ahlâki hesaplaşması üzerinde yükselir: Raskolnikov öldürmeyi planladığı tefeciden aldığı parayı hayırlı bir amaç için kullanırsa, işlediği suçun doğasını kalıcı biçimde değiştirebilir mi? Hırsızlık ve cinayet gibi suçlar, “yüce amaç”larla işlenmesi durumunda cezasız kalabilir ve vicdanın yükünden kurtulabilir mi? Dostoyevski'nin en çok okunan romanı olan Suç ve Ceza, yayımlandığı günden bu yana insan ideallerini ahlâki ve felsefi sorularla sınamaya devam ediyor.