türk dizilerindeki zenginlik tasviri

adamı hasta eden cinstendir. süper lüks bir ev ve popüler kültürün belirlediği güzellik normlarına uygun insanlar. hepsi de birbirine benziyor nedense. genellikle bu ailenin bir şirketi vardır. aile reisi varsayılan elemanın biri de şirketin patronudur. ama ne hikmetse şirket işleri haricinde her haltla uğraşır. bir kadına aşık olur ve sonrasında vay efendim kız kaçırıldı kurtarmaya gidelim, vay anam kız işi bıraktı yok evini su bastı olaylar olaylar. ulan biri de çıkıp demiyor ki bu adamın işletmesi ne iş yapıyor? otomotiv mi, matbaa mı, test cihazları mı üretiyor, gıda işiyle mi uğraşıyor ulan ne iş yapıyor bu adam?? bu konu üzerine yoğunlaşsalar belki biraz da eğitici bir dizi olur da koala ama ne fayda.

ulan adamın şirketi var!! şirket!! holding!! para!! amına koduğumun fakiri şirketim var! holding!!
yani şirketi ve parası ile ilgili ne varsa gözümüze sokuluyor dizi boyunca.

ama.. adam baba parası yiyen 18lik genç gibi sağa sola işsiz işsiz koşuyor.

aga beynim yanıyor denk geldikçe.

aile bağları kopuktur. evin çocuğu nerdeyse babasına bey, annesine hanım diye hitap edecek seviyededir... her 2 diziden birinde de evin hizmetçisi olayın içindedir.

Zengin olan karakter isim-soyisim şeklinde anılır.

İçinde merdiveni olan dubleks ya da tripleks villa.
Son model spor arabalar.
Babaanne, büyükbaba ile birlikte yaşamak ( villalı evde ).
Şirket sahibi olmak.
Şirket sahibinin sarışın karısı.
Atarlı ergen evlat ( spor arabası olur bunun. Canı sıkıldıkça arabaya atlar bi' cluba falan gider. ).
Atarlı ergen evladın kendisinden daha az zengin yakışıklı arkadaşı.
Kahvaltıya giyinik gitmek.
Evin içinde pijama giymemek.
Gece Şifon gecelik ve röpteşambır giymek.

Mükemmel tespit.
Sen hiç dizi boyunca sanayide kaportacı çırağı olarak çalışan bir adamın hikayesinin anlatıldığını falan gördün mü?
Tamam ilk 8 bölümde adam tamirci çırağıdır.
Sonra tamirci çırağına zengin bir kız aşık olur.
Film sanayiden gece kulüplerine doğru kaymaya başlar.