türkçe ezan

hamlet
Okunsa da olur okunmasa da. Herkesin kolunda saati var.

ezanın komple gereksiz olduğu düşüncesindeyim. Kuran'da da ezanla ilgili bir şey olduğunu hiç hatırlamıyorum. Bu bir nevi pavlov'un şartlı refleks deneyi için kullandığı zil gibi bir şey olmuş günümüzde.
Ezan sanılanın aksine tamamen insanlara namaz vakitlerini hatırlatmak için okunan bir şey. Ulvi anlamlar yüklememek gerek. Ve namaz vakitlerini insanlar kendileri de takip edebiliyorlar günümüzde.

Ha yine okunsun tabi. her gün değişiyor namaz vakitleri. Herkes takip edeceğine sadece müezzin takip etsin. Fakat ezan okunurken bazı davranışların yapılmaması ya da ezana duyulan aşırı saygıdan ötürü pozisyon değiştirilmesi falan tamamen insanların uydurduğu saçmalıklar. Ne yani ezan okunmazken allah başka tarafa mı bakıyor da o zaman yapması ayıp değilken ezan okunurken ayıp oluyor?

Allah insan değildir. Misal sırf sen sevişmeyi ayıp bir şey olarak görüyorsun diye allah da ezan okunurken sevişmeyi ayıp olarak görecek değildir. Kendinize gelin.

Edit: daha da ayıp görülen bir eylemi tercih ettim.
siz hepiniz ben tek
İslam hakkında bilgisi olan hiç bir müslümanın istemediği ezan şekli.
İslam dini ile işi olmayanların, müslüman olmadığını söyleyenlerin, kendi dilinde ezan okunmasını istemesi biraz saçma değil mi?
He namaza başlayacaksanız sizin için birde türkçe okuturuz sıkıntı yok. :)
İslamda şiar konusunda bilgisi olmayanların yazdıklarına sadece gülüyorum. :) Muhalefet ettiğiniz kitabı okumadan gelmişsiniz. :)

Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağırıldığı (ezan okunduğu) zaman, hemen Allah'ı anmaya koşun ve alış verişi bırakın. Eğer bilmiş olsanız, elbette bu, sizin için daha hayırlıdır. Cuma9
rene
O yıllarda okunan ezanın kaydını dinlemiştim. Özellikle üzerinde çalışılıp hazırlanmıştı ve büyük bir özenle okunuyordu. evrensel bir dinin namaz çağrısının her dilde okunabilmesi insanları neden rahatsız eder hiç bir zaman anlamadım, zaten anlamadığınız için her söylenene atlıyorsunuz biat ediyorsunuz, burnumuz o yüzden boktan kurtulmuyor yıllardır.
esdemirei

Mustafa Kemal Atatürk'ün cumhurbaşkanlığı ve İsmet İnönü'nün başbakanlığı döneminde dokuz hafızla Dolmabahçe Sarayı'nda başlatılan çalışmalarla adını duyuran bir olaydır. 30 Ocak 1932'de ilk Türkçe ezan Hafız Rıfat Bey tarafından Fatih Cami'de okunmuştur. 3 Şubat 1932'ye denk gelen Kadir Gecesinde Ayasofya Cami'nde çalışmalar arasında yer alan Türkçe Kur'an-ı Kerim, tekbir ve kamet okunmuştur. 18 Temmuz 1932'de Diyanet İşleri Başkanlığı ezanın Türkçe okunmasına resmi olarak karar vermiş, vakıf müdürlüklerine bu ezanın metnini göndermiştir. 6 Mart 1933'de yayınlanan bir tebliğ ile İslam peygamberi Muhammed'e hürmet ve saygı ifadelerinin yer aldığı salanın da Türkçe okunmasına karar verilmiştir. 1941'de çıkartılan kanunla Türk Ceza Kanunu'nun 526'ncı maddesine ekletilen fıkrayla ezanı ve kameti Arapça okuyanlara üç aya kadar hapis cezası ve 10 bin 200 liraya kadar para cezası verilecektir. 1950 Türkiye genel seçimleri sonrasında Demokrat Parti'nin ezanın Türkçeden Arapçaya geçilmesi yönünde başlattığı, 14 Haziran 1950'de duyurduğu ve halk meclisi önünde destek amacı ile gösterilen tepkiler sonrasında çalışmalar 16 Haziran 1950'de hızlandırılmış, aynı gün 3'üncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın kabul etmesiyle ezan dilinde özgürlük ortaya atılmıştır. [K]

Türkçe ezan için yapılan çeviri şu şekildedir:
- Tanrı uludur (x4)
- Şüphesiz bilirim bildiririm Tanrı'dan başka yoktur tapacak (x2)
- Şüphesiz bilirim bildiririm Tanrı'nın elçisidir Muhammed (x2)
- Haydi namaza (x2)
- Haydi felaha (x2)
- Namaz uykudan hayırlıdır (x2)
- Tanrı uludur (x2)
- Tanrı'dan başka yoktur tapacak