ilahi varlık yerine şeyhe tapan şeyhinin, dervişinin kulu, kölesi meczup kişi. amiyane kaçacak ama bildiğin koyun.
şeyhin anadoluda pek çok yörede telaffuzu. hülasa şeyhin ta kendisi.
şöyle bir de hikaye var hakkında:
"atatürk, bir gezisinde öyle bir kişi görür ki, dayanamayıp yanındaki valinin kulağına eğilerek sorar:
"-kimdir bu?"
"-efendim, kendisi şıh'tır, yörede çok hatırı vardır!"
bunun üzerine atatürk şıh'ı yanına çağırır:
"-bak baba, imanın ölçüsü sakalın boyunda, uzunluğunda değildir"
diyerek devam eder:
"-rica etsem de, en azından peygamber efendimizin olduğu gibi kısaltsan?"
bunları söylerken, eliyle de boyun hizasını gösterir.
şıh: "-emrin olur paşam" der?
aradan zaman geçer, bir akşam atatürk amasya'daki şıh'ı hatırlar ve valiye durumu sorar.
vali, nasıl söyleyeceğini bilmemekle birlikte, şıh'ın sakal boyunda en küçük bir kısalma bile olmadığını, aksine kimselere de el sürdürmediğini anlatır.
konuşmadan sonra, atatürk kağıdı kalemi eline alır ve yazdığının amasya valiliği'ne tebliğ edilmesini ister.
ertesi gün amasya'dan bir haber gelir ki, şıh efendi atatürk'ü görmek üzere yola çıkmış.
çok geçmeden de gelir.
sakal tamamen kesilmiş, sinek kaydı traş olunmuş, saçlar kısaltılmış. kılık, kıyafet de baştan sona değişmiş. bambaşka bir görünüme bürünmüş şıh!..
atatürk'ün yanındaki arkadaşlarından biri kulağına eğilir:
"-aman paşam! bu adam sakalına el dahi sürdürmezdi, ne ettiniz de kökünden kesmesini sağladınız?"
mustafa kemal yanıtını hemen verir:
"-kendisini afyon valisi tayin ettim?"
bu görüşmenin ardından da, yeni bir yazı hazırlayıp şıh'a verilmesini ister.
yazıda şunlar yazmaktadır:
"-inanç ölçüsünün sakalda olmadığını anladığına sevindim. valilik meselesine gelince, bugün makam uğruna kırk yıllık sakalından vazgeçebilen, yarın başka şeyler için milletinden de vazgeçebilir. seni böyle bir durumda bırakmak istemem!.."
"-azlettim!... "
"hikaye alıntıdır"
kaynak:
"papiroom.net"
şöyle bir de hikaye var hakkında:
"atatürk, bir gezisinde öyle bir kişi görür ki, dayanamayıp yanındaki valinin kulağına eğilerek sorar:
"-kimdir bu?"
"-efendim, kendisi şıh'tır, yörede çok hatırı vardır!"
bunun üzerine atatürk şıh'ı yanına çağırır:
"-bak baba, imanın ölçüsü sakalın boyunda, uzunluğunda değildir"
diyerek devam eder:
"-rica etsem de, en azından peygamber efendimizin olduğu gibi kısaltsan?"
bunları söylerken, eliyle de boyun hizasını gösterir.
şıh: "-emrin olur paşam" der?
aradan zaman geçer, bir akşam atatürk amasya'daki şıh'ı hatırlar ve valiye durumu sorar.
vali, nasıl söyleyeceğini bilmemekle birlikte, şıh'ın sakal boyunda en küçük bir kısalma bile olmadığını, aksine kimselere de el sürdürmediğini anlatır.
konuşmadan sonra, atatürk kağıdı kalemi eline alır ve yazdığının amasya valiliği'ne tebliğ edilmesini ister.
ertesi gün amasya'dan bir haber gelir ki, şıh efendi atatürk'ü görmek üzere yola çıkmış.
çok geçmeden de gelir.
sakal tamamen kesilmiş, sinek kaydı traş olunmuş, saçlar kısaltılmış. kılık, kıyafet de baştan sona değişmiş. bambaşka bir görünüme bürünmüş şıh!..
atatürk'ün yanındaki arkadaşlarından biri kulağına eğilir:
"-aman paşam! bu adam sakalına el dahi sürdürmezdi, ne ettiniz de kökünden kesmesini sağladınız?"
mustafa kemal yanıtını hemen verir:
"-kendisini afyon valisi tayin ettim?"
bu görüşmenin ardından da, yeni bir yazı hazırlayıp şıh'a verilmesini ister.
yazıda şunlar yazmaktadır:
"-inanç ölçüsünün sakalda olmadığını anladığına sevindim. valilik meselesine gelince, bugün makam uğruna kırk yıllık sakalından vazgeçebilen, yarın başka şeyler için milletinden de vazgeçebilir. seni böyle bir durumda bırakmak istemem!.."
"-azlettim!... "
"hikaye alıntıdır"
kaynak:
"papiroom.net"
bir şekilde dini istismar ederek tarikat oluşturan kişi. sonrası malum. ezelden beri sahtesi, hakikisi hepsi aynı lacivert.
diğer taraftan şeyhi şeyh yapan müritledir sözünü de akıldan çıkarmamak gerek.
(bkz:şıh)
diğer taraftan şeyhi şeyh yapan müritledir sözünü de akıldan çıkarmamak gerek.
(bkz:şıh)
"Efendiler ve ey millet iyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müridler, meczuplar memleketi olamaz." der mustafa kemal atatürk nutukta.
kastettiği ve aynı kategoriye koyduğu şeyh, mürid ve meczuplar elbetteki en başta din bezirganları. dini şahsi ticaretlerine alet edip çıkar sağlayanlar. menfaatleri uğruna dini istedikleri gibi yorumlayıp, yönlendirenler. bu minvalde en aşikar tanımı; dini maddi ya da manevi olarak kendi çıkarlarına uygun olarak yorumlayan kişidir.
günümüzde gerek vakıflar, gerekse okullar ve gerekse çeşitli organizasyonlarla ne yaptıkları, memleketi ne hale getirdikleri ortada. maalesef. sözüm ona en iyi niyetlilerini de görüyor ve birlikte yaşıyoruz.
kastettiği ve aynı kategoriye koyduğu şeyh, mürid ve meczuplar elbetteki en başta din bezirganları. dini şahsi ticaretlerine alet edip çıkar sağlayanlar. menfaatleri uğruna dini istedikleri gibi yorumlayıp, yönlendirenler. bu minvalde en aşikar tanımı; dini maddi ya da manevi olarak kendi çıkarlarına uygun olarak yorumlayan kişidir.
günümüzde gerek vakıflar, gerekse okullar ve gerekse çeşitli organizasyonlarla ne yaptıkları, memleketi ne hale getirdikleri ortada. maalesef. sözüm ona en iyi niyetlilerini de görüyor ve birlikte yaşıyoruz.
(bkz:derviş)
musa'nın öğretilerine inanarak onun izinden yolundan giden. eskiden musevi olunmaz musevi doğulur anlayışı hakimken şimdilerde zorda olsa belli şartlar yerine getirildiğinde musevi olunabiliyor. kısacası musevi olabilmek için özellikle kadın tarafından kan bağı esastır.
(bkz:yahudi)
(bkz:yahudi)
aslı yeruşalayim olan kudüs'ün ibranice adı. anlam olarak barış yeri, barış şehri demek. ne ironi ama değil mi?
japonya'nın uluslararası telefon kodu.
(bkz:68 kuşağı)
(bkz:zero on)
edirne'nin plaka kodu.
plaka kodu 22 olan il. türkiye'nin en batısında yer alması nedeniyle batıya açılan kapısı.
(bkz:kapıkule )
(bkz:ipsala)
(bkz:pazarkule)
(bkz:hamzabeyli)
(bkz:kapıkule )
(bkz:ipsala)
(bkz:pazarkule)
(bkz:hamzabeyli)
coğrafya bilgilerimden aklımda kaldığı kadarıyla yunanistan ile sınırımızı oluşturan nehir. manası da denize dökülendi yanlış hatırlamıyorsam.
(bkz:edirne)
(bkz:edirne)
(bkz:terminoloji)
yaşam kavgasının bezginliğe, yılgınlığa, karamsarlığa, umutsuzluğa, beise, yeise, gama, kedere, ezcümle bilimum olumsuzluğa evrildiği hal.
mücadele etmekten yorulmuş kişinin yaşamı kavga olarak görmekten vazgeçip kaygı olarak algılamaya başlamasıyla hayatı tasvir etme biçimi. kaçmaktan başka çare olmadığı kesindir artık.
mücadele etmekten yorulmuş kişinin yaşamı kavga olarak görmekten vazgeçip kaygı olarak algılamaya başlamasıyla hayatı tasvir etme biçimi. kaçmaktan başka çare olmadığı kesindir artık.
hani bıkarız ya da çekilmez bir hal alır ya her şey. üstümüze üstümüze gediğinizi düşünür hayıflanırız falan. hiçbir şey istemeyiz. baş belası olarak görürüz ne varsa. ha işte onun adıdır. hayatın ta kendisi.
(bkz:hayat gailesi)
(bkz:hayat gailesi)
işteş bir eylemin isim hali. en genel anlamıyla hayat dediğimiz gaile her şeyin birbirini bilinçli ya da bilinçsiz, olumlu yahut olumsuz bir şekilde etkilediği silsileden ibaret değil mi sizce de. kaldı ki en özel halinde bile sadece iki şeyin karşılıklı etki etmesinden ibaret değil durumlar, ilişkiler, olaylar.
birbirini karşılıklı olarak etkileme işiymiş. peehh.
birbirini karşılıklı olarak etkileme işiymiş. peehh.
türk sanat müziği jargonundaki deyimiyle bestekâr. nezdimde sözlerin nağmeler yoluyla daha da ölümsüzleşmesini sağlayan sanatkarlar, notalara duraklara ölçülere kısacası müziğe hayat veren ustalar.
türk sanat müziğine özgü bir terim olup ezgilerin belli kurallara bağlı kalınarak oluşturulmasıdır. notaların, durakların, ölçülerin ahenk içinde yinelenmesi sayesinde müziğin tınısı kulağımıza hoş gelir, şarkıyı dinlemekten keyf alırız. 400 civarındaki türk sanat müziği makamının her biri kendine has bir ritme sahiptir.
en bilinen makamlar ya da en çok kullanılan makamlardan bazıları:
(bkz:hicaz )
(bkz:hüzzam)
(bkz:hicazkar)
(bkz:kürdi)
(bkz:kürdelihicazkar)
(bkz:saba)
(bkz:rast)
(bkz:uşşak)
(bkz:nihavent)
(bkz:muhayyerkürdi)
(bkz:segah)
(bkz:acemaşiran)
(bkz:buselik)
(bkz:sultaniyegah)
(bkz:mahur)
en bilinen makamlar ya da en çok kullanılan makamlardan bazıları:
(bkz:hicaz )
(bkz:hüzzam)
(bkz:hicazkar)
(bkz:kürdi)
(bkz:kürdelihicazkar)
(bkz:saba)
(bkz:rast)
(bkz:uşşak)
(bkz:nihavent)
(bkz:muhayyerkürdi)
(bkz:segah)
(bkz:acemaşiran)
(bkz:buselik)
(bkz:sultaniyegah)
(bkz:mahur)
vakti zamanında taş bebek lakabını ziyadesiyle hak etmiş sanatçı.
fasıl şarkıları ile süren yayını ile bugünkü misyonu beni sarhoş etmek olan radyo. kapıldım gidiyorum bakalım. sabahı ederim gibime geliyor.