biraz melankolik, biraz romantik, biraz ironik yılmaz erdoğan şiiri.
bazen arabesk takılmak iyi geliyor insana.
neyse işte şiir netice itibarıyla:
kanıyor takvimden gamsız ağaçsız
evlatlarını döver gibi seven bir sonbahar
güvertesinde adresini şaşırmış
kayıp bir nisan yağmuru
ömrümün sol anahtarısın
hazan makamının kapısını açan
ne nisanlar gördüm ben
ilkbahardan kaçarken
bir mızrapa tutunan
ne bileyim ben
böyle bir seydir herhalde
bir mevsimin şarkısı
ya da mevsimlik bir vivaldi sancısı...
ekim kasım işlerini öğrenirken bir keman
ağlamayı bir de,
şarkıya söz yürür,
yeşile aldanır suyun kudreti
ve sen hiçbir zaman
sol anahtarı yaptıracak bir çilingir bulamazsın
ve bana kalırsa sen,
ömrünün sonuna kadar,
o şarkının kapısında kalacaksın!
dört mevsim vivaldi'nin harika tınılarıyla müstesna.
kasvetli notalarıyla kış bile sıcacık geliyor insana.
yaz desen bir başka yakışıyor sol anahtarına.
ilkbahar dingin senfoni ezginin ruhuna
sonbahar hep aynı nihayeti hazana.
ayrıca:
(bkz:mevsimlik şarkı )
kasvetli notalarıyla kış bile sıcacık geliyor insana.
yaz desen bir başka yakışıyor sol anahtarına.
ilkbahar dingin senfoni ezginin ruhuna
sonbahar hep aynı nihayeti hazana.
ayrıca:
(bkz:mevsimlik şarkı )
(bkz:sol anahtarı)
fi tarihinde küçük sayılabilecek bir yerleşim biriminin belediye başkanıyla tanık olarak çağrıldığımız bir davanın duruşması için büyük bir şehre gidiyoruz. mahkeme saatinden önce epeyce vaktimiz olduğundan kıraathane gibi bir mekanda soluklanmak üzere otururken masamıza gelen biri belediye başkanına hitaben "hayırdır reis hangi rüzgar seni buraya attı" diye soruyor. başkan "tanıdık bir reisin duruşmasında avni reisle (beni kastederek) birlikte şahidiz" diye cevaplayınca ne reisi kim reis diye geçiriyorum içimden ama belli etmiyorum. "koskoca belediye başkanı yanlışlıkla söyleyecek değil ya" diyerek avunuyorum. bu arada masamızın misafiri tanıdığım bir ağır ceza reisi var istersen yanına bi uğrayalım diyor. başkan iyi olur çengel reis dedikten sonra garsona sesleniyor: "kamil reise söyle hesaplar bende." ben gülümsemeye başlayınca "ne oldu reis" diye soruyor başkan." yok bi'şey be reis" diyerek makaraları koyuveriyorum.
aziz nesin'in hayali hikaye karakteri.
platonizmin en güzel tariflerinden biri olan hikayesi aslında herkesin öncelikle kendini sevmesi gerektiğini de anlatıyor bir bakıma.
(bkz:tülsü'yü sevmek)
ayrıca:
(bkz:ne kadınlar sevdim zaten yoktular)
platonizmin en güzel tariflerinden biri olan hikayesi aslında herkesin öncelikle kendini sevmesi gerektiğini de anlatıyor bir bakıma.
(bkz:tülsü'yü sevmek)
ayrıca:
(bkz:ne kadınlar sevdim zaten yoktular)
hakkında araştırma yapmak isteyenler internette ararken mythomania şeklinde ararlarsa daha sağlıklı verilere ulaşabilirler.
4s kuralı olarak da bilinir.
(bkz:yakamoz)
başta abd olmak üzere birçok ülkenin resmi para birimi olmakla birlikte bi'çoğumuzun lk aklına gelen emperyalizmin jandarması amerika birleşik devletlerininkidir.
nedense bana ahmet kaya şarkısını ve albümünü çağrıştırır hep.
"Yağmur yağar ıslanırsın vay aman
Güneş doğar kaybolursun vay aman
Ay ışığı der durursun vay aman
Yakamozsun sen."
"Yağmur yağar ıslanırsın vay aman
Güneş doğar kaybolursun vay aman
Ay ışığı der durursun vay aman
Yakamozsun sen."
pokerde eldeki kağıt kombinasyonunu betimleyen sözcük. kombinasyon üç tane aynı değerden kağıt ve iki tane aynı değerden kağıttan oluşur -ki mesela üç papaz yanında iki tane yedili veya onlu ya da kız yahut vale varsa rua-full ya da full-rua olarak adlandırılır.-
2017 yılı itibarıyla ülkemizdeki en düşük memur maaşı 2.600 tl civarında . özel sektörde eşdeğer işi yapanların ücretleri ise malum asgari ücret yani 1400 tl. ha özel sektör hak ettiğini düşündüğüne çok iyi ücretler de verebiliyor. ancak bu devede kulak misalidir.
hasılı yoksulluk sınırının altında olmasına rağmen açlık sınırından da düşük ücret alan eşdeğeriyle kıyaslandığında oldukça yüksektir.
hasılı yoksulluk sınırının altında olmasına rağmen açlık sınırından da düşük ücret alan eşdeğeriyle kıyaslandığında oldukça yüksektir.
bu topraklarda pragmatistliğin bir siyasetçinin olmazsa olmazı olduğunu çoğu siyasetçiye öğreten, çoban lakaplı ve fötr şapkasıyla müsemma bir kişilik olan süleyman demirel serzenişti ki şahsen duymasam da o tarihteki gazetelere günlerce malzeme olduğunu biliyorum.
hasılı akıllara kazınan ve türk siyaset tarihinde çok konuşulan sözlerinden biridir.
yeri gelmişken derlediğim benzer birkaç sözü de şöyle:
"Türkeş Türk, Ecevit halk, Erbakan Müslüman, biz o... çocuğu muyuz?"
"dün dündür bugün bugün; dünkü güneşle bugünkü çamaşırı kurutamazsınız"
"Ege bir Yunan gölü değildir. Ege bir Türk gölü de değildir. Binaenaleyh, Ege bir göl de değildir."
"bana milliyetçiler adam öldürüyor dedirtemezsiniz."
"Memlekette petrol vardı da biz mi içtik?"
"yağmurda yürüyüp ben ıslanmam demek ahmaklıktır."
"yollar yürümekle aşınmaz."
hasılı akıllara kazınan ve türk siyaset tarihinde çok konuşulan sözlerinden biridir.
yeri gelmişken derlediğim benzer birkaç sözü de şöyle:
"Türkeş Türk, Ecevit halk, Erbakan Müslüman, biz o... çocuğu muyuz?"
"dün dündür bugün bugün; dünkü güneşle bugünkü çamaşırı kurutamazsınız"
"Ege bir Yunan gölü değildir. Ege bir Türk gölü de değildir. Binaenaleyh, Ege bir göl de değildir."
"bana milliyetçiler adam öldürüyor dedirtemezsiniz."
"Memlekette petrol vardı da biz mi içtik?"
"yağmurda yürüyüp ben ıslanmam demek ahmaklıktır."
"yollar yürümekle aşınmaz."
geçmiş ile ilgili bir anlatımda tam olarak bilinmeyen ya da hatırlanamayan tarihi anlatan deyim.
"fi tarihinden kalma bu koltuk."
"fi tarihinde oraya gitmiştim."
"fi tarihinde okuduğum bir kitapta geçen bir deyim."
gibi gibi.
"fi tarihinden kalma bu koltuk."
"fi tarihinde oraya gitmiştim."
"fi tarihinde okuduğum bir kitapta geçen bir deyim."
gibi gibi.
(bkz:fi tarihi)
-den dolayı, -den ötürü.
(bkz:mütevellit)
(bkz:mütevellit)
(bkz:pederşahi)
aziz sancar üzerinden evrimi tartışmak abesle iştigal ki evrim din gibi inanılacak ya da inanılmayacak bir olgu değildir. diğer taraftan evrimle yaradılışın kıyaslanması ise apayrı bir trajedi.
bu arada tanrı zar atmaz dedikten bir süre sonra atıyor da olabilir diyen albert einstein aklıma geldi nedense.
bu arada tanrı zar atmaz dedikten bir süre sonra atıyor da olabilir diyen albert einstein aklıma geldi nedense.
şimdiyi boktanlaştıran, böyle sikindirik ötesi bir kelime daha olmasa gerek. hele bir de esrik bir haldeyken eline düşmeye gör; nefes aldığına bile pişman eder insanı. bir de eğerle yoğurursan, dilini kesip atasın gelir, bir daha anmamak adına. ancak o zamanda beynimi çıkarsaydım da düşünmeseydim hiçbir şeyi diye hayıflanır insan.
ikinci bir pırıltı var senin bakışlarında
keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
ikinci bir pırıltı var senin bakışlarında
keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
o denli o denli çok beklettin
alıştırdın bekletmeye kendini
çok zamanlar geçti de geldin
senden çok seviyorum senin özlemeni.
.aziz nesin
alıştırdın bekletmeye kendini
çok zamanlar geçti de geldin
senden çok seviyorum senin özlemeni.
.aziz nesin
son iki dakikaya 14 sayı farkla önde giren beşiktaş sj'nin farkı koruyamayarak uzatmaya götürdüğü maç. elbette karşılarındaki avrupa şampiyonu bi takım amenna lakin sen de normal sezonu ikinci bitirmiş avrupa liginde oynayan takımları eleyerek finale gelmişsin. tam şampiyonluk beşinci maça kaldı derken hakkaten ve hasseten hayret ettim. uzatmalarda aldı sazı eline tabi fenerbahçe. neticeten fenerbahçenin 2017 yılı türkiye basketbol süper ligi şampiyonluğunu ilan ettiği maç olmuştur.
bu arada bir final maçının seyircisiz oynanması seyicinin ayıbıdır kanımca.
bu arada bir final maçının seyircisiz oynanması seyicinin ayıbıdır kanımca.