azrailin regl donemi

gitar çalarken yapılan bir çeşit doğal efekttir. bir perdeye basıldıktan sonra başka bir perdeye kaydırılarak yapılır. bu işlem sonsuzdan bir perdeye ya da bir perdeden sonsuza doğru da yapılabilir. gitarınızın sustain'ı iyiyse birkaç sefer başka bir perdeye basmadan bu efekt kullanılabilir.

gitarda teli yukarı veya aşağı doğru çekme işlemidir. sesi birkaç perde daha inceltir ve direk alınmak istenen sesin perdesine basmaktan daha lezzetli bir ses verir.

bir halt hissettiğim yok. öylesine gelsin. hem de Türkiye'nin gelmiş geçmiş en kaliteli müzik grubundan.

yeni sevişen tipin seviştiğini insanların gözüne soka soka anlatmasına yapılan ince gönderme.



not: ulan sırf entry girmiş olmak için girdim. sözlükte hiç entry girilmiyor. yoksa başlık 2 gündür solda.

ramazanda verilmemesi gereken sipariştir. nefret ederim iftar saatinde bir yerlerde yemek yemekten. ramazan ayında bir arkadaşımla buluştuysam ve arkadaş da oruç tutuyorsa akşama yakınsak mecburen iftar yemeğine kalıyoruz haliyle. lokantalar berbat, iftar saatine en az 20 dk kala sipariş vermemiz gerekiyor. yoksa İstanbul ile aynı anda iftar yapmak zorunda kalıyorsunuz Ankara'da. avmler de bok çukuru. ipini koparan oralara geliyor iftar için. yemeği erken alsan da yer bulamıyorsun. bu kadar saçmalık yetmezmiş gibi bir de evden iftar yemeği için sipariş vermek büyük eziyet. en az 1buçuk saat önceden sipariş vermen gerek ki iftar saatine 15 dk kala ve sağ salim gelsin o yemek. yoksa aşçının bonesini yemek yerine yiyebilirsiniz. öyle de hengame bir ortamda geliyor o iftar yemeği.
harbiden de lan bu ramazan hiç bir arkadaşımla iftar saatinde buluşmadım. ben de diyorum bir şey eksik ehehe.

baba olmasam da içimi burkan gündür. babam da hayatta halbuki. nedir bu hal?

babalar "haberim yokmuş gibi davranayım" havalarında olsalar da onlar bu günde çok özel hissediyorlar. baba olmak başka bir şey. baba olmak istesen de dışa yansıtamayacağın acıma ve şefkat hissi ile evladına içten içe sevgi duymaktır. markette veya pazarda evladı bir şey istediğinde gönülden alan, alamadığında ise içi burkulan aile reisidir. eşini ve çocuklarını bir arada sevgi dolu görünce dünyaları verseniz de o kareyi değişmeyecek bir mutluluk yaşayan koca yürektir. üzüldüğünde istemsizce sizin de üzüldüğünüz, güçsüz bir vaziyete düştüğünde kahrolduğunuz.. onu kral konumuna getirip gururlandırma ve gururlanma arzusuyla yanıp tutuştuğunuz hayatınızdaki en önemli adamdır. babalar kraldır lan!

buradaki dostlarımın vefat etmiş o "koca yürek"lerinin de ellerinden öpüyorum. ve rahmet diliyorum.

bütün babalara selam olsun.. iyi ki varsınız güzel insanlar.

kavgalı olsanız bile yapın.. şimdi gidin ve güzel bir hediye alın lan! çok istediği ne ise onu ona alın. sevindirin lan o adamı. böylesine mutlu olmayı hayatınızdaki başka hangi adam hak ediyor ki?

yine batesmotelpro ve yine kalite içeren reklamdır.

hangisine basiyim?

zenginsozluk.com/foto

olum kafam iyi bi foto atacağım ama bok yoluna giderim diye korkuyorum lan. allam seni beni koru la.

bir zamanlar kanal d'de yayınlanan saçma reklam kuşağıydı. han şu tanıtıcı reklam dediklerinden. 10 yılda fazla oldu herhalde. o zamanlar tabi internet pek yaygın değil. facebook bile yok amk. televizyonun en güzel dönemleri o zamanlar tabi. şimdiki gibi boktan değil. tam diziyi beklerken çıkardı bu tanıtıcı reklam saçmalığı ve mal gibi bitmesini beklerdik.

vay anasını lan yıllar!

para biriktiremeyenler için can simidi niteliğindedir. şöyle ki benim gibi yıllarca para yönetimi konusunda beceriksiz olmuş biriyseniz yapmanız gereken çok basit.. elbette para yönetimi konusunda beceri kazanamazsınız böyle ama birkaç ay ya da 1 yıl sonra 5 ile 10 bin arası havadan gelen bir parayla karşılaşırsınız.. büyük bir kumbara alın ve gereksiz bir harcama yapacakken "olmasa da olur" diyebileceğiniz bir şey ise o iş veya ürün o parayı o ürüne ve işe harcamış gibi düşünüp kumbaraya atın ve yok sayın. unutun lan o parayı deliytmeyin beni. en güzeli de bozuk paraları yok saymak. zaten göze vurmayan akılda yer etmeyen bozuk paralar önem verilmeden harcanacakken kumbaraya yok sayılıp atılması en iyisi olur. her gün cebinizde ne kadar bozuk para varsa atın ve aklınıza estikçe 5 10 dinlemeden atın oraya. "yok bugün atamam şu iş için kullanıcam" demeyin. o gün için paranız yokmuş gibi düşünün de keyfinizden biraz mahrum kalın. ölmezsiniz. sonuçlar süper oluyor.

Amerika'nın dünyaya kendilerini "mükemmel ülke, süper ülke" olarak pozitif algı yaratmasıyla adeta evrenselleştirilmiş para birimi.

yedek parça daha çok yedek teker anlamına gelir.
ayrıca Rıfat ılgaz ın 1950li yıllarda dolmuş dergisinde hababam sınıfı öykülerini yazarken kullandığı takma isimdir. 1957 itibariyle bu öyküleri Rıfat ılgaz adıyla kitaplaştırmaya başladığı dönemlerde "stepne" nin kendisi olduğuna inandırmakta zorluk çekmiş.

sindirimin son halkasındaki dışkıyı dışarı atmaktır. bildiğin sıçmak. vücut gerekli besinleri aldıktan sonra gereksiz ve sindiremediği besinleri kalın bağırsağa yollar. sonrasında da.. tebrikler! sıçtınız.

böbreklerin çeşitli sıvıları süzerek idrar kesesine yolladığı sıvıyı dışarı atma işlemi.

smoke on the water gibi bir parçaları vardır ki efsanedir. basittir ama keyif verici bir şarkıdır. çalması da dinlemesi de.

2013den beridir youtube da yardıran kendi çapında iyi işler çıkaran genç adam. bir dönem çocukların katil sandığı da oldu. çünkü içerikleriyle paralel olarak sesini de değiştirdi. normalde sesi yumuşak tonluydu ama sonraları daha çekici göstermek için olsa gerek sesini daha gevrek çıkarmaya başladı. eskiden bu adamı izleme iyi sarıyordu.

1991 yılında kurulan rock grubudur. 2009 ekim ayında dağılmıştır. iyi de olmuş çünkü bana göre berbat müzikleri var.

günde 3 saat, 2 ay boyunca dev bir kutu içinde. 2016 yılının haziran ayı sezonun başlaması ile her dönem gittiğim matbaaya gitmeye başlamıştım. temmuz civarında kırım' makinesinde çalışmaya başladım. akşam 8 sabah 8 arasında yani gece çalışıyorduk. benimle aynı yaşta olan makine sorumlusu Mehmet denen başına buyruk güzel kardeşim de mesaiye kalmazdı ve 5te bazan da 3 veya 4te eve giderdi. ben de mesaimi yatarak bitirmek için uyurdum. büyük bir kutunun içine hani şirketlerin şu içinde küçük not kağıtlarının olduğu kutu vardır ya. onlar yapılmış ve bu büyük dev kutunun içine atılmış. ben de yarıya kadar dolu olan bu kutunun içine açılmamış birkaç kutu serdim ve her sabah 5te içine uyumak için girdim. yaklaşık 2 ay sabah 8 ettim uyuyarak. sonlarda da kutu patlamıştı hatta. en güzeli olmasa da o günler de hayatımın güzel zamanlarından biriydi.. özlemiyor değilim. çünkü o dönemler başka güzel şeyler de vardı hayatımda. belki bu yüzden bana güzel gelmiştir bu anım.

çok konforluydu yemin ederim. ki iş yerinde taş üstünde uyusan bile konforlu gelir insana.

not: buradan ziraat bankasından özür diliyorum. o küçük kutular ziraat'indi.

ulaşım, sağlık, eğitim ve gereçleri, elektirk ve su belli seviyeye kadar olmak şartıyla ücretsiz olmalıdır. bana göre.

ofsaytta kalmış kişidir. şimdi geri dön lan kendi yarı alanına!

sadece hoşlanılan kız olarak kalacağını fark etmenizi sağlar. sizin hoşlandığınız kız iken başka bir erkeğin sevdiği ya da seksdiği kızdır artık. ah lanet olasıca ben ve saçmalıklarım. he bir de kemer darbeleri varsa iş ciddi beyler. kesin evlilik var.

son birkaç haftadır her tanıştığım kadın evli çıkıyor sözlük. hani öyle arkadaş olarak da değil. bildiğin flört amaçlı tanıştığım kadınlar. hepsinin de çocuğu var mide bulandırıcı bir durum. toplum ne ara böyle iğrençleşti lan sözlük? yoksa ben götümde bir yerlerde bela mıknatısı felan mı saklıyorum. mide bulandırıcı ve itici. bir de bok var gibi yapışıyorlar ne kadar silksen de yakandan düşmüyorlar. her ne kadar duygusuz bir adam da olsam böyle bir şeyde asla karşımdakine olumlu bakamıyorum. ya da bakmam mı gerekirdi onlara uymak için onu da bilmiyorum. insanlığımızı mı kaybettik? insanlık belki örselendi ama ölmedi umuduyla daha ne kadar yaşayabileceğiz lan sözlük? daha kaç boktan insanın hamam böceği gibi umursamaz, ne kadar terlik ile tehdit etseniz de antenlerini sakin sakin sallayan tavrıyla karşılaşacağız? bu insanlar kendinden bile öylesine bihaber ki bu iğrençliğini kınamak amacıyla yüzüne tükürseniz "napıyorsun salak terbiyesiz??" gibi küstah ve pişkin cümleler kurarlar. anlatamazsın. insanlar öyle saçma bir yapıya büründüler ki hep kendi bencil istekleri uğruna kendisi için aslen neyin değerli olduğu konusunda tekme tokat dövülesi bir aymazlığı kendilerine temel prensip edinmişler.

hepinizden iğreniyorum ve her gün sonunda oluk oluk utanç kusuyorum. adınıza utanıyorum siz insanlığınızı sorgulamazken.

ve ebenize selamlarımı iletiyorum.

size mutlaka bir şeyler katan insanlarla görüşmek ya da nadiren insanlarla görüşmek ve buna paralel olarak da nitelikli kitap ve benzeri şeyler okumak, bir enstrümanla uğraşmak veya kendi psikolojin adına bilinçli davranmak. işte bunlar tam anlamıyla yapıldığında hayat resminiz netleşiyor ve kim olduğunuz belirginleşiyor.


boş insanlardan uzak durun. öyle çıkayım arabaya atlayıp yanıma da 2 bira alıp salak salak gezeyim kafasında insanlardan uzak durun. ulan öyle insanlar var ki işten gelip akşam sadece boş ve amaçsızca geziyor ve nitelikli bir sohbet ya da bir eylemde bulunmuyor. ulan yine yap ama arada yap. hiç mi evde bir işin yok senin olmadı aç bir film izle.

ne insanlar var lan sözlük!

hem konfor hem de estetik açıdan berbat olan ürün. bu terliği giyenler karşıdan ayaklarının fotoğrafını hele bir çeksinler. o baş parmağın çirkinliğini gördükten sonra giymezsiniz diye düşünüyorum.