confessions

azrailin regl donemi

1. nesil Sefil - Bu saatte olur mu insanı

  1. toplam entry 613
  2. takipçi 29
  3. puan 14203

erkeğe yapılan psikolojik şiddete dur

esdemirei

zenginsozluk.com/foto
Aynur Göçmen adlı bir avukat kadının Twitter hesabından attığı tweet'inde ortaya attığı bir slogan. İfadenin tam hâli şu şekildedir: “Sizlerin kadına şiddet diye tüm erkeklere yönelik yarattığınız aşağılayıcı algı nedeni ile bugün kalabalık toplu taşıma araçlarında kadına yanlışlıkla elim kolum çarptığında tecavüzcü muamelesi görüp, linç edilirim korkusu yaşayan o kadar çok erkek var ki. Bunun adı psikolojik şiddet. Tek suçları erkek olmak. Biraz düşünün. Erkeğe yapılan psikolojik şiddete dur diyelim. Benim gibi düşünen siz kadınlar, elinize kırmızı renkte ERKEĞE YAPILAN PSİKOLOJİK ŞİDDETE DUR sloganımızı yazıp, resimlerek özelden gönderin. Fotoğrafınızı İnstagram'da hikâyemde yayınlayacağım.”

gürgen öz

hak yeme hell yeah
Aman şu zenginlerin de duyar kasmalarına ayrı uyuz oluyorum. Kamera karşısında iki oyna, paraları götür ; sonra parasıyla gösteriş yapanlara kızıyorum diye duyar kas.

Ulan bir insan parası ile gösteriş yapmayınca, kendi kendine zenginliğini yaşayınca fakirin, açın karnı mı doyuyor?

Türkiye'deki bu kitleye çok kızıyormuş. Ben de sizin kitleye kızıyorum amk. Bok gibi paranız var, bir mekanda ödediğiniz hesabı o 4 kardeş ömrü hayatında görmedi belki. Çıkarıp verseydiniz lan. Türkiye'de fakirden bol ne var? ''ulan bende bu kadar para var, bununla gösteriş yapmayayım'' demekle bitmiyor iş. Çıkarıp vereceksin, paylaşacaksın ki bu düzene karşı olduğunu yutuyor gibi yapalım. Sadece gürgen öz değil, genel şu ünlü, zengin kim varsa o kitleden bahsediyorum.

Bir yanda insanlar fakirlik yüzünden ölürken, sizin cebinizde sülalenize yetecek para varsa; sen bununla gösteriş yapsan neee? Yapmasan ne? Değişen ne olacak ki?

online listesi

esdemirei
yaklaşık yarım saat kadar önce 10'a yakın yazarı çevrim içi görmemi sağlayan bir sözlük özelliği. bu kadar faal kişi görülmesine rağmen yazan bir ya da iki kişi vardır. sözlükte yazmamak için ya günlük limit aşıldığı ve yazarların da bu limitten gözü korkup okurken yazmaya mecali kalmaması gerekiyor ya da yazarlarımız net bir şekilde tembel. kuru kuru tembellik de bir noktadan sonra emeği dokunup da bu emeği boşa çıkartan kimi yazarların gözünde aşırı batmaktadır.

aksaray'da otizmli çocukları yuhalayan veliler

miyesmikcih
aksaray ili mehmetçik ilköğretim okulunda bulunan otizm sınıfının kapatılması için veliler protesto eylemi yapmışlar. okul müdürü de velilere destek çıkmış.
okulumuzda otistik çocuklar istemiyoruz diyen veliler çocuklarını niye başka okullara aldırmıyorlar?
o güzel çocuklar anlamıyor mu sanıyorsunuz? bir yandan maneviyatçı mukaddesatçı tavır sergiliyorsunuz, diğer yandan allahın takdiri bu çocukları dışlayarak allaha karşı şirk koşuyorsunuz.
hepinize lanet olsun.

cennet mahallesi

turuncu gemi
dünya üzerine gelmiş en evcil insanım. hele ki son 3 senedir kat ettiğim tek mesafe evim ve işim. bir de tütüncümle şok market. evde vakit geçirmeyi seviyorum. evde yeni yemek tarifleri denerken belgesel izlemek muhteşem bir zevk. geçenlerde önerilen videolarda bu dizi tesadüfen çıktı. artık başından kalkamıyorum. çocukluğumuzdan da bilirdik tabii bu diziyi de dizinin değerini bilememişiz. bu kadar harika bir kafa evreninde dizi yapıldı mı türkiye televizyonlarında? ben rastlamadım.

bu diziye bu kadar müptala olmamda eksiklik kendi özümde mi?

istanbul'da özel hastanede aids vakası

miyesmikcih
Istanbul'da özel bir hastanede aids virüsü taşıyan bir hastanın ameliyatında kullanılan solüsyonun diğer 15 hastada da kullanıldığı tespit edilince hastane kapatılmış. hangi hastane olduğu konusunda bilgi verilmiyor, hastane sahibi prf.dr. a.ç nın verdiği bilgiye göre o özel solüsyonun 2.500 tl. olduğu pahalı olması nedeniyle diğer hastalarda da kullanıldığını belirtmiş. aids'li hastayı ameliyat edenin prf.dr. a.ç olduğu belirtiliyor.
olay bir hemşirenin şikayeti üzerine ortaya çıkıyor.
hasta isimleri de baş harfleri olarak veriliyor. neden şehir dışlarına şehir hastaneleri kurulduğunu daha iyi anlıyoruz, özel hastanelere mahkum edilen hastalar, pardon müşteriler bu durumlara sokuldun ve ameliyat öncesi imzaları alınarak şikayet eşemesinler diye.
prf.dr. a.ç kimdir, hangi hastanenin sahibidir?
yakında meydana çıkar.
isimlerinin baş harfleri verilse de bu hiv virüslü hastalar ve yakınları, temas ettikleri kişiler ortalıkta dolaşıyor.
aman dikkat!..

zengin sözlük bitmiş

bakma ikinci nesil olduguma kolay lokma deglm
Sözlüğü yukarı çeken yazarların 'birkaç' kelimesinin nasıl yazılacağından bile habersiz olduğunu gösteren başlık.

Konuşmayayım diyorum sürekli de insanların kendilerini bu kadar önemli sanması çok garibime gidiyor benim.

Herkese insanlık, doğruluk, dürüstlük dersleri veren yazarların özel mesajlardan 'neden sürekli sözlükte aşk yaşıyorsunuz, gidin face twitter kullanın' diye yazması; Rahatsız olduğunuzu belirttiğiniz halde hâlâ tavizcvari şekilde bu tip mesajlara devam etmesi çok garip lan.

Sözlükteki özgürlüğü kendi çizgilerinizde kısıtlayıp, başkalarının yazdıklarından rahatsız olmanız problem değil. Görmek zorunda mısın benim sözlükte yaşadığım aşkı? Elbette değilsin. Peki ben senin sürekli ''şu efsane yazar gelsin, o gelsin ekşi' yi geçeriz(swh), efsane yazarsız sözlük olmuyor'' vs. Demelerini görmek zorunda mıyım? Elbette değilim. Olay bu zaten. Her zaman istediklerimizi görmeyeceğiz değil mi bu sözlükte?

Kimsenin gidişi hiçbir sözlüğü bitirmez. Biraz zaman geçer yeniler gelir, eskilerin bazıları gider bazıları kalır vs. Ama az kişi de olsa sözlükler bir şekilde yürür.

Zengin sözlük çok genç bir oluşum. Kopyala yapıştır tematik giririler genç sözlükler için hızlı gelişim kaynağıdır hep. Bugün o geçmek istediğiniz ekşi'de bile hâlâ yapılıyor.

Sözlük efsaneliği nedir arkadaş yahu? Üzülmeli mi şimdi sözlük efsanesi olamayan insanlar? Nasıl bir kafa yapısı var insanlarda, anlamıyorum. Egonuzu balla, börekle mi büyüttünüz?

bisküvi pezevengi

esdemirei
“bisküvi” ve “pezevenk” kelimeleri görülünce aklıma direkt şu soru diyalogunu getirmiş bir birleşik kelime:
+ Abi, elinde hangi yörenin bisküvileri var?
- ETİ'nin pötibör'ü var, tutku var, negro var, albeni var, hanımeller var. Sanki hangisinden vereyim koçum?
+ Negro bana oradan göz kırpıyor bir de fazla kararmış. Ye beni ye beni diyor.
- Dikkat et de sen onu yiyeceğine o seni gece vakti yemesin.
+ Nasıl yani? (Negro aslında siyahi bir travestidir)

erkek sözlük

hak yeme hell yeah
Meriçler, Taylanlar ve kadınlara da yer olmayan sözlüktür.

Bolca testosteron kokacak, metroda feminist kadına poz veren dayı gibi alfa yazarları olacak... Ahahah bence mantıksal lan.

Çok tatlı sözlük aşklarına gebe olur hem. Azrail'in bana attığı müstehcen fotoğrafları ifşa falan ederim gece.

Oh bana da uğraş çıktı.

terk

hak yeme hell yeah
Hayatımda en çok ne ilgimi çekti diye düşünürken buldum. Terk.

Bu kelime çok tuhaf bir kelime. Ama çok net.

Çocukluğumdan beri ilgimi çekmiştir hep. Terk edilen yerler, binalar, insanlar, hayvanlar, bitkiler.

Geçen ay bir dükkana girdim. Terk edilmiş. Oyuncakçı dükkanıymış. Öyle tuhaftı ki... Bir zamanlar içinde çocuklar neşeyle oyuncak alıyordu, bazı çocuklar sadece ağlayarak önünden geçiyordu. Ama artık orası terk edilmiş.

Biliyor musunuz erenler, terk edilmişliğin net bir rengi var. Şaka yapmıyorum. Var. Terk edilmek açık kahverengidir. O dükkan da kahverengidiydi, terk edilmiş müstakil evde kahverengiyidi, sahibinin terk ettiği köpeğin gözleri maviydi ama bakışları net kahverengiydi.

Terk edilen her şey açık kahverengi olur. İstisnası yoktur. Siyah değildir. Kahverengidir. Nekrozun rengidir yani.

Doğada böyle şifreler gerçekten çoktur.

zengin itiraf

kombiwankenobi
Sıkıldım artık yalandan, umursamazlıklardan. Ciddi bir şekilde gerçekten artık yıldım. En yapmaz diyeni bile en ön safta yerini alıyor allah kahretmesin. Ve gerçekten yapmaz dediğin kişiden korkacaksın en yakının olsa bile. Bu kısa hayatım bana kimseye güvenmemeyi öğretti. ve yine bu hayatım ne kadar doğru bir şey yaptığımı gösterdi.
Allahın belaları benim davrandığım gibi belki ablanız, babanız davranmamıştır. Kendinize gelin. Ağzınıza burnunuza sıçıcam ya.

155 cm boyundaki sözlük kızı

kombiwankenobi
birilerine fena dert olmuş çok üzmüş veya üzecek sözlük kızıdır. buna karşılık kıllı, saçı dökülmüş, vasıfsız erkek demeyeceğim çünkü umarım bu fikirde olan kişi egosu olduğu kadar mantığı da vardır. bu arada bunları yazmak için 155 cm veya 180 cm olmaya gerek yok. teşekkürler.

edit: başka sözlüklerde de had bildirmişliğim vardır.

zengin itiraf

quares
Kendime cici bebe yaptım sonra cici bebeyi yerken acaba zengin sözlükte neler oluyor diye bakarken telefonu kasenin içine düşürdüm. Sonra telefon açılmadı, kitlendi. Fön makinesinde kurutup açtım ve şuan gayet iyi çalışıyor fakat ses gitmiyor. Yarın telefoncuya götürecegim ama telefonu cici bebeye düşürdüm demeye utanıyorum sjshjshs

kedi

turuncu gemi
evlerinde kendi yediklerinden kısıp güzel dostlarımızla paylaşan yazarları incitmek istemem. hele ki bu çağda artık kendimize tahamülümüz yokken o güzel varlıklarla sabrını bölüşen her insanın yüreğinden öpüyorum. fakat ben kişisel olarak evde hayvan beslenmesini doğal bir olay görmüyorum. bunun için sayısız sebep sayabilirim ama konumuz bu değil.

ben de 4 günlük falan bir kedi babasıyım artık. bir süre önce yeğenime kız arkadaşı hediye etmişti. ablamla eniştem bir süre sonunda bunu evde istemiyoruz deyince kıramadım oğlanı bana ver dedim. hay aklıma bin zındık!

hayvanlarla sahiplerinin zaman içinde karakter uyumları bilimsel bir veridir. benim yeğen gevşek ve agrasif bir çocuktur. bense biraz fazla disiplinli ve sakinimdir. ilk iki gün yemek yerken masama atlaması delirtti beni. kendisini mutfaktan dışarı çıkarttım. sonrasında dışarı çıkartılmamak için yemek masasına atlamaması gerektiğini anladı. ama bu sefer de sinirinden halıları ve kapıyı tırmalıyordu. ufak sosis parçaları atınca ona yemeğim esnasında bunu kesti.

kedilerin sevgi kelebekleri olduklarını düşünmüyorum. bütün numaraları onlara daha fazla yemek vermemiz için sanıyorum. bizi sevdiklerini veya nefret ettiklerini de sanmıyorum. daha önce uzun yıllar köpek beslemiş bir dostunuz olarak rahatlıkla ifade edebilirim ki köpekler bizi severler.

kediler aynı zamanda doğadaki en vahşi hayvanlardan biridir. önüne canlı bir fare koyarsanız ayağınıza mırr mırr sürtünen o varlığı tanıyamazsınız.
fakat bugün yeni kedimle çok ilginç bir deneyim yaşadık. kucağıma zıplamasına karnımdaki ameliyat dikişlerim yüzünden müsade etmiyorum. bugün yatarken göğsüme zıpladı ve başını koydu. benim gibi taş kalpli bir üvey babayı bile yumuşattı eşşoli eşşek. kafasını okşarken o da beni elleriyle okşadı.
sanırım bu kendilerini güvende hissetme güdüleriyle ilgili bir numara. ben yutmam bunların hiç birini.

yahudileri ve hristiyanları dost edinmeyin

miyesmikcih
diğer müslümanlara dokunmuş anlaşılan. kurandan uzaklaşan müslüman bir ak gençlik kapımızda.
yahu niye alınıyorsunuz ki kur'an-ı kerim maide 51 de aynen öyle yazıyor. yoksa cebrail vasıtasıyla bu kitap gökten indirilmedi mı?
o kadar telaşlanmayın kutsal kitap 1.ahit (antlaşma) da pek masum değil.
lan her dinin inananı yani müminleri sakın ola kafanıza göre yorum yapmayın allaha şirk koşmuş olursunuz.
allahın kelamı değişmez diyorlar.

tek tip sigara paketi uygulaması

miyesmikcih
Akp kralı 4. murat, pardon 1. rte'nin son son icraatı tek tip siyah paket ve üzerinde özendirici fotoğraf ve yazı olmayacak sigaralardan günde ancak 1 paket içebileceksiniz.
içebileceksiniz diyorum çünkü benim sigara içki gibi problemim hiç olmadı.
benimki antidemikratik uygulamaya tepki.
savaşlar, pahalılık, taciz, tecavüz ülkesinde millet esrara afyona başlamadıysa şükret.
simdu6de gündemde açık alanda yasak geliyormuş, gaz odaları projesinden söz ediliyor.
iyi güzel sağlığımızı düşünüyorsun da bestelenir sorunlarını nasıl cözeksin sayın akp kralı?
sonra kaç paket ictigimi nereden anlayacaksın, sigarayı karneye mı bağlayacaksın.
şimdi kemalist laik akşamcı kesim atatürk sigara içiyor diye bilerek yasak getiriyor diyenler çıkacaktır.
bir diğer tehlike de moris philip'lerin tütün kartellerinin türkiye'ye yeni yaptırımlar için tüyü bozuk trump'a baskı yapabilirler.

toplu taşıma vs hususi araç

esdemirei
istanbul için her ikisinin de boklu değnek olduğunu düşündüğüm bir karşılaştırmadır. ozan bingöl'e göre bu ülkede vergi rekortmenliği için sigara, telefon, araç gibi gereçlere sahip olmak gerekiyor. vergisi, sigortası, trafik stresi zartı zurtu derken toplu taşıma daha karlı gibi geliyor. toplu taşımada ise verdiğin paranın karşılığını alamıyorsun. dün (20 ekim 2019) benden yarım saat uzaktaki gaziosmanpaşa'ya gitmek istedim. otobüs 13.30 olmasına rağmen tıklım tıklım doluydu. ara ara “burada kendimi büyükbaş hayvan gibi hissediyorum, diğer insanlar da böyle hissediyor mu” diye sormadan edemiyorum. paranla rezil olmak bir dert, trafikte zaman kaybetmek bir dert, ne idüğü belirsiz insanlarla yolculuk etmek bir dert, hastalık kapmak ise ayrı bir dert. kısacası bu karşılaşmanın galibi bende yok.

windows live messenger

esdemirei
yamulmuyorsam ortaokulda 2007-2010 yılları arasında bir tarihte görünce kalbimin küt küt atmasını sağlayan, çilleri olan bir kızla kavak yelleri dizisinin artık hangi müziğiyse o müziğiyle ilgili yazışmasını yaptığımı hatırladığım döneminde zirve yapmış bir mesajlaşma programıydı. o dönemdeki nesle bunun kadar etki bırakmış başka bir program var mı diye sorarsanız garanti yok cevabını alırsınız gibime geliyor.

muhabbet kuşunun evden kaçması

esdemirei
başıma gelen bir hadise zinciri. şöyle ki 2018 aralık sonu iki tane muhabbet kuşu almıştık. birisi 15 günlük limon, diğeriyse 1 aylık kar topu'ydu. kar topu'ndaki limon'un yemek yemesinden tut da uçmasına kadar türlü zorlanalarına karşı abilik güdüsü, halı üzerinde denk geldiği saç telinden tut da diğer göze batan şeyleri toplaması, insan yüzüne insan gibi bakması gibi türlü türlü olayları vardı. limon ise uçmayı öğrendikten sonra asi bir kuş olup ikide bir abisiyle şakalaşır, saçma sapan hareketleriyle insanı deli etse de kendisini sevdirirdi. limon 2019 mayıs başı annemin çıkardığı pencere önünde kedinin kafese saldırması ve o korkuyla açılan kafes kapağından kaçtı. dışarıda onca aramama rağmen bulamamıştım. kar topu'nu bir ay kendisine getirmeye çalışmamdan bahsetmiyorum bile. kar topu tam toparlanmışken 2019 temmuz sonu bıraktığımız komşunun gece vakti oturdukları odada kendi kuşuyla birlikte salması sonrası arazi olması oldu. alışınca gidişleri insanlardan daha koyuyor denebilir.

zorunlu din dersi eğitimi

turuncu gemi
hayatım boyunca savunduğum felsefelerden biri 16 yaşından evvel bir çocuğa dini eğitim vermenin en büyük çocuk istismarlarından biri olduğudur. geçenlerde bir caminin kapısında ''7 yaş çocuklara kuran kursu kayıtları başladı'' türünden tabela gördüm. hüznümden iki saatte kendime zor geldim.
din olgusu dimağımda asla kötü bir olgu değildir. fakat çocuklara cezalandırıcı bir tanrıyı neden o yaşta anlatmaya başlarız ki? o yaştaki masumlara karanlık ortamlarda arap harfleri ve kızgın bir tanrıyı anlatmanın kime ne faydası var?

dün tam da beni haklı çıkartan bilimsel bir çalışmaya denk geldim. evrim ağacı sitesinde yer alan bir habere göre dine maruz bırakılan çocuklar gerçek ile kurguyu ayırt etmekte zorlanıyor. bu çocuklarda ileriki yaşlarda şüphecilik gelişmiyor. böyle bir toplumda bilim de gelişmez. insanlar sosyal yaşamlarında sürekli bir mucize bekleyerek gerçekliği öteler.
son 17 yılda baskın din eğitiminin malak nesli içimizdedir. bu felakete bile yabancılaşmış bir sürüde yaşıyorum gibi hissediyorum kendimi bazen. rasyonaliteye savaşı 7 yaşında çocuklardan başlatmışlar.

bu toplumdan artık yerli ve milli hiç bir şey çıkmaz. ancak milli gazlar çıkar çıkarsa. ve var olan gerçeklik bütün teknolojiyi ithal etmemizdir. hatta hayvan besininden, yediğimiz gdo lu her şeye kadar ithal olmasıdır. konu aslında bu kadar geniş ve can alıcıdır.

safra kesesi ameliyatı

turuncu gemi
yaptıralı üzerinden henüz 24 geçirdiğim hadisedir. aileme ve yakın dostlarıma kendilerine bir minnet borcum olmaması için iyiyim, ağrım sızım yok demekteyim. yoksa bir de onların endişeli korkunç suratlarını ve fırsat bulduklarında uzun uzun eski hikayelerimizi anlatmalarını çekemem. sağolsun annem bir süreliğine yanıma taşındı da yemeğimi suyumu önüme koymakta. beklenmeyen bir durum oluşursa da gece gündüz taksi durağıyla komşuyum.

geçelim tanıma. aslında oldukça karmaşık bir hadisedir. bu operasyon açık ve kapalı olaraktan ikiye ayrılır. benim geçirdiğim eylemsellik kapalı olanıydı. ayrıntılarını pek öğrenmemeye dikkat ettim. ama bilduğim kadarıyla bile korkunç bir hadise. vücudunuza delikler açılıp bir organınız vakumlanıyor. genel anestezi yöntemiyle yapılan bir ameliyat türüdür. bütün ameliyat ekibini, temizlik personelinden, anestezi uzmanına kadar yakından tanıdığım için kendimi güvenle dostlarımın kollarına bıraktım. size de tavsiyem bütün sağlık emekçisi insanlarımıza güvenmeniz. hepsi işlerini en yüksek öz veriyle yapmaya çalışmaktalar.

aslında safra kesemde 2 santime kadar bir taş olduğunu tesadüf sonucu öğrenmiştim. 1 yıl kadar önce ağır bir gribin beni yüz üstü bayıltması neticesinde istenen ultrasyonda çıkmıştı sorun.
son günlerde yemeklerden sonra olağan dışı bir şişkinlik çekiyordum. rakı masasında bu durumu anlattığım genel cerrah arkadaşım "oğlum patlarsa yarrağı yersin, 2 cm taş az bir taş değil. gel yarın yatırayım seni hastaneye, öbür gün de keseyim" dedi. kaç gün rapor veriyin diye sorunca 2 ay veririz duruma göre dedi. ben de hemen yarın ameliyat olmak için ne kadar güzel bir sebep dedim. eğer bir daha rapor cazibesine kapılıp ameliyat olursam, bütün sözlük halkı beni siksin. o derece canım yanıyor.

ameliyattan uyandığımda 'nefes alamıyorum" diye bağırıyordum. doktor ise nefes alman normal diyordu. hiç midenize yumruk yediniz mi? hani nasıl nefesiniz kesilir. o yumruğun 20 mislini yaşıyordum. beni odama tekrar getirdiklerinde metrekare başına 6 akraba düşüyordu. neden toplumumuzda böyle bir adet vardır hiç anlamam. o acılarla boğuşan insanin sesizliğe ihtiyacı vardır. neyse ki ağrı kesiciler yönetebilecek bir acı.

barış pınarı harekatı

miyesmikcih
barış pınarı tutmadı, bir dahaki harekat (pardon operasyon hatta savaş) yerine barış deresi koyalım olayın adını.
neler olduğunun farkında bile değil ahali. alnını secdeye koyandan söz ediyor biri, yahu biz müslümanlığı alanımızı secdeye getirmeyi onlardan öğrendik. bu durumda dua kime yarayacak?
savaşı operasyonu dahi sindiremedik, ne olduğunu idrak edemedik. 32 km içeri giriyoruz derken suriye ordusu kobani'ye girdi, yakında tüm bölgeyi tekrar egemenliği altına alacak.
3 ay içinde olan hadiselere bakınca insan yuh diyor.
istanbul, ankara, izmir yerel seçimlerinde hezimete uğrayan iktidar partisi terör ve teroristlerden medet umarak apo'nun mektubuna ve osman öcalan'ın televizyon programı olumlu sonuç vermeyince tüm hıncını kürtlerden çıkararak kan pınarı savaşına başvurdu.
pınar da kurudu. bir de ülke olarak aşağılanarak, çocuk gibi dalga geçilerek. bank asya ve eski dosyalar önüne gelince bıçakla kesilir gibi savaş kesildi. yoksul mehmetçik ve memolara yazık ettik. parası olmayanlar şehit oldu.

zengin sözlük yazarlarının ruh halleri

turuncu gemi
yarın sabah küçük bir ameliyat olacağım, safra keseme veda ediyorum. 3 yıla yakındır bir hastanede çalışıyor olmam ve daha önce de iki küçük ameliyat olmam hasebiyle duruma pek de yabancı değilim. fakat bu sefer çok farklı hissediyorum. hayatım boyunca pek ölümden korkmadım. fakat anestezi halindeki berzah hal beni bu sefer biraz tırsıtmakta.

3 yıla yakındır hayatımda bir çok şey iyi gitmiyor. 3 yıl önceye kadar her şey bana rağmen iyi giderdi. şöyle garip bir düş ve kurgunun içine soktum kendimi bu sefer. yanımda eskiden çok sevdiğim evimde, bir zamanlar büyük coşkuyla sevdiğim insanla uyanacağım. ve bir erkeği sevilebilecek en muhteşemlikte seven insanla. ona kâbusumda onsuz geçirdiğim 3 yılı anlatmaya başlayacağım. o da gece götümün açık kaldığıyla ilgili hipotezlerini anlatacak. anlatıyı üstelersem onu terk etmenin yolunu mu yaptığım hususunda ağlamaya başlayacak. sonra ben onun en sevdiği çöreklerden almaya gideceğim patiseriye.

olur mu böyle? nahh olur. büyük ihtimal götümde bir direnin acısıyla uyanacağım. o parol'la geçer. benim aptal hayalperestliğime de bir parol icat etseler yaa laa.

ekşi sözlük

esdemirei
seçim zamanları dahil olmak üzere şu zamanlarda gerçekleşen barış pınarı harekatı kapsamında trolden tut da provokatör tipleri ve sosyal medyada cılkını çıkartan ergenleri ve niteliksiz bilgi giren kitleleri bünyesine hit uğruna dahil edip folloşunu çıkartan bir platform. Tek hoşuma giden yanı debe olmasına rağmen önceki cümlede olan gerçekleri görünce debe yanında hiç gibi kalıyor. Mobil uygulamasında bir yılı aşkın süredir güncelleme verilmesinden bahsetmiyorum bile.

zengin sözlük

hak yeme hell yeah
Hâlâ buralara bakıyorsunuz biliyorum. Yazmadığınız halde.

Bu yazı buranın kemik kadrosu olan 1. Nesle bir çağrıdır. Yuvaya dönün. Kırgınlıkları bir kenara bırakın, öpüşün ve barışın. Gelin şurada adam gibi yazın.

Kış yaklaşıyor. Dünyanın en asosyal varlıkları olan bizler için kış demek sözlük demektir. Sözlük ise zengin sözlüktür. Zamanında ne olduysa oldu. Yeniden doluşma vakti geldi.

Bu sözlüğün kemik kadrosu yemin ederim ki başka yerde yoktur. İlk açıldığı günü bilirim ki şampiyonlar ligi gibi kadrosu vardı.

Haydi şampiyonlar. Göreve.