Dönemine göre güzeldir.
(bkz:rönesans)
Bir de arkadaşına peşkeş çektin amcık pezevenk.
(bkz:scarface)
Kakafoniyle eş anlamlıdır
Ona gerçek sevgiyi veren kişidir. Muhtemelen ailedir bu ve eğer bir ailesi yoksa maalesef gerçek sevgiyi bulması da çok zor olur. onu gerçek sevgiyi bilen bir erkek tutup kaldırmalıdır vesselam. bilmem bir aile kurmalıdır belki de...
hobi olarak gene çık evladım gibi bir söz işitileceğinden olabilir.
öncelikle sakin ol. Hemen en yakın elektronik mağazasına gidip en kral hoparlörleri al, bilgisayarının başına geçip youtube'a giriş yap. arama yerine danla biliç yaz (hiç farketmez hangi videoyu açtığın) ve arkana yaslanıp keyfine bak. feldman abi dediydi dersin.
Bir '' ay hoşt ulan amına kodumunun'' değildir.
Salvador dali tablosu gibidir.
ergen kampı gibi olmuş interaktif sözlük. ben bile bilmiyorum kaç senedir yazar olduğumu orada. Ben de ergenken katıldım tabi oraya ve beni de yazar yapmışlardı.
Ne aldığına bağlı olarak değişen erkek tipidir.
Üniversite evinde bir tane makinesi vardı bunun bende. Öğrenci evine çıktığımız zaman babam iki paket kahve vermişti. Her sabah diğer iki arkadaşımla okul öncesi bir fincan içer, yanında da bir tane camel yakardık. Kokusu tüm evi kaplar, geçici climaxler yaşatırdı. Bir iki ay takıldık bununla. Bir gün her güzel şeyin sonu geldiği gibi bunun da geldi. Attım cebe bir on lira bir paket daha alayım kahve dedim, bastım gittim markete. Devamı için (bkz:nescafe 3ü1 arada)
Güzel bir espiri anlayışı olduğunu düşündüğüm Norman bates karakterli yazar. Kendisi yeri geliyor komiklikler şakalar yeri geliyor (bkz:bir kadının hayattaki en büyük mutluluk kaynağı ) bana da bi şeyler yazmış hoşuma gitti. Özendim yazayım dedim.
Arjantin asıllı film yönetmeni. Irreversible, enter the void gibi filmlerle daha çok bilinse de bence en iyi filmi i stand alone'dur. Bu muhteşem filmlerin yanı sıra çok bilinmeyen bir de belgesel filmi bulunmakta. Sida(aids) isimli çok ilginç bir film. Tavsiye ediyorum sözlük.
İçki içmek anlamına gelen trakyaca söz. Kullanması çok keyiflidir.
Ör.
Hadi bakem piiz yapalım adaş.
Ör.
Hadi bakem piiz yapalım adaş.
Mahvolduk anlamında kullanılabilecek argo söz. hapı yutmak ile tam olarak aynı olmasa da yakındır.
ör.
Muhsin ile remzi bir erik ağacına dalmaya karar verirler. bu ağaç Mahmut amcanın evinin bahçesindedir. remzi ağaca çıkar ve erikleri toplamaya başlar. Muhsin ise gözcülük yapmaktadır. tam o sırada Mahmut amca çıkagelir. gözcü Muhsin hemen o anlık korkuyla Remziyi orada bırakır ve kaçar. ağaçta tek başına kalan remzi nefesi tutulu bir şekilde Mahmut amcanın gitmesini bekler. Mahmut amca bahçedeki hareketlenmeden şüphelenir ve etrafı kolaçan eder. bahçeyi gezer gezer ve ağacın altına gelir. remzi hala nefesi tutulu Mahmut amcayı izlemektedir. Mahmut amca etrafa bakar. kimsenin olmadığını düşündükten sonra ağır ağır evine dönmek için harekete geçer. o sırada bizim mal Muhsin Remziyi telefonla arar. remzi zil sesinin çalmasıyla irkilir. Mahmut amca artık evini değil Remzi'nin yüzündeki salak ifadeyi izlemeye başlar. işte o an
Remzi
- yarra yedim.
anlatamadım ama öyle bi şey işte.
Anlatamadım ama öyle bi şey işte.
ör.
Muhsin ile remzi bir erik ağacına dalmaya karar verirler. bu ağaç Mahmut amcanın evinin bahçesindedir. remzi ağaca çıkar ve erikleri toplamaya başlar. Muhsin ise gözcülük yapmaktadır. tam o sırada Mahmut amca çıkagelir. gözcü Muhsin hemen o anlık korkuyla Remziyi orada bırakır ve kaçar. ağaçta tek başına kalan remzi nefesi tutulu bir şekilde Mahmut amcanın gitmesini bekler. Mahmut amca bahçedeki hareketlenmeden şüphelenir ve etrafı kolaçan eder. bahçeyi gezer gezer ve ağacın altına gelir. remzi hala nefesi tutulu Mahmut amcayı izlemektedir. Mahmut amca etrafa bakar. kimsenin olmadığını düşündükten sonra ağır ağır evine dönmek için harekete geçer. o sırada bizim mal Muhsin Remziyi telefonla arar. remzi zil sesinin çalmasıyla irkilir. Mahmut amca artık evini değil Remzi'nin yüzündeki salak ifadeyi izlemeye başlar. işte o an
Remzi
- yarra yedim.
anlatamadım ama öyle bi şey işte.
Anlatamadım ama öyle bi şey işte.
Derin uyku.
Bu lafı sık sık söyleyen hiç sevmediğim biri vardı. Onu buradan selamlıyorum. Lafı görünce bile irite oldum. dandik falan demektir.
Fransız düşünür, yazar. Çok değişik bir abimizdir. Dönemin gaspar noesi gibidir. Sodomun 120 günü diye bir kitap yazmıştır ki hani rahatsız edici bir film izlersiniz dayanamayıp başka yere bakarsınız ya. Okurken onu yaşatıyor namussuz. Her neyse ama kendisinden çok şey de öğrenmedim diyemem. İyi ki varmış.
Sevin, mutlu olun. Olamıyorsanız da çabalayın. Hayatınıza doğru insanları alın. Lan bu kişide sıkıntı var sanki dediğiniz biri varsa hemen hayatınızdan çıkartın. Düşünmeyin bile. Üniversitede düzgün bir ev arkadaşı bulun. Durumum var diyorsanız tek başınıza çıkın. mutlu olun. Mutlu da edin çevrenizdekileri.
Bana da kubilay diye bir arkadaşım dinletmişti bunu. Hastası oldum bunun. Önerdiğim zaman hep de söylerim onun önerdiğini. Sana da öneriyorum sözlük. Sen de feldman önerdi dersin.
Yaşama, hayattan tat alma sebeplerimden biridir kendisi. İyi ki var.
Ulan ünlüyüm şimdi. Beni izleyen çok salak var. Kendimi gerizekalı gibi gösterdim gerçekten gerizekalı olan herkes izlemeye başladı beni. Napsam lan? Slime? Yok yaa. Trendlerde gördü o işe girdi derler şimdi. Anama öldüm şakası? Yok yok. Haaa duuurrrr. Buldum
Morton Feldman Christian Wolff, John Cage ve Earle Brown ile birlikte rastlantısal müziğin öncülerinden olan bestecidir. Müziğini bu bestecilerden farklı kılan çok özelliği bulunmaktadır. Bunlardan biri eserlerinin düşük nüansta, uzun ve genellikle ağır başlı ilerlemesidir. Eserlerinin her biri birer serüvene benzetilir. Kendine has bir ses rengi ve ritim anlayışı olup, bu ritimleri ve ses rengini harika bir kompozisyon anlayışıyla kullanır ve yavaş ilerleyen giriş gelişme sonuç bölümleriyle, eserin notalarını birbirine akıcı bir şekilde bağlar. Bu özelliğe örnek olarak '' For Bunita Marcus'' eseri gösterilebilir.