bouii

Zaten görünen on kişi veda etmek isteyen tek tek mesaj atsa yine de olur. Biraz pratik olalım derken ayıp ediliyor.
Şaka bir tarafa ama böyle ortamlardan giderken herkese beyan edilmesi bana daha çok gitmemem için ısrar edin olayı gibi geliyor. Bunun da nazını yine herhangi bir sohbetimiz olduğu insanlara yapabiliriz. Hiç tanımadığı bir yazarın gidişiyle ilgili yas tutmak bayağı enteresan bir eylem olur. Sayıca az olunan bir ortamda hele bunun için başlık açmak durumu daha da absürt hale getiriyor.

Türünün en iyi örneklerinden biri olan dizidir. Ucu açık bir final yapmaları sebebiyle ara ara tekrar başlayacağına dair dedikodular dönüp duruyor.
Ek olarak sanat gibi yemek sahnelerine ve efsane repliklere sahiptir.

zenginsozluk.com/foto

Bizim oralara henüz uğramayı düşünmüyor sanırım. Gümbür gümbür yağmurla uyanıp, günü aynı sululukta kapatacağız.
Eskiden cemreyle birlikte gözle görülür bir ısınma oluyordu. Şimdi en azından güneşi görsek mutluluk gözyaşları dökeceğiz.

Halkın büyük çoğunluğunun her sorunda başvurduğu dolandırıcılar topluluğu. Bu tipler genel olarak kapıdan girer girmez senin çok büyük bir sıkıntın var şeklinde girizgah yaparlar. Bunu bilmek için alim olmaya gerek yok deyince de garip bir şekilde kızıyorlar. Sen milletin aklıyla dalga geçerken iyi ama sana en ufak dokundurma olmasın.
En büyük silahları içinde ne olduğunu bilmediğiniz saçma sapan şeyleri içerek aptallaşmanızı sağlamak. Yanında birde ne olduğunu anlayamayacağınız şeyleri yakmanızı buyuruyorlar ki içtiğin kafa yapmazsa duman yoluyla idrak yolları tıkansın. Bu işlemler içinse vergisiz, gidersiz nal gibi hesap çıkarıyorlar.
Benim gibi dinsiz imansızlar bile gitmek zorunda bırakıldıysa, varın ne kadar kazandıklarını siz hesaplayın.

Fast food mantığının sağlıksızlığını bir kenara bıraksak bile olmamış markadır. Olaya fiyat performans olarak bakınca bile ne kadar büyük bir kazık yediğinizi anlıyorsunuz.
En pahalısından, ucuzuna plastikten hallice bir şeyler yiyorsunuz. İçindeki et mi ondan bile emin olamıyorum. Her şeyi geçtim o patetesleri satarken insan hiç mi utanmaz! Tek güzel yanı çıtır peynirleridir, ona laf edenin ağzı taş olur.

Çeşitli paylaşım, fotoğraflar, anıların paylaşıldığı interaktif bir ortamdır. En azından ortaya çıkma sebebi buyken artık kendini ispat etme, beğenilme, maddi çıkar sağlama gibi amaçlara hizmet ediyor.
Tek tip kadın ve erkek vücuduyla, mükemmel zengin hayatları empoze ederken bir sürü insanın mutsuzluk kaynağı oluyor. Gerçeklerden çok uzak hayat tarzını ispat etmeye çalışan bir güruhla, ona özenip kendine güvenini kaybeden diğer güruh birbirinden kıyasıya nefret ediyor. Garip garip özlü sözleri paylaşıp birilerine gönderme yapmak da olmazsa olmaz bir gelenek haline gelmiş.
Kar zarar oranına bakarsak artık işlevini kaybetmiştir. Üstüne siz kullanmıyor olsanız bile fotoğraflarınızı sizden habersiz bir profilde görme tehlikesi sürüyor. Amcamın kızı, dayımın oğlu ya da çeşitli arkadaşlarımın çok güzel çıkmışsın burcucumm demesinin devri bitti, bitmeli diye düşünüyorum.

Doksanlı yılların ruhunu tamamen hissettiren şarkıdır. O dönemin tek güzel yanıdır Türk pop müziğine ait şarkılar. Hepsinin kendi içinde bir hikayesi, bir yaşanmışlığı olduğu için herkes içinde bir şeyler buluyordu.
Ne kadar inkar etsek de yıldız tilbe'nin arabeskle popun harmanı tarzının da bu şarkıyı ekstra sevmemizde büyük bir payı var.
Kimin "yanlış zaman, yanlış insan" deyince içinde bir hayaletle yüzleşmesi gerekmiyor...

edindiği iyi kötü deneyimlerin toplamıdır insan bu yüzden aslolan alışmaktır. bir hamur aslında hangi malzeme varsa odur ancak şekliyle oynarsınız. bu da onun gibi bir durum alışır, ona göre şekil alırsın. özünde yine aynı sensin en fazla birkaç sivri yönün biraz törpülenmiştir.

Sözlük olayının ilk popüler olduğu, gerçekten bilgi kaynağı olarak kullanıldığı yıllarda bir çeşit statüydü. Bir konuda araştırma yapmak istediğimde, merak ettiğimde ciddi ciddi girip okurdum. Tabii ki Bununla övünen değişik tipleri bir kenara koyarak bunları yazıyorum.
Şimdi ise işler çok değişti. Hâlâ girip araştırma yapıyorum ama konular rezalet başlıkları, bir firmanın ne kadar güvenilir olduğu gibi şeylerle sınırlı kalıyor. Siyaset hakkında yazamıyorsun çünkü hapis riskin var. Güncel hayatla ilgili fikir belirtsen bu defa da değişik tipler hiç aklında olmayan şeylerle sana saldırıyorlar. İlişkiler konusuna girmiyorum bile ki o konuda yazınca hangi tarafla ilgili yazsan diğer tarafın linciyle uğraşmak zorunda kalıyorsun.
İşin özeti ; bu zamanda herkesten saklayarak, çeşitli konularda bilgi sahibi olmak için okuyup, yazabilmene olanak sağlayan bir olaydır.

Bunun bir istatistiği var mıdır bilmiyorum ama benim gördüklerim bayağı çekirdek çitleyen mahalle teyzeleri gibi yapıyorlar. Hatta birkaçı bunun için grup bile kurmuştu da oldukça şaşırmıştım.
Dedikoducu olmak bana bir cinsiyete ait gibi gelmiyor. Daha çok iki yüzlü olmakla ilgisi var diye düşünüyorum.

Geçmişte de söyledim şimdi de; benim için en net ifadesi ruhun duş alma şeklidir...
Ruh tüm kirlerinden, pişmanlıklarından, ağır gelen her şeyden bu sayede kurtulur.

Kuş dili otu olarak da bilinir. Boyu bir- iki metreyi bulan; küçük, kalınca, ensiz ve kokulu yaprakları ile çiçeklerinden faydalanılan bir bitkidir. Yaprakları iğne şeklindedir. Çiçeklerinden biberiye esansı elde edilir. İçeriğinde kafuru, sineol, kamfen, pinen, borneol ve bornilasetat vardır.
Bazı yemeklerde aroması sebebiyle baharat olarak kullanılır. Hazımsızlığa, mideye iyi gelir. Migren ağrılarına iyi geldiği söylenir ama tarafımdan denenmiş ve onaylanmamıştır. Saç yağlanmalarına da çözümdür.

Sözlükteki güncel başlıkların ve kaç tane giri yazıldığını gösteren liste. Tabii ki çoşsun gibi bir beklentim yok ama en azından üstündeki ölü toprağını bir atalım. Gün içinde yazıp, çıkıyorum ve döndüğümde bir milim ileri gitmemiş olduğunu görüyorum.
İnsana yepyeni ufuklar açıp, entelektüel seviyeyi arşa çıkarmak gibi bir iddiam yok ama tek başına da olmuyor genşler.

Polisiye belgeseller, gerçek soruşturma hikayeleri, seri katiller, cinayetler, hapisten kaçmayı başarmış mahkumlar, suça dair ne ararsanız olduğu kanaldır.
İzlemeye başladığınızda garip bir bağımlılık yapıyor. İnsanların hayat sigortası yüzünden sürekli öldürülüyor olması döngüsü bir yerde sıkıyor. Uzun süreli kullanımda tek yan etkisi paranoya belirtileri yapıyor. Dozu azaltınca gerçek hayata dönüyorsunuz.

Genel olarak bu etkinliğe katılanlar eleştiriye tahammülsüzler, soru soran güruhsa her türlü iğrenç yorumla soru sorabilirim çünkü amacı bu tadında ilerliyorlar. Bu yüzden de çok az sohbeti merak edip, keyifle okuyorum. Amacını gerçekleştiremiyor. Bir de tanım şeysi; ekşi sözlüğün popüler insanlarla yazarları dijital ortamdan bir araya getirdiği etkinliktir.

Bol ceviz, iyi kıyma, çokça yoğurma isteyen yemek. Bir gün önceden dışını yoğurup, dinlenmeye bırakırsanız çok daha güzel bir sonuç ortaya çıkıyor. Haşlamadan kızartınca bulgur tadını fazlasıyla alıyorsunuz.

Minik minik mantı yapmaya üşenenler için hem daha malzemeli hem de hamuru açma tadında olan güzelliktir.
Fırında ponçik ponçik kabarıyorken insanı iyice açlığını hissettiriyorlar. Dipnot olarak, mantının herhangi bir çeşidini sarımsaksız yiyen bizden değildir.

İtü yeni adıyla instelada öğrendiğim bir nezaket ziyaretiydi. Geçmiş zaman Eki kullanıyorum çünkü bunun bile bokunu çıkarıp, kendine ortam malzemesi yapanlardan sonra teşekkür ederim kelimesinden bile imtina eder olduk. Sözlüğün emekli amcası gibi sürekli şikayet eder oldum lakin bir şeyin de içini boşaltmasak olmuyor mu?

Bir ulusu yok etmek istiyorsanız içi boş inançlarla ve baskıcı zihniyetinizin eseri iki yüzlü ahlak kurallarıyla yetiştirin. Bundan daha büyük bir dinamit düşünemiyorum.
Son zamanlarda türeyen düşünme yetisini kaybetmiş, içiyle dışı bambaşka nesle bakarsanız ne demek istediğimi anlayacaksınız. Dünya üzerinde kişinin vicdanından daha üstün bir güç yoktur ki günah anlayışıyla hareket etmesinin bir mantığı olsun. Yetmiyor üstüne sürekli yargılamayı ve hor görmeyi öğreniyorlar. İnançla, içi bomboş bir dindarlığın bambaşka şeyler olduğunu fark etmek lazım yoksa kimin neye inanacağına kişi kendi karar verir. Dindar nesil adı altında her türlü ahlaksızlığı yaparken başkasını hor gören bir zihniyetin ülke için yararlı olacağına inanan varsa da aklıyla ilgili sorunları vardır.

En güzel ve kesin formülü hiçbir formülünün olmamasıdır.
Sözlükler, yazılmış kitaplar, yaşanmış hikayeler hepsini unutun. Bu ilk adımı geçtiyseniz dibine kadar o acıyı yaşayın, yaşayın ki bambaşka bir zamanda ve yerde patlak vermesin. Salya sümük ağlayın, sonuna kadar saçmalayın bir noktadan sonra zaten kendiliğinden geçecek. Ara sıra sizin ağzınıza sıçmak için yoklar ama öldürmez merak etmeyin.
Bir sabah uyanacaksınız ki daha az acıyor, daha az aklınıza geliyor ve daha az saçmalıyorsunuz. İşte o nokta iyileşmeye başladığınızı gösteriyor ki biraz hastalıktan kimseye bir şey olmaz. Artık bir noktadan sonra geçmiyorsa kusura bakmayın; o da sizin ruh hastalığınızın göstergesidir ki Ona ancak tıp çare bulabilir.

Eli sıkı, para harcamaktan nefret edenlerin habis bir huyudur.
Bir insanın her türlü kusuru görmezden gelinebilinir lakin cimriliğe tahammül etmek imkansızdır.edebilen varsa da gözümde evliyadır.
Düşünsenize yanınızda her şeyi kuruşu kuruşuna hesaplayan, para yüzünden hayattan keyif almayan bir insan dolaşıyor. Üstüne çok da yüzsüz oluyorlar ki evlerden ırak.
Kendilerini tespit etmek istiyorsanız ya yemeğe ya da tatile gidin. Onlar kıvranıyor siz eğleniyorsunuz. Üstüne negzel hayatınızdan çıkarmanız gereken kişiler kabak gibi ortaya çıkıyor.

Bilgisayarı açmaya üşenen benim gibilerin hep yaptığı eylemdir. Yazarken ve sonrasında bin kere düzeltme yapmak dışında herhangi bir zorluğunu görmedim. Ayrıca bilgisayar evde aile üyeleri arasında dolaşırken telefon bana hep daha güvenli geliyor.bunun gibi mecraları en azından evden anonim yazmak için kullanırken zor olsa da en temizidir.

Fernonda pessoa'nın eseridir. Öldükten sonra bulunan bitmemiş yüzlerce eserinden birisidir. Hepimizin ruhunun sormaktan korktuğu soruları sormuş, hepimizin kaçtığı gerçeklerle yüzleşip huzur içinde okuyacağımız bir başyapıt bırakmıştır.
Okurken bir sürü yerin altını çizdim ama beni en çok etkileyen ;
"kaç kez, ah, kaç kez, şu an olduğu gibi, var olmanın sıkıntısını, bilmediğim başka bir şeyin özlemini, tüm duyguların bende sonbahara dönerek, dışımdaki o bilinçte hüzünlü bir grilik içinde solduğunu hissettiğimi hissederek acı duymuşumdur- ve hissetmek, sadece hissetmek olduğu için kaygıya dönüşmüştür her seferinde. "
Hayatınıza güzel bir bakış açısı katacak, özel bir kitaptır.

(bkz:aşk )