bouii

Ayrıştırmadan, çirkinleşmeden, sesini yükseltmeden de siyaset yapılabileceğini göstermiş yeni İstanbul büyükşehir belediye başkanıdır. Senelerce seçim güven içinde gerçekleşti, itiraz etmek yersiz, yaptık oldu diye gezinen demokrasi yoksunlarına inat gümbür gümbür gelmeye devam edeceğine inancım sonsuz.
Önce topal ördek, sonra eş kıyaslaması ardından da bütçe yoluyla ısrarla itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor ama artık kendi seçmeninin bile bunu yemediği aşikarken acilen mazbatasını alıp, görevinin başına gelmelidir. Kendisinin demokrasi yoluyla elde ettiği kimliğine itirazı olanlara da tek şey denilebilir ;

(bkz:ağlayacaksanız oynamayalım)

Bu kesinlikle ben değilim dediğim söz öbeğidir. Kastım kendime göre mükemmeli aramak ya da insanları dış görünüşüyle değerlendiren sığlıktan seslenmek değil ama gözüme hitap etmeyen hiç kimseyle gönül bağı kurabileceğimi zannetmiyorum. Bu bağ belki güzel bir yüzdür belki de bana güzel baktığını hissettiğim bir çift gözdür ama muhakkak onda beğendiğim, beni çeken bir şeylerin olduğuna inanmam gerekiyor.

nevi şahsına münhasır kelimesinin vücut bulmuş hali, sarılacak mesafede kilometrelerce uzak olan kıymetlim...
dünya üzerinde yaşadığım hiçbir acımı hiçbir zaman anlatamayacağım ama herkese kol kanat gerecek kadar vicdanı büyük adam...
minicik bir çocukken, ellerini şefkatini hissedebilirim umuduyla üstüm açık yatarken, bir kerecik örtmeyen ama dizim kanıyor diye bayılacağını söyleyip kaçan güzel yüreklim...
ne yapsam ne desem bendeki tanımını ifade edecek yeterli kelimem yok. hem artık biliyorum, babalar çocuklarını nasıl seveceklerini bilemeseler de her koşulda gerçekten çok severler değil mi babam?

kişinin internet üzerinde özgürleşmesine yardımcı olduğuna inandığım haktır. sosyal medya, telefon aracılığıyla her şeye kolayca erişim derken ulu orta yaşamaya alışık bir toplum haline geldik. hatta iş öyle bir boyuta ulaştı ki başkalarının fotoğraflarıyla, başka hayatlar yaşayan manyaklar türedi.
zamanında sözlük dahil kendini saklamamış biri olarak çok fazla tehlikeye açık olmamak için anonim kalmak gerektiğine inanıyorum. bunu paranoya haline getirmeyip, ayarında tutabilirsek yazarken bile daha objektif bir bakış açısıyla her şeyi değerlendirme lüksümüzü elimizde tutabiliyoruz.

Yurdum insanın hiçbir konuda medeniyeti olmadığı için çoğunlukla eziyete dönüyor. Bırakın takip mesafesini korumayı sürekli sol şerit ihlali yapan, ısrarlı makaslar eşliğinde tıkanmış trafikte buharlaşmanızdan başka çareniz yokken yol vermeniz için kornaya abanmaktan çekinmeyen delilerle uğraşmak zorunda kalıyorsunuz.

Normalde araba kullanmayı zevkli bulan benim gibiler için bile stres kaynağı haline geldi. Üstüne trafik ışıklarında ya da uygun koşullar altında sadece kadın olduğunuz için uğradığınız tacizler konusuna ayrıca bir başlık açılır.

Yemin ediyorum hayattan soğudum. Kim buluyor böyle parlak fikirleri bilmek dahi istemiyorum.

(bkz:her kuşu öptük bir leylek kaldı)

masumiyeti koruyan, kırılgan ve incecik bir örtüdür. utanma duygusu benim için hisler içinde en masum ve nadir bulunandır.
herhangi bir hatada hâlâ yüzü kızarabilen insanların iyi yürekli olduğuna inanıyorum. karşı cinsten gözlerini kaçırıp, yanakları kızaranlar sizleri ayrıca seviyorum ve koruma altına alınmanız gerektiğine yürekten inanıyorum.

kişinin kendi iradesiyle yaşamına son vermesidir. gençlik hezeyanları, maruz kalınan travmatik durumlar haricinde çok da dramatik bir şey gibi gelmiyor. sonuçta yaşamak nasıl bir haksa bu haktan feragat etmek de bir çeşit irade bildirimidir.
hepimiz her canlı gibi doğup, büyüyüp yaşlanıyoruz ve yüksek müsaadenizle ben hiç tanımadığım birinin vicdanına emanet şekilde herhangi bir huzurevinde ölmek istemiyorum.

zenginsozluk.com/foto

Bugün nil karaibrahimgil anma günü gibi oldu ama bunu da es geçemezdim.

Hayatımıza özgür kız olarak bir reklam filmiyle giren şarkıcıdır. Yaptığı şarkılar ne kadar başarılı ya da değil bunlar tartışılır ama benim hayatıma dokunan iki şarkısı için bile ekstra kıymetlidir. Yazdığı sözlerde acıları bile eğlenceli halde ifade edebilen nadir insanlardan. Ne zaman aklım karışıp, kendimi güçsüz hissetsem bu şarkısını beş doz alıyorum, siz de kulak verin.

Kastın zannedildiği gibi bir şey olduğunu zannetmiyorum. bana daha çok kocamdır döver de severse sıçmığı gibi geldi ki bu açıdan toplumda yaratılan kötü bir algı olarak bakıyorum. Düşünce özgürlüğü, özel hayat vs tabii ki herkese saygı duymak zorundayız lakin toplumu kodlama açısından hem yanlış hem de baskıcı bir söylem varsa kimse kusura bakmasın gözünün yaşına bakılmadan o özgürlüğün köküne kibrit suyu dökerler.

Normalde beğeniyi dile getirme, herhangi bir fiziksel ya da başka bir meziyetin övülmesidir ama günümüz koşullarında dile yapışmış yalanlar bütünü haline geldi. Bu yüzden de insanlar söylenene değil söylene odaklanıyor. Egosunu şişirmek gibi derdi olmayanların zaten herhangi bir gönül bağı dışında onaylamaya ihtiyacı olacağını zannetmiyorum.

Sevmediğim bir işte, sırf güzel annemin gönlü olsun diye çalışıyor gibi yapıyordum. Üstüne Fazla fazla sabrettiğim, buna rağmen kıyamadığım ve hayatımın en zor zamanları olduğunu bile bile beni deli eden birine çok pis kazık atmanın keyfini yaşamak yerine vicdan azabını çekiyordum. Hayatımın özeti olan kafama zıçayım repliği beynimde yankılanıyordu.
Şimdi üstünden geçen koca bir yılda sevdiğim işi, nefret ettiğim patronuma maruz kalarak yapıyorum. Küçük bir dünyada keyif aldığım şekilde yaşamaya çalışıyorum. Bir de hâlâ beynimde eko yapan malum repliğe düet yapıyorum.

Varlığını ve ruhunu sevdiğiniz karşı cinse sevginizi en güzel şekilde ifade etme biçimidir. Duygularınız ve hissettiğiniz çekimin dudaklarınızdan onun ruhuna akışına izin verdiğiniz çok özel bir andır. Bazen sevdiğinizi söylemek yerine konuşmadan aktarmanın en güzel ve en yalın halidir. Birine o kadar yakın olup, savunmasız kalacak kadar güvenmek için onu sevmeniz gerektiğine inanıyorum ve evet sevmeden öbüşenler size laflar hazırladım!

mat pilatesi sıkıcı bulan bünyelerin seveceği egzersizler bütünüdür. kondisyon tutmak, zayıflamak için spor yapıyorsanız ihtiyacınızı karşılamaz ama kaslarınızı güçlendirmek, duruşunuzu dâhi düzeltecek bir şey arıyorsanız kendisi kesinlikle en doğru adrestir. belirli bir süre sabrederseniz yürüyüşünüze kadar nasıl fark yarattığını görürsünüz.
eğitmeni seyrederken ne varmış ki bu kadar, bende yaparım yanılsamasının karşılığını antrenman bitiminden bir yarım saat sonra kas ağrılarıyla alırsınız. bugüne kadar spinningten sonra en fazla eğlendiğim zamanları bu antrenmanlarda geçirdim. fiyat konusu görece olarak biraz pahalı olsa da kesinlikle karşılığını alırsınız.

din, sorgulamadan teslimiyetten beslenir. insanın hayata bakışını zekasıyla değil, hitabet gücüyle çevresini etkilemiş ve yüzyıllar ötesinde kalmış birinin hayal gücüyle devam ettirmesini emreder. çocukken koşullandırıldığım öğretiler yüzünden sürekli cezalandırılacağıma inanır, o masumiyetle yaptığım hatalar yüzünden ateşlerde yanacağım korkusuyla ağlayarak uyuyakalırdım. en basit örnekle gidersek; bugüne kadar dinin hüküm sürdüğü hiçbir coğrafyada kadının bir gram değerli olduğunu görmedim. böylesi bir bakış açısına sahip bir sistem, yaş aldıkça, duyduğumuz kötü bir efsaneden ötesini çağrıştırmıyor.
konuyu dağıtmadan sadede gelirsek, bana göre aklı selim olan birçok birey bir yaştan sonra bu ve bunun gibi soruları sormaya başlıyor ve deizm bu sorulardan kaçış güzerhandaki ilk duraktır. insan dediğimiz şey kök salmış iyi ya da kötü her alışkanlığına tutunma eylimi gösterir. bu yüzden de ellerini birden bırakmak yerine bir ilerdeki dala tutunur. deizm tam olarak o güçsüz daldır, bir süre tutunur ve mecburen gerçeği görüp kendinizi bırakmak zorunda kalırsınız. işin özü yükselen deizm değil ateizmdir ama toplum nezdinde bizim gibi 'dinsizlerin' maruz kaldıkları düşünülürse hadi sizin güzel gönlünüz için yükselen deizm olsun.

Seni arada günlük niyetine kullanmakla ayıp mı ediyorum bilmiyorum ama çok mutluyum sözlük. Basit, dümdüz düzenimi çok seviyorum.
İmza: düz adam sami.

Tüm sezen, yine ve yeniden doğmayı seven yazarlara gelsin.

Bugüne kadar sürüş keyfi ve konfor olarak en rahat ettiğim alman otomobil markasıdır. Yazacaklarım tamamen subjektif ve kişisel deneyim içerdiği için başka şahsi tecrübelerin çok da umrumda olmadığını belirtmek istiyorum. Bu markanın hemen hemen her kasasını tecrübe etme fırsatım olduğu için rahatça söyleyebilirim ki a3' ü dışında isteneni veriyor. Türkiye pazarında en büyük rakipleri olan bmw ve mercedes' e göre çok daha sade bir tasarıma sahip. Bana göre Volkswagen grubuna ait olsa da hem iç dizayn hem de malzeme açısından arada işçilik farkı var.

Büyük ya da küçük tüm sözlüklerde sosyalleşmek adı altında toplananları dışında tutarsak gerçek bulduğum bir cümledir. Kendi adıma sözlükler benim sosyal hayatımda dile getiremediğim, genelde sakladığım bazen de daha kaba bir üslupla içimdekileri kustuğum bir ortamken, neden burdan biriyle görüşüyor üstüne açıklama yapıyorum ki?
Son olarak Genellemenin dibinden çıkıp diyorum ki; sözlük çok kasıyor whatsaap var mı?

whatsaap' tan daha başarılı ayrıca gereksiz kimseyi dahil etmek zorunda kalmadığınız için alkışı hak eden anlık mesajlaşma programıdır. tek eksiği bana sormadan rehberimden birkaç kişiye bildirim yollaması ki kendisine bu konuda çok kırgınım. dosya, fotoğraf, ses vs yollamak bana daha hızlı geldi. akıl edene minnetlerimi iletiyorum.

İnsanoğlunun başına ne geldiyse umutla birlikte filizlenen bu lanet his yüzünden geliyor. Yoruyor, umut veriyor en sonunda da kırıyor. Kullanmayınız efendim, gözünüzü seveyim kullana da mani olunuz.

Kendisi ne kadar itiraf niteliği taşıyor bilmiyorum ama özet geçiyorum; çok net, olmayan kafama zıçayım.