sanırım yavaş yavaş tarih olacak karttır zira atm'lerin çoğu-en azından benim kullandıklarım- önce kartı veriyor artık. bir arkadaşım bu konuyu bir üst seviyeye çıkarıp kartı alıp gitmişti, parayı bırakmıştı.
içindeyken çoğu zaman ruhu bunaltan yapısıyla "ulan çekip gitsem mi?" dedirten ama yine de karanfil'i, kurtuluş'u, tunalı'sı ile, tiyatro sezonu ve kuğulu ile bu histen vazgeçirten; aynı zamanda uzaklaşınca kendini özleten bir şehir. bir köşe yazısında okumuştum:
"ankara farkettirmeden sevdirir, alıştırır kendine." cidden öyle sözlük.
"ankara farkettirmeden sevdirir, alıştırır kendine." cidden öyle sözlük.
chrome canary. ama son yorumlardan sonra firefox'a geçsem mi diye çok düşünüyorum. bu konuda tavsiyelere açığım sözlük.
"bin atlılarla çocuklar gibi şendik" ibaresi çıktı. sırıttım.
roverandom - j.r.r. tolkien
duyulduğunda yüzde tebessüm bırakan şarkılardandır. dans etme isteği uyandırır.
bazıları artık diyet olmaktan çıkmış, sırf isminden dolayı diyet bisküvi algısı oluşturan bisküvilerdir.
ismini görür görmez "hoooooly diver!" şeklinde coştuğum ilah.
ruhu şad olsun. çocukluğumda rahmetli annem kasetlerini dinletirdi. ta o zamandan beri severek dinlediğim yegane isimlerden. tam bir sanatçı. cumhuriyetin divası. ölüm yıl dönümünde değil, her dost meclisinde bir kez olsun anılmalı, bir kadeh de ona kalkmalı.
temizlik oranına göre keyif ya da tiksinme hissi veren kokudur.
bir yunan internet radyosu ismi. (bkz:off radio) Soft rock, trance, experimental, alternative, relaxing, chill out tarzında ingilizce parçalar çalıyorlar.
death magnetic'in üzerinden 8 sene geçtikten sonra 2016 yılında hardwired... to self-destruct albümünü çıkaran, çocukluğumun en baba gruplarından. hayvan gibi metallica hayranı bir insan olarak söyleyebilirim ki son albümleri gerçekten taş gibi olmuş olan canım grubum. albümde tek bir favori şarkı belirlemek benim için oldukça zor ama bugünlerde sıklıkla dinlediğim parçası spit out the bone. riffler, bass solosu, ritm... enfes, resmen eargasm! keza klibi de post apokaliptik türde enfes bir kliptir.
iddialara göre osmanlıspor'un lisansı devralınarak amatör kümeyi es geçmesi planlanan, olası ve gereksiz futbol takımı.
bakınız burası çok önemli, bu mağazalar birtakım yapısal reformlar yapmaktan geri kalıyorlar. yapısal reformlar yapısal reformlar. nedir bu yapısal reformlar? lol
harika diyaloglara sahip, sanırım en sevdiğim diziler listesinde ilk üç arasına rahatlıkla koyabileceğim dizi. öyle ki ana karakterlerin hepsinin farklı yönleri ve bu farklılıklara rağmen bir ekip olabilmeleri oldukça güzel. final sezonu baya aceleye getirildiği için bir miktar üzmüştü lakin final bölümü beni ağlatmayı başarmıştı. öyle ki şu iki replik beni benden alır:
“Everyone dies alone. But if you mean something to someone, if you help someone, or love someone. If even a single person remembers you. Then maybe, you never really die at all.”
"So, I began breaking their lives down into moments. Trying to find the connections, the things that explained why they did what they did...And what I found was, that the moment that often mattered the most, the moment when you truly found out who they were, was often their last one."
“Everyone dies alone. But if you mean something to someone, if you help someone, or love someone. If even a single person remembers you. Then maybe, you never really die at all.”
"So, I began breaking their lives down into moments. Trying to find the connections, the things that explained why they did what they did...And what I found was, that the moment that often mattered the most, the moment when you truly found out who they were, was often their last one."
ahmed arif'in güzide mektuplarını barındıran muazzam bir eser. öyle ki, sevmek kavramını yeniden şekillendirir. leyla'nın hayatında başkası olduğu zamanlar bile yazan, koşulsuz, karşılık beklemeden sevmenin en güzel örneği ahmed arif'in muhteşem satırlarını barındıran mektuplardır.