confessions

esdemirei

2. nesil Düzeltmen - becerikli

  1. toplam entry 1278
  2. takipçi 6
  3. puan 12030

1965 seçim güzelleri

esdemirei

zenginsozluk.com/foto
Akbaba Dergisi tarafından 1965 yılında piyasaya sürülen 38'inci sayı kapağında görülen olaydır. Kapakta 1965 Türkiye Genel Seçimlerine adaylığını koyan Cumhuriyet Halk Partisi'nden İsmet İnönü, Adalet Partisi'nden Süleyman Demirel, Millet Partisi'nden Osman Bölükbaşı, Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi'nden Alparslan Türkeş, Türkiye İşçi Partisi'nden Mehmet Ali Baydar, Yeni Türkiye Partisi'nden Ekrem Alican görülmektedir.

7 temmuz 2019 30 suriyelinin köpek gezdiren kadına saldırması

esdemirei

7 Temmuz 2019 30 Suriyelinin Köpek Gezdiren Kadına Saldırması
YektaTrn takma adlı bir Twitter kullanıcısı tarafından 7 Temmuz 2019 tarihli tweet flood'unda bahsedilen olaydır. Tweet flood'una göre kadın olayı şu şekilde anlatmaktadır: “İki köpeğimizle parktaydık. Parkta köpeğiyle bir başka kadın daha vardı. Suriyeliler özellikleri yazları kadın, erkek, çocuklarla birlikte kalabalık bir şekilde parktalar. Bu arada sanırım yeni gelenler olmuş. Bayağı kalabalıklar. Suriyeli gençlerden genelde herkes rahatsız. Parkta bağıra bağıra küfrediyorlar. Kimse bugüne kadar ağzını açmadı. Bu gece parktayken Suriyeli bir genç kadın arkadaşa elini kolunu sallayarak 'Köpek kaka yaptı, al' vs. diye bağırıyor. Kadın da 'Biz aldık. Başkasınındır' demesiyle Suriyeli genç daha da bağırıyor. 'Bundan sonra bu parka köpek gelemez' diyor. Diğer gençler koşarak geliyor. Bağırmalar vs. derken başka bir Suriyeli diğer kadını itiyor. Bağırarak 'Kadın olmasaydın seni döverdim' diyor. Parkın karşısındaki pencereden gören birisi 'Ne yapıyorsunuz lan kadına?' diyerek bağırıyor. Bu defa ona 'Ananı sikerim. Erkeksen in aşağı lan' deyip apartmanı basmaya kalkıyorlar. Parktaki diğer Suriyeliler ve aynı yerde oturan akrabaları da koşup geliyorlar. Mahallenin gençleri doluşuyor. Bu Suriyeliler tadilat yapılan binanın önündeki tahtaları alıyorlar ve mahalleliyle kavgaya tutuşuyorlar.”

biçerdöver üstünde fotoğraflar çektirerek olmaz

esdemirei
Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan'ın 8 Temmuz 2019 tarihli “Dağdaki çobanın oyuyla bunların oyu bir” başlıklı yazısının “Ekrem İmamoğlu'na dostane tavsiyeye devam” alt başlıklı yazısında geçen ifade. İfadenin tam hâli şu şekildedir: “Ekrem Başkan. Zafer havası içinde sadece gaz vermeye dayalı bir iklim oluştu ya. O yüzden kimse söylemeyi akıl etmez diye düşünerek bir kez daha söylüyorum. Ereğli Belediyesi'nden ödüller alarak, Trakya'da biçerdöver üstünde fotoğraflar çektirerek, sürekli konuşmalar yaparak, nikâh törenlerinde sosyal içerikli mesajlar vererek iyi bir başlangıç yapmış olmuyorsunuz. En azından bir süreliğine de olsa harıl harıl çalışmaya, envanter çıkarmaya, bir aylık, iki aylık, üç aylık acil eylem planları ortaya koymaya, atamaları tamamlamaya, yapılması hemen mümkün olan verilmiş sözleri yerine getirmeye şiddetle ihtiyaç var. Şimdi bana 'Sana soran mı oldu? Aklını kendine sakla' da diyebilirsiniz tabii. Ona da eyvallah.”

8 temmuz 2018 çorlu tren kazası

esdemirei

zenginsozluk.com/foto
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde Uzunköprü-Halkalı seferini yapan 12703 yolcu treninin, Balabanlı-Çorlu arası 162'nci kilometredeyken, saat 17:00'da 5 vagonunun aşırı yağmur yağışına bağlı menfez-ray arasındaki toprağın boşalmasıyla, raydan çıkıp devrilmesi sonucu 25 kişinin öldüğü, 340 kişinin yaralandığı tren kazasıdır. [K]

8 temmuz 2019 ali babacan'ın akp'den istifa etmesi

esdemirei

zenginsozluk.com/foto
Eski Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın kurucusu olduğu AKP'den 8 Temmuz 2019 tarihinde yayınlattığı kamuoyuna yazılı açıklamada öğrenilen istifa etme olayıdır. Yazılı açıklamanın tam hâli şu şekildedir: "14 Ağustos 2001 tarihinde kurucu üyesi olduğum AKP'de 14 yıl MKYK üyeliği yaptım. 3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra 13 yıl Bakanlar Kurulu Üyesi oldum. Bu süre içerisinde ülkemizin elde ettiği büyük başarılara katkı vermekten onur duydum. Görevde olduğum dönemlerde partinin kuruluş ilke ve değerlerini hem ülkemizde hem de dünyada inanarak savundum. Türkiye'nin tarihi dönüm noktalarında, doğruları için verilen büyük mücadelelerin bizzat içinde olmak benim için şeref oldu. Son yıllarda ise pek çok alanda yapılan uygulamalar ile inandığım ilke, değer ve fikirler arasında derin farklılıklar oluştu. Aklen ve kalben bir ayrışma yaşadım. Aynı süreçte Türkiye yeni sınamalarla karşı karşıya kaldı. Dünya hızla değişti. Ülkemizde ise parlak bir gelecek vaat eden, bambaşka beklentileri olan, dinamik, yeni nesillerimiz var artık. İçinde bulunduğumuz şartlarda, Türkiye için yepyeni bir gelecek vizyonuna ihtiyaç vardır. Ülkemiz için her alanda doğru analizler, yeniden düşünülmüş stratejiler, planlar, programlar gerekmektedir. Çok çeşitli kesimlerle yaptığımız istişareler de bunu teyit etmektedir. Türkiye'nin bugünü ve geleceği için yeni bir çalışma başlatmak kaçınılmaz hâle gelmiştir. Ben ve pek çok arkadaşım, böyle bir çalışma için büyük ve tarihi bir sorumluluk hissetmekteyiz. Bu süreçte aynı ahlaki ve toplumsal sorumluluğu hisseden çok sayıda insanla tanışmış olmak da bizim için çok sevindirici olmuştur. İnanıyorum ki, karşı karşıya olduğumuz sorunların çözümü, ancak, temsil gücü yüksek ve geniş bir kadro çalışmasıyla mümkün olacaktır. Beraberce çalışmak ve ortak aklı hedeflemek zorundayız. Çalışmalarımızın bağımsız ve özgür bir şekilde yapılması büyük önem taşımaktadır. Her konuda beyaz sayfalarla işe başmak gerekmektedir. Bu gerçekler dikkate alındığında AKP kurucu üyeliğimin devam etmesi maalesef mümkün görünmemektedir. Bugün itibariyle istifa dilekçemi parti genel merkezine ulaştırdım. Hepimizin amacı ülkemizin itibarını yükseltmek, halkımızın refah ve mutluluğunu artırmak, Türkiye'yi hak ettiği güzel bir geleceğe ulaştırmaktır. İnsan hakları, özgürlükler, ileri demokrasi ve hukukun üstünlüğü vazgeçilmez ilkelerimizdir. Siyasete ilk girdiğim günden bu yana bunlar için canla başla çalıştım. Allah sağlık ve ömür verdiği sürece bundan sonra da çalışmaya devam edeceğim.”

binali yıldırım'ın çankaya köşkü'nden taşınması

esdemirei
19 Şubat 2019 tarihinde TBMM Başkanlığı görevinden seçim çalışmaları yüzünden istifa eden Binali Yıldırım'ın geçen yaklaşık 6 ay sonrasında Çankaya Köşkü'nden Dikmen'deki evine 2019 Temmuz ayı içinde taşınması olayıdır. Bu olaydan önce muhalefet tarafından eleştirilmiş, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal da TBMM'ye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevaplaması talebiyle Binali Yıldırım'ın köşkü neden henüz boşaltmadığına dair bir yazılı soru önergesi vermişti. [K]

gül davutoğlu ve babacan yuvanıza geri dönün

esdemirei

zenginsozluk.com/foto
Burhan Kuzu'nun resmi Twitter hesabı üzerinden 6 Temmuz 2019 tarihli tweet'inde geçen ifade. İfadenin tam hâli şu şekildedir: “Sayın Abdullah Gül, Sayın Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan ve birlikte hareket eden dava arkadaşlarım. Hep birlikte yola çıktık. Çok önemli işlere imza attık. Kendinize göre haklı gerekçeleriniz olabilir ama davamız hepsinin önündedir. Gelin yuvaya dönün beraber çalışalım. Bu davetim yürektendir.”

akp'yi ve ülkemizi yepyeni bir vizyonla geleceğe taşıyalım

esdemirei

zenginsozluk.com/foto
Burhan Kuzu'nun resmi Twitter hesabı üzerinden 6 Temmuz 2019 tarihli tweet'inde geçen ifade. İfadenin tam hâli şu şekildedir: “Ben, bu çağrıyı bir ağabeyiniz ve hocanız olarak yapıyorum. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde partimizi ve ülkemizi yepyeni bir vizyonla geleceğe taşıyalım. Taş yerinde ağırdır. Görüş ayrılıklarımızı kendi içimizde çözelim. AKP bizim evimiz, yuvamız. Partimize sahip çıkalım.”

mehmet rıfat ılgaz

esdemirei

zenginsozluk.com/foto
7 Mayıs 1911 tarihinde Kastamonu'nda dünyaya geldi. 1930 yılında yatılı olarak öğrenim gördüğü Muallim Mektebi'nden mezun oldu. 1936 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü'nün Edebiyat bölümünden mezun oldu. 6 yıl süreyle Gerede, Akçakoca, Gümüşova'da ilkokul öğretmenliği yaptı. Daha sonra İstanbul'a tayin oldu. Karagümrük Ortaokulu'nda ve Nişantaşı Lisesi'nde Türkçe öğretmeni olarak görev yaptı. 1940 yılında Çığır, Oluş, Ulus, Güneş, Yücel, Varlık, Hamle ve Yeni İnsanlık gibi eserleri birçok dergide yayımlandı. 1942 yılında Ömer Faruk Toprak'la Yürüyüş Dergisi'ni çıkardı. 1943 yılında ilk şiir kitabı Yarenlik'i edebiyatseverlerle buluştu. 1944 yılında Sınıf adlı şiir kitabından dolayı 6 ay hapis cezası aldı. 1947 yılında öğretmenlikten ayrılıp gazetecilik yapmaya başladı. 1952 yılında Adembaba Dergisi'nde yazmaya başladı. O dönemde popüler olan Dolmuş, Külah ve Taş gibi mizah dergilerinde yazıları yayımlandı. 1952-1960 yılları arasında Tan Gazetesi'nde düzeltmen, dizgici ve röportaj yazarı olarak çalıştı. 1953 yılında yazdığı Devam adlı kitabı da toplatıldı. Yaklaşık 5,5 yıl mahkûmiyet alsa da hem hastalığından dolayı hem af kapsamına girdiği için cezasının bir kısmını yattı. 1959 yılında Hababam Sınıfı adlı romanı yayımlandı. 1974 yılında emekli oldu ve doğum yeri Cide'ye yerleşti. 1975 yılında Ertem Eğilmez'in yönetmenliğinde Hababam Sınıfı romanı beyaz perdeye aktarıldı. 7 Temmuz 1993 tarihinde İstanbul'da vefat etti.

Eserlerinden bazıları şu şekildedir:
- Şiirleri: Yaşadıkça, Devam, Üsküdar'da Sabah Oldu, Soluk Soluğa, Karakılçık, Uzak Değil, Güvercinim Uyur Mu, Kulağımız Kirişte, Çocuk Bahçesi.
- Hikâyeleri: Radarın Anahtarı, Don Kişot İstanbul'da, Kesmeli Bunları, Al Atını, Palavra, Bunadı Be Adam, Tüh Sana, Çalış Osman Çiftlik Senin, Hababam Sınıfı Uyanıyor, Hababam Sınıfı Baskında, Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı.
- Romanları: Hababam Sınıfı, Bizim Koğuş, Karadeniz'in Kıyıcığında, Karartma Geceleri, Meşrutiyet Kırahathanesi, Apartman Çocukları, Hoca Nasrettin ve Çömezleri.
- Tiyatro Oyunları: Hababam Sınıfı, Hababam Sınıfı Baskında, Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı, Çatal Matal Kaç Çatal, Abbas Yola Giden.
- Hatıraları: Kırk Yıl Önce Kırk Yıl Sonra, [gbkz]Yokuş Yukarı, [gbkz]Biz De Yaşadık.
- Çocuk Edebi Eserleri: [gbkz]Bacaksız Kamyon Sürücüsü
, Bacaksız Okulda, Bacaksız Paralı Atlet, [gbkz]Öksüz Civciv, Küçükçekmece Okyanusu, Cankurtaran Yılmaz, Kumdan Betona. [Kaynak: Anadolu Ajansı'nın 6 Temmuz 2019 tarihli infografiği]

7 Temmuz 2019 Deniz Zeyrek'in 51 Günlük Kayyum Bilançosu Köşe Yazısı

esdemirei

zenginsozluk.com/foto
Sözcü Gazetesi yazarı Deniz Zeyrek'in 7 Temmuz 2019 tarihli “51 Günlük Kayyum Bilançosu: 3 Milyar 300 Milyon Yeni Borç, 1 Milyar 700 Milyon Harcama ve 2 Bin 500 Yeni İstihdam” başlıklı yazısıdır. Yazının tam hâli şu şekildedir: “31 Mart 2019 yerel seçimlerinden sonra, mazbatanın seçilmiş İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na verilmesini tam 17 gün beklemiştik. Ekrem İmamoğlu, göreve gelir gelmez, 1 Ocak 2019 gününden itibaren yapılan işlemleri tespit etmek için belediye verilerini yedekleme talimatı vermişti. Kıyameti kopardılar. Sanki MİT'in verilerini kopyalıyormuş gibi hava yarattılar ve meseleyi bir ulusal güvenlik meselesine dönüştürdüler. Nihayetinde YSK son derece hukuksuz bir kararla mazbatayı iptal edip seçimlerin yenilenmesine karar verdi. O gün tarih 6 Mayıs 2019'u gösteriyordu. Ekrem İmamoğlu'nun görevdeki 18'inci günüydü. Ekrem İmamoğlu mazbatayı iade etti. Ankara'dan İstanbul Valisi Ali Yerlikaya kayyum olarak İBB Başkanlığı'nı da yürütmekle görevlendirildi. 23 Haziran 2019 günü yapılan İstanbul seçiminde belediye geri alınacakmış gibi hareket etmeye başladılar. Genel Sekreter Hayri Baraçlı o öz güvenle Ekrem İmamoğlu'nun katıldığı canlı yayına mesajlar gönderip açıktan kafa tuttu. İBB çalışanları itfaiyeci, imam, İŞPARK görevlisi kıyafetleriyle, parti militanı gibi belediyenin önünde Ekrem İmamoğlu aleyhine gösteri yaptılar. 23 Haziran 2019'da ne olduğunu yazmama gerek yok. 14 binden az olan fark 806 binin üzerine çıktı. İstanbul halkı bu karşılıksız öz güvene dersini verdi. Ekrem İmamoğlu, 6 Mayıs 2019 ile 23 Haziran 2019 arasında belediyedeki israfa dikkat çekip, makam aracı saltanatını anlatmıştı. Doğrusu Ekrem İmamoğlu'nun sözünü tutup o araçları Yenikapı Miting Alanı'nda sergilemesini bütün İstanbullular bekliyor. Peki, aradan geçen 51 günlük kayyum döneminde neler oldu? Halkın iradesi ile seçilmiş belediye başkanını beklemek yerine neler yaptılar? Biraz araştırınca gördüm ki boş durmamışlar. Örneğin 31 Mart 2019'da 82 bin olan İBB personel sayısı 23 Haziran 2019'dan önce 84 bin 500'e çıkmış. Yani apar topar 2 bin 500 kişi istihdam edilmiş. Belediyenin borçları toplamı 31 Mart 2019'da 26,7 milyar TL idi. 23 Haziran 2019 itibarıyla bu miktar 30 milyar TL'ye çıkmış. Yani arada 3 milyar 300 milyon lira daha borçlanılmış. Belediyenin gelir gider tablosuna bakıldığında anlaşılıyor ki, harcamalarda da frene basılmamış. 16 Haziran 2019'da belediye kasasından 1 kalemde 1,7 milyar TL çıkmış. Sadece yeni istihdam, borçlanma ve harcama miktarları bile İBB'nin kaynaklarından son ana dek yararlanıldığını gösteriyor. İnşallah, o paralar yandaşların çıkarı için değil, İstanbul halkına hizmet için harcanmıştır. Bu arada Ekrem İmamoğlu iyi ki o verileri yedeklemiş. Yoksa bu değişimleri bu kadar kısa sürede anlamak imkansız olurdu. Hükûmete yakın medyada, muhalefet partilerinden belediye başkanlarının göreve gelir gelmez yaptığı işten çıkarmalar ön plana çıkarılıyor. İlgili haberleri okuyunca, izleyince insan o başkanları ister istemez işçi düşmanı gibi görüyor. Ancak, yapılan işten çıkarılanların ortak özelliğine bakınca, çoğunun seçimlerin hemen öncesinde oy devşirme amaçlı, partizanca yapılmış işe alımlar olduğunu görüyorsunuz. Şahsen hiçbir işten çıkarmayı tasvip etmiyorum. Eğer mümkünse, oy devşirmek için, hatta partizanca yapılmış olsa dahi, alınanlar bankamatik çalışan değilse, ihtiyaç varsa, işe uygunlarsa o elemanları tutmaya çalışmaları son derece insani olur. İşsizliğin pençesinde hayata tutunmaya çalışan insanların oyunun rengine bakılmamalı.”

golan-1000

esdemirei

zenginsozluk.com/foto
Suriyeli mühendisler tarafından Rus yapımı T-72 tankı temel alınarak 2017 yılında geliştirilen çok namlulu roketatar. Askeri uzman Viktor Murahovskiy bu silah için “Güdümsüz füze olduğundan hiçbir yörünge düzeltme sistemi yok. Ama Suriye coğrafyası, bu silahı açık arazide etkili biçimde kullanma fırsatı sağlıyor. Kalibresinden dolayı oldukça güçlü başlığa sahip. Kriz ve silah ambargosu koşullarına sahip Suriye'nin böyle bir silah geliştirmesi iyi oldu” ifadelerini kullanmış. [Kaynak: Sputnik Türkiye'nin 3 Temmuz 2019 tarihli İnfografiği]

uçak yarım saat sonra kalksa bile eş sevişmelidir

esdemirei

FM TV'de Yasin Ahmetoğlu'nun sunduğu Dostane adlı programın 28 Kasım 2016 tarihinde yayınlanan 60'ıncı bölümünde Yasin Ahmetoğlu'nun “Beyimi/Hanımımı beraber olmak için çağırdığımda bazı zamanlar yanaşmıyor. Bu hususta vebali var mıdır?” sorusu üzerine Mehmet Akdemir'in kullandığı ifade. İfadenin tam hâli şu şekildedir: Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: 'Kişinin eşi (hanımlar için) yolculuk yapacaklar. Hazırlanmışlar. Arabaya binip bir yerlere gidecekler. Örneğin hava limanına gidecekler. Yarım saat sonra kalkacaklar. Bu durumda dahi olsa beyi davet ettiği zaman beyinin davetine icabet etmesi lazım.' Bununla beraber eş kocasının rızası olmadan sırtını döndüğü zaman kocasının rızasını alıncaya kadar melekler o kadına lanet ediyorlar. Ülkemizde zinanı arttığı söyleniyor. Niçin? Eğer gerçekten hanımlar eşlerine istenilen şekilde sahip çıkarlarsa bir eş sağa sola bu şekilde bulaşmak istemez. 'Zaten benim evde helalim var. O bana yetiyor. Allah razı olsun' der. Kendini biraz olsun muhafaza etmeye çalışır. O şekilde yürür. Ama şöyle bir ortamda insanların, -özellikle bayanların-, son derece uygunsuz giyim kuşamda, kendilerini ortaya koymuş olduğu ortamda adam çalışıyor. Ne zor şartlarda helal rızkı eşinin önüne getirirken eğer eş bu hususta 'Yorgunum. Argınım. Uykusuzum', yok şöyle oldu, yok böyle oldu, 'Ben neler yapıyorum?' diyerek olayı yokuşa sürerek, bu şekilde beyini razı etmediği takdirde, bu sefer eşi tarafından tatmin olmayınca kendisini harama vuracak. Harama vurunca bu sefer Mevla Teala hazretleri aralarındaki merhameti, sevgiyi kaldıracak. Ondan sonra diyorlar ki 'Biz anlaşamıyoruz. Biz birbirimizi sevemiyoruz. Üzerimizde büyü mü var?' Büyü sende. Büyüyü bozmak sende. Adımını atarsan beyinin kalbini memnun edersen bütün büyü çözülür.”

Videonun teliften silinmesine karşı: Alternatif 1 (Streamable)
Videonun tam hâli için (Videoda 48:11.5/51:06.5 arasında geçiyor): YouTube

6 haziran 2019 fatih tezcan'ın tweet'leri

esdemirei

Yazar Fatih Tezcan'ın resmi Twitter hesabı üzerinden 6 Temmuz 2019 tarihinde paylaştığı tweet'lerdir. Tweet'ler tam hâliyle şu şekildedir: “'S-400'leri F-35'leri de almayalım. Gerek yok. 1920-1940 yılları arasındaki gibi barış ülkesi olalım.' CHP Danışmanı Necdet Saraç. 1920-1940 yılları arasında barış ülkesi değildik. Osmanlı Devleti'ne darbe yapan, barış iş birlikçisi bir subay yönetimindeydi ve Batı onun devleti ve milleti dinsizleştirmesini bekledi. (1) 1920-1940 yılları arasındaki Batı taşeronu pozisyonunuzu tekrar almak ve Batı'dan aldığınız izinle Türkiye'deki Müslüman halkı yine ezmek istediğinizi biliyoruz ama bu imkânsız. Bu millet bir daha Batı'ya da iş birlikçi, mezhepçi ve kemalist uzantılarına da boyun eğmek istemiyor. (2) S-400'leri zaten aldık. F-35'leri de alacağız. Biz de silah üreteceğiz. Orta Doğu konferans toplayarak değil, güçlü kalarak lider olunacak bir coğrafyadır. Öğreteceğiz. Bütün Filistin, Hicaz ve Halep'i 2 haftada İngilizlere peşkeş çekenler, millete akıl değil, hesap versinler. (3)”

Tweet'lerin silinmesine karşı alternatifler (Archive.org): 1, 1 (Video), 2, 3
21 /