dinlediğiniz an şaşırtacak derecede omuzlarınıza yük bindiren, sıkıntı veren, hayata sövdüren şarkılardır.
kişisel favorim hypnogaja coverı olan versiyondur. kesinlikle aşk acısı çekmeyen adama acı çektirir, güneşli kırk derece havada yağmur efektiyle üşütür, sabahladığınız sınavdan 01 almışsınız hissi verir. dinlenmelidir, dinlenmezse yazık eder.
(bkz:adamı dumur eden şarkılar)
sözlerini de bırakayım:
Here comes the rain again
Falling on my head like a memory
Falling on my head like a new emotion
i want to walk in the open wind
i want to talk like lovers do
i want to dive into your ocean
is it raining with you
So baby talk to me
Like lovers do
Walk with me
Like lovers do
Talk to me
Like lovers do
Here comes the rain again
Raining in my head like a tragedy
Tearing me apart like a new emotion
Oh
i want to breathe in the open wind
i want to kiss like lovers do
i want to dive into your ocean
is it raining with you
So baby talk to me
Like lovers do
Here comes the rain again
Falling on my head like a memory
Falling on my head like a new emotion
(Here is comes again, here it comes again)
i want to walk in the open wind
i want to talk like lovers do
i want dive into your ocean
is it raining with you
(bkz:adamı dumur eden şarkılar)
sözlerini de bırakayım:
Here comes the rain again
Falling on my head like a memory
Falling on my head like a new emotion
i want to walk in the open wind
i want to talk like lovers do
i want to dive into your ocean
is it raining with you
So baby talk to me
Like lovers do
Walk with me
Like lovers do
Talk to me
Like lovers do
Here comes the rain again
Raining in my head like a tragedy
Tearing me apart like a new emotion
Oh
i want to breathe in the open wind
i want to kiss like lovers do
i want to dive into your ocean
is it raining with you
So baby talk to me
Like lovers do
Here comes the rain again
Falling on my head like a memory
Falling on my head like a new emotion
(Here is comes again, here it comes again)
i want to walk in the open wind
i want to talk like lovers do
i want dive into your ocean
is it raining with you
erdemli bir insanı ağızdan -yazıldığı takdirde elden, işaret edildiyse herhangi bir uzuvdan, telepatiyle verildiyse beyinden- çıktığı anda bağlayandır. senettir.
ilaç gibi kelime grubudur.
sevdiğim bir insanı kaybettim, birbirimize çok yakınken kendi isteğimle yaptım. bağlanamıyorum. bağlanmak, birine bağımlı olmak onsuz yapamamak istemiyorum. hayatım boyunca bireysel oldum. arada o kadar yoruyor ki bu beni. başlangıçta seviyordum, platonik takılıyordum da diyebilirim aslında sonra olaylar silsilesi ve birden kendimi iltifat alırken bulmuştum, az buz değil iki yıl birbirimiz için saçma bir statüde konuştuk. bazen birlikte sabahladık, bazen korku filmlerine birlikte güldük. sorgulayıcı insanlardık ikimiz de ve eğlendiğimiz kadar felsefi tartışma da yapıyorduk. birbirimizi tamamlıyorduk, o benim ne diyeceğimi biliyordu ben onun ne diyeceğini hep biliyordum. çok saçmaladık, eğlendik, korktuk, kural çiğnedik ama bir yerde yeter dedim. daha fazlasını istemiyordum ki sanırım geçen haftaya denk geliyor bu. çıkma teklifi etmemişti, tabuları yıkıp ben de etmemiştim. hiçbir zaman olduğumuzdan da fazlasını istemedik, ne olduğumuzu ikimiz de bilmiyorduk gerçi. yakında onun bu bilinmezliği bozacağını hissettim, bozmasını istemiyordum çünkü sarpa saracaktı. ben de ufak bir mesajla her şeyimizi sildiğimi söyledim ufak bir onay mesajı da o gönderdi. sonrasında bir şey hissetmedim hala da bir pişmanlığım yok. insan dediğimiz sadece kolonileşmiş hayvan topluluğu, hiçbir artımı yok ve bundan bin yıl sonra tamamiyle kaybolmuşken yaşadıklarımız bilinmeyecek. kendinizi bir şeye bağlamayın, bağlarsanız sadece vakit kaybedersiniz. gezin, öğrenin ve asla pişman olmayın.
hitler almanyasının bıraktığı en büyük hatırlardan biri. yahudilerin 50 yıldır filistinlilere uyguladığı soykırım yahudi soykırımı olmaz, kaldı ki filistinlilere soykırım falan yapılmıyor.
de ayrıdır tabii hocam, bağlaç ve ek olan "-de"lerin anlamı tamamıyle farklılaştırdığını biliyoruz ve yazarların o güzel uzun içini döktüğü entrynin bir yerden anlamı değişmesin, aklındakileri tam anlayalım diye söylüyoruz fena mı yapıyoruz?
sırf bir çocuk bir anne bir babadan oluşuyor diye neden kutsallık yükleniyor anlayamıyorum. kutsallık nedir? her iyi güzel olan kutsal mıdır, eleştirilemez midir? tüm aileler iyi midir? gördüğümüz kadarıyla çoğu türk ailede çocukların üzerine düşülüyor 2. dereceden akrabalar ile de yakın ilişkiler var ancak tüm aileler böyle değil. aşırı muhafazakar ve çocuklarını bu doğrultuda yetiştirmek isteyen aileler var. erkek arkadaşın olamaz, kafanı kapatacaksın, kuran kursuna gideceksin ve hatta okumayacaksın sözleriyle kısıtlayan aileler ve hatta şiddetle bunları taçlandıran. başı kapalı olup ramazanda oruç numarası yapan dışarıda aman tanıdık biri görmesin korkusuyla kuytu köşede yemek yiyen ne kadar insan var bir bilseniz. ya da alkolik, uyuşturucu bağımlısı bir anne babanın çocuğu olmak, az önce yazdığımdan aşağı kalır bir yanı var mı? aşırı baskıcı, mükemmeliyetçi bir anne baba? aşırı mahalle ne der diye düşünen bir anne peki? dedikoducu? sahiplenmeyici? suçlayıcı? arkasında durmamak güvenmemek bile o kadar kırıyor ki bir insanı çocuk yaştan. şu an gördüğünüz aman ne kadar özgüvensiz ne kadar durgun ne kadar pislik dediğiniz çoğu insanın aile yapısı sorunludur. insanlara çocuk yapmak gibi sağlıklı bir erkek ve bir dişi bireyin kolaylıkla yapabildiği bir eylem sebebiyle annelik ya da babalık kavramını yüklemek, bu kavramları kutsallaştırmak o kadar saçma geliyor ki bana. bilmiyorum, zor olan aile kurmak değil birbirine güvenen, dürüst, sözünde duran bir aile kurmak. kutsallaştırılması gereken de bence budur. kızını erkek arkadaşı var diye döven baba değil, onu anlamaya çalışan yanında olan babadır zor olan. çocuğu ateist olan aşırı muhafazakar anne sizce de onu evlatlıktan reddederek kolaya kaçmaz mı? doğru olan onu anlamaya çalışması değil midir?
kutsallık tanımınıza, kutsal saydıklarınıza inanmıyorum ve sanırım hiç inanmayacağım.
kutsallık tanımınıza, kutsal saydıklarınıza inanmıyorum ve sanırım hiç inanmayacağım.
blue is the warmest colourdur
snowpiercer olmadığına eminim bu arada.
snowpiercer olmadığına eminim bu arada.
rusça, fransızca ve almanca bilen osmanlı subayı. 1881'de doğdu. harp okulunu 1899'da piyade teğmeni olarak bitirdi ve 1903'te kurmay yüzbaşı olarak harp akademisinden mezun oldu. ittihat ve terakki saflarına katılacağı selanikteki üçüncü ordunun emrine girdi. 1906'da binbaşı oldu. ittihat ve terakki cemiyetine katıldı aynı zamanda 2. meşrutiyeti getirip sultan abdulhamiti düşüren takımın (bkz:hareket ordusu) -mahmut şevket paşa ile birlikte- baş isimlerinden biriydi. ölümü de bugünkü türkiye sınırları dışında -hatta o zamanın osmanlı sınırlarının da dışında- rus makinelisine kılıç savurarak olmuştur.
sarıkamış, 2. dünya savaşı gibi bölümleri başka yazar arkadaşların yazacağına inanıyorum
sarıkamış, 2. dünya savaşı gibi bölümleri başka yazar arkadaşların yazacağına inanıyorum
fransız kökenli progresif metal grubu.
cliff burton'ın boşluğunu hiçbir zaman tam olarak dolduramamış heavy metal -kısa bir zaman da thrash metal- grubudur. robert trujillo gibi bası hissederek çalan biri bile tam olarak burton'ın yerini doldurdu diyemeyiz. bunun dışında ellerinden çıkan her işten kalite akar. efsaneleşmişlerdir.
kişisel favorilerim:
https://youtu.be/t1RTgznup5c
kişisel favorilerim:
https://youtu.be/t1RTgznup5c
grammy ödüllü alternatif metal grubudur, chino'nun vokalleriyle oldukça enterasan işler yaparlar
aynı zamanda adını Tolkien′in Orta Dünya'sında bulunan Hüküm Dağı'nın Sindarin dilindeki adından alan 1992 yılında İsveç'in Tumba şehrinde kurulmuş olan melodik death metal grubudur
Tırmanma sporunda kaya çatlaklarına halat tutturmak için kullanılan çelikten çivisi, ya da profilli dili ve halkası olan kazık. Eski dilde manevi para anlamı da vardır
şu an kullandığımız takvim ile 365 gün 6 saat, 4 mevsim, 12 ay, 52 hafta, 8766 saat, 525.960 dakika olandır.
lütfen lütfen diğer sözlüklerin hatalarına düşmeyin. yazarlarınızın, doğrunun yanında olun. çaylakları -şu an beni almasanız bile- özenle seçin. öpüyorum.
yönetime ricalardır.
yönetime ricalardır.
bütünü oluşturan ayrıntılardır, bundan dolayı her insanda "ayrıntıcı kişilik" olduğunu savunabiliriz belki de.
ayrıntılara takılan insandır.
ayrıntılara takılan insandır.
memurlar tarafından az bulunan memur olmayanlar tarafından göklere çıkarılan ortalama maaştır
dolayı, nedeniyle, -den anlamlarını veren kelimedir.
aslan burcunu ele alacak olursak özgüvenlidirler, hatalarını kolay kolay kabul ettiremezsiniz ama ettiklerinde de belli etmeseler de içten içe kendilerini yerler. ilginin üzerlerinde olması onlar için problem değildir.
muhtemelen hayatı etkileyecek bir sınava giriş anıdır
konuşma, yazı, işaret dilindeki ve de hatta mimiklerdeki anlatım biçimidir
diğer sözlüklerin kutsal bilgi kaynağı özelliklerini kaybetmeleri, saçma kurallar bütünü oluşturmaları, kendilerini vazgeçilmez sanmalarıdır.