ankara emniyet genel müdürlüğü dış cephesinde,
herkesin görebileceği bir büyüklükte
"herkesin polisi kendi vicdanıdır, fakat polis vicdanı olmayanların karşısındadır." yazar.
sonuna kadar katılıyorum.
sizin bahsettiğinizin bir benzeride ahmet türkün iddaasıydı.
174. yılınız kutlu olsun. yüreğinize sağlık hepinizin. allah başımızdan eksik etmesin sizi.
dün akşam saatlerinde ankara batıkentte sokak köpeklerine zehirli et atılmak suretiyle yapılandır. sonuç olarak 9 ölü 3 ağır rahatsız olarak toplamda 12 köpek telef oldu. yeni belediye başkanı mansur yavaş olaya müdahale etti.
şimdi buraya kadar habercilik kısmı. ben sormak isterim o hayvanlar sizin nerenizi ısırdı? nerenizi yedi? neye inanırsanız inanın vicdanınızı kullanın. aslında hepimiz biliyoruz ki yaptıklarınızın sebebinin bir yaptırımının olmamasıdır. bence " ah, tüh, vah " yapmak yerine buyrun oturalım ceza sistemini konuşalım. bir hayvan canı bir çocuk canına eştir benim adalet sistemimde. dün gece 12 çocuk zehirleyerek öldürüldü ve 12 çocuğun bedeli 3-5 kuruş olmamalı. çok üzgünüm bu sabah.
sevgili mansur yavaş biliyoruz olayı takip edeceksiniz ama üzgünüz kanunlara dokunamayacaksınız. bizde dokunamıyoruz.
şimdi buraya kadar habercilik kısmı. ben sormak isterim o hayvanlar sizin nerenizi ısırdı? nerenizi yedi? neye inanırsanız inanın vicdanınızı kullanın. aslında hepimiz biliyoruz ki yaptıklarınızın sebebinin bir yaptırımının olmamasıdır. bence " ah, tüh, vah " yapmak yerine buyrun oturalım ceza sistemini konuşalım. bir hayvan canı bir çocuk canına eştir benim adalet sistemimde. dün gece 12 çocuk zehirleyerek öldürüldü ve 12 çocuğun bedeli 3-5 kuruş olmamalı. çok üzgünüm bu sabah.
sevgili mansur yavaş biliyoruz olayı takip edeceksiniz ama üzgünüz kanunlara dokunamayacaksınız. bizde dokunamıyoruz.
sözlük anlamına inat erkek değil bir hatundur benim için baba. hem de ne hatun. böyle bir yürek yok.
çünkü aslolan baba olmak değil babalık yapmaktır bu hayatta. insanın babaya değil babalık yapacak birine ihtiyacı vardır yaşamında. kendisine selam olsun.
---->> bana ait bir tanımdır. kişisel algılanmamalıdır.
çünkü aslolan baba olmak değil babalık yapmaktır bu hayatta. insanın babaya değil babalık yapacak birine ihtiyacı vardır yaşamında. kendisine selam olsun.
---->> bana ait bir tanımdır. kişisel algılanmamalıdır.
gerçekten yapmayın bunu. adam kazandı işte. neyin davasındasınız? bırakın adam icraat yapsın. " milletin adamıyız, millete güveniyoruz. " diyorsunuz millet sizi seçmeyince nedense bütün güveniniz ortadan kalkıyor.
iktidarcı olunup olunmaması farketmeksizin seçim muhabbetinden sıkılmak ülkenin genel halidir. mazbata kimin hakkı ise verilmeli taraftarıyım. bunun davaya dönüşmesi süreci uzattı maalesef ve tek derdimiz seçim sonucu imiş gibi başka bir haber yok medyada.
" 8 yaşındaki bir çocuk olarak git biraz ders çalış. chenin peşinde koş koş nereye kadar? o kızdan sana hayır yok. " demeyi çok isterdim eğer bu kafayla konuşabilseydim. ama gelin görün ki o yaşlarda benimde kafa öyle çalışıyordu.
an itibariyle " istanbulda hizmet süreci başlasın" diyen chp ibb adayıdır. sıkıldım adamı görmekten. verin artık mazbatasını da oynasın. ülke olarak daha önemli sorunlarımız var. yanındaki kadın da esniyordu.
We might be dead by tomorrow...
lise yıllarımda hayran olduğum, hiçbir programını kaçırmadığım ingiliz bir şef vardı. çok da yakışıklıydı. bu sabah yıllar sonra ilk defa instagramda karşıma çıktı. gözlerime inanamadım. inanılmaz değişmiş. aslında değişmekten çok yaşlanmış desem daha doğru olacak galiba. kaç sene geçti üzerinden hatırlamıyorum. ama onu öyle görünce yüzümü aynada incelemekten kendimi alamadım. yıllar çok çabuk geçmiş ve bir yerim yurdum olmamış.
bunları niye buraya yazdım bilmiyorum. kısacası yaşlanıyoruz dostlar.
bunları niye buraya yazdım bilmiyorum. kısacası yaşlanıyoruz dostlar.
yurtdışında kiliseleri gezerken küçük anekdotlar veren tur rehberleri oluyor tabi ki. ama daha fazlası had aşmaya giriyor bence.
şimdi sayın diyanet, biz islamı ne kadar doğru yaşıyoruz ki insanlara anlatacağız? ya da ne kadar doğru anlatacağız? cahiliyet döneminde yaşamıyoruz ki insanların diğer dinlerden haberi olmasın. bence bırakın sadece kültürden bahsedelim ve müslümanlıktan soğutmayalım.
hani saygı vardı. hani zorlama yoktu.
şimdi sayın diyanet, biz islamı ne kadar doğru yaşıyoruz ki insanlara anlatacağız? ya da ne kadar doğru anlatacağız? cahiliyet döneminde yaşamıyoruz ki insanların diğer dinlerden haberi olmasın. bence bırakın sadece kültürden bahsedelim ve müslümanlıktan soğutmayalım.
hani saygı vardı. hani zorlama yoktu.
madem herhangi bir yazar ozaman bu da benden sökeliye olsun. bu sözlükten olması gerekmiyor diye düşündüm.
aslında itiraf etmek gerekirse ben böyle yarım yamalak yazılmış, sanki türkçeyi ingilizceye uyarlanmaya çalışılmış bir nick almak istemedim. hatta bakınca alamancı türkçesi gibi duruyor ama sadece zengin sözlüğe üye olurken fakirliğimi temsil eden külüstür telefonum dondu ve ortaya bu çıktı.
nedeninin önemi olmayan, ardında saçmasapan bir hayat bıraktıran eylemdir. ölüm hak miras helal derler. böylesi ne haktır ne de helal.
ardında kalan insanlar cenaze töreninden sonra asla bundan bahsetmezler ve bahsedilmesinden de hoşlanmazlar. içlerinde ise hep " acaba bir çare bulabilir miydik? " sorusu kalır.
ardında kalan insanlar cenaze töreninden sonra asla bundan bahsetmezler ve bahsedilmesinden de hoşlanmazlar. içlerinde ise hep " acaba bir çare bulabilir miydik? " sorusu kalır.
o " la la la " yı hissedin ama.
acaba ülkeden haberiniz var mı? 13-14 bin adam bir ilçe eder bu ülkede. madem bu kadar önemsiz bu oylar neden bu kadar dert ettiniz kendinize? yalan yok bende sonuçlardan memnun değilim ama yiğidi öldür hakkını yeme demişler.
kek şarkısı ile aşktaki aptallığımı anlatıp gönlüme giren tatlı bir hatun. reklamcı bir bey ile evlenip tamamen sanatını reklamlarda kullanıp ortadan kaybolmuştur. bir ara iki reklamdan birinden ya yüzü çıkıyordu ya da sesi. gönül ister ki geri dönsün ama sanmıyorum.
İnsan neler yapar isteyince
Bu bir şey değil düşününce
Ben de tarifi öğrenince
Kalktım sana kek yaptım
Gözlerin dönmüş kızı görünce
Yerli yersiz bakıp sana gülünce
Ben de tesadüf o gece erken yattım
Bana kelek yaptın
İnsan neler yapar isteyince
Bu bir şey değil düşününce
Ben de tarifi öğrenince
Kalktım sana kek yaptım
Gözlerin dönmüş kızı görünce
Yerli yersiz bakıp sana gülünce
Ben de tesadüf o gece erken yattım
Bana kelek yaptın
sanırım en dertli olduğum konulardandır benim. hiçbir saygı yok. hiçbir düzen yok.
plakamda kocaman bir işaret var ama insanlar için bu hiçbir şey ifade etmiyor. insanlara çok öfkeliyim. sabah sabah nasıl asabımı bozdular anlatamam.
hayvanı dağdan indirseler en fazla bu kadar kullanabilirdi herhalde. lütfen biraz saygı yaa.
plakamda kocaman bir işaret var ama insanlar için bu hiçbir şey ifade etmiyor. insanlara çok öfkeliyim. sabah sabah nasıl asabımı bozdular anlatamam.
hayvanı dağdan indirseler en fazla bu kadar kullanabilirdi herhalde. lütfen biraz saygı yaa.
konu özgürlükçülükse, konu özel hayat ise bırakalım özellerinde yaşasınlar. kendi adıma söyleyeyim ki karşı durduğum şey özgürlükçülük adı altında herşeyi aleni yaşamak. özgürlük böyle birşey olsaydı herkes sokakta sevişirdi.
çoğu zaman haklı bulduğum ama kendisi ile ilgili soru işaretlerim olan bir zattır. mesela neden ilahiyatı yarıda bırakıp dergilere, radyolara yöneldi? yada neden kendini ilahiyatçı kabul ettirdi? bilmiyorum belki de tuhaflık bende ki insanların söyledikleri hiçbir zaman yeterli gelmiyor ve yaptıklarına bakıyorum.
konunun ne olduğunu gerçekten bilmiyorum ama başlık aklıma kerimcan durmazın bebeğim dediğin anda vur bana şarkısını getirdi. allah beterinden saklasın diye buna diyorlar sanırım.
bir oyun parkında, çocukların kaydıraklara çıkmak için kullandığı merdivende oturuyorduk. 18 yaşındaydık. ilk sevgilim değildi ama ilk öpüştüğüm insan oldu. başkasına ait bir an olmasını çok isterdim ama bana ait oldu ve hep unutmak istediğim biri olarak kaldı.
geçen yıl bu zamanlarda evin içinde koli koli eşyalar vardı ve nakliyat firması ile pazarlık yapıyordum. üzerinden 1 yıl geçmek üzere ve şuan eşya toplamak için deli gibi koli arıyorum.
hiçbirşey değişmemiş ve nedense bunu şuan farkettim. ben göçebeliğe mecburum. ah bir de şu nakliyatçıların insanı sevme huyu olmasa.
hiçbirşey değişmemiş ve nedense bunu şuan farkettim. ben göçebeliğe mecburum. ah bir de şu nakliyatçıların insanı sevme huyu olmasa.
gün geçtikçe farklı boyutlara ulaşan mazbata muhabbetinin son bulmasını umutla bekliyorum. kiminse verin de ne yapacaksa yapsın demekten kendimi alamıyorum.
şarkı için teşekkür eden, tahminlerden hoşlanmayan bir insan evladıdır kendisi.