ihtiras limani

Not aldığı şeyi notların arasında arayıp bulamamakla sonuçlanan olay. Unutkanlık zor zanaat.
(bkz:aklı başka yerde)

Sivas davası'nda sanık olan ve devlet tarafından bulunamayan ama çoluk çocuğa karışan bir sürü refah partili var. Bu iş bu adamların elinden çıktı. Elleri kanlıdır yani,vicdan azabı da çekmezler, light işid bir nevi.

Akıllı telefonların en büyük sorunu. Masrafı kendi fiyatlarına yaklaşabileni var. Ekranı getirtip biraz becerikli teknik bir insana taktırmak uykusuz gecelerinize derman olabilir, sıkmayın canınızı değmez.

İstemsizce çağrıştırdığı :

zenginsozluk.com/foto

Aşkın hikayesi simurg hikâyesine benzer. Arayıp şap diye bulunmaz, aşk bir haldir ve kendinizi o hal içinde bulursunuz. Aşık olduktan sonraki evre, dünyayı onun prizmasiyla başka renklerde görürken onun prizması olma arzusudur. Eğer bunu başarırsanız bu sefer dünyada kalıcı başka bir iz kalır. Tek başınıza görmenizin mümkün olmadığı bir dünya.

İnsan üzerinde hele ki sevilen kişi üzerinde yapılmaması gerekir. Çünkü denemeye uğramak karşınızdakine dair gerçeklik hissini tanıma hissini kırıyor. İyi bir oyuncu olduğunuz sonucuna vardırır ki bu da iyi olmaz. Kendinde bu hakkı görmek de başka türlü bir ego. Sevgililer öğrencilerimiz değil.

Öfke Sisi altında görünmeyebiliyor bazen. Berrak ve sakin bir göz ister.

" sevgili vatandaşlarım!
bunlar benim arkadaşlarım.."

repliği ile asla unutmayacağım tv klasiği.

alkol ortamındaki ayık adam olmak bana düşer ben de anlatılanı dinleme modunda olurum. anlatmayan biri olarak benden de aksi beklenemezdi zaten de.

bir tür dans, latin kökenli diye biliyorum. zayıflama amaçlı zumba kursları var, oldukça popüler. üstelik etkili.

en seksi dans olduğu konusunda sanırım farklı fikir yok. eşli danslarda tabii. belki bachata, ama yok yok tango.

varlığını unuttuğum sosyal ağ. insan şöyle bir düşününce amma da gereksizmiş diyor.

kuzey ırak'a yerleştirilen amerikan askeri gücü. körfez savaşı sırasında bir koyup üç alacağız diyen özal'ın sakıp sabancı ifadesiyle aldığı üç ün biri paketindendir.

incesaz şaheseri. hiçbir şey çağrıştırmazken başka, hatırlatacak biri varken başka, korkuyla uzaklardan severken birini başka acıtır bu şarkı, kolay değildir.

benden önce ne yapıyorsan onu'dur cevabı. bunu söyleyen ya o eski halini sevmiyordur ya da o halini unutacak kadar alışmıştır karşısındakine. çünkü ondan öncesi hiç olmayan ailemiz ve çocukluk arkadaşlarımız var ancak. bizi kalıcı olarak değiştiren insanların dışında.

bir tek bende mi çalışmıyor merak ettiğim olay. keşke çalışsa, spama bile düşse razıyım.

cemil meriç kitabı. kelime anlamı istihbarat notu gibi bir şey. türk tarihinde ününü 2. abdülhamit'in jurnalcileri ile kazanmıştır.

eğer en büyük pencereden ve en küçük en mütevazı pencereden bakarsanız yaşam güzeldir. ama kendi ölçeğinize yakın her bakış yaşamı çekilmez hale getirir. o yüzden ya en dıştan bakmalı yaşama, çok çok ağır akan bir okyanusa olduğun bilmek gibi ya da küçücük, tek göz odadan ibaretmiş gibi bakmak gerek. gerisi genelde angaryadır.

kavuşmanın teorik olarak dahi mümkün olmadığı aşk. bu haliyle mesele kavuşma olmaktan çıkar, aşkın kendisi, engellere rağmen uzanıp birbirine dokunan ya da dokunmaya çalışan ellerin uzanımı olur. insana kendini aştıran aşk da budur.

etimizdeki tuzdan
sıcak gözyaşından
sevilmiş birinin sesinin şefkatinden başka
seni kitap sayfalarıyla kaplamak isteyen adam
bir tür aşk becerisiyle
yüzünü sarı kağıtlardan oluşturan
ve koruyan bütün soğuklardan
bir denize bakıp deniz kızını arar gibi
bütün kitap sayfalarına
sana bakar gibi bakmak
bu senin bana bahşettiğin
ikimizin varlığından
ikimizin dünyasına bir bahş
bildiğim en seksi kitapsın
ve en sıcak kağıt dokusu
en sarsıcı roman
en dokunaklı şiir
en tatlı kıpırtı
bu şiir burada biter
ve ben tenindenbir yudum daha içerim.

Şu meşhur sözde geçen aşk budur : " beğendiğiniz bedenlere hayalinizdeki ruhları koyup aşk sanıyorsunuz"

Şiiri kişisel hislerin kendince dışavurumu olarak görürseniz normal. Ama şiir bir sanattır, sanatın özelliği kişisel alandan çıkıp insanlar için bir iletişim aracı olabilmesidir. Şiir sevmiyorsanız oldukça naif bir sanat dalından mahrumsunuz demektir.

Güçlü bir ego ve ona yardım eden aşırı kendine hayranlık. Sürekli kendi yaptıklarına gömülme durumu.

zaman geçtikçe, eski acılarıma baktıkça, ruhumun teninin genç bir ağacın gövdesinin kalınlaşması, kabuklaşması gibi kalınlaşıp duyarsızlaştığıını hissediyorum. daha sakin, daha dingin oluşum, bir şeyleri dert etmeyişim, sanki hep geçen zamanın bana kazandırdığı mecburi sertleşmenin getirisi. büyüyor ya da büyüyemiyor olmanın sancısı dolaşmıyor damarlarımda. göğü ve toprağı ve suyu gördüm. yaşamak geçmiş ilkbaharını, yazı izliyorum.