Sürüklenmek ve sürüklenmeye direnmek arasında gidip gelen. Kadere rağmen kendi yolunu çizmek zordur.
Sahip olduğunuzu zannederken kendini dışında bulabildiğiniz bir kaleyi yeniden ve yeniden almak zorunda kalmak gibi bir şey zor kadınla beraber olmak.aşkın savaş hali. Sövmesi de sevmesi de şiddetli olur.
Bir gün gelecektim sana
Beyaz dumanlı ihtiyar trenlerle
Geçip dağların omuzlarından
Her gece bakıp resmine
Kurduğum bütün hayalleri gerçek
Seni göçülmüş hayaller ülkesi
Şiirimi dilinden şarkı kılmak için
Bir gün gelecektim sana
Ne her gece koynuma aldığım seni yalan
Ne her şarkıda ismini hecelediğim
Bütün dünya davetkar
Size deniz olurum diyen gökyüzü
Yatak olurum diyen kumsal
Bütün defterler ismimize razı
Bize ses olma arzusunda satırlar
Soyundum dünyadan
Beni ruhunun sıcağına sar
Tuvaline değsin parmaklarım
Ben boyarım dudaklarını
Aydınlanmış bir kalbin atışını
Tenimizin dans eden ritmiyle
Yeni bir aşk diliyle
Ben yazarım.
Beyaz dumanlı ihtiyar trenlerle
Geçip dağların omuzlarından
Her gece bakıp resmine
Kurduğum bütün hayalleri gerçek
Seni göçülmüş hayaller ülkesi
Şiirimi dilinden şarkı kılmak için
Bir gün gelecektim sana
Ne her gece koynuma aldığım seni yalan
Ne her şarkıda ismini hecelediğim
Bütün dünya davetkar
Size deniz olurum diyen gökyüzü
Yatak olurum diyen kumsal
Bütün defterler ismimize razı
Bize ses olma arzusunda satırlar
Soyundum dünyadan
Beni ruhunun sıcağına sar
Tuvaline değsin parmaklarım
Ben boyarım dudaklarını
Aydınlanmış bir kalbin atışını
Tenimizin dans eden ritmiyle
Yeni bir aşk diliyle
Ben yazarım.
Otobüste uyuyamamak. Bütün otobüsün uyuduğu saatlerde zifiri karanlık yolu, neredeyse tamamı uyuyan yolcuları izlemek fırtına öncesi sessizlik, final destination başlangıcı gibi.
Mevlana şöyle diyor :
"
Fakat cahiller, kadına galebe ederler.” Çünkü onlar sert ve kaba muameleli olurlar.
Onlarda acıma, lûtfetme, sevme azdır. Çünkü tabiatlarında, yaradılışlarında hayvanlık üstündür.
Sevgi ve acıma, insanlık vasfıdır; hiddet ve şehvetse... hayvanlık vasfıdır.
Kadın, Hak nurudur, sevgili değil... Sanki yaratıcıdır, yaratılmış değildir! "
İhtiras limanı şöyle diyor : kadınlar bilgiye aşık olsaydı kızlar piçlere değil ineklere giderdi. Kadınlar kültürlü ve zeki, erkeksi yönü güçlü erkeği beğenir veya arzular, bu elbette belli bir kültür düzeyine sahip kadınlar için geçerli. Bunun haricinde kadın tabiatına hitap eden erkek Mevlana nın anlattığıdır.
"
Fakat cahiller, kadına galebe ederler.” Çünkü onlar sert ve kaba muameleli olurlar.
Onlarda acıma, lûtfetme, sevme azdır. Çünkü tabiatlarında, yaradılışlarında hayvanlık üstündür.
Sevgi ve acıma, insanlık vasfıdır; hiddet ve şehvetse... hayvanlık vasfıdır.
Kadın, Hak nurudur, sevgili değil... Sanki yaratıcıdır, yaratılmış değildir! "
İhtiras limanı şöyle diyor : kadınlar bilgiye aşık olsaydı kızlar piçlere değil ineklere giderdi. Kadınlar kültürlü ve zeki, erkeksi yönü güçlü erkeği beğenir veya arzular, bu elbette belli bir kültür düzeyine sahip kadınlar için geçerli. Bunun haricinde kadın tabiatına hitap eden erkek Mevlana nın anlattığıdır.
Büyük hatalar yaptığınızda, tepenizde bir çığ bekler artık. ardından gelen küçük hatalarınız o çığı koparır yamacından, ne olduğunu anlamadan altında kalırsınız.
Gündüzünüzü, günlerinizi mahvedecek şeyin gelip gecenizi de mahvetmesi olayı.
(bkz:yeter vurmayın öldü)
Bazen sadece bir kişinin yokluğudur. Rütbeleri sökülmüş gibi hisseder insan, anlamsızlığın ardından gelir.
Varlıkları, gökkuşağı görmüşcesine mutlu edebilen insanlar var. Anlamları küçükken etkilenilen ilk roman gibi, bedenleri ya da ruhları bize sırtını dönse de anlamları asla bırakmıyor bizi.
DonanımHaber ölücülüğü. O hırs o mücadele o saplantı, o küçük zaferlerin hazzı, en deli aşklarda bile yok. Aşkmış acıymış, savaş alanı görmüş asker olgunluğu gibi önemsizleşiyor adeta.
Fakat unutmayın, DonanımHaber ölücülüğünü bırakmazsınız, sadece ara verirsiniz.
Fakat unutmayın, DonanımHaber ölücülüğünü bırakmazsınız, sadece ara verirsiniz.
Sözlük yazarlığını üniversite kantini tadında yaşamak isteyen bir kitleyi hedefliyorsanız çok da seçici olmaya gerek yok. Kalite arıyorsanız ortamın karakteristiği önemli. Kastım herkes bilim yapsın değil, bilgi içerikli şeyler yazın arkadaşlar yha tribinden bahsetmiyorum. Mizahın da kalitelisi var. Her arz kendi talebini yaratır malum, insanlar nefes alacak bir mekan ararken, tüm sözlükler hızla yozlaşırken konsepti iyi ayarlamak gerekli.
Yani seçici geçirgen olmak canlılığın şanındandır.
Yani seçici geçirgen olmak canlılığın şanındandır.
Elmadan olsa olsa meyve dünyasının çöp adamı, cin ali'si olur. Bu kadar genel geçer, ortalama, mevcudiyeti olağan karşılanan bir meyve daha yoktur herhalde. Tam bir herkesle aram iyi olsun meyvesi.
Bir yaz akşamı ulan bunların burada ne işi var denerek balkondaki öte beriye kafa takılır. Öğrenci hayatının getirdiği " lazım olur" psikolojisi ile depolanan kimi unutulmuş toz bağlamış saçmalıklar yığını çıkarılır. Çoğu atılır, kalan balkon yıkandıktan sonra güzelce yerleştirilir. Yere bir kilim serilir, sandalye veya koltuk atılır. Güneş batarken serin bir şeyler, geceye doğru ise çay veya kahve eşliğinde keyfi çıkarılır ve uyuma denemesi yapılır. Antidepresanınız afiyet olsun..
Her ne kadar yeter ki gurursuz olmasın aşk dense de, gurur ancak tek kişilik aşklarda mümkün. Bu, aşk hissine sahip olanın kendine duyduğu sevgiyi ve saygıyı üstte tutması ile ilgili. Yani gururlu aşık kendini aşık olduğundan daha çok sever. Gurursuz demeyelim ama gurur duvarının ötesinde, tehlikeli ve kirli mücadelenin içinde geçen aşk, daha fazla haz verir ruha. Kirlenmişlik hissine büyümüşlük olgunlaşmışlık eşlik eder. Geride bırakılan masumiyetin yerini güçlü ve kıvrak bir tutku alır, zor kadınlar piç erkekler biraz da bundan daha arzuyla sevilir. Zevk ve mücadele karışımı bir haz dünyası tadılmıştır.
Aşk saplantıya dönüşebilir ama saplantı aşka dönüşmez genelde aşk zannedilir. Ayırt edici özelliği aşkın afffedici, güzel gören güzel görmek istemeyen yönüne sahip olmamasıdır. güçlü sevgiden çok kafadan silememe durumudur saplantı. Bir de aşkın nefrete dönüşen yönü vardır ki bunu saplantı ile karıştırmamak gerekli. Nefret eden aşık da kötü bakar, suçlar, fiziksel ve duygusal şiddete yatkın hisseder kendini, fark ise aşk ve nefret birbirine çok yakın hisler olduğu için nefret eden aşık aldığı karşılığa göre tam tersine dönebilir. Oysa saplantılı hayali bir noktaya bakışları takılı kalmış yaşar, aşık olduğunu sandığı kişi bile onu bundan alıkoyamaz.
Piyasaya ilk çıktığında " yalanın batsın yalancısın" diyen siyah saçlı masum yüzlü bilindik Türk kızı formunda bir şarkıcıydı, yıllar içinde " ahahaha siz erkekler ve aşağılık duygularınız " kıvamında şarkıları olan demet akalın- çakma Madonna karışımı bir şeye dönüştü.
Tahtadan yangın merdiveni yapmak.
Kadınların dişiliğinden ileri gelir. Güç kaynaktır onlar için. Taptıkları güç ister fiziksel ister maddi ister kültürel olsun. Kadın o güçten beslenir, onu dönüştürür ve kendine onun içinde bir yuva yapar. Kadınların almaya programlı ruhsal dünyası, sezgileri bu yüzden parıldayan kaynakları her zaman fark eder. Peki ne yapıyoruz? Sahip olduğumuz gücü arayan kadınları mutlu ediyoruz. Unutmuyoruz, o çok sevdiğimiz cinselliğimiz gibi bu da yapısal. Ve hatırlıyoruz, biz de güzelliğe tapmaya çok yatkınız. Ve erkeğin güzelliği işleyeni makbuldür.
Her şeyin mümkün olduğunu düşündüğüm zamanları özlüyorum. Dünya olmayacaklarla dolu bir mayın tarlası gibi. Adım atmaya korkuyorum.
Katar körfeze rağmen ayakta durabilecek bir ülke değil. Ne coğrafya ne ekonomik sebepler bunu mümkün kılar. Askeri tehdit değildi zaten mesele. Bir ülke Amerikan oyunlarına ancak bu kadar sazan gibi atlayabilirdi 15 yıldır. Akıl alır gibi değil..
Gece anime izlerken uyuya kalmış sabah işe gitmek üzere alelacele kalkan teknik bölüm çalışanı mühendis hatundur. İşyeri tuvaletinde makyaj tazeler gününe devam eder.
Donald droper dan gelsin :What is happiness? It's a moment before you need more happiness.”
Asıl mesele bildiği konu dışında susabilme ve az bildiğini kabullenme eşiğini aşmaktır ki o da belli bir ufka ulaşınca gerçekleştir. İnsanların çoğu uzmanlık alanları dışında, bazen ilgi alanlarında bile yarı cahildir. Uzmanlar bile kendi alanlarında zaman geçtikçe kendilerini eksik hisseder. Sorun şu ki modern toplum yapısı belirli bir bilgi- kültür - hoşgörü - düzeyini gerekli kılıyor. Sıkıntımız bu seviyenin altındaki yarı cahillerle. Yoksa diğerleri, anlamlı bir sohbete girmediğimiz sürece sırıtmaz.