confessions

kombiwankenobi

2. nesil Yazar - Yorulmak bilmez

  1. toplam entry 599
  2. takipçi 7
  3. puan 9414

sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

kombiwankenobi
Bu sabah yine birileri birilerine sövüyor yine birilerinin hakkı yenilmiş, birileri birilerine bağırıyor. Hava ruhsuz, koyu gri, orada burada paylaşılan yine üç beş samimiyetsiz fotoğraf, yaya geçidinden tam gaz geçen bir tır, battaniye içinde nefessiz kalmak isteyen bir ben, çok mutlu görünüp aslında içi parçalanan ama bunu asla açıklamayan bir insan, okunan kitap hüznü.
Pozitif olmak güzel şey ama tüm bu şartlar ile pozitif olan da ne bileyim sanki biraz yalan. Her neyse.



sözlüğe itiraf yapmak için giren insan

kombiwankenobi
her seferinde bu niyetle sözlüğe giriş yapıyorum. kendi duvarımı aşamadığım için birkaç başlığa yazıp çıkıyorum. başka türlü o ağırlık ruh üzerinden gitmiyor çünkü.
anlatamıyorum kimseye derdimi altan. diğer bir platformdaki eski hesabımı kapattım oradaki amacım da buydu. arkada müzik açık yoksa dakika kalmam faydam olmadığı yerde. hayat işte sürüklüyor insanı.

zengin itiraf

kombiwankenobi
Sıkıldım artık yalandan, umursamazlıklardan. Ciddi bir şekilde gerçekten artık yıldım. En yapmaz diyeni bile en ön safta yerini alıyor allah kahretmesin. Ve gerçekten yapmaz dediğin kişiden korkacaksın en yakının olsa bile. Bu kısa hayatım bana kimseye güvenmemeyi öğretti. ve yine bu hayatım ne kadar doğru bir şey yaptığımı gösterdi.
Allahın belaları benim davrandığım gibi belki ablanız, babanız davranmamıştır. Kendinize gelin. Ağzınıza burnunuza sıçıcam ya.

kerim çaplı

kombiwankenobi
Yine başlık parsellediğime ayrı bir mutluluk yaşadığım biri kim çaplı.
Karşıyaka doğumlu her enstrümanda çok iyi ama davul virtüözü olarak bilinen türk sanatçı. Yavuz çetin'in de bulunduğu blue belgeselinde izlenebilir. 2004 yılında aramızdan ayrılmıştır.
Şu aralar tüm enstrümanlarını kendisi çaldığı, düzenlediği kayıp albümü tüm dijital platformlarda vardır. Ve bomba gibi olmuştur.

bir insan tanımak

kombiwankenobi
Göründüğünden daha zordur. Risklidir.
Eğer o insana gerçekten önem verecekse o İnsanın her şeye hazırlıklı olarak o insanı tanıması gerekir. Tabii bir yere kadar insan düşüncelerini tutabilir. Hatta belki de tuttuğunu sanar. Eğer her şeye hazırlıklı değil ise Zordur. Uzaklaşmak ister, yakınlaşmak istediğini bile bile. Bu insanın kendisine yaptığı hem büyük ihanet hem büyük fedakarlıktır. Güven kaybeder. Ama tekrar yakınlaşır. Çünkü tutamaz, tutunamaz. Çok kötü tabii.
Tanımak lazım insanları. Ama sadece tanımak. Derine inmeden tanımak.
Bunların tam tersi de bir ihtimaldir. Bu yüzden risklidir.

yalan

kombiwankenobi
Aslında insanın kendi kendini kandırmasıdır.
Şöyle ki bazen bunu bana yapıyorlar evet yalan söylüyorlar ve benim fark etmediğimi zannediyorlar.
Gülüyorum böyle karşımdaki insan ufak ufak küçülüyor.
Yani bu yalanlar insanı küçültüyor daha sonra tamamen kayboluyor.
Soğuma sebebidir.

aşkın ömrü

kombiwankenobi
İnsan içinde bu kadar derinlerde gerçekleşen bu sihirli olayın nesnel bir şey haline getirilmesine anlam veremiyorum.
Aşk, parmak izi gibidir.
Her insanda farklı ve değişkendir.
Aşkın tanımında bile her insan farklı şey söyler. Kimisi inanır kimisi inanmaz. Milyon fikir vardır.
O şeyi hissettiğiniz an itibariyle bakış açınız sanki yeni bir güncelleme gelmiş gibi değişir. Duygular öne çıkar.
Şu an bile anlatamıyorum ama siz bildiğiniz aşk tanımını alın.
Böyle bir Hissi insanlar sayılarla, bilimle nasıl açıklar komiğime gidiyor.

jedi hissi

kombiwankenobi
gördüğüm kadarıyla hayati önem taşıyan olaylarda bile bu his hayat kurtarmışken aşk gibi bir duyguya yenik düşmüştür.
bu durumda aşk gözü kör eder mi? sorusu kafamı kurcaladı.
sonuçta bir jedi güçteki dalgalanmayı hissedebiliyorsa geleceği ile ilgili ufak bir bilgi sahibi olabilir. bu bilgiyle kendine engel olabilir. yine de empati kurmak lazım.

istanbul

kombiwankenobi
yüksek binalarından ürktüğüm ve o binalara baktıkça nefes alamadığım şehir.
derin nefesler ile yaşayanlara şaşkınlık ile bakıyorum.
kalabalık sevmeyip sakinlikten yana olanlar için çok uygun değildir.

ahmet ümit

kombiwankenobi
serisini tamamlamaya bir kala olduğum polisiye yazarı. aldım ancak henüz hepsini okumaya fırsatım olmadı ama beni okumaya yeniden başlatan iki yazardan bir tanesi.
kendisine çok şey olmasa da birçok şey borçluyum.

karanfil

kombiwankenobi
Sözlerinin sezen aksu'ya, müziğinin sezen aksu ve uzay heparı'ya ait olduğu anlamlı hatta çok anlamlı şarkı.

“Sen ki özgürlük kadar güzelsin
Sevgi kadar özgür
O güzel başını uzat göklere
Gül güneşlere gül

Kırılma küsme sen yine bir şiir yaz
Çok değil inan az kaldı az
Bu kadar erken susma biraz bekle
Ağlama ağlama gül biraz.”

günün şiiri

kombiwankenobi
Bugünün olmasa da yarının olsun


Biliyorum sana giden yollar kapalı
Üstelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni

Ne kadar yakından ve arada uçurum;
İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi

Uyandım uyandım, hep seni düşündüm
Yalnız seni, yalnız senin gözlerini

Sen Bayan Nihayet, sen ölümüm kalımım
Ben artık adam olmam bu derde düşeli

Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya
Yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki

Anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi
Ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği

Kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda;
Hangi şarkıyı duysam, bizimçin söylenmiş sanki

Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor
Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini

Çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu;
Bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri

Rastlaşmamak için elimden geleni yaparım
Bu böyle pek de kolay değil gerçi...

Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;
Bunun verdiği mutluluk da az değil ki

Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,
Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki

İnan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem,
Son isteğimi de söyleyebilirim şimdi:

Bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu
Yalvarırım onu okuma çarşamba günleri.

zengin itiraf

kombiwankenobi
bugün kahve içip sohbet ederken aslında bazı söylediğim şeyleri kendime itiraf ediyormuş gibi hissettim. mesela kimseye güvenmediğimi mesela kimseyi aslında tam olarak tanımadığımı bir şeyler anlatırken kendim daha yeni anladım. arkadaşlarım evliliklerini planlarken ben kendimi evlilik ile değil mutlu olarak düşündüm.
eleştirdim. eleştirmeyi bile konduramadığım kişileri eleştirdim. eleştirdim ve haklıydım. her şey için şükrediyorum ama kafamda hep herkesten uzaklaşmak herkesten kaçmak var. belki de rahatlık batıyor diyeceğim ama içim çok sıkılıyor kendime.
hayatımda ilk kez bir hedefim var. ilkbaharda harekete geçeceğim. bu sefer galiba olacak. hatta çok güzel olacak. yaza da güzel planlarım güzel turlarım güzel yollarım var bakalım.
neyse umarım bu entry silinmez de ikibinyirmi yazı buralara gelip ekrana biramı tokuştururum.

corona günlükleri

kombiwankenobi
kaç gündür evde olmanın bana verdiği yetki ile artık düşüne düşüne kendimi şizofrene çevireceğim. duvarlar bir süre konuşuyormuş gerçekten. şikayetçi miyim? kesinlikle hayır. her fırsatta keşke evde olsam diyen biri olarak kendime şikayeti hak görmüyorum ancak bazı düşünceler artık beynimi kemiriyor. daha kötüsü bu düşüncülerin doğru olduğunu da biliyorum. of. çok zor işler.

didem madak

kombiwankenobi
bugün doğum günü olan sevgili şair,
her şiirini ölümle birlikte yazdığı canım kadın.
doğum günün kutlu olsun. iyi ki vardın.


bugün kalbimi eski bir plak gibi
öyle çok tersine çevirdim ki

bazı şarkılar vardır
cızırtılı bir yağmur gününü anlatır
uzaklarda süren sarı yağmurluklu bir hayatı
deniz bazen kendini kaldırımlara fırlatır
o zaman bir yavru yengece bakan
insanların şarkısı olurdu o şarkının adı
keşke ismim iris olsaydı
keşke ismim herkese
sarı yağmurluğuyla koşan hayatı anlatsaydı

bazı şarkılar vardır
ellerim kocamanlaşır, tuhaflaşır
işte o ellerimle herkese
çamurlu şiirler uzatsaydım
hepsi çok kirli olsaydı tanrım

bazı şarkılar vardır
kırmızı akşamsefalarını anlatır
karanlığın kalbinde yalnız, açmanın acısını
komşu kadınların basma elbiseli konuşmalarını
geceyi onlar bahçeye taşırdı
ben ne zaman öleceğim tanrım
sabah olunca mı
keşke birkaç dakikayı ipek mendillere sarıp saklasaydım
irileşen, gitgide irileşen ağaç gibi
ismi nedensizce iris oluveren bir ağaç gibi
şu odanın ortasında dursam
saat kuleleri dökülürdü dallarımdan tanrım
artık sarı yaprakların ölü olduğuna inanmıyorum

bazı şarkılar vardır
kanatlarında yağmuru taşıyan kelebeği anlatır
kırmızı bir çakmak gibi neşeli ölmek olurdu
o şarkının adı
ardında yalnızca nemli sigaralar bırakmanın acısı
keşke ismim iris olsaydı
keşke ismimin bir anlamı olmasaydı

herkes çıkarsın kalbini
o çirkin mücevher sandığından
ve herkes onu birbirine fırlatsın tanrım


inanmak istemek

kombiwankenobi
insanın kendi içerisindeki bir çatışmadır bu aslında. zihnin mantıksız, olanaksız gördüğü şeyi duygular ister. olmayacağını veya gerçekleşmeyeceğini bilirsin ama bu ihtimale inanmak istemezsin. hatta o ihtimali aklına bile getirmezsin ancak hep bir kenarda öyle patlayacak bomba gibi bekler. daha sonra gün gelir o ihtimal fidanken ağaç olmuştur hatta meyve bile vermiştir yani gerçekleşmiştir. üzülürsün, sızlanırsın bu bir iki kere daha tekrar ve alışırsın.
insanın kendini kandırmaması gerekiyor her ne kadar mümkün olmasa da.