kombiwankenobi

(bkz:yapamayan)

İnanılmaz duygusal, ailesine düşkün kadındır. Duygusallığını herkese belli etmez, içinde yaşar, içinde biriktirir ve yeri geldiği zaman patlar. Bazen bu patlama ufacık bir tartışmadan çıkar ve siz sebebini o küçücük tartışma sanarsınız. Halbuki olan şey kocaman bir birikim sonucu ortaya çıkmıştır.
Arkadaş ve dost ayrımını iyi yapar. Dostlarını ailesinden ayırmazken tüm dünya arkadaşı olabilir. Ancak bu arkadaşlık sadece ismini bilmekten ibarettir.
Sevdiklerine çok ama çok önem verir. Bu önemi siz abartı sanarasınız ama aslında onun için ufak bir kıvılcımdır.
Sevince çok sever, ama çok sever.

Aslında bazı üniversite hocalarının öğrencilere fark ettirmeden dayattıkları durum.
Şöyle ki bazı hocalar, “siz bu şekilde okuyamazsınız”,”bu işi yapamazsınız” diyerek meslekten soğutuyorlar.
Tabii inanmak size ve inancınıza kalmış.

Dönemde kalınan dersi geçmek için son bir şans verilen ve genelde vize ve finalden daha zor olan sınav türü. Üniversite hayatım boyunca hiçbir dönemimi bunsuz geçirmedim. Ve böyle de gidecek gibi duruyor.

İlginç bir şekilde talep görmesine asla anlam veremediğim çiğköfteci. Bu adamın yaptığı çiğköfte istediği kadar lezzetli olsun hatta isterse altın kaplı olsun tahammül edilmez. Verdiği lavaş, çiğköftenin zaten hiçbir anlamı yok. Ayrıca üzerine babandan yemediğin azarı yiyorsun.
Bu denli kaba, sinirli, ağzı bozuk adamın kapısında kuyruklar olması sinir bozucu.

bir erzurumludan duyduğuma göre en kötüsü erzurum'da yapılan yassı bir kebap türü.
Şöyle ki, kötü bir yerde yerseniz eğer anında kendinden soğutur ve görmek istemezsiniz bir daha.
Ama iyi bir yerde yerseniz cennet yansımasıdır.

Hiç kimse fark etmeden gittikçe eriyen ve eriten ekonomidir. Az az kötüye gittiğimiz için insanlar tehlikenin henüz farkında değil. Ama geçen yazdan bu yana artık bitik duruma doğru gidiyoruz. Allah sonumuzu hayır etsin.

Ayı ile sığır kırması bir şeydir. Bu tür insanlar içlerinde aslında biraz kıskançlık barındırırlar. Ve asla o kurallar koyduğu kadınlara erişemeyeceklerdir.

hümeyra ve mor ve ötesi tarafından şarkısı yorumlanan duygu dolu bir orhan veli şiiri.

(bkz:kişi). verilen değere göre hız değişiklik gösterebilir.

Saat dokuzu beş geçe,
Atam dolmabahçede.
Gözlerini kapamış,
Bütün dünya ağlamış.
Doktor doktor kalksana,
Lambaları yaksana.
Atam elden gidiyor,
Çaresine baksana.
Uzun uzun kavaklar,
Dökülüyor yapraklar.
Ben Atam'a doymadım,
Doysun kara topraklar!

ve özellikle şu kısmı ayrı bir duygu yükü taşır,
''ben atam'a doymadım, doysun kara topraklar!''

görülüyor ki burada tavuktan hiç bahsedilmemiş. işte dünyanın adaleti.

hiçbir zaman tam olarak bir tanımı olmayacak yoğun ama çok yoğun duygu.
hem vezir eder hem de rezil eder.

Siz aşkı ne bilirsiniz bayım
Aşkı aşk bilir yalnız!

hep mi böyleydi yoksa bazı olaylar mı bu hale getirdi bu adamı merak içerisindeyim.
aslında biraz kendini buldu gibi.
e bir süre sonra insan deliriyor haliyle.

heyecanlı ve öfkeli yazardır.
(bkz:ben değil bir arkadaşım)

genelde şarkıları orijinalinden biraz daha sert şekilde yorumlayan tam adı ali tufan kıraç olan sanatçı.
böyle cover yapan sanatçıların değerini bilmek gerek aslında. en azından gün yüzüne çıkmamış şarkıları oldukları hazineden çıkarıp tanıtıyorlar. bu da maharettir.

15 ocak tarihinde iyi ki doğmuş sevgili şair.

ve ayrıca aşklarına asla inanmadığım şair zira bir insan bu kadar çok aşık olabilir mi düşünmedim değil.

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte
yani yürekte...

harika bir sese sahip,
harika bir yeteneğe sahip,
göçüp gittiği dünyaya çok güzel eserler katmış müthiş insan.

cep boy kitabın biraz daha büyüğü olan kitap boyu.
11 X 18 ölçülerine sahip.

ilk kez midi boy kitap gördüğüm yayın evi. birkaç yazarın pahalı kitaplarını midi boy sayesinde ucuz fiyata alabiliyorum. ayrıca ele oturan harika bir boy. cep boyun biraz daha büyüğü.

naifliği ile insanın içine dokunan sesin sahibi.

şerbetli ve öfkeli.

(bkz:süre)

herhangi bir hastalık sebebiyeti olmadan keyfi durumda bırakıldığı andır.