kalıcılığı bakımından zamanla sevmektir. ilk görüşte aşk kitaplarda, filmlerde veya şarkılarda güzeldir. ama kendiniz de tecrübe edinmişsinizdir ki, sevgi, tutku bir yere kadar. geriye kalan şeyler önemli. o kalan şeyleri de karşılayamıyorsa içinde bulunduğunuz ilişki, ne kendinize, ne başkasına eziyet etmemeli.
alfabenin 22. harfi ve bir tuğrul tanyol şiiridir ki serenat dense yeridir.
*
yeni sağılmış sütlerin tadına varıyorum,
göğüslerinin arasındaki o esmer çukurdan akıyor kanım
kimsenin girmediği ıssız ormanına dalıyorum senin,
bir kaplansın! ben önünde can çekişen hayvan
bir yılanın süzülüşünü duyuyorum karanlık çalılardan
gerinen kasıklarında büyüyor bu ipeksi koku
elime değen zehir. Dokununca pul pul dağılacak
gece gündüze, kılıç kınına kavuşacak
yaprağa düşen ateş nasıl tutuşturursa ormanı
ellerin bana uzanınca hayat ve ölüm beni çağrıyor
bir dalga bir at oluyor, kişneyen bir at, kayalıkların
öfkeyle soluyan bir kalenin burçlarında dağılan. Aşkım
sözlerin ve seslerin dişi budaklarında kök salıyor
köpüklere ve ölü deniz kabuklarına çarpıyor başım
sen soğuyan taşların rengini alıyorsun
bronz heykellerin, deliren çıplaklığın
uçsuz bucaksız bir ülke oluyor avuçlarımda tenin
bir mağara, kuytu'
uzun keşiflerden sonra dinlenmek
ve yeniden uyanmak için
*
yeni sağılmış sütlerin tadına varıyorum,
göğüslerinin arasındaki o esmer çukurdan akıyor kanım
kimsenin girmediği ıssız ormanına dalıyorum senin,
bir kaplansın! ben önünde can çekişen hayvan
bir yılanın süzülüşünü duyuyorum karanlık çalılardan
gerinen kasıklarında büyüyor bu ipeksi koku
elime değen zehir. Dokununca pul pul dağılacak
gece gündüze, kılıç kınına kavuşacak
yaprağa düşen ateş nasıl tutuşturursa ormanı
ellerin bana uzanınca hayat ve ölüm beni çağrıyor
bir dalga bir at oluyor, kişneyen bir at, kayalıkların
öfkeyle soluyan bir kalenin burçlarında dağılan. Aşkım
sözlerin ve seslerin dişi budaklarında kök salıyor
köpüklere ve ölü deniz kabuklarına çarpıyor başım
sen soğuyan taşların rengini alıyorsun
bronz heykellerin, deliren çıplaklığın
uçsuz bucaksız bir ülke oluyor avuçlarımda tenin
bir mağara, kuytu'
uzun keşiflerden sonra dinlenmek
ve yeniden uyanmak için
aşık olunan kişinin ona aşık olduğunuzu tahmin edebilmesi için dinletilecek şarkıdır.
baby i can make that pussy rain, often
often, often, girl i do this often
make that pussy pop and do it how i want it
often, often, girl i do this often
baby i can make that pussy rain, often
often, often, girl i do this often
make that pussy pop and do it how i want it
often, often, girl i do this often
karşı cinsten hoşlanan insanlar için karşı cinsle buluşma veya konuşmada dikkat edilen şeylerdir.
*
zamanını nasıl harcadığı.
nelerden, hangi şeylerden şikayetçi olduğu.
çözüm odaklı biri mi yoksa şikayet etmek daha mı çekici?
üslup olarak zorlayıcı mı yoksa uzlaşıcı mı?
gibi..
*
zamanını nasıl harcadığı.
nelerden, hangi şeylerden şikayetçi olduğu.
çözüm odaklı biri mi yoksa şikayet etmek daha mı çekici?
üslup olarak zorlayıcı mı yoksa uzlaşıcı mı?
gibi..
kendini dinle. başına buyruk ol, daha çok hata yap. ne kadar çok hata yaparsan o kadar erken büyürsün, ne kadar güzel ve doyurucu şekilde hata yaparsan daha iyi öğrenirsin ve o denli kalıcı olur bildiklerin, gördüklerin. bunları çok takma ama sen, git şu çocuğun saçını çek. aynen öyle, vur kafasına da. bu arada özlemin elmasını yediğin için sana kızacaklar, uydur bir şeyler mal gibi durma. nursevimin beslenme saatinde aşırdığın köftelerini yerken suçlu hissedeceksin. yeme kız aç kalıyor.
türkçede fani olduğunu unutma, öleceğini hatırla, öleceksin gibi anlamlara gelen latince deyiş. yani adam diyor ki önce bir ağzını yıka, bir kendine gel, beynine bir kan gitsin yarınlar yokmuşcasına yaşama. yarın hiç olmayabilir.
spoiler vermek gibi olmasın ama kendisi tam bir göt. göte göte demenin dayanılmaz hafifliği bir tarafa, uzaktan sevmeyi ve sevilmeyi kendisi de çok seviyor. kendisinden neden 3. tekil şahıs gibi bahsettiğini de alkole veriyor.
(bkz:vaadetmiyorum veriyorum)
(bkz:vaadetmiyorum veriyorum)
sahip olunan haktır. aksi halde bir maddeye rastlamadım anayasada. belki tck 148 engel teşkil edebilir ama bilemiyorum.
evin birçok yönden daha yaşanır olabilmesi için gerekli şeylerdir.
*
dost olarak bir kedi veya köpek.
şayet yer yoksa asgari boyutta, küçük bir kütüphane.
çaycı.
musluklarından su akan bir banyo.
temizleyebilmek için vileda ve bilimum temizlik ürünü.
*
dost olarak bir kedi veya köpek.
şayet yer yoksa asgari boyutta, küçük bir kütüphane.
çaycı.
musluklarından su akan bir banyo.
temizleyebilmek için vileda ve bilimum temizlik ürünü.
gerçek adı Abel Makkonen Tesfaye'dir. kanadalı ve 29 yaşındadır. ömer çelakıla benzer saç stiliyle tanınmıştır. haricen ''often'' şarkısında nükhet duru'nun ''seher gülüm, yorgunum gitmekten, yorgunum'' gibi bir kısım var.
sözleri bambaşka ya ahahha;
*
baby i can make that pussy rain, often
often, often, girl i do this often
make that pussy pop and do it how i
want it
often, often, girl i do this often
*
sözleri bambaşka ya ahahha;
*
baby i can make that pussy rain, often
often, often, girl i do this often
make that pussy pop and do it how i
want it
often, often, girl i do this often
*
uzun hali ''the assassination of jesse james by the coward robert ford'' olan başlık.
tr. korkak robert ford'un jesse james suikasti
film baştan sona ve her şeyi ile dostoyevski kitaplarını anımsatır. western değil tam, psikoloji/dram olabilir kategorisi. karakterlerin birbirleriyle sohbetlerindeki gerginlikler, duraksamalar, psikolojik çözümlemere gebe bırakan sahneler, film baştan sona her sene tekrar izlemelik.
''his children, didn't know how their father made his living, or why they so often moved.. they didnt even know their fathers name... and on september 5th 1881 jesse james was 34 years old..''
tr. korkak robert ford'un jesse james suikasti
film baştan sona ve her şeyi ile dostoyevski kitaplarını anımsatır. western değil tam, psikoloji/dram olabilir kategorisi. karakterlerin birbirleriyle sohbetlerindeki gerginlikler, duraksamalar, psikolojik çözümlemere gebe bırakan sahneler, film baştan sona her sene tekrar izlemelik.
''his children, didn't know how their father made his living, or why they so often moved.. they didnt even know their fathers name... and on september 5th 1881 jesse james was 34 years old..''
sakallı erkektir. sakallarını yeni kesmiş erkekse kıyması dökülmüş lahmacun gibidir. kesmeyin. ben ettim siz etmeyin.
3 saat boyunca boşalmadan masturbasyon yapabilmek. kolum yoktu. kolum artık yoktu..
geçirdiği evrim örnek alınası.
etin içine girip de güzelleştirmediği yemek sayısı çok az. bu sebeple eyli taze fasulye de tadından yenmez, yenirse ne ala.
hızlı tüketen dünyada hızlıca tükenmiş çoktan eskimiş bir furyadan bir kuble.
sadece 1(yazıyla bir) gün içinde fazlasıyla maruz kaldığım kedimdir. o eski hanımefendi, geyşa gitti de, şöför nebahat geldi. camdan sokağı kesmeler, garip garip sesler, sağa sola sürtünmeler, evine göktaşı çarpmış gibi bakışlar falan..
zor geçecek olan minimum bir haftaya işaret edermiş...
zor geçecek olan minimum bir haftaya işaret edermiş...
(bkz:dostlar neler oluyor yav)
bugün şakası yapılan veya lafı kalburüstü geçen birçok şeyi ertesi gün gördük, dün.
niye olmasın? türkiye değil mi burası?
neler gördük. gün olur da anne rahmine kadar yolu var diyen çıkmazsa bir şey bilmiyorum.
niye olmasın? türkiye değil mi burası?
neler gördük. gün olur da anne rahmine kadar yolu var diyen çıkmazsa bir şey bilmiyorum.