kozmos

kadında kendimden bir şeyler buluyorum. eski şarkılarını hala dinliyorum. özellikle 'sen anla' isimli parçasının hem anısı var hem soundı çok başka.

parçanın başka coverını ne sevebildim, ne dinledim. 14 yıldır üstüne çıkabilen olmadı mk.

ben bu girdiyi nasıl girmişim denilen amdayım şu an.
t; Kötü başlık, pis, kaka.

son girdisinin üzerine alttaki fotoyu buraya atmak icap etmiş yazar.
ben bu fotoyu sana attım kamki.
Yaşıyosun bu hayatıahajsn

zenginsozluk.com/foto

(bkz:düşün ki o bunu okuyor)

yanlış hatırlamıyorsam paris için “gündüzünü görmediğim şehir” demişti bir eserinde.

post modern islam ve elitizm ekseninde edebiyat'ı müthiş bir kontrast içinde Ele alıp, okurun eline ver.. pardon sunmuş, sıklıkla, uç islami tebaanın veya islam temelinde bulunan siyaset sevdalısı tebaanın pek bir sevdiği, “üstad” sıfatıyla andığı,kıymet verdiği kişi.

benim de şiirlerini veya birtakım eserlerini sevdiğim zamanlar oldu, fakat arka planını görmemek için diretmeyince Şahsın nezdimdeki çöküşü başladı. Hala net bir fikrim yok hakkında, fakat şu noktada omurgası bayağı esnek gibi duruyor.

(bkz:fakıdaddy)
(bkz:madırfakır)

ahmet maranki, yorumum ekte kanki;

sigarayı bırakmaktan daha kolay olacağını düşünüyorum. klişe ama, bırakılacak bir şey olmamasından ziyade, kazanılacak bir şey olması mevzusu düşünülmeli. ağız tadı ile bir adet nefes dahi alınamıyorsa sokayım...

belki de hayatının en güzel 4 yılını yaşlı bir insandan kalacak mirasa göz dikmek suretiyle kiraya vermiş sığır gençtir. ''yalan yok maddiyat için evlendim'' tarzında bu denli dürüst olması can sıkıyor. bindiği dalı aşağıdaki daha güçlü ve büyük dala düşmek için kesmek gibi. örneğin, 4 yıllık evlilik süresince bu genç kansere yakalansaydı ne olacaktı? veyahut bir kazaya kurban gidip ölseydi? ya da bir şekilde, öleceği tarihi evlendikten sonra bilme imkanına sahip olsaydı? evliliğe devam edebilecek miydi? eder miydi?

maddenin kölesi olmuş sığır bir piçin sırıta sırıta anlattığı hikayedir. fazlası değil.
şimdi o 4 yılı satın al bakayım. hadi canım.

''para ile her şeye sahip olunacağı söylenir,
yiyecek satın alabilirsin, ama iştah satın alamazsın.
ilaç alırsın ama sağlık alamazsın.
bilgi alırsın ama bilgelik alamazsın.
gösteriş alırsın ama güzellik alamazsın.
eğlence alırsın ama neşe alamazsın.
tanıdık alırsın ama dost alamazsın.
hizmetçi alırsın ama sadakat alamazsın.
boş vakit alırsın ama huzur alamazsın.
para ile her şeyin kabuğunu alır ;
hiçbir şeyin çekirdeğini alamazsın.''

tek bir parçası evrendeki tüm şarkıların sol anahtarına bedel. dillerin, kutsal kitapların, tüm materyallerin, varoluşun, ilhamın, kudret ve yaratımın şöleni, tasavvur, tahayyül ötesinde bir yapı. övme seansı değil, esasen kelimelerle özü alçaltıyorum bile.

(bkz:beline kuvvet yiğidim)

pink floyd'a the wall dışında boş grup demiştir.. müziğin erişebileceği son noktaya erişmiş, saf ruha işaret eden envai çeşit parçalarıyla 50 yılı aşkın süredir milyonlarca insana ilham kaynağı olmuş grubu tek albüme indirgeme bu gaflet olur dostum. queen'i severim ama itiraf edelim freddie'siz queen diye bir şey yok.rte olmadan ak parti diye bir şeyin olmayacağı gibi. oysa pf david gilmour, roger waters, syd barrett veya Rick Wright olmadan da var olacak. oldu. bir fikri, bir varoluşu ve bir tin'i işaret edecek her zaman.
şunu şöyle iliştireyim de kulaklarımızın pası silinsin;

zengin sözlüğün saklayamadığı, saklamak istedikçe ellerinden kayıp yerlere dökülen sol framedir.

içinde hüzün barındıran bir soruya ne denli acımasız olunabilir ki, bu soru da öyle. bir kabul edilme, anlayışla kavranma, yargılanmadan koşulsuzca sevilme isteği var özünde. tabii genelde türk kızı minvalinde başlıklarda bir yerlere çekilebiliyor bu, mizah başta olmak üzere çeşitli amaçlar için.

ama şöyle de bir durum var, ''biz neyiz'' sorusu varsa felsefi tarafı bir yana, acıklı bir soru. insan ister istemez bu sorunun alt metninde çarpıklıklar görüyor. yanlış inşaa edilmiş bir hayat perspektifi var esasen bu soruda. belki yanlış başlangıçlara, yanlış insanlara değmiş bir insanın sorusu. kendi ayakları üzerinde emin ve dik bir şekilde duran insan sorusu değil o kesin.

sanmıyorum mesajın güzelce alınacağını ama bence verilebilecek güzel bir cevap şöyle olurdu;
''biz bu zamana kadar başımıza kakılan, her an kulaklarımıza fısıldanan o insanlar değiliz. bir şey olmak zorunda olmayan insanlarız ve öyleyiz, yani biz hiçbir şey ve hiç kimseyiz.''

bir anda antarktika soğuklarına fırlatan hareketlerdir.

kendisine yapılmasını istemediği bir şeyi patavatsızca ve fütursuzca size yapması.
temiz, saf, pıtırcık bir kelebek maskesi ardına sığınıp kendine şevkat devşirmesi. adeta ''tamam oğlum ben atarım çöpü'' diyen anne oyunculuğunda.

hayatlarımızı yönlendirecek kudrete sahip ince mi ince detay. bunu sürekli olarak düzgünce yapabildiğimiz gün bir şeyler yavaşça değişecek. hissediyorum.
(bkz:tespit yaptım yer misin)

eskisi kadar sık duymadığımız cümle. oysa seçim de yaklaştı. allah allah..

yanlış şekillenmiş sosyal inşaalar sebebince çarpık bir bakıştır. çocukluktan itibaren gelinlik giydirilip her düğüne götürülen ve ''ay çen ne tatlıçın'' kıvamında sevgi bombardımanına tutulan çocuğun kafasında ne kadar sağlıklı bir evlilik kurumu şekillenebilir ki?
birçok kadın sadece evli olduğu için mutlu. evlilik üzerine kurmuşlar tüm düşünsel dünyalarını. yazık. tadınca yaşanmamış bir çocukluğun ve sağlam temellere oturmamış bir hayat perspektifinin acısı da çıkacak tabi.

sizinle birlikte çok az kişi varsa ağır hüzünlü, herkes oradaysa zorlama bir gülümsemeyle geçen hüzünlü bir gündür. sanki adeta ilkokul ve lise sonrası hayatın geri döndürülemez yollara sapacağı ve o yolların o günü özleteceği içten içe bilinir.

hayata olması gerektiği şekilde başlangıç yapmış biridir. narsist bir piçin evladı olmak gibi bir bilinçdışı gaflete düşmemiştir. şanslıdır diyebilirim.

queen sevdası başına dert açacak yazarı. kardeşim pink floyd diye bir realite var dünyada, insanlığa bırakılacak en güzel armağanı bırakmış adamlar, ne freddie'si allasen..
ön edit: kafama vurma abi.

toprakla, çakılla dolu bir alanda 4 adet taştan yapılmış iki adet kaleden oluşan bir ortamda yapılan maçta söylenir.
(bkz:terli terli su içmek)
(bkz:çocukluk)

1 hafta boyunca tek girdi 50 tl ve 1 hafta boyunca hiç çıktı olmayacaksa 1 değil 2 hafta da geçinilir.
şöyle ki, bime gidip 2 kilo yoğurt alıyorsunuz. sonra 2 kilo salatalık. cacık yapıyorsunuz. cacık.
hem sağlıklı hem sulu hem ucuz hem doyurucu.
kalan paraya ekmek alabilirsiniz.

sefil öğrenci kardeşlerimize başarılar diliyor, kısa yoldan acısız bir ölüme davet ediyorum.