confessions

leonidass

1. nesil Yazar - Eski sevgili hüznü

  1. toplam entry 446
  2. takipçi 61
  3. puan 16641

halay

leonidass
Bireysel ve serbest eğlenme durumunun toplu ve senkronize hale dönüşmüş şekli.
Aynı onedio'nun "rahatlatan görüntüler"i hem gruptakilere hem de izleyenlere keyifli dakikalar yaşatır.
Yöresel bazda farklılık yaratma çabaları neticesinde " biz de şu yönde dönelim","onlar adım atarken biz omuz titretelim"," vay efendim onlar omuz omuza biz serçe parmaklarla tutuşalım" vs. gibi varyasyonları mevcuttur.

dünyanın en güçlü silahı

leonidass
Psikolojidir.
Psikoloji, toplumları düzene sokabilir veya kaosa sürükleyebilir.
Burada "algı operasyonu" vs. gibi son günlerde sulandırılmış kelimeler kullanmaya gerek duymuyorum ki siyasetçiler ve "ünlü"ler bu kalıbı en fazla kullananlardır.
Siyasetçiler ve medyatik kişiler psikolojiyi yönlendirecek kadar akıllı değiller. Genelde sosyolojik çıkarımlar ve değerler üzerinden hareket ediyorlar.
Fakat garip bir şekilde yönlendirmeyi başaramadığı bir olgunun tespitini yapabiliyorlar. Enteresan...

kütüphaneden kitap çalmak

leonidass
Hırsızlıktır.
Kitaplar değerlidir diye çalana tevazu ile davranacak değiliz. Hırsızlıktır. Kelimelerle yumuşatmanın alemi yok.

Değerli diye gidip mona lisa tablosunu çalsam kimse bana böyle davranmaz.
Aslında millet olarak sözlük okumamız gerekiyor.
Yoksa bu kavram karmaşası içerisinde herşeyi tüketeceğiz.

özür dilerim

leonidass
Daha öncesinde yapılan bir sığırlığı ifade eder.

Karşıdaki kişiden hoşlanmıyorsanız "daha fazlasına gerek yok" diyerek pek de anlamayacağı dilden lafınızı monte edip güne keyifle devam edebilirsiniz.

büyük göğüslü olmanın dezavantajları

leonidass
356yastık kullanarak yüzüstü yatabilmek.
Sırtüstü yatıldığında arada kalan derinin gerilmesi.

Tişört yakasının daima önde olması ve beraberinde gelen soğuk algınlığı.

Dar bir yerden yan geçerken kaldırıp başın iki yanında tutmak zorunda kalmak.

Kolları birbirine bağladığında fazla havada kalması.

Dudak kenarından bir gıda parçası döküldüğünde direkt tepsi görevi görüyor olması.

Üst görünüşten yüzey alanını genişlettiği için daha fazla yağmura temas etme olasılığı.

Savaşta karşıdan yukardan aşağı gelen kılıç hamlesinde geri çekilirken tam ortadan kıyafetin zarar görmesi ve konsantrasyon dağılması.

longbowman

leonidass
Longbow kullanan kişilerin oluşturduğu birlik.

Longbow uzun bir ingiliz yayıdır.
Maksimum atış mesafesi 350 -400 metredir.
Yayın uzunlugu 190-200 cm kadardır.

Osmanlı zamanında bir elçimiz londrada bir afiş görür.
Üzerinde "kendine güvenen ingiliz okçuları..." diye başlayan bir yarışmanın duyurusudur.

Başvurur ama kabul edilmez.
Konuyu, istanbul'a gelince sarayda intikal ettirir.
Gerekli yazışmalar yapılır ve yarışmaya katılması sağlanır.Menzil atışına girecektir ve son sıradadır.

Türk yayları longbow gibi uzun görünebilir fakat kurulduğu zaman kısalır.Kurması da maharet ister.
Yayı tersten kıvırıp çileyi uçlarına gerince yay kendinden potansiyel enerjili bir hale gelir.
(Çile çekmenin mantığı burdan gelir.)

Orda dalga geçerler "bu kısacık yayla nasıl cesaret ediyorsun..." gibisinden.
Umursamaz.

Zihgirini takar paş parmağına
(yeniçeri ocağında okçular yetişirken baş parmakları güçlensin diye misket oynarlar)

"Ya hak" diyerek gönderir okunu.
430 metre civarına isabet eder.
O zamana kadar ingilterede atılan maksimum mesafeyi aşmıştır.(kaynaklarda bu mesafenin 380 metre olduğunu okumuştum)

"Nasıl yaptın sen bunu" diye sorarlar.
Zat'ı muhterem bıyık altından gülümseyerek:
"Siz deli misiniz.bu mesafeyle beni, ok meydanındaki yarışlara dahi almazlar" der.

O zamanlar istanbuldaki yarışlara katılmak için istenen minimum mesafe 450 metredir.

Hele bir tozkoparan iskender vardır ki yaklaşık 850 metreye yolladığı bilinir.
10 /