confessions

meme at

1. nesil Çaylak - Seviyor ve seviliyor

  1. toplam entry 1
  2. takipçi 9
  3. puan 3606

jona vark

parody
Sözlüğümüzün biricik hukuk sorumlusu. onu anlatmaya çalışsak sözcükler yetim kalır, öksüz kalır; varlıklarından utanırlar biz bunca güzel şeyi anlatmaya kâfi değiliz diye. Onun için çözüm mesele değil, yeter ki sorun olsun. Saygı ve sevgi ile güzide jona vark.

papalarin papasi

putintin
Bilgi içerikli girilerini kendine has üslubuyla harmanlayan yazar.
Profil fotoğrafını karartmış. Sözlükten ayrılmayı falan düşünüyorsa yanlış düşünüyor. Sözlüklerde olur böyle ufak atışmalar...

tatlıya bağlamak

monster degree
Var olan bir anlaşmazlığı çözüme ulaştırarak ortadan kaldırmak.

Ayın 28 günü falan haklı olduğum konularda gemileri yakmak pahasına da olsa hakkımı savunurum, alttan almaya hiç yanaşmam. Ama kalan o 2 günde içime öyle bir şefkat, merhamet, anaçlık gelir ki kanlı bıçaklı olduğum insanı bile bağrıma basmadan bırakmam.

Hepinizi çok seviyorum ve 19.05.2017 saat 14:57'ye kadar da çok sevmeye devam edeceğim.

(bkz: kişisel giri)

kadınlar ve erkekler arasındaki farklar

ontolojik sancilarimin merhemi
erkekler duygularını ifade etmek konusunda yapı itibariyle kadınlara göre daha şanslı ya da donanımlılar. Evet duygularını kadınlardan daha iyi ifade ediyorlar. her ne kadar kadınlar ifade ediyor deseler de inandırıcı değil.. sadece gizleyebilirler o ayrı. duyguların iletimi sevgi düzleminde ise erkekler sevmeyi sevilmekten daha çok sevdiği için dışa doğru bir iletimde daha iyiler. kadınlar ise sevilmeyi daha çok sevdikleri için bu iletimi içselleştirmede daha başarılılar. bir de hormonlar açısından şanslılar tek hormon, çift hormona göre duyguları daha az karmaşık hale getirir..


neden şairler erkeklerin arasından çıkar genelde ? ilişkilerde romantizmi dışa dönük şekilde ortaya koyan genelde kadınlar olmuyor. kadınlar romantizmi üzerinde çok güzel taşıyor, erkek ancak bu giysiyi dikebiliyor..

Erkekler, "Seni seviyorum..." cümlesini duymaya kadınlar kadar tutkulu şekilde bağlı değiller. bunu kendi yöntemleri ile ifade etmeye ya da doğrudan söylemeye çok daha tutkunlar.

aynada kendini izlemekten zevk alan yahut telefonun, bilgisayarının arka planına kendi fotosunu koyan erkek sayısı ile kadın sayısı oranları arasında ciddi fark vardır..

şimdi düşünelim sürekli ilgi bekleyen erkekler var mı ? var. bunlar sevme dürtülerini kendine yöneltenler. yanlarından ki kişiden, kendilerini sevme konusunda onlara katılmalarını isterler..

kadınların ilgi isteği ise edilgen bir orijinden çıkar. kadının sevilme isteği, onu kendisini sevmeye yöneltir. ki kendileri sevme konusunda eksik hissettikleri için birinin onları sevmesini isterler..


bir erkeğin bir kadını başlangıçta sevmesi belirgin iken kadınlarda bir erkeği sevmenin süreç halinde ortaya çıkmasının temelinde yatan unsur da semek filinin etken ve edilgen şekilde zuhur etmesinde yatar..

erkek sevmeye yöneliktir. kalbinden çıkan duyguları sunmayı istediği bir ruhu bulduğu zaman sever. kadının ise sevmesi, sevilmeyi istediği kişiye açtığı yol ile gelişir. bir kadın bir erkek tarafından sevilmeyi istiyorsa işte o erkeği gerçekten sevmiştir..

bilmiyorum, çıkarımlarım ne kadar doğru ama gözlemlerim sonucu yaptığım analizlerden çıkan sonuç bu.


mehmet emin yurdakul

ulduz
buca'da bir adet okul adı. ama ne okul!
bir kaç hafta önce aöf sınavları vardı ve malumunuz abuk sabuk okullara veriyorlar.
bana da bu okul çıkmış, adrese baktım şirinyer yazıyor. ''aman nasılsa şirinyerdedir arar bulurum nolcak ki'' dedim.
demez olaydım...
9.30 da sınav, 9 da şirinyerdeydim, okulu aramaya koyuldum. önce nato tarafına gittim, göz aşinalığı orada bir okul var ama meğer tuğsavulmuş adı. neyse deyip geri döndüm, bu sefer gürçeşme yoluna girdim rüştü ünsala doğru çıkıyorum saat oldu 9.15 oradaki de gürçeşme lisesi miymiş... aha dedim tuttuk...
birine sordum okulu 'şuradan çıkınca' dedi ama çıkılacak gibi değil canına yandığımın yeri..
muazzam bir eğim var, yokuştan sonra da dik dik merdivenler...
saat oldu 9.25 baktım karşıda mavi tabela işte dedim bulduk okulu. orası da çamlık çıkmasın mı?! mahalleli uyuyor yolda başladım ana avrat buraya sınav koyan kişilere ölmüşüne öleceğine, dedim tamam sınav hayal oldu çektik sıfırı, sallana sallana yokuş aşağı inecem, uçan yolun karşısına geçtim dedim bari buradan sallanırım aşağı.
karşı yola bi geçtim.
''mehmet emin yurdakul ortaokulu''
senin buraya temelini atan işçilerin de, çimentoyu tuğlayı getirenlerin de, krokini çizen mimarında diye diye sınava girdim.

aslan burcu kadını

ontolojik sancilarimin merhemi
hakkında söylenecek en çok söz bulunan kadındır.. diğer 'kadınsı'ların yanında tek ve gerçek 'kadın'dır.. eğer bir gün insan ırkının soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalırsa ve sadece bir tür saklanması gerekiyorsa, aslan burcu kadınının dna ağacı dondurulmalı ve insan 'kadın' ırkı yeniden ondan türetilmelidir..

iç dünyasında beş anahtar kelime vardır; mantık, hayal, konfor, güven ve ilgi çekmek.. ilgi çekmek için özel bir çaba harcamasına gerek yoktur, bu onun tanrıça kadın doğasından gelir.. girdiği her ortamda kısa sürede ya konuşmasıyla, ya hal ve hareketleriyle, mimikleriyle, ses tonuyla ya da giyimiyle dikkat çekmeyi başarır.. gösterişli ama şık giyinmeyi sever.. elbise seçerken kendi zevkinin yanında 'ışıldamayı da göz önünde bulundurur.. çok zevklidirler, tasarıma önem verirler, seçkin bir damak ve müzik zevkleri vardır.. çok doğalmış gibi görünen bazı hareketleri üstün rol yeteneğinin ürünüdür.. evet, inanılmaz rol kabiliyetleri de vardır, dünya hayatı onlar için bir sahnedir ve birden çok karaktere bürünme yeteneğine sahiptirler.. ama bu da o kadar doğal gelişir ki, onun ruhunun bir parçasıdır ve asla suni değildir.. her gün başka biri olarak karşınıza çıkabilir.. konfora gelirsek, bu da ikiye ayrılır, içsel ve yaşamsal konfor.. içsel konfor kendini insanların yanında rahat hissedebilme istediğidir.. en yakın arkadaşı ya da sevgilisinin yanında tüm engelleri atmış, tam güven içinde olmayı ister.. yargılanmaktan hoşlanmaz.. bu önemli bir noktadır onun için, paylaştığı her şeyi samimice paylaşır, evet eğer size bir şey anlatıyorsa ki, bu büyük bir lütuftur bunu içinden geldiği için samimice yapar, ama siz onu herhangi bir sebepten dolayı yargılamaya kalkarsanız size açtığı bütün kapıları bir bir kapatabilir..

zengin sözlük yazarlarının karalama defteri

monster degree
Bu hafta sonu yaşadığım rekabet ortamı bana bir kez daha gösterdi ki hayatımın ilk 30 yılında kontrol etmeyi öğrenemediğim hırsımı kontrol etmeyi geri kalan hayatımın bir döneminde mutlaka öğrenmeliyim.

Amacın hem yarışmak hem eğlenmek olduğu aktivitelerde eğlenebilmemin tek yolunun o yarışı kazanmak olması, resmen bünyemin tahta kurusu.

sigarayı bırakmak

mislilac
Tam bir aydır gerçekleştirmeye çalıştığım olay. İlk zamanlar gerçekten çok zorlandım. Özellikle İlk üç gün ölüm gibiydi. Bir haftadan sonra istek gitgide azaldı. Son bir haftadır ise çok rahatım. Aklıma bile gelmiyor. Tek sorunum bir ayda aldığım üç kilo. Bu yolda adım atmış herkese kolaylıklar diliyorum.

terk edilme korkusu

ontolojik sancilarimin merhemi
bazen insan bağlandığı kişinin ilgisi olmadan hayatta kalamayacağını düşünür ve sonunda ona boyun eğmekten başka bir çaresi olmadığını görür. işte terk edilme korkusunun yarattığı bu dehşet duygusudur kişide boyun eğme güdüsünü yaratan. ancak bu boyun eğme, her şeyi kabullenme eylemine korkuya ve dehşete açıkça izin verilmeyeceği için bunlar bilinçdışı gerçekleşirler. böylece bilinçsiz korku ve bilinçsiz boyun eğiş benliğimizin parçaları haline gelir. yani bedenimiz bile artık kendimize ait değildir. ama biz bedenimizin denetimimiz altında olduğunu sanırız. onu denetlediğimiz doğrudur ama kendi irademizle değil yabancı bir iradeyle!

modern insanın en büyük problemi

mislilac
Kendini çok önemli sanmasıdır. Değersizliğimizle yüzleştiğimiz zaman bir problemimizin kalacağını zannetmiyorum. Bu dünyada yaşayan 7 milyara yakın insandan sadece biriyiz. Bu dünyadaki en büyük aşkı yaşamıyoruz, en büyük acıyı çekmiyoruz ve en mutlu anlar bizim değil. Sıradan insanlarla sıradan bir hayat yaşıyoruz. Kısacası bu hayatta hiçbir iz bırakmadan yok olup gideceğiz. En babamızın öldükten 200 yıl sonra adı anılmayacak. Değersiziz! Kabullenin.

her cümlesini ünlemle noktalayan insan

monster degree
Eğer belirli bir çemkirik sürecinde değil de istisnasız her an her cümlesinde bunu yapıyorsa hikayesi bir süre sonra yalancı çobanın hikayesine dönecek insandır. Bir gün gelip de o ünlemlerle gerçekten öfkesini kusmaya çalıştığında öfkesi karşısındaki kişi tarafından ciddiye alınmayacaktır mesela.

Nötr noktalama işaretimiz noktadır, bunun dışındaki her türlü duygu aktarımımıza yardımcı olacak noktalama işaretleri de hâlihazırda kullanımımıza sunulmuştur. Yerinde kullanalım.