confessions

mia

1. nesil Yazar - Gereksizse söndür insanı

  1. toplam entry 473
  2. takipçi 53
  3. puan 17944

ketamin

mia
hafif kokulu beyaz toz halinde bulunup su ve ya alkolde kolayca çözülen, halüsinojen etkiye sahip sentetik bir psikedelik narkotik. kendisinin hidroklorik karışımı çok güçlü bir anaetezik madde olup vücuda enjekte edilince damarlara ve nefese etki etmeden sinir uçlarını uyuşturmaktadır.

maddenin vücuda etkisi 3 farklı aşamada gerçekleşmektedir: birincisinde kişi bedeninde bir esnemeyi ve gevşemeyi hisseder, ikincisinde ruh sanki bedenden uzaklaşıyormuş gibi bir his oluşur, kişi gerçeklikten kopuyor. bu sırada bazı kullananlara göre zihinsel işlevler hala devam ediyor. bu noktada kişilerin hissettikleri farklı olsa da neredeyse hepsi paralel evrene dalış, geleceğe dair kehanetlerde bulunma, amacı belirsiz makine ve mekanizmaları görme gibi olağanüstü etmenlerini hissetmişti. üçüncü adımda da maddeyi almış kişi yavaşça kendine gelmektedir. bu anda kasları doğru hareket edememe sorunu da baş gösterebilir ki bu 'lastik insan' tabirine benzer.

bağımlılığı uzun sürede kazanılan bu narkotiğin bıraktığı halüsinojen etkiler güçlü trankvilizatörler yardımıyla tedavi edilebilir.

şeyma subaşı

mia
aşırı sosyallikten dolayı namazını kılamadığını ifade etmiş olan, medya magnatı acun ılıcalı'nın eşidir. bazı kaynaklara göre güzelleşmek adına geç yaşından beri estetik müdahalelerde bulunduğuna dair haberler var. üstelik instagram fotoğraflarına bakarak da yüzüne karşı bir beğenmemezliğin var olduğu bellidir zira acayip bir şekilde photoshopla uğraşmaktadır kendisi. ayrıca her anını instagram hikayesinde paylaşmaktan da çekinmiyor. hayırlısı diyelim...

arapça

mia
orta doğu ve kuzey afrika ülkelerinin resmi dilidir. ülkemizdeki her kademedeki eğitim yuvalarında da öğretilmesi adına adımlar atılmaktadır.

krokodil

mia
diğer adıyla dezomorfin, rusça'da anlamı timsah olan, morfinden daha hızlı emilen sentetik madde olup bir zamanlar rusya'da aşırı yaygın olan narkotik çeşidiydi. aynı zamanda 'fakirlerin eroini' de denirdi zira pahalı maddeye cebi yetmeyen buna sığınıyordu.

kendisi çok genç bir narkotik olup 2000'lerde ortaya çıktı ve patlağı 2005'te vermişti. daha o zamanlar bile eroinden sonra ikinci en çok kullanılan madde haline gelmişti. kullanımın o kadar yaygınlaşması, rus hükümetin uyuşturucuya karşı yürütülen politikasından dolayı kaynaklanıyordu çünkü devlet tarafından yapılan müdahalelerden sonra piyasada ne eroin kalmıştı ne de kokain gibi en önemli narkotik, bu da bağımlıların alternatif maddelere yönelmesine yol açtı. ayrıca doğada değil de evde üretilebilen bir madde olması da yaygınlaşmasına hız kazandırdı.

içeriğinde kodein (öksürük şuruplarının ana maddesi) içerikli ilaçlar, benzin, peroksit, evsel çözücüler, zaç yağı, kibrit çöplerinin ucunda bulunan kükürt ve fosfat gibi yüksek miktarda zehirli bileşenleri içeren kimyasallar kullanılıyordu. kendisini kullanan kişi 2. enjeksiyondan sonra bağımlılığı kazanıyordu. krokodilin psikolojik etkisi fizikselden daha hızlı geliştiğinden ilk seferden sonra ikincisinin kullanması kaçınılmaz oluyordu. ortaya, kullanımın birkaç ay sonrasında bağımlıyı ölüme götüren bir karışım ortaya çıkıyordu. isminin çevirisi olan 'timsah' da zehrin enjekte edildiği yerdeki deri ve kasların yavaşça katılaşıp siyahlaştıkan sonra aynı timsah derisine benzediğinden dolayı konulmuştu.

etkisi ve hızı eroinden kat kat daha fazla olduğundan 'intiharcı narkotiği' diye de geçiyordu. eronimanın ortalama yaşam süresi 7 yıl iken, krokodilcinin ortalama yaşam süresi bir yılı aşmaz. krokodilcinin ölümü birçok bedensel zorluk yüzünden gerçekleşmektedir zira 4 ay gibi bir süre boyunca bu maddeyi kullanan birisi tedavi edilmez hale gelip ölüme mahkum kalıyor.

***
kaynak: http://www.russlav.ru/narkotik/narkotik-krokodil.html

pierre loti

mia
ulaşımı inanılmaz zor olan, son zamanlarda çevre muhitlerden akın eden çomarlarca işgal edilen, güzel manzaraya sahip bir yer.

p.s: tek ulaşım aracı olan teleferiğe güvenmeyin, güvenirseniz de geçmiş olsun, 1 saatlik sırasını çekmeye hazır olun.

danla bilic

mia
gerçek ismi damla akpınar olan kütahya'lı yutubır bir arkadaşımız. kendisi yeditepe'de psikoloji okuyormuş, bir videoda üniversiteyi bitirdiğini söylemişti ama daha sonra hala okuduğunu söyledi, anlamadık babacım?!
neyse, 'x'de takılan kız makyajı', 'z kişisine'ye ğ diyen kız makyajı' gibi popüler kültür temalı videolar çekiyor. ilk videolarında komik ve samimi olsa da ünlenip iyice hem şımardı, hem egosu kabardı hem şöhrete kavuşup yüzünü dolguyla şişirenlerden olmuş kızcağız, yazık olmuş...

kahvaltı

mia
sabah kalkılır, yüz yıkanır, aynaya bakılır, uzun uzun bakılır, ardından yüz silinir ve dişler fırçalanır, mutfağa geçilir. dibi kireçlenmiş çaydanlığın tuşuna basılır, bardak çıkarılır, içine iki kaşık kahve, bir kaşık da şeker konur. masada duran sigara kutusundan bir tanesi çekilir, plastik çakmak yakılır, sigaranın ucu kızarır. pencereye bakarak sigara dudaklara yaklaştırılır, derince içe çekilir, nefes verilir. çaydanlığın tuşu atar, sigara ağza konup bardak doldurulur, karıştırılır, derin düşüncelere dalınır. geri masaya dönülür, sandalyeye oturup sigara ağızdan çıkarılır, yine derince çekilir, penceredeki manzaraya bakılır, yine derin düşüncelere dalınır... işte kahvaltı budur...

o şimdi asker

mia
autotune popçusu tuğba ekinci'nin en saçma ve inanılmaz kulak tırmalayan şarkılarını içeren çıkış albümüdür. canım sıkılınca dinliyorum, moralim düzeliyor vallahi. bak açtım, bir-iki parçasını dinledim, hayat sevincim yerine geldi! aranan mucizevi ilaç bu olsa gerek!

domestos

mia
kullandığım en güzel ve en dezenfektif temizlik malzemesi. yerleri yıkarken olsun, etrafı bezle silerken olsun, her zaman yanımda oluyor, resmen hayatımın anlamı... evi içine beş kez bandırıp çıkarmadan sakin olamıyorum nedense. iyi ki varsın!!!

attention whore

mia
'ilgi or.spusu' olarak tercüme edilen, nasıl olursa olsun, dikkati sürekli bir şekilde üstüne çekmeye çalışan kişilerin cinsiyetlerine bakılmaksızın kendilerne yakıştırılan sıfattır.

bir tanesini de ben tanırdım, ortamlarda hep atarlı giderli yahut melankolik sözler savururdu, bir gün de hastaneye kaldırılınca 'organlarımın sıvısı kanıma karışıyor, iki ayım kaldı' gibisinden bir şey demişti bana, ben de sonradan hemşire arkadaşımdan kaydına baktırdığımda böyle bir şeyin olmadığını, üstüne de imkansız olduğunu öğrendiğimde arkadaşlığımı tamamen kopardım. te allam, hatırladıkça sinirleniyorum lan, ne samışım ben!

(bkz:boş bakınız kalmasın)
11 /