kahvaltı

adreanna
Gece 2'de ansızın canınızın çekebileceği günün en güzel en zamansız öğünü. Envai çeşit peynir, domates/salatalık, zeytin, çeşit çeşit reçeller tereyağları kaymaklar. Uyanık olanlardan özür dileyerek ben masaya geçiyorum (:
ontolojik sancilarimin merhemi
Çoğunluğun aksine sabah yerine Gece yemeyi tercih ediyorum. Uyandığımda acıkmam için bir kaç saat geçmesi gerekiyor. Bu yüzden pek cazip gelmiyor. Sanki Gece yenen peynirin tadı bile başka oluyor. Tabii abartmamak lazım. Fiziğimizi koruyalım.
mia
sabah kalkılır, yüz yıkanır, aynaya bakılır, uzun uzun bakılır, ardından yüz silinir ve dişler fırçalanır, mutfağa geçilir. dibi kireçlenmiş çaydanlığın tuşuna basılır, bardak çıkarılır, içine iki kaşık kahve, bir kaşık da şeker konur. masada duran sigara kutusundan bir tanesi çekilir, plastik çakmak yakılır, sigaranın ucu kızarır. pencereye bakarak sigara dudaklara yaklaştırılır, derince içe çekilir, nefes verilir. çaydanlığın tuşu atar, sigara ağza konup bardak doldurulur, karıştırılır, derin düşüncelere dalınır. geri masaya dönülür, sandalyeye oturup sigara ağızdan çıkarılır, yine derince çekilir, penceredeki manzaraya bakılır, yine derin düşüncelere dalınır... işte kahvaltı budur...
sos
osmanlı'da sabah öğününe pek önem verilmezmiş. yani şimdiki gibi kuş sütü eksik olmayan kahvaltılar yokmuş. daha çok öğle ve akşam öğünleri önemliymiş. sabahları aç karna kahve içmek biraz tatsız bir eylem olacağı için sabahları sırf kahve içebilmek için kahve öncesi ufaktan bir şeyler atıştırırlarmış. buna da kahve altı demişler. günümüze kahvaltı olarak yansımış. asimile olup "van kahvaltısı" gibi "pazar kahvaltısı" gibi normal bir öğün halini almış.
pasaj
günün en ehemmiyetli öğünü. es geçilmemesi ve poğaça gibi sağlıksız atıştırmalıklarla yapılmaması gerekir. aksi halde güne sağlıksız başlamış olunur.