Deprem bilimi.
'Bir şeyi yapma zorunluluğu olan, yükümlü' ve 'Eksiksiz, özenle hazırlanmış' gibi iki bambaşka anlama gelen arapça kökenli sözcük.
Pazar kahvaltıları deyince benim aklıma ilk bu sözcük geliyor nedense.
Pazar kahvaltıları deyince benim aklıma ilk bu sözcük geliyor nedense.
'Yardımcı' anlamına gelen fransızca kökenli sözcük.
Sekreter falan değiller yani, atmayın o bokları.
Sekreter falan değiller yani, atmayın o bokları.
Aydın, bilgi birikimi yüksek. Kökeni fransızca.
(bkz: entelektüel)
Entelektüel çingenelik, laf dalaşı.
(bkz: 1984)
Bakın bu çok enteresan.
Arkadaşlar İzmir'den bildiriyorum, hava sıcaklığı an itibarıyla 65 santigrat derece. Bu sıcakta reklamlarda ya da münferit bir yerde gördüğüm herhangi bir soğuk cismin bana cinselliği çağrıştırmasına imkân yok. Libidom buharlaştı, beni anlıyor musunuz?
Profiterol olsa hadi bir derece. Sapıkça çağrışım deyince aklıma hemen onun adı geliyor.
Arkadaşlar İzmir'den bildiriyorum, hava sıcaklığı an itibarıyla 65 santigrat derece. Bu sıcakta reklamlarda ya da münferit bir yerde gördüğüm herhangi bir soğuk cismin bana cinselliği çağrıştırmasına imkân yok. Libidom buharlaştı, beni anlıyor musunuz?
Profiterol olsa hadi bir derece. Sapıkça çağrışım deyince aklıma hemen onun adı geliyor.
Supanglenin içindeki sünger gibi kekin çıkarılıp yerine içleri kremayla dolu hamur toplarının konmasıyla yapılan tatlı, sert sevenler için ideal.
Yalnız içindeki o topçuklardan bahsederken dikkatli olun eğer insan içindeyseniz.
Bir erkekseniz aşağıdaki cümleyi karşınızdaki kadına zinhar kurmayın mesela!
- Ya bu bana fazla geldi, benim toplarımı da yer misin?
Yalnız içindeki o topçuklardan bahsederken dikkatli olun eğer insan içindeyseniz.
Bir erkekseniz aşağıdaki cümleyi karşınızdaki kadına zinhar kurmayın mesela!
- Ya bu bana fazla geldi, benim toplarımı da yer misin?
Hiç birbirimizi kandırmayalım, bunu herkes sever. Sevmiyormuş gibi görünse de, mütevazılığıyla gönüllerde taht kurmaya çalışsa da siz bir de o insanın içine bakın.
Doğal olarak ben de seviyorum. Ancak sırf benden çıkarları olduğu için normalde alakam bile olmayan konularda kurgusal övgüleri değil gerçeğe yakın olanları seviyorum. Diğer türlü karşımdaki beni sanki aptal yerine koyuyormuş gibi oluyor, which is absolutely unacceptable.
Doğal olarak ben de seviyorum. Ancak sırf benden çıkarları olduğu için normalde alakam bile olmayan konularda kurgusal övgüleri değil gerçeğe yakın olanları seviyorum. Diğer türlü karşımdaki beni sanki aptal yerine koyuyormuş gibi oluyor, which is absolutely unacceptable.
Çikolatanın vücudunuza matkapla falan sokulduğunu hissettiren taşşş gibi bir tatlı.
İzmir'de en güzelini Reyhan Pastanesi'nde yersiniz.
İzmir'de en güzelini Reyhan Pastanesi'nde yersiniz.
Aynı zamanda bardağı baş ve orta parmaklarıyla tutup işaret parmaklarıyla kaşığı sabitleyip kontrol altında tutmaya çalışırlar. Ve evet, ben de bu görüntüye gıcık olanlara dahilim.
Filtre kahveden başka sıcak içecek içemememin sebebini dinlediniz. Başka bir başlıkta buluşmak ümidiyle, esen kalınız.
Filtre kahveden başka sıcak içecek içemememin sebebini dinlediniz. Başka bir başlıkta buluşmak ümidiyle, esen kalınız.
Bakın sevenler için inanılmaz bir zevk bu. Sigarayı bırakmaya çalışmak, ağız kokusundan kurtulmak, uçakta kulak tıkanıklığını gidermek gibi belirli amaçları geçtim de cidden çok zevkli.
Fakat aramızda zevklerimizi her istediğimiz yerde her istediğimiz şekilde yaşamaya hakkımızın olmadığını bilmeyen mallar var ve onlar her yerdeler! Sakızı ortalık yerde ağızları kapalı çiğnemeyi ve eğer at gibi geviş getirmek gibi arzuları varsa bunu evlerinde tek başlarınayken yapmayı öğrenene kadar 'mal' yakıştırmasını ve benzerlerini sonuna kadar hak edecekler!
Fakat aramızda zevklerimizi her istediğimiz yerde her istediğimiz şekilde yaşamaya hakkımızın olmadığını bilmeyen mallar var ve onlar her yerdeler! Sakızı ortalık yerde ağızları kapalı çiğnemeyi ve eğer at gibi geviş getirmek gibi arzuları varsa bunu evlerinde tek başlarınayken yapmayı öğrenene kadar 'mal' yakıştırmasını ve benzerlerini sonuna kadar hak edecekler!
Neden ısrarla iki ayaklı canlılara yapıldığını anlayamadığımdır. Sonra gözyaşları şelale olup akıyor. E akar tabii. İnsanoğlunun çiğ süt emmiş olduğunu anlamak için daha kaç galon tuzlu su akıtmanız gerekiyor?
Ben bisiklete hayatın tüm anlamını yüklüyorum mesela. O benim tatlım, kıymetlim, her şeyim. Bir de yaklaşık bir saat sonra supangleye anlam yükleyeceğim, dibini görünce geçecek.
Tek bir mutluluğun peşinde koşup onu sürekli kılmaya çalışmakla ömür tüketmektense geçici mutlulukları uç uca ekleyerek onları sürekli hâle getirmek çok daha pratik. Deneyin derim.
Ben bisiklete hayatın tüm anlamını yüklüyorum mesela. O benim tatlım, kıymetlim, her şeyim. Bir de yaklaşık bir saat sonra supangleye anlam yükleyeceğim, dibini görünce geçecek.
Tek bir mutluluğun peşinde koşup onu sürekli kılmaya çalışmakla ömür tüketmektense geçici mutlulukları uç uca ekleyerek onları sürekli hâle getirmek çok daha pratik. Deneyin derim.
Gönlünün eğlencesi uğruna güzelini de çirkinini de götürdüğü iddia edilen kişi.
Sonrasında şöyle olsun, böyle olsun diye aradığı özellikleri sıraya dizip kendini ele veriyor tabii.
Sonrasında şöyle olsun, böyle olsun diye aradığı özellikleri sıraya dizip kendini ele veriyor tabii.
'yönetici' anlamına gelen İngilizce 'administrator' sözcüğünün kullanıma oturmuş şekli. Anlamı tabii ki aynı.
Adminler, web sitelerinin yönetiminden ve denetiminden sorumlu olan en yetkili kişiler olup diğer tüm yönetim kadrosunu da kontrol ederler.
Zengin Sözlük özelinde konuşmak gerekirse tüm bu görev ve yetkilerine ek olarak aynı zamanda canımızdırlar da.
Adminler, web sitelerinin yönetiminden ve denetiminden sorumlu olan en yetkili kişiler olup diğer tüm yönetim kadrosunu da kontrol ederler.
Zengin Sözlük özelinde konuşmak gerekirse tüm bu görev ve yetkilerine ek olarak aynı zamanda canımızdırlar da.
Hoş gelmiş yazarımız, muhtemelen ağlarken gözyaşları yanlara doğru fışkırarak akıyordur.
Ağlamaması için şunları tutuşturalım eline:
(bkz: zengin sözlük manifestosu)
(bkz: entry girme rehberi)
Ağlamaması için şunları tutuşturalım eline:
(bkz: zengin sözlük manifestosu)
(bkz: entry girme rehberi)
Dün hamsterlarım için sipariş ettiğim ağaç evi, toptancıdan ellerine ulaşan seri komple üretim hatalı olduğu için göndermedi siparişi alan pet shop. Fakaaat ellerinde gönderime uygun ürün bulunmamasına rağmen gittigidiyor'da bulunan ilanlarını kapatmadıkları için sorumluluğu üzerlerine aldılar ve onun yerine fiyatı benim sipariş ettiğimin neredeyse iki katı olan evi gönderdiler! Bakarken ikisi arasında kalmıştım zaten ama gereksiz harcama yapmamak için ucuzunu seçmiştim. Aklım da tabii diğerinde kalmıştı. Hamsterlarımdan daha çok sevindiğime eminim. Ne de olsa onlar boş bisküvi kutusunda da olsa bir şekilde uyuyorlar. Canlarım benim. Neyse konudan sapmayalım.
Ayrıca satıcıya da helal olsun. Adam bozuk mozuk bir şekilde benim sipariş ettiğim evi bana kakalamaya çalışabilirdi. Muhtemelen zarar etmişlerdir ama en azından tüketici haklarını korumayı ettikleri zarardan daha çok önemsemişler.
Baksanıza. İşlerini olması gerektiği gibi yapanlara çölde su gözüyle bakar olduk. Normali bu halbuki.
Yine alakasız bir başlığı alakasız bir kamu spotuyla bitirmiş olmanın mutluluğunu da ekleyelim oraya rica edeceğim.
Ayrıca satıcıya da helal olsun. Adam bozuk mozuk bir şekilde benim sipariş ettiğim evi bana kakalamaya çalışabilirdi. Muhtemelen zarar etmişlerdir ama en azından tüketici haklarını korumayı ettikleri zarardan daha çok önemsemişler.
Baksanıza. İşlerini olması gerektiği gibi yapanlara çölde su gözüyle bakar olduk. Normali bu halbuki.
Yine alakasız bir başlığı alakasız bir kamu spotuyla bitirmiş olmanın mutluluğunu da ekleyelim oraya rica edeceğim.
Sindirim sisteminin komplike bir yaşamsal faaliyetidir.
ağızda dişler ve tükürük tarafından uygun parça boyutuna ve sıcaklığa getirilen besinler dil tarafından önce damağa, sonra da damağın hemen gerisinde bulunan yutağa doğru itilirler. Yutak, etrafı kaslarla kaplı bir boşluktur. Bu kaslar belirli bir sırayla kasılıp gevşeyerek besinlerin sindirim yolunun girişinde doğru yolu bulmasını sağlarlar. Yutma esnasında yutağın üst tarafındaki kaslar kasılarak burun boşluğunu, alt tarafındaki kaslar ise yine kasılarak soluk borusunu tıkarlar. Böylece lokmamızın yemek borusuna inmekten başka çaresi kalmaz. Yutmanın gerçekleştiği anda ağzımızdan ya da burnumuzdan nefes alabilmemiz yutağın marifetiyle mümkün değildir.
Sinirimde sıra yemek borusuna geçtikten sonra ise peristaltik hareket devreye girer. Bu tamamen başka başlığın konusu tabii.
ağızda dişler ve tükürük tarafından uygun parça boyutuna ve sıcaklığa getirilen besinler dil tarafından önce damağa, sonra da damağın hemen gerisinde bulunan yutağa doğru itilirler. Yutak, etrafı kaslarla kaplı bir boşluktur. Bu kaslar belirli bir sırayla kasılıp gevşeyerek besinlerin sindirim yolunun girişinde doğru yolu bulmasını sağlarlar. Yutma esnasında yutağın üst tarafındaki kaslar kasılarak burun boşluğunu, alt tarafındaki kaslar ise yine kasılarak soluk borusunu tıkarlar. Böylece lokmamızın yemek borusuna inmekten başka çaresi kalmaz. Yutmanın gerçekleştiği anda ağzımızdan ya da burnumuzdan nefes alabilmemiz yutağın marifetiyle mümkün değildir.
Sinirimde sıra yemek borusuna geçtikten sonra ise peristaltik hareket devreye girer. Bu tamamen başka başlığın konusu tabii.
Ara ara insanın canının hiç istemediğidir.
İstememek bir yana kendi yazdıklarını ergen mektubuna benzetme ve yazı yazan parmaklarından tiksinme şeklinde de vuku bulur.
Kalemime tüküreyim!
İstememek bir yana kendi yazdıklarını ergen mektubuna benzetme ve yazı yazan parmaklarından tiksinme şeklinde de vuku bulur.
Kalemime tüküreyim!
Hayat okulunda yüksek lisans yapıldığında alınan derece. Batı özentisi olduğum için de İngilizce. Öyle çok derin anlamlar yüklemedim ben, siz de yüklemeyin.
Bu kadar insan görünümlü şeytanın arasında hayatta kalabilmek için naiflikten sıyrılarak ince bir kabuk oluşturmakla başlayıp canavarlaşmakla biten sürecin sonunda tezinizi verip alıyorsunuz diplomayı.
Bu kadar insan görünümlü şeytanın arasında hayatta kalabilmek için naiflikten sıyrılarak ince bir kabuk oluşturmakla başlayıp canavarlaşmakla biten sürecin sonunda tezinizi verip alıyorsunuz diplomayı.
Tek hücreliler de dahil bütün canlılarda bulunan, kalıtsal özelliklerin aktarımını sağlayan, hücreler tarafından sentezlenen büyük organik bileşiklerdir. Kalıtsal özellikleri aktarmanın yanı sıra hücrelerin adminleridir. Yani hücrenin üreme, sentezleme gibi yaşamsal faaliyetlerini yönetirler, bu misyonlarından dolayı 'yönetici molekül' olarak da adlandırılırlar.
Yapıları çok, çok, ama çok karmaşıktır ve bu karmaşıklık, dna molekülünün de bir nükleik asit çeşidi olduğu düşünülürse rahatlıkla anlamlandırılabilir. Düşünsenize, milyarlarca canlının her biri kendine özgü bir dna kodu taşıyor. Bu kadar fazla nükleotit dizilimi kombinasyonuna sahip bir molekülün basit bir yapısı olamaz zaten.
Yapıları çok, çok, ama çok karmaşıktır ve bu karmaşıklık, dna molekülünün de bir nükleik asit çeşidi olduğu düşünülürse rahatlıkla anlamlandırılabilir. Düşünsenize, milyarlarca canlının her biri kendine özgü bir dna kodu taşıyor. Bu kadar fazla nükleotit dizilimi kombinasyonuna sahip bir molekülün basit bir yapısı olamaz zaten.
Aşırı güçsüzlük, sürekli olarak iş göremez olma durumu.
'Darülaceze'nin türkçe karşılığı tam olarak 'düşkünlerevi'dir.
'Darülaceze'nin türkçe karşılığı tam olarak 'düşkünlerevi'dir.
Tamamen insan olmaktan ileri gelen kanunlaşmamış kanunlardır. Ha bir de geri zekâlı olmamak şart. Sırf ben geri zekâlılardan nefret ediyorum diye değil toplum onlardan nefret etmesin diye. Sabah iyi niyeti işte.
Mesela yolda yürürken, karşımdan elindeki telefona odaklanmış, önüne bakmayan birinin geldiğini gördüğüm zaman yol ne kadar boş olursa olsun tam onun karşısından yürümeye devam ederim. Benim geldiğimi doğal olarak görmediği için de omuz deşen omuzlarımın tadına bakmış olur. Şimdiye kadar hiçbir kurbanım düşürmedi ama amacım tabii ki çarpmanın etkisiyle elindeki telefonu düşürmesini sağlamak. Bana göre sağlamak, ona göre 'sebep olmak', anlatım bozukluğu falan yok yani burada.
Demiştim geri zekâlılardan nefret ediyorum diye.
Mesela yolda yürürken, karşımdan elindeki telefona odaklanmış, önüne bakmayan birinin geldiğini gördüğüm zaman yol ne kadar boş olursa olsun tam onun karşısından yürümeye devam ederim. Benim geldiğimi doğal olarak görmediği için de omuz deşen omuzlarımın tadına bakmış olur. Şimdiye kadar hiçbir kurbanım düşürmedi ama amacım tabii ki çarpmanın etkisiyle elindeki telefonu düşürmesini sağlamak. Bana göre sağlamak, ona göre 'sebep olmak', anlatım bozukluğu falan yok yani burada.
Demiştim geri zekâlılardan nefret ediyorum diye.
Ben benimkini tanıyorum, alıp sağ omzuma kendim yerleştirdim.
Siz de iyi birer dedektif olursanız boşluğa teşekkür etmek zorunda kalmazsınız. Kıps.
Siz de iyi birer dedektif olursanız boşluğa teşekkür etmek zorunda kalmazsınız. Kıps.