confessions

tomakhontas

1. nesil Yazar - İstikrarlı

  1. toplam entry 80
  2. takipçi 8
  3. puan 4033

subjective theory of value

tomakhontas
sübjektif değer kuramı (sdk) [Subjective Theory of Value, normatif].

sdk, bir metanın fiyatının, [metanın] tüketici ve üretici için olan marjinal faydası tarafından belirlendiğini ifade etmektedir. tatmin skalası [scale] üzerinde, ürettiği malına karşılık duymuş olduğu arzu neticesinde oluşur.iş bu sebep ile fiyat, satış [pazar] yerindeki sübjektif [öznel] değerlendirmelerin ürünüdür. ancak sdk bir efsaneden başka bir şey değildir. ciddi kusurlar barındırmaktadır.

Kropotkin'in belirttiği üzere:

"Politik iktisadın yasaları ve kuramları denilen şeylerin tümü aslında şu mizaca sahip beyanatlardan başka bir şey değildir:

'Bir ülkede, Devlet tarafından onlara dayatılan veya Devlet'in toprak, fabrika, demiryolu vb. sahipleri olarak kabul ettiği kimseler tarafından kendilerine teklif edilen çalışma koşullarını kabul etmeksizin bir ay, hatta onbeş gün bile yaşamını sürdüremeyecek dikkate değer sayıda insanın daima olduğu veriliyken, bu durumda sonuçları ıvır, zıvır olacaktır.'
Orta-sınıfın [burjuvazinin] politik iktisadı, bu sayılan koşullar altında ─koşulların kendisini ayrıca belirtmeksizin─ olup bitenlerin sayılıp dökülmesinden ibaret olmuştur. Ve toplumumuz içinde bu koşullar altında ortaya çıkan olguları tanımlamalarının ardından, bize bu olguları katı, kaçınılmaz ekonomik yasalar olarak gösterirler." (Kropotkin's Revolutionary Papers, s. 179)

derleme: geocities.

robert delaunay

tomakhontas
Orfizm sanat hareketine bağlı, Fransız sanatçı. Eşi Sonia Delaunay ve diğer sanatçılar tarafından oldukça güçlü renkler ve geometrik şekiller kullanmışlardır, eserlerinde.

1885 doğumlu, 1941 ölümlü. der blaue reiter okuluna ve ecole de paris, la ruche ve societe des artistes independants grubuna bağlı.

(bkz:orphism)

in the garden, the tree graces, the city of paris, tall portoguese woman, rythm eserlerine bakmanızı öneririm.

the ballad of reading gaol

tomakhontas
bir hapishanenin parmaklıkları ardında kurgulanan, mahkûm c. 3. 3.'ün devasa mektubu.

kitapta bilinen en ünlü şiir:

yet each man kills the thing he loves,
by each let this be heard,
some do it with a bitter look,
some with a flattering word,
the coward does it with a kiss.
the brave man with a sword!
some kill their love when they are young,
and some when they are old;
some strangle with the hands of lust,
some with the hands of gold:
the kindest use a kinfe, because
the dead so soon grow cold.
some love too little, some too long,
some sell, and others buy;
some do the deed with many tears.
and some without a sigh:for each man kills the thing he loves,
yet each man does not die.

şeklindedir.

kaynak: dedalus kitap, 2014. reading zindanı baladı.

waterloo'da bir dişi kedi

tomakhontas
ismet özel'in şiiri.

o silik aynalarda şaşırdığım pis yüzüm
daha çok insanlara benzeyen ve onlara
hırçın çalgılar yansıtan
yüzüm.
uykularım upuzun bir geçmişi yaktıkça
ve o külle yıkandıkça ben durmadan
utançla oğuşturduğum
yüzüm.
zengin dul dişi bir kedi seviyor ya kucağında
belki bu insanlara güvenimi doğuruyor durmadan
ellerim bağlı da ondan bu belki
yaşlı adamlar artıyor haykırışımdan
kanatlarını bembeyaz çırpıyor kuşlar
bir kadın vuruyor kuşlara kendini
vuruyor vuruyor kanatıyor belki
sonra da güneşin gövdesine yorgunluktan.

o silik, eski, yalnız aynalarda
kısaca insanlarda yani
kuşları eskiten kan
kurusun.
gürültülü bir intihar başlasın akşamla
dinsin sen soyundukça geceye karışan hüzün
dinsin dinsin benim çağdaş olmayan iğrenç yüzüm.

ayin parçalanışını bir dişi kedi gördü
waterloo'yu gördü bir asker, bir kahraman
ama bizim için ne waterloo, ne yağmur öncesi hüznü
bir aptalca büyü uğraştırıyor bizi durmadan
çünkü umulmadık bir şey oluyor artık insan
bir şey, bir kahkaha sabahın karşısında
ve yüzüm, o deşilmiş, o iğrenç yara
artık kendine yürüyor kalkıp onlardan.

haybeden gerçeküstü aşk

tomakhontas
yılmaz erdoğan'ın kadın-erkek ikili ilişkisi üzerine yazılıp çizilen ve milyon kez işlenen bu olayı; boyalı basında yer alan fotoğraflar, günbegün çorap değiştirir gibi sevgili değiştirenlerden ve bunlar gibi olanlardan yola çıkarak yaptığı, yeri gelince güldürme ve yeri gelince hüzünlendirme garantili, klişe konuları tiye aldığı, kelime oyunu ve kelime cambazlarının daimi ip üzerinde sallandığı iki kişilik oyunudur.

demet akbağ ile yılmaz erdoğan'ın performansı harikuladedir. bu oyunda yer alan tema, konu ve konuşmalar; yılmaz erdoğan'ın kaleme aldığı haybeden gerçeküstü konuşmalar adlı kitaptan alınmıştır.

kasa hesabı

tomakhontas
ticarî işlemler sebebiyle işletme ve müesseselerin kasalarına para olarak giren ve çıkan kıymetlerin kayıtlarının yapıldığı hesaba denir.

bu hesap işlenirken veya kontrolünde dikkat edilecek husus kasaya para girmeden çıkmayacağıdır. daima borç artanı verir veya eşitlik gösterir. kasadaki borç artanı müessese ve işletmenin o anki peşin ödeme yapma gücünü gösterir. hesap daimi sayım halindedir. aktif bir hesaptır. muzaaf usulde muhasebe kayıtlarını tutan iş yerleri iş saati bitiminde kasa mevcutlarını sayarlar. hesap olarak tutulan kayıt ile sayılan kasa mevcudu eşit çıkarsa o günki işlemler doğru kaydedilmiş ve sayım doğru yapılmış demektir. herhangi bir unutma halinde ya hesap veya kasa sayımı farklılık gösterecektir. bütün arama ve tetkikler neticesinde ya hesap veya kasa sayımı farklılık gösterecektir. bütün arama ve tetkikler neticesinde bu farklılık sebebi bulunamamış ise miktarına kasa farkı denir. bu durumda kasa farkı diye açılan geçici bir hesaba kaydı yapılır. kasadaki fazlalıklar kasa hesabının borç kısmına, kasa farkı hesabının alacak kısmına yazılır.

muzaaf kayıt usulü sisteminde hesapların işlenebilmesi için en az iki hesap bulunmalıdır, farklılıkta bu sebepten tek olarak kasa hesabına işlenemez.

obligasyon

tomakhontas
borç senedi.

elinde bulunan şahıs, çıkartan müesseseden ana parasını almadan miktarına isabet eden faizi alır. obligasyon çıkaran müessesenin faiz karşılığında kapitale veya kapitalini fazlalaştırmaya ihtiyacı var demektir.

gerek aksiyon ve gerekse obligasyon şartları ticarî işletme için cazipse alınıp satılabilirler. o işletme ve müessesenin mevcutları ve alacakları gibi kabul edilirler. bunlar için açılan hesaplara aksiyon-obligasyon hesabı denir. hesabın işleyişi aynen mal hesabında görüldüğü gibi olur. hesap görgül metod veya sürekli denkleştirme metodu usullerinden birisi ile tutulabilir.

proudhon

tomakhontas
pierre-joseph proudhon.

mütevazı bir yaşam tarzına sahip, çoğu anarşiste nazaran. yaşamına genel olarak çiftlik işleri ile uğraşarak başlıyor. annesi, onun okumasında kararlı olduğu için 1820 yıllarında şehre göç ettikten sonra okula yazdırıyor onu. okul masrafları, babasının patronunun bir takım bağlantıları ile karşılanıyor. tabii bu belli bir yere kadar yetiyor. masraflar arttığından dolayı proudhon, yüksek öğrenimine devam edemiyor. basım işine giriyor...

biyografisinin kalanı için: [ingilizce] http://dwardmac.pitzer.edu/Anarchist_Archives/proudhon/wardbio.html

önemli eseri olan "mülkiyet nedir?": [fransızca] http://gallica.bnf.fr/ark:/12148/bpt6k111212d

ecosia

tomakhontas
arama yaparak ağaç dikmeye ne dersiniz?

ecosia bir arama motoru. ama onu sadece arama motoru olarak lanse etmemek lâzım. doğa sever bir arama motoru.

bir ağaç dikmek için yaklaşık 45 arama yapmanız gerekiyor.

çalışma mantığı ve diğer sorularınız için: https://info.ecosia.org/what

kullanmak için: https://www.ecosia.org/

not: ayarlar kısmından da arama yapacağınız bölgeyi, güvenli aramayı ve bir takım özellikleri düzenleyebilirsiniz. ayrıca mobil platformlarda da var.

seren yurtseven

tomakhontas
sevimli kızcağız. hattâ artık genç kız olma yolunda. liseye başlamış olması lâzım.

yaklaşık 1 yıl kadar önce, youtube karşıma çıkardı kanalını. ilk videosu, internetten aldığı bir kutu açılışı üzerindeydi. hani şu belirli bir miktar verip, size ne geleceğini bilmediğiniz kutulardan. beni de meraklandırdı ve izledim. video kapağını da «görselini» görünce, bir hastalığı olduğunu «maalesef» anlamış bulundum.

video şu: https://www.youtube.com/watch?v=1xvlwsHem1U

videoyu açtığınızda, başlangıçtaki o 2 saniye ve serencik, resmen sonsuzluk barındırıyor içinde. üzerine o kadar şey söylenebilir ki o 2 saniye için, tek sıkıntı kelimeler ile anlatılamayacak kadar olması.

hastalığı nedir? bilmiyorum, kendisi ve ailesi de bahsetmek istemiyor bundan sanırım. güzel videolar çekiyor, tam genç kızların istediği türden. makyaj ile alâkalı “dudak ürünleri” videosu, bir aralar popüler olan “çantamda ne var?” videosu, alışveriş videoları, soru ve cevap videosu, vloglar, vb.

son videosu ise bundan biraz farklı.

videonun başlığı: mezuniyetim

koca koca harflerle!

video: https://www.youtube.com/watch?v=_uJ9WqFS7sw&

kendisi bu hastalığından ötürü, evde özel eğitim görüyor. ortaokulun sonunda da mezuniyet töreni ve balosu yapılıyor, malûmunuz. ama maalesef okul, seren'i çağırmıyor mezuniyete. nedenini o da bilmiyor; ama fikir yürütebiliyor. bilerek yapıldığının o da farkında. çünkü evlerinin yakın olduğunu bile söylüyor. okul ise seren'e ve ailesine sadece “unuttuk” demiş.

“unuttuk”

yazıklar olsun!

okul yönetimi olarak bir girseler de seren'in videosuna baksalar, ne kadar da karmaşık duygular içerisinde olduğunu görseler. mutlu, en azından mutlu görünmeye çalışıyor. onu bu durumdan mahrum bırakmanın hiçbir açıklaması olamaz!

“ama beni insandan saymıyorlar, sanırım...”

şu cümleyi söylettiniz ya o kıza... yazıklar olsun!

ailesine başta bu tür durumlara karşı sabır, ardından da mutluluklar diliyorum. seren'e ise, o artık genç kız olma yolunda, umarım bir şekilde atlatabilir bu hastalığı, ne olduğunu; tedavisinin mümkün olup olmadığını bilmediğimden ötürü bir şey diyemiyorum. hep mutlu ve güler yüzlü olması dileğiyle. çok başarılı olacağına eminim, hastalığın buna engel olmayacağını da.

seren'in kanalı: https://www.youtube.com/channel/UClEXKvGdJTHyYp86TQvADFg
seren'in instagram adresi: https://www.instagram.com/seren.yurtseven/

not: lütfen bu yazımı beğenmeyin, beğenmediyseniz oy kullanabilirsiniz; ama beğendiyseniz kullanmayın. gidin bu zamanı seren'in kanalında harcayın, yorum yazın ve onun videolarını beğenin, sizlerden tek ricâm budur.

organik toplumun bakış açısı

tomakhontas
insanın doğayı tahakküm altına almaya mahkûm olduğu anlayışı, kesinlikle insanlık kültürünün evrensel bir özelliği değildir. Her şeyi bir yana bıraksak bile, bu anlayış, ilkel ya da yazı-öncesi denilen toplulukların bakış açısına tamamen yabancıdır. Kavramın çok tedricî bir biçimde daha geniş bir toplumsal gelişimden —insanın insan üzerindeki gitgide artan tahakkümünden— ortaya çıktığı ne kadar vurgulansa azdır.

Başlangıçta mevcut olan eşitliğin hiyerarşik sistemlere dönüşerek bozulması, kabile topluluklarının dağılarak kentlerin ortaya çıkması ve nihayet toplumsal idarenin devlet tarafından gasp edilmesi; bütün bunlar yalnızca toplumsal yaşamı değil, aynı zamanda insanların birbirlerine karşı tavırlarını, insanlığın kendine bakışını ve nihayet doğal dünyaya karşı tavrını derinden değiştirdi. Birçok şekilde, hâlâ bu büyük ölçekli değişikliklerle ortaya çıkan sorunların acısını çekiyoruz.

Tahakkümün bugünkü insanın en içten düşüncelerini ve en ufak eylemlerini ne dereceye kadar biçimlendirdiğini belki de yalnızca bazı yazı-öncesi toplulukların tavırlarını inceleyerek ölçebiliriz.

(...)

Organik kültürlerde baskıcı ve tahakkümcü değerlerin yokluğu belki de en iyi Dorothy Lee'nin incelediği bir halk olan Wintu yerlilerinin sözdizimi kurallarında ortaya çıkar.

Lee, modern dillerde genellikle baskıyı ifade eden terimlerin Wintu sözdiziminde işbirliği davranışını belirtmek üzere düzenlendiğini belirtir. Örneğin bir Wintu anne bir bebeği gölgeye "götürmez", onunla "birlikte gider". Bir şef halkını "yönetmez", onlarla "birlikte durur".

"Bizim gibi 'bir kızkardeşim ya da bir oğlum veya kocam var' demezler, daha doğrusu diyemezler" gözleminde bulunuyor Lee. "Bizim sahip olma olarak ifade ettiğimiz şeyi onların genellikle ifade etme biçimleri birlikte yaşamak ve bu terimi saygı duydukları her şey için kullanıyorlar; örneğin bir adamın yayı ve oklarıyla birlikte yaşadığı söylenebiliyor."

"Birlikte yaşamak" tâbiri yalnızca kişiye yönelik derin bir karşılıklı saygı duygusunu ve bireysel iradeye verilen büyük önemi ima etmekle kalmıyor; aynı zamanda birey ile grup arasında derin bir birlik duygusu olduğunu belirtiyor.

künye: Bookchin, Murray. Özgürlüğün Ekolojisi: Hiyerarşinin Ortaya Çıkışı ve Çözülüşü. Çeviren: Alev Türker. İstanbul: Ayrıntı Yayınları, 1994.

(bkz:murray bookchin)
(bkz:#32016)

indim derelerine

tomakhontas
sözlük üzerinde «kayıt olduğumdan beri» en çok mesaj attığım ve karşılığında da mesaj aldığım yazar. sebebi ise bugün yazdığı (bkz:#32669) yazısından ötürü. oldukça seviyeli, düşüncesini rahatça kelimeler ile karşı tarafa aktarabilen birisi. yalnız edebiyat anlayışını savunmamaktayım. iletişimimizin daim olması dileğiyle.

nota değerleri

tomakhontas
tam, yarım, çeyrek, sekizli ve on altılı olarak ayrılır.

tam nota; içi boş bir yuvarlak, yarım nota; bu yuvarlağa getirilen bir çizgi, çeyrek nokta; çizgili yuvarlağın içinin doldurulmasıyla elde edilen yeni çizgili içi dolu yuvarlak, sekizli nota; bu çizgili içi dolu yuvarlağın çizgisine bir kuyruk çizilmesi ve son olarak da on altılı nota ise sekizli notaya bir tane daha kuyruk çizilerek oluşturulur.

örneğin 4/4'lük bir eserde, ilk ölçüye bir tam nota koyarsak, ölçü değeri tamamlanmış olur ve yeni ölçüye geçeriz. ya da iki yarım koyarsak da aynı sonuca ulaşırız.

4/4'lük dediğimiz şey ise zaman işaretidir. ilk 4, bar anlamına gelir. ne kadar düzenli vuruş olacağını söyler. ikinci 4 ise hangi tür notanın tek bir vuruşa denk olacağını söyler.

kaynak: All Star Orchestra.
1 /