confessions

tomakhontas

1. nesil Yazar - İstikrarlı

  1. toplam entry 80
  2. takipçi 8
  3. puan 4043

steinlens cat

tomakhontas
xix uncu yüzyıl kedi tasarımcıları ile ünlü bir yüzyıldı. tasarım posterler sokaklara asılır, posterlerde çizim mâlzemesi olarak bolca kedi kullanılırdı. olay örgüleri ise gizemli ve oryantalist bir çizgide ilerlerken, çizimlerde kedi kullanılmasının sebebi, henüz farklı ve ilgi çekici şeyler keşfedilmediğinden olabilir.

alexandra steinlen, kedi çizimleri ile bu dönemde ön plândaydı. zamanında birçok ünlü dergiye illüstrasyon yollamış, halk tarafından az çok tanınan birisiydi.

steinlen'in kedileri, genellikle hareketlidir; ya kavga ediyorlardır ya da birazdan başlarını belâya sokacaklardır. her an haylazlık yapacakmış gibi dururlar. özellikle çizgi roman gibi olan yapıtlarında bu durum sıklıkla görülür.

steinlen'in kült olmuş ve algılara yerleşmiş kedisi ise, paris'in avangart kabarelerinden le chat noir/kara kedi için yaptığı, aslınızı astarınızı biliyorum der gibi bakan kedisidir.

steinlen, toplumsal gidişattan rahatsızlığını yüksek sesle dile getiren biri olduğundan, yüzlerce çalışmasını takma isimle yayınlamıştır.

steinlen'in işleri için: http://www.steinlen.net/main.php

necip fazıl kısakürek

tomakhontas
kâbus şiirinde küçümsediği kendisinin dediği gibi batılı ya da batı âşığı yazarların dizelerini (ç)alan kimse.

şiirlerinde en çok komünist charles baudelaire ve arthur rimbaud etkisi görülmektedir. örneğin:

baudelaire:
nasıl kumarbaz kumara
nasıl şişesine sarhoş
nasıl kurtlarına bir leş
bağlandıysa-lanet, sana
ben de bağlandım o kadar

kısakürek:
ne hasta bekler sabahı
ne taze ölüyü mezar
ne de şeytan bir günahı
seni beklediğim kadar.

ya da

baudelaire:
her çiçek dalında buğulanıyor
kemanda üzgün bir kalp titremesi;
hüzünlü vals, öldüren kaş dönmesi
bir tapınak gibi gök dinleniyor

kısakürek:
renkte, seste, ışıkta, her şeyde bir ihtizaz
her şeyde bir titreşim, zikir, fikir ve niyaz

...

örnekler çoğaltılabilir.

bir zamanlar gazinoda

tomakhontas
haldun dormen'in yazdığı ve baş brolünde oynadığı, bir defa izleme fırsatını bulduğum tiyatro oyunu.

oyun konusunu kısaca yıllar yıllar önce iki eski komedyenin bir gecede yollarını ayırması ve yıllar yılar sonra yeni bir proje ile bir araya gelmeleri şeklinde özetlemek mümkün.

izlemek isteyenler 17 temmuz akşamı enka eşref denizhan açıkhava'da izleyebilirler.

breakfast at tiffany's

tomakhontas
truman capote'nin uzun öyküsü.

kitabın ana karakteri holly golightly, oldukça hareketli yaşama sahip birisi tam da hollywood aktristi olacak düzeyde. zaten filmi de var bu kitabın ve filmde holly'i audrey hepburn oynuyor. holly, erkekleri kullanan birisi. parası için, şöhretine şöhret katmak için kullanıyor erkekleri. erkekler de ona âşık oluyorlar ve ne derse yapıyorlar. holly iyilik timsâli birisi değil, bunu söylememde faide var. gerek fuhuş gerek hırsızlık... her şeyi yapıyor. ve bunları yaparken de en ufak çekincesi olmuyor. ek olarak holly bir ırkçı. böyle davranışlarının olma sebebi ise çocukluğu ile alâkalı.

kitaplığınızda olmaması için hiçbir neden yok, 124 sayfa, sel yayıncılık çevirisi ile çok çabuk bitirebilirsiniz.

boş küme

tomakhontas
hiçbir elemanı olmayan küme.

boş küme aynı zamanda diğer bilinen tüm kümelerin bir alt kümesidir, ilginç bir biçimde. kısa olarak ispat etmek icap ederse, varsayalım boş kümemiz bir a kümesinin alt kümesi olmasın. o zaman boş kümenin a kümesinden farklı bir elemanı içermesi gerekir; ama boş kümenin hiç elemanı yoktur. demek ki varsayımımız yanlış. o hâlde boş küme her kümenin bir alt kümesidir.

post mortem

tomakhontas
ölü fotoğrafçılığı.

ölen kişilerin eğer yaşarken herhangi bir fotoğrafı yoksa ya da aileleri tarafından ölen kişiden son olarak bir hatıra kalması adına istenildiği zaman çekilen fotoğraflara verilen genel ad.

kaynak olarak, ressamların çok eski tarihlerde rahipler öldükten sonra resimlerini çizmesine dayandırılmaktadır. insanların resim çizdirmek yerine fotoğraf çektirmeyi tercih etmelerinin sebebi, o dönemlerde bu tercihin daha popüler ve lüks olmasıdır.

post mortem, genellikle aile bireyleriyle birlikte çekilmektedir. bu fotoğraflar üzerine çok yazılmıştır çizilmiştir; yazarlar, ressamlar, araştırmacılar tarafından. sebebi ise insanı çeken bir melankoli tarafının olmasıdır. fotoğraflarda dikkat çeken nokta ise o dönem ki çekim tekniklerinin zor olması ve hızla yapılması gerektiği için odağın genellikle ölen birey üzerinde olmasıdır. bu yüzden ölüler daha net, ölü dışında kalan kısım daha bulanıktır.

altın oran

tomakhontas
eski yunan yahut mısırlılar tarafından keşfedilen, onlar tarafından da san'at ve gündelik hayatta kullanılan irrasyonel sayı.

yunanca fi harfi ile gösteriliyor. kısaca (1+sqrt(5)) / 2 (parantez içerisinde bir artı karekök 5 parantezi kapat bölü 2) şeklindedir. ondalık sistem ile yazılışıysa 1,618033988749894... şeklindedir.

altın oranı hakkında ufuk katlayıcı bilgi ise: altın oranın karesinin kendisinin 1 ile toplamına eşit olmasıdır. bunu hâyâl edebilmek oldukça zor. öyle bir sayı düşünelim ki karesi kendisinin 1 ile toplamına eşit olsun. misal 5'in karesinin 6 olması gibi.

ek olarak,

altın oranın yarısı cos 36 derecenin değerine ve altın orandan 1 çıkarıp 2'ye bölerseniz bu da cos 72 derecenin değerine eşittir.

warpaint

tomakhontas
rock camiasına üstü kapalı bir şekilde olmak üzere erkek hegemonyasının hüküm sürdüğü, ve bu camia içerisinde tamamı kadınlardan oluşmuş bir grup ya da topluluk bulmanın, samanlıkta iğne aramakla eş değer olduğu aşikâr.

cinsiyetçi söylemlerden ayrı; ama bir o kadar da ana akımda kendine bir yer edinmiş gruptur warpaint. jenny lee lindberg, theresa wayman, emily kokal ve stella mozgawa dörtlüsünden oluşuyor. 2004 yılında kurulan, 2009'dan bu yana da kendine has güzel dinleyici kitlesi edinen grup, genelde low tempo rock, pop rock, post rock arasında çalışmalara sahip.

animal farm

tomakhontas
üstü kapalı bir biçimde sovyet devrimine eleştiriler içeren, george orwell'ın diğer başyapıtından biri olan 1984'e nazaran kolay okunur ve anlaşılır roman.

kitapta yer alan karakterler o döneme ışık tutuyor. ve hattâ o dönemdeki karakterler ve figürler yahut topluluklardan direk olarak alınmıştır da diyebiliriz. kartopu'nun lev troçki, napolyon'un josef stalin, yaşlı mayor'un ise vladimir lenin ya da karl marx'ı temsil etmesi bu alınmalara örnek olarak verilebilir.

double life

tomakhontas
tam türkçe karşılığı ne olabilir, inanın bilmiyorum; ama ikili hayat diyeyim kendim.

double life denilen şey, bir insanın birbirinden farklı iki hayata sahip olmasıdır. örneğin, arkadaş çevresi tarafından oldukça karamsar tanınan birisi, ailesi ve diğer akrabalarınca kendilerini güldüren; espri kabiliyeti yüksek olan birisi gibi tanınabilir. bu duruma da double life denir.

kenan somer

tomakhontas
çevirmen, yazar.

ben kendisini mahir çayan'ın revizyonizmin keskin kokusu yazı dizisinden tanıdım, hâliyle mahir çayan'ın anlattıkları ile bay somer hakkında bilgim var.

mahir çayan'ın yazı dizisinde bahsettiğine göre bay somer, bilimsel namusluluk göstermeyen ve oportünist birisi.

bay somer'in emek dergisinde marksizmin ana eserlerini tanıttığını söylemesi üzerine mahir çayan, marksizmin ana eserlerini değil de, kendi oportünist düşüncelerini lenin ve mao'nun eserleriyle kanıtlamaya çalıştığını söylemiştir, bay somer için.

bay somer'in oportünist düşüncesi ise sosyalizmin barışçıl yollarla olmasına ilişkin karl marx'ın o vakitlerde söylediği: "...barışçıl yollardan sosyalizme geçişi bazı şartlarda ve amaca barışçı ajitasyonlarla daha çabuk ve daha emin ulaşılmasının mümkün olduğu yerlerde..." sözüdür. bay somer bunu ön plana çıkarmaya çalışmış yazılarında. hâlbuki karl marx bu sözü o vakitlerde ingiltere ve amerika için söylemiştir. daha sonrasında lenin, bu sözün tekelci kapitalist dönem öncesi için doğru olabileceğini; ama artık doğruluğunu yitirdiğini söylemiştir.

kaynak: Çayan, Mahir. bütün yazılar. eriş yayınları, 2003.

kasa hesabı

tomakhontas
ticarî işlemler sebebiyle işletme ve müesseselerin kasalarına para olarak giren ve çıkan kıymetlerin kayıtlarının yapıldığı hesaba denir.

bu hesap işlenirken veya kontrolünde dikkat edilecek husus kasaya para girmeden çıkmayacağıdır. daima borç artanı verir veya eşitlik gösterir. kasadaki borç artanı müessese ve işletmenin o anki peşin ödeme yapma gücünü gösterir. hesap daimi sayım halindedir. aktif bir hesaptır. muzaaf usulde muhasebe kayıtlarını tutan iş yerleri iş saati bitiminde kasa mevcutlarını sayarlar. hesap olarak tutulan kayıt ile sayılan kasa mevcudu eşit çıkarsa o günki işlemler doğru kaydedilmiş ve sayım doğru yapılmış demektir. herhangi bir unutma halinde ya hesap veya kasa sayımı farklılık gösterecektir. bütün arama ve tetkikler neticesinde ya hesap veya kasa sayımı farklılık gösterecektir. bütün arama ve tetkikler neticesinde bu farklılık sebebi bulunamamış ise miktarına kasa farkı denir. bu durumda kasa farkı diye açılan geçici bir hesaba kaydı yapılır. kasadaki fazlalıklar kasa hesabının borç kısmına, kasa farkı hesabının alacak kısmına yazılır.

muzaaf kayıt usulü sisteminde hesapların işlenebilmesi için en az iki hesap bulunmalıdır, farklılıkta bu sebepten tek olarak kasa hesabına işlenemez.

göz çilleri

tomakhontas
iristeki siyah lekelerin genel adı.

geçtiğimiz hafta bunun ile alâkalı bir makale yayınlandı. makalede edinen bilgilere göre güneşe uzun süre mâruz kalan insanlarda bu lekelerin daha fazla olduğu gözlemlendi. ek olarak lekeler, çevre dokulara sıçrayamıyor ve miktârı ile büyüklüğü belli bir değişkene bağlı şekilde oluşuyor. göz çillerinin yaşla doğru orantıda olduğu da tespit edilenler arasında. ayrıca koyu göz rengine sahip insanlarda lekeler oldukça az ve hattâ dahi yok diyebiliriz.

belirli bir takım tespitler ile de göz hastalıkları hakkında bilgi edinmesi amaçlar arasında.

makale: Schwab, Christoph, et al. "Iris Freckles a Potential Biomarker for Chronic Sun DamageIris Freckles and Sun Exposure." Investigative Ophthalmology & Visual Science 58.6 (2017): BIO174-BIO179.

subjective theory of value

tomakhontas
sübjektif değer kuramı (sdk) [Subjective Theory of Value, normatif].

sdk, bir metanın fiyatının, [metanın] tüketici ve üretici için olan marjinal faydası tarafından belirlendiğini ifade etmektedir. tatmin skalası [scale] üzerinde, ürettiği malına karşılık duymuş olduğu arzu neticesinde oluşur.iş bu sebep ile fiyat, satış [pazar] yerindeki sübjektif [öznel] değerlendirmelerin ürünüdür. ancak sdk bir efsaneden başka bir şey değildir. ciddi kusurlar barındırmaktadır.

Kropotkin'in belirttiği üzere:

"Politik iktisadın yasaları ve kuramları denilen şeylerin tümü aslında şu mizaca sahip beyanatlardan başka bir şey değildir:

'Bir ülkede, Devlet tarafından onlara dayatılan veya Devlet'in toprak, fabrika, demiryolu vb. sahipleri olarak kabul ettiği kimseler tarafından kendilerine teklif edilen çalışma koşullarını kabul etmeksizin bir ay, hatta onbeş gün bile yaşamını sürdüremeyecek dikkate değer sayıda insanın daima olduğu veriliyken, bu durumda sonuçları ıvır, zıvır olacaktır.'
Orta-sınıfın [burjuvazinin] politik iktisadı, bu sayılan koşullar altında ─koşulların kendisini ayrıca belirtmeksizin─ olup bitenlerin sayılıp dökülmesinden ibaret olmuştur. Ve toplumumuz içinde bu koşullar altında ortaya çıkan olguları tanımlamalarının ardından, bize bu olguları katı, kaçınılmaz ekonomik yasalar olarak gösterirler." (Kropotkin's Revolutionary Papers, s. 179)

derleme: geocities.

ben iletisi

tomakhontas
iletişime geçtiğimiz ve hâli hazırda iletişim hâlinde olduğumuz kişiye, herhangi bir sebep dolayısı ile onu suçlamadan, eleştirmeden ve yargılamadan, olduğu gibi kabul edip, ona karşılık duyumsadığımız şeyleri kendisiyle paylaşmak, diğer bir deyişle; ben dili.

bu paylaşma esasında “sen, ...” diye başlayan tümcelerden ziyade, “ben, ...” diye başlayan tümceler ile olmaktadır. misalen, “ben, senin bağırmandan rahatsız oluyorum; biraz dikkatli olur musun?” gibi.

bu ileti ile yapılan davranış değil, sonucun kişide nasıl bir duygu yarattığı anlatılmakta ve kişinin kendisi ile karşısındaki arasında bir duyumsal bağ kurmayı amaçlıyor. bu duyumsal bağı karşımızdakine anlatırken ses tonumuzu, jest ve mimiklerimizi iyi kullanmamız gerekli.

kısacası bu tür tümceler, rahatsız olunan şeyle onun yarattığı duyguyu ve duygunun nedenini, en kibar dille açıklama yoludur.

ghost species

tomakhontas
«hayalet tür».

buffalo üniversitesi araştırmacıları tarafından, günümüze kadar ulaşan ve daha önce keşfedilmemiş bir insan alt türüne ait genetik izler bulundu. sadece sahra altı afrika'da yaşayan kişilerde görülen bir genetik bu.

muc7 adı verilen bir proteini incelerken keşfediliyor. muc7 denilen protein ise tükürüğümüzde bulunuyor. tükürüğe yapışkanlık sağlıyor. önceki araştırmalarda bu proteinin mikroplara yapışma usûlü ile hastalığın vücuda yayılmasını engellediği ve evrimsel avantaj olduğu teorisi ortaya atılmıştı. «https://www.buffalo.edu/ubnow/stories/2016/08/gokcumen-saliva.html»

kaynak: http://newatlas.com/ancient-ghost-species-human/50591/

http://www.buffalo.edu/news/releases/2017/07/028.html
https://academic.oup.com/mbe/article/3988100/Archaic-hominin-introgression-in-Africa

apriori bilimler

tomakhontas
rasyonel bilimler.

matematik ve felsefe dâhilinde olan bilimler. müşterek noktaları, negatif olarak vasıflandırılırsa, şöyle söylenebilir: bu bilimlerin bilgileriyle idrak sahasında (tecrübe sahasında) verilen şeyler arasında doğrudan doğruya olan bir münasebet (bu bilimlerin bilgilerinin ampirik bilimler tarafından tecrübe sahasına tatbik edilmesine rağmen) yoktur; her iki bilim-grubu (yani gerek matematik, gerekse felsefe) iddialarını tek, tek idraklere veyahut bunların bir yığınına istinat ettirmezler.

Mengüşoğlu, Takiyettin. Felsefeye giriş. No. 773. Istanbul Matbaasi, 1968.

obligasyon

tomakhontas
borç senedi.

elinde bulunan şahıs, çıkartan müesseseden ana parasını almadan miktarına isabet eden faizi alır. obligasyon çıkaran müessesenin faiz karşılığında kapitale veya kapitalini fazlalaştırmaya ihtiyacı var demektir.

gerek aksiyon ve gerekse obligasyon şartları ticarî işletme için cazipse alınıp satılabilirler. o işletme ve müessesenin mevcutları ve alacakları gibi kabul edilirler. bunlar için açılan hesaplara aksiyon-obligasyon hesabı denir. hesabın işleyişi aynen mal hesabında görüldüğü gibi olur. hesap görgül metod veya sürekli denkleştirme metodu usullerinden birisi ile tutulabilir.

ecosia

tomakhontas
arama yaparak ağaç dikmeye ne dersiniz?

ecosia bir arama motoru. ama onu sadece arama motoru olarak lanse etmemek lâzım. doğa sever bir arama motoru.

bir ağaç dikmek için yaklaşık 45 arama yapmanız gerekiyor.

çalışma mantığı ve diğer sorularınız için: https://info.ecosia.org/what

kullanmak için: https://www.ecosia.org/

not: ayarlar kısmından da arama yapacağınız bölgeyi, güvenli aramayı ve bir takım özellikleri düzenleyebilirsiniz. ayrıca mobil platformlarda da var.

the dystopian trilogy

tomakhontas
distopya üçlemesi.

james schneider'ın 1993 yılında yaptığı kısa film. konu, amerika birleşik devleti tarafından, kendilerinin dünyanın kalanından ayrılmasına odaklanıyor. özellikle üçüncü bölümdeki "özel sektör" hapishaneleri ve amerika göçmenlik yasasının bu hapishenelerin işletilmesiyle ilgisi oldukça dikkat çekici.

birinci bölüm: https://www.youtube.com/watch?v=gu6pM5gQ9qQ
ikinci bölüm: https://www.youtube.com/watch?v=6ChiYlqaMQc
üçüncü bölüm: https://www.youtube.com/watch?v=Gd2bgdXH1VA

rakun

tomakhontas
zeki ve belleği kuvvetli hayvan.

rakunlar, sınırlı sayıda denemede (10'dan az) 13 karmaşık kilidin 11 tanesini açmayı başarabilmiş ve kilitler yeniden düzenlendiğinde, ya da kilitler ters çevrildiğinde bile hareketi tekrarlamakta, kilitleri çözmekte hiçbir sıkıntı çekmemişlerdir. aynı zamanda bu tür deneyimleri yaklaşık 3 yıla kadar hatırlamaktalar.

kaynak: davis, h.b. (october 1907). “the raccoon: a study in animal intelligence”. the american journal of psychology. champaign, illinois: university of illinois press.

mimesis

tomakhontas
platon'un ortaya attığı terim. tam bir çevirisi olmamak üzere taklit ya da yansıma diyebiliriz mimesis için.

platon bu terime örnek olarak edebiyatı göstermiştir. platon, edebiyatın insanları doğru bildikleri yoldan çıkaracağını düşündüğünden dolayı ahlâk teorisine uygun olmadığını, bunun sebebini de gerçeklikten söz edilemeyecek kadar da taklit barındırmasına bağlamıştır.

solon

tomakhontas
borç affı denildiğinde akla gelmesi gereken ilk isim.

yük niyetinde borçların azaltılması ve hattâ silinmesi, köleliğin ortadan kaldırılması için atinalılara öğütlerde bulunmuş, uygulamasında da önayak olmuş kişidir. o dönemlerde borç alınması beden karşılığında olmaktaydı. yoksulluk yüzünden de borç alma kültürü bile oluşmuştu halk kesiminde. ama solon, ilk olarak babasından kalan borcu almayacağını; bağışladığını ve tüm atinalıların da böyle yapmasını söylemiştir. borç affı yasası da buradan gelmektedir.

pek sevgili apollodoros'un felsefe okulları üzerine eserinde de bahsettiği gibi insanlara öğüdü:

“yemininden çok dürüstlüğe bağlı kal! yalan söyleme! ciddi işlerle uğraş! çabucak dost edinme, dost edindiğin kimseleri dışlama! önce boyun eğmeyi öğren, sonra buyruk ver! hoş olanı değil, iyi olanı öğütle! bırak akıl yol göstersin! kötü insanlarla düşüp kalkma! tanrıları onurlandır, ana babanı say!”

şeklindedir.

oi va voi

tomakhontas
2006 ya da 2007 yılında babylon'da görmüş olma ihtimâlim var bu grubu, o vakitleri pek hatırlayamasam da anımsıyorum diyebilirim. oi va voi, londralı gençlerden oluşan bir müzik grubu. modern dans ritimlerini alın ve üzerine biraz da klasik batı çingene ve klezmer müziğini ekleyin, ve işte sonuç: oi va voi! soul, trip hop, drum n bass türünden kombinasyonları her şarkısında mevcut grubun. dinlemenizi tavsiye ederim.

trikloretilen

tomakhontas
boya, cilâ, yazıcı mürekkebi, yapıştırıcı ve vernikte bulunur. kısa süreli mâruz kalmada baş dönmesi, mide dönmesi ve baygınlık semptomları görülür.

eğer bulunduğunuz ortamda yer alıyorsa, hava süzen bitkilerden alabilirsiniz. örneğin lilyturf, papatya, mısır püsküllü drasena, orman sarmaşığı, paşa kılıcı, kırmızılı drasena, barış çiçeği, kasımpatı.

the corporation

tomakhontas
mark achbar ve jennifer abbott'un yönetmenliğinde, araştırmaların yıllar süren girişimleri sonucunda ortaya çıkmış belgesel. çekiminde bir kitaptan esinlenilmiştir. o da kanadalı hukuk profesörü olan joel bakan'ın kitabıdır. belgesel; kanun önünde tüzel kişi kabul edilen anonim şirketlerin doğasını, gelişim sürecini, toplumlara etkilerini ve gelecekteki muhtemel konumlarını konu alıyor. kamera çekimleri 450 saat, röportaj çekimleri 100 saat süren ve esprili bir bakış açısıyla çekilmiştir.

bu belgeseli önemli yapan shell, pfizer, ibm, goodyear gibi ünlü markaların yöneticileri ve noam chomsky, peter drucker, naomi klein, michael moore gibi ünlü düşünürler ile yapılan röportajlardır.

ilginiz var ise ya da merak ediyorsanız izlemenizi tavsiye ederim.

daniel steibelt

tomakhontas
avrupa'nın en ünlü piyano virtüözlerinden. tipik prusyalı. ününe ün katan ise ludwig van beethoven'a doğaçlama düello teklif etmesidir sanırım. en azından ben kendisini bu düellonun varlığı ile tanıdım.

doğaçlama düello, bir aralar viyana aristokrasisinin popüler eğlencesiymiş. aristokratlar tarafından sponsor olunan piyanistler doğaçlama melodilerle yarışırlarmış. düzenlenen ilk düellolarda beethoven tüm favorileri eleyerek yeteneğini belli etmiş, sponsorların da dikkatini çekmiş. steibelt bunu görmüş olacak ki ona düello okumuş, başına geleceklerden habersiz, vah zavallı.

düello teklifinde bulunan taraf önce başlamak zorunda olduğundan steibelt piyanoya geçmeden önce elindeki nota kağıtlarını yere bırakmış, piyanoya geçmiş ve doğaçlamasını çalmış. çaldıktan sonra da büyük bir alkış almış.

beethoven'a sıra geldiğinde ise, steibelt'in yere bıraktığı notaları almış, seyircilere göstererek piyanonun başına geçmiş ve nota kağıdını ters çevirmiş. süslemelerle doğaçlamasını çalmış ve bitirdiğinde ise steibelt'in aldığı alkıştan daha fazla alkış almış. şaşkına dönen steibelt ise alanı terk etmiş.

beethoven viyana'da kaldığı sürece artık viyana sokakları dar gelmiş steibelt'e.