zengin sözlük yazarlarının şiirleri

moviebird
Yok oluş...

Gözlerim, gözlerini arıyor nerelere kayboldun?
Kör mü oldum yoksa seni neden göremiyorum?
Gittiğini haber vermeden başka bir paralel evrene mi ışınlandın?
Bari bir ses verseydin!
Hayatta olduğunu bilseydim belki böyle sitem etmezdim.
Eminim iyi ve huzurlusundur, yokluğun her ne kadar zor olsa da yaşam akmaya devam ediyor.
Durduramıyoruz akışı!
Akışın içinde kayboluyoruz sanki kim olduğumuzu unutarak...
Sanki bir girdap geliyor, bizi uzaklara götürmeye...
Ne olur götürmesin daha yapacağımız şeyler var!
Götürme bizi, götürme bizi diye haykırıyoruz.
Duyuyor musun bizi?
Duymuyorsan da varlığımızı hisset, çünkü her daim fırtına estirmeye devam edeceğiz.
Bizi durduramazsın, sen de o güç yok, hiç olmadı ki...!
minduser
ELİF'İN YALNIZLIĞI

Elif olmak şöyle bir şey galiba:
Herşey Elif'le başlıyor da,
Elif'le noktalanmıyor her zaman.
Lakin, Elif'in bir farkı var diğerlerinden,
Elif yoksa Be nin bir anlamı yok,
Elif yoksa Te nin bir anlamı yok,
Elif yoksa Se nin bir anlamı yok.
Yalnızlıksa bedel,
Elif olmanın bedeli.
Ama öyle bir yalnızlık değil bu,
Bildiğin bir yalnızlık değil.
İlki ilk yapan, yalnız olması en başta,
O'nun yalnızlığı sadece.
O yoksa ikinci yok, gerisi hiç yok.
Elif'in yalnızlığı da bu işte.
minduser
ATEŞ

Dudakların dudaklarıma değse beni yakar.
Saçların yüzüme değse tenimi yakar.
Ben yanmaya dünden razıyım da,
Sen ateş olup da yakmaya razı mısın yar?
minduser
beklemek

Hiç gelmeyecek ölümü bekliyorum.
Ve boşuna bir bekleyiş bu, biliyorum.
Öyle ki ben onu beklediğimden beri,
Hangi ölüm gelmiş ki o gelsin geri.
minduser
acem kızı

Yolun açık ola Acem kızı
Yolun açık ola
Bir allı turnayla
Giriver kolkola
Yolun açık ola
Yolun açık ola Acem kızı
Yolun açık ola
O uzun saçlarını
Ak bir buluta dola
Yolun açık ola
Yolun açık ola Acem kızı
Yolun açık ola
Bakınırken sağa sola
Rastlarsan bir yağmura
Söyleyiver selamımızı
Merak etmeyesin sakın
Çoktan helal ettik sana hakkımızı
Dilerim gurbet eller olsun yakın
Bir deli rüzgar söylesin şarkımızı
Yolun açık ola Acem kızı
Yolun açık ola..
minduser
araftaki seher seferi

Ne yaşayabiliyorum ne de ölebiliyorum can gibi
Araf denen yerdeyim
Ne duyabiliyorum ne de görebiliyorum ben gibi
Bilinmeyen bir haldeyim
Ne durabiliyorum ne de gidebiliyorum sen gibi
Hiç bitmeyen bir seferdeyim
Ne doğabiliyorum ne de batabiliyorum güneş gibi
Hiç bitmeyen bir seherdeyim
ontolojik sancilarimin merhemi
zamanı durduruyorum, benliğim akıyor o ana
aşkın tutkusu ile sarılmış kırmızının arasında,
siyah beyaz bir gelgitin uzantısını yaşıyorum
bir firuze taşının renginde huzurla soluklanıyorum
kolların açık gökyüzüne karşı, o kadar davetkar
kayboluyorum kucağında, tüm bedenimle
o kadar küçüldüm ki sığıyorum avuçlarına
yanakların kıskandırır, ulaşılmaz zirveler
bir küçük damla gibi düşüyorum ellerinden, dokunuyorum ihtişamlı gözlerine, parlıyorum;
ardından süzülüyorum yanaklarından aşağı,
ulaşıyorum; suskun, beni kabul eden dudaklarına..
minduser
azap
Tebessümle vuslat etmez sima, ezelden beri nicedir çektiğim azap.
Aşikar ki huzur memnudur bu ruha, müptelası olmuş elemin düşmüş bitap.
Fecr çökmüş şarka, lakin, terk-i diyar eylemiş zayidir afitap.
Beyhude bir hülyadır reha, nihayete ermedikçe bu büyük gazap.
hubel
Şarkılarında büyür
şehla bakıslı gül kuşu
söyle, gözlerin ne der ona
ellerin ne verir ona

gecesi beyaz o gül kuşunun
pençeleri kanamış, ötüşü hareli
korkmadan uçtuğu gökyüzünün avuçlari yalaz
geride kalanlarina yutkunduğu,
ah!
geride kalanlarina yutkunduğu sözleri ayaz
minduser
ragıp efendi

ölümünü düşlüyor ragıp efendi.
üstünde temiz beyazı,
başucunda soğutan ayazı,
artık ne kışı var, ne de yazı,
neylesin tezenesi vurmayan sazı,
ne fazlası ne de biraz azı,
ölümünü düşlüyor ragıp efendi.
kozmos
-TRIPPING TO YOU-

Shared minutes to satisfy lust.
Shade hours to speak of dust.
Dust we get made of, lust we get pulled into.

Taken breaths saved our eyest, to gethered with
bleeding wounds, seeking souls, latching hooks, unread books...

Lines on lanes under lights, infinitive rhymes.
Drummings are heard from tires.

Minds sneaking, bands playing off and on to you.

Stones, trees,clouds, downing dusk are holding you,holding onto you...
I love you my dearest, I do love you.
quares
Bu fazlasıyla anokranik bir şiir,
Birazcık savaş, az miktarda vahşet ve çokca insan,
maviliğini yitirmiş denizin ortasında sarı bir gül,
Ve Annesini kaybetmiş çocuklar savaşlarda ölmezse eğer gerçekten ölürler,
Gerçekten ölen bir insana bir şey yapamaz ne devlet ne de sen!

Quares
ontolojik sancilarimin merhemi
farkında olmayış.
ıslak öpüşlerinsizlik günü,
soğukta üşümeyiş.
biz, olgun insanlar için hormonlar,
çocukluğumuzu unutmayalım diye var.
sen, benim çocukluğum.
içinden geçebildiğim
eylemsizliksiz bir duvar, sen.
sen, kahvaltıdan önce bahçede
benim için kurdukları salıncak.
yokuş aşağı sallanmak sonra,
gökyüzü yüzüm olsun,
ana rahminde elleri bırakmak, sen.
bir garip tukan gösterisi kıpırtıların,
bembeyaz sözler, turuncu dilinden.
bir garip tukan
ve ben, mevsimi hatırlarım
saçılmaz etrafa usulca gözyaşların.
içlene içlene ağladığın.
mızrabımda ızdırap
Kalabalık bir insanım

ben kalabalık bir insanım.
bir yanım vardır seni delice sever,
bir yanım kıskanır seni nefesinden.
bir yanım da tutar kırar seni,
kırar da; diğer yanlarımı görmez gözün.
beni gönlünde ağırlama,
dedim ya kalabalık bir insanım;
ben seni sevdikçe,
sen diğerim'den üzülürsün...

Mızrap.