askerlik

icgqhs
asker olma hali.

o kadar garip şeyleri özlersiniz ki, bir nevi yaşadığınız hayatın ne kadar güzel olduğunu anlarsınız askerde iken.
zordur, bulunduğunuz yerin önemi vardır ama yaptığınız görevin çok önemi vardır.

halıya basmayı özlersiniz, küfür edilmeyen mekanlar olduğuna inanmak istersiniz.
şehrinizin plakasını gördüğünüz zaman içiniz ürperir gariptir gerçekten.

bunun yanı sıra en ama en güzel dostlukların olduğu yerdir.

şafak doğan güneş dediğiniz gün içinizi hazin bir korku salar, ne yapacağım lan ben? gibi sorular sorarsınız ama mutlusunuzdur.bir yandan çok gariptir birden fazla hissi aynı anda o gece yaşarsınız..
460 gün aynı anda uyanıp aynı anda yemek yeyip aynı anda yattığın ve daha fazlasını yaptığın yeri ve insanları bir sabah bırakıp gidiyorsun ve bir daha görmemek üzere.
askerden sonra kimse kimseyi aramaz ya da az insan aranır,arar.
ilk günler aranır, 1hafta arayla sonra 1ay arayla sonra özel geceler, günler sonra yavaş yavaş azalır telefonlar.
doğaldır zaten herkes kendi derdindedir ve seni bir daha görmeyecektir.
gariptir ama güzel olan çok yönü vardır
rene
Üzerinde şu an yapılan çalışmaya göre gençler eğitim durumuna göre belirlenen sürelerde askerlik yapacaklar. En uzun askerlik süresi de 8 ay olacakmış ilkokul mezunları için. Birer veya ikişer ay eğitim durumu yükseldikçe azalacakmış. Üniversite mezunları için bu süre 3 ay falan olacak diye izledim. Tabi bu ne kadar uygulanır bilmiyorum çünkü aynı zamanda askerlik görev kanunu da vergi alanında yaptıkları binbir türlü ek vergiyle verginin vergisiyle yurttaşa kilitledikleri gibi devletin düzenli gelir kapısı haline getirilebilir. Hal böyle olursa da askerlik süresini kısaltmaları çok işlerine gelmeyebilir çünkü süre kısa olursa, özellikle lisans mezunu kimse 1 aylık ücretli askerlik yapmak istemeyecektir. Bakalım, izleyeceğiz ve göreceğiz.

Bu durum uzun vadede eğer orduyla koordineli hareket edilmezse ne tür sıkıntılar doğurabilir derseniz, ordunun iç işleyişi için, nizam,düzen vb. şu an ki profesyonel askerler yeterli sayılmaz. Yani ordu geri hizmet çer çöp işleri için illa ki zorunlu askerlikle gelenlere ihtiyaç duyuyor. Hal böyle olunca da ordunun ihtiyacı olan zorunlu asker sayısı her sene değişecektir tahmin ediyorum. Bu da yıllık bedelli asker kotasının değişmesi demek oluyor. Bu koordinasyonu iyi yapılandırmazlarsada ordu içinde parası olmadığı için zorunlu askerlik yapan gençlere ekstra iş yükü çıkabilir askerlikleri süresince.
diko
Herkesin bildigi şekilde aslanı kediye bogdurulan yerdir. Kıdem denen naneyi orda gorursunuz. Sivil hayatta yüzüne bakmayacağin boş beleş tipler sırf senden 3-5 ay önce asker olduğu için kendin egosunu sizin uzerinizden tatmin etmeye çalışır. Ayrıca hayatinizda duymadığınız küfürleri yeni yetme astsubaylardan duyar elden de birşey gelmez icinize atarsiniz. Bu kadar bahsettik bir de anımı anlatayım bari.
Ermenistan sınırında 70,kişilik bir sınır karakolunda 1ay erken terhis olmak üzere 18 ay yaptım askerliğimi. Karakol komutanımiz üsttegmendi. Kendisi hemşehrim olur. O dönem üç askeriz hemserisi olan. Haftada en az iki gün sırayla dayak yerdik pezevenkten. Bazen de ucumuzu bir döverdi dümbük. Bir gün karakola komutanin babası geldi. Posta etrafı gezdiriyor. Nöbet yerimdeyim. Merhaba nasılsın asker faslina girdik. Sohbet muhabbet derken hemsehri oldugumu öğrendi. Üç kisiyiz amca burda dedim. Nasıl dedi benim oğlan size iyi bakıyor mu diye sordu. Komutanimizdan memnun olduğumuzu söyleyince tertibim olan derman bana diko anlatsana olani biteni dedi. Hık mık derken amca anlat oğlum korkma deyince ben de başladım anasını satayım. Veryansin. İnceldiği yerden kopsun hesabi anlattim herşeyi. Vay essolessek çekerim ben onun kulaklarini dedi. Amca dedim etme eyleme. Sen bugün varsin yarın yoksun. Vallahi askerligimizi yakar senin oğlan. Hiç bir bok yiyemez dedi. O zamanlar cep telefonu yeni çıkmış. Al dedi bu benim cel telefonum bu da istanbul daki evin numarasi. Hatta dedi köyün telefonunu da vereyim sana. Bir daha doverse sizi beni arayacaksınız tamam mi diye sordu. Tamam amca dedim. Sonra derman ahmetle ilhan'in da yanına götürmüş amcayi. Onlardan da olani biteni teyit edince inanmis bize. Neyse 3 gün sonra adam çekti gitti. Karakol komutanı babasıni yolcu eder etmez avazı çıktığı kadar isimlerimizi saydi. Gelin ulan buraya diye bağırıyor teres. Dedim tamam siki tuttuk. Benim 7 ayım var daha ahmet'in 4 ilhan'da tezkereci. Beni babama şikayet etmişsiniz lan şerefsizler dedi. Şimdi babam gitti sizi kim kurtatacak elimden diye kükredi. Ahmet öne atıldı. Yeter amk ya dedi. Dayak manyağı ettin bizi. Nedir lan bu. Ben babamdan yemedim senden yemediğim dayağı diye çıkıştı. İlhan tezkereci olduğu icin seslenmedi garibim. Ben de ahmet'ten destek alınca başladım sen ne biçim insansin. Insan hemsehrisine bunj reva görür mü. Geldigimizden beri sebepli sebepsiz dovuyorsun. Ben 23 yaşındayım hayatım da görmediğim zulmü burda senden gördüm dedim. Ayrıca komutan baban bize telefon numarasini verdi. Bir daha size bulaşirsa, evet aynen bulasirsa beni ariyorsunuz. Ben onun hakkinda gelirim diyor dedim. Gülmeye başladı puşt. Pis bi gülüşü vardi. Bi boka benzemeyen cinsten. Neyse güldü ahmet'e sen koğuştan battaniye getir diko sen de git ibrikle sabun bul ilhan oğlum sana zahmet bunları kendinle beraber karsidaki koruluga götür dedi. Biz üçümüz çıktık dediklerini yapmaya da. Allah allah diyoruz bu adam ne yapacak lan bize. Ahmet dedi sikecek herhalde lan. Sabun battaniye ibrik. Neyse biz aldik dediklerini gittik bekliyoruz korulukta. Gecenin bi vakti. Kurbanlık koyun misali. Bu çıktı kapıdan başladı anira anira gülmeye. Gelin lan buraya embesiller diye bağırdı. Gittik yanına. Siktirin gidin dedi bir daha gözüme gozukmeyin. gözünü sikeyim dedim içimden. Cok da merakliydik ya sana. 4 ay kadar kaldı karakolda. Tayini çıktı siktir oldu gitti. Gidene kadar da bizimle hiç konusmadi. Gideceği son gün milleti topladı ictima alanina. Ben dedi burada hepinizi çok sevdim ama üç arkadaşınızi sizden daha çok sevdim. Onlar kendilerini bilirler dedi. Yine bi boka benzemeyen gülüşü ile siktir oldu gitti. Peki bize bunu niye yapti diyeceksiniz. Onu da asteğmenden öğrendik. Sırf diğer askerler komutan kendj topraklarini kayiriyor demesinler diye bize eziyet ettigini söylemiş. Kötü davrandim çocuklara ama neyse artik helallesiriz gibilerinden bir şeyler zirvalamis. İşte böyle. Bu da böyle bi animdir.






hak yeme hell yeah
Hayatımın en zor ama aynı zamanda en güzel günleriydi. Ve hatta hayatımda gerçekten sevildiğimi anladığım nadir zamanları barındırır askerlik.

Döneli çok olmadı ama ben her gece yatmadan önce Cudi ve gabar dağlarını görmek istiyorum. Öyle alıştım ki oralara.

Hâlâ birileri bana komutanım desin istiyorum. Hâlâ birilerine komutanım demek istiyorum. Normalde rüzgarından yanına yaklaşamadığım insanın hastayken gelip ateşimi ölçmesini istiyorum.

Veda konuşmamı yaparken bütün bölüğün sağ ol diye adeta gökyüzünü inletmesi hayatımda unutamayacağım şeylerin başında gelir.

İster antimilitarist olun, ister başka nane; bizler burada rahat olalım diye, orada her an kelle koltuk durumunda olan insanlar var. Ve bir yıl bile olsa onlardan biri olduğum için kendimle gurur duyuyorum.

He bana öğrettiği de şudur; kafasının üstünden mermi geçmemiş, gece zifiri karanlıkta ben ölürsem acaba sevdiklerim ne yapar diye düşünmemiş, kemik iliği donduran soğuklarda kilometrelerce yürümemiş kimsenin vatan sevgisine inanmıyorum artık.