aziz yıldırım

keskin nisanci
ilk zamanlarında belki sportif olarak değil ama kurumsal olarak fenerbahçe'ye çok şey kattı. tesisleşme ve amatör branşlara yatırım yapma konusunda muazzam adımlar attı ama giderek despotlaşan bir yönetim göstermeye başladı. öyle ki artık kendi menfaatlerini fenerbahçe'den üstün tutmaya başladı. kelimenin tama anlamıyla fenerbahçe'nin sırtındaki bir kambur oldu, üstelik sadece fenerbahçe'nin de değil kavgacı tavrıyla türk futboluna da zarar vermeye başladı. evet 3 temmuz süreci fenerbahçe'ye kurulan bir kumpastı ama aziz yıldırım'ın 3 temmuz üzerinden fenerbahçe'nin sahibiymiş gibi davranması kabul edilir bir şey değildi. sportif başarısızlıklar bir yana fenerbahçe gibi bir kulübü kendi çiftliğiymiş gibi yönetmeye çalışması fenerbahçelilerin aziz yıldırım'dan desteklerini çekmesine sebep oldu.

nihayet faşizan saltanat sona erdi. darısı diğerlerinin başına. ali koç'un hem fenerbahçe için hem de türk futbolu için doğru isim olduğu yönünde herkeste kuvvetli bir beklenti var, umarım bu gerçekleşir.
diko
aykut kocaman gibi yetersiz bir teknik direktörü takımın başına getirerek hayatının hatasını yapmış kişi. üstüne üstlük ben bırakıyorum diyen yetersizi geri getirerek daha büyük bir hata yapmıştır. umarım sezon sonunda her ikisi de fenerbahçemizin yakasından düşerler.
putintin
Fenerbahçe Erkek Basketbol Takımının tarihi başarısının ardından açıklamalarda bulunmuş:

''19 senedir başkanlık yapıyorum ve bu sürede amatör şubelere hep destek verdim. Geldiğimde 4. - 5. oluyorduk. Murat Ülker ve ailesine buradan teşekkür ediyorum. Biz basketbolda yükselmeyi onunla yaptık. Bundan sonra Fenerbahçe'nin hedefi, bu tesadüfi başarı değildir, kalıcıdır. Çok büyük hatalar yapmazsak buralarda kalacağız. Doğuş ile beraber olursak, F.Bahçe basketbol takımı hep bu başarıları kazanır. Bu başarı her yıl Final Four'a katılmaktır. 1.2 milyar insanın bu maçı izlediği söyleniyor. Bu parayla alınan bir başarı değil. Türkiye Cumhuriyeti'ndeki tüm insanlara bu başarı armağan olsun. Fenerbahçe, Türkiye'nin yüz akıdır. Futbol kötü olabilir ama düzelir. Yaşadığım darbeler var, onları da anlatacağım bir ara.''

anlaşılan ali koç'a koltuğunu devretmeyecek. basketbolda alınan bu başarı 5 sene daha koltuğunu sağlamlaştırmıştır. futbol takımımıza da yatırım yapılıyor ancak böyle bir başarının yanından dahi geçemedik. bence aziz yıldırım'ın basketboldan pek anlamaması işimize yaradı. daha 5 sene öncesine kadar atılan her baskete ''gol'' diyen bir taraftarımız da vardı... futboldan anladığını düşündüğü gibi basketbola da müdahale etseydi buralarda olamazdık. bir de obradovic faktörü var. aziz başkan adamın işine karışsa ''ne yapıyorsun aq, benim 8 euroleague şampiyonluğum var, senin lafınla mı hareket edeceğim?'' şeklinde tepki alabilirdi. yine de umarım basketbola fazla ilgi göstermez.
kara
fenerbahçe spor kulübü başkanı, iş adamı...

15 şubat 1998'de düzenlenen olağan genel kurulda vefa küçük'ü bir oy farkla geçerek başkan seçilmiştir. günümüzde başkanlığının 19 yılını geride bırakmıştır.

başkanlık döneminde futbol şubesinde 6 kez şampiyonluk yaşamış, 17 farklı teknik direktörle çalışmıştır.

futbolun yanı sıra basketbolda harika yatırımlar yapmış ve ülker'le birleşerek türkiye'nin en iyi basketbol takımını oluşturmuşlardır. 2016'da final four'da finalde cska'ya kaybedip avrupa ikincisi olan takım bu sene yeniden final four'a yükselme başarısı göstermiştir.

voleybolda da boş durmayan kulüp, aziz yıldırım döneminde fenerbahçe bayan voleybol takımı ile dünya ve avrupa şampiyonluklarına ulaşarak tarihe adını altın harflerle kazımıştır.

amatör branşlar dahi sporun her alanına fenerbahçe marka ve imajıyla giriş yapan aziz yıldırım fenerbahçe'yi türkiyenin en büyük spor kulübü haline getirmeyi başarmıştır.

türk spor medyasında en fazla hatırlanacağı olay 3 temmuz şike soruşturması kumpas davasıdır. fetö terör örgütüne mensup savcılar tarafından şike yapmak, silahlı örgüt kurmak, ihaleye fesat karıştırmak gibi bir çok yasa dışı eylemden suçlanmış, 10 temmuz 2011'de metris cezaevi'ne gönderilerek tutuklanmıştır. cezaevinde geçirdiği bir yılın ardından 2 temmuz 2012'de tahliye edilmiştir.

kişisel olarak asabi tavrı ve spekülatif açıklamalarıyla her zaman gündem olmuş ve rakiplerince "antipatik" olarak adledilmiştir. şu sıralar çokça eleştirilse de türkiye'nin en büyük spor adamlarından birisi ünvanını çoktan elde etmiştir.

tarihte her zaman şu sözü ile anılacaktır: "dar ağacında olsak bile, son sözümüz fenerbahçe!"