Düşünme seni düşünmeyini mısır'a sıltan olsa da, düşün seni düşüneni yer ile yeksan etse de, demişler.
düşünülen kişinin sizi düşünmemesi
Düşünüyorum diye rol yapmasından kat be kat daha iyi olacak durumdur. En azından elinizde içimi mi okuyacak diye bir çeşit avuntunuz olur. İnsanın bağıra çağıra birinden incelik beklemesinden daha felaket olacağını zannetmiyorum.
bir önemi olmayan durumdur. şimdi niyetim edebiyat parçalamak değil ama siz birini düşünürken " dur beni düşünüyorsa düşüneyim " mi diyorsunuz. kavuşamadığın da adı aşk olur. bilmiyorum belki de ben kendimi böyle kandırıyorum.
benim için lanet bir durumdan daha çok müthiş bir soğuma sebebidir. tertemiz. anında bir iticilik, anında bir boş vermişlik oluyor o insana karşı. değmeyeceğini anlıyorsunuz yani. anlamak lazım. ayırt etmek lazım.
Mesela o kişi kimler olabilir diye düşündüm. Aklıma gelenlerin sayısı bir elin parmaklarından az. Ikındım sıkındım yEke düşürdüm sayıyı. Ne yapayım ben onu düşünürken o beni düşünmüyoRSA. Nasıl bir sıfatla ödüllendireyim. İki seçenek geldi aklıma ya "O zaman dans" derim. Ya da "cehenneme kadar...."
Hasılı çok da şey yapmamak lazım. Ya da eski sevgili başlıklarında teselli bulun.
(ara:eski sevgili)
Hasılı çok da şey yapmamak lazım. Ya da eski sevgili başlıklarında teselli bulun.
(ara:eski sevgili)
aşk o zaman aşk.
allah aşkına hançeresini yırtarak, büzüğünü yırtarak okumasınlar şu şarkıları.
aşk o zaman aşk.
allah aşkına hançeresini yırtarak, büzüğünü yırtarak okumasınlar şu şarkıları.
aşk o zaman aşk.
bir sevgili, kıymetli bir can. zihnin ona amade olmuş, el pençe onu düşünmekte. gözler ufka dalmaya namzet, bakışlarda buğulanma var. hani bir dokunsan, yürekten gelen ahuzara müsebbil olan parmak buna bin pişman olacak belki. ve bu sevgili ise bundan bihaber, kendi aleminde alem olmakta. peki bu beni onu düşünüyor olmaktan alıkoyar mı? incitir belki biraz ama alıkoymaz. lakin, zaman denilen pay dilimi bundan paydar olamıyorsa, işte o zaman vakit-siz kılınışıma üzülürüm.
"aklının ucuna oturup kendimi bekledim; gelmedim, gelmedim, gelmedim..."
"aklının ucuna oturup kendimi bekledim; gelmedim, gelmedim, gelmedim..."