mümkün değil. eninde sonunda bir şeye inanıyorsun. bu tanrı da olur bir lamba da. inanmak sınırlayıcı evet. kaos burada başlıyor. sırf tutkusuna yenilmemek için allah'a sığınan insanlar var. kendi kendini sınırlıyor. bence sonsuzluğun tam ortasında ölümlü olma meselesi bu. bir bitişin canlı kanlı kanıtıyız. başka türlü dayanamazdık..
inanmamak
inanmadığını söyleyen insanlar bile inanmadığına inanmaktadırlar. dolayısıyla imkânsız bir eylemdir inanmamak.
sadece aşk terimi için kullanılması gereken bir söz. öteki tüm varlıklara inanmamak gibi bir lüksünüz yoktur. Çünkü yaratılışa ters bir durum.
'Güvensizlik'in normal yolla doğurduğu çocuğudur. Babası da 'yalan'dır.
“Her şeye inanabilirim, yeter ki inanılmayacak olsun.”
Oscar Wilde
Oscar Wilde
(bkz: güven problemi)
dinsel acidan vs bahsediliyorsa gayet de mumkundur efendim. yok dusunsel acidan bahsediliyorsa zaten sokaktaki lagim faresi bile bi seye, en azindan peynire inaniyordur. boyle sacma bi mantiksizlikla inancsizlarin illa bi seye inandigini soylemek kisisel dusunceye saygi duymamaktir, hosgorusuzluktur, fosikliktir.
kurtuluşu inanmakta arayan kişinin ya tutarsa düşüncesi içinde olduğu sanrıdır.
Başarmanın yarısıdır, diğer yarısı ise çok çalışmaktır.
Özellikle ticarette kesinlikle yapılması gereken bir eylemdir.
Ticarette söz senettir lafı eskide kalmış bir yalandır.
Bugünün şartlarında nakitsiz inanarak iş yapmak ahmaklıktır.
Ticarette söz senettir lafı eskide kalmış bir yalandır.
Bugünün şartlarında nakitsiz inanarak iş yapmak ahmaklıktır.
Birine inanmayınca o biri olan kişinin diğer tüm varlığı yetersiz ve gereksiz oluyor.
Her şey inanmakla başlardı oysa.
Her şey inanmakla başlardı oysa.
Savunma mekanizmasıdır.
İnanmamak deyince insanın aklına ilk önce din mevzusu gelir ama bu inanmamanın da çok fazla alternatif var; kendine, çevresine, hayata, sçtığına her halta.
Bi de bunun uygulama kısmı var tabii, öyle "hadi artık inanmıyorum" deyince olmuyor. Sen hiç aşka inanmayan bir adam gördün mü? Sözde öyledirler ama içten içe yanarlar, o yüzden inanmama mevzusu da çok sancılı bir süreçtir. Önce kendini inanmamaya inandırmalısın.
İnanmamak deyince insanın aklına ilk önce din mevzusu gelir ama bu inanmamanın da çok fazla alternatif var; kendine, çevresine, hayata, sçtığına her halta.
Bi de bunun uygulama kısmı var tabii, öyle "hadi artık inanmıyorum" deyince olmuyor. Sen hiç aşka inanmayan bir adam gördün mü? Sözde öyledirler ama içten içe yanarlar, o yüzden inanmama mevzusu da çok sancılı bir süreçtir. Önce kendini inanmamaya inandırmalısın.