mustafa kemal atatürk
Ailem, arkadaşlarım ve halkım adına sonsuz teşekkürler!
ölümünün 80. yıldönümünde saygıyla andığım ulu önder.
okudukça, tecrübe ettikçe, yaşadıkça değeri daha çok anlaşılıyor.
birkaç yıl önce okuduğum birkaç kitabın gazına gelip babasına isyan eden ergen gibi reddetmiştim. fakat yaşadığım ülkeyi tanıdıkça ne kadar kıymetli olduğunu ve ne kadar doğru işler yaptığını anlıyorum. hatırasına karşı bir özür borcum var.
birkaç yıl önce okuduğum birkaç kitabın gazına gelip babasına isyan eden ergen gibi reddetmiştim. fakat yaşadığım ülkeyi tanıdıkça ne kadar kıymetli olduğunu ve ne kadar doğru işler yaptığını anlıyorum. hatırasına karşı bir özür borcum var.
1902'de harp okulu'nu, 1905'te kurmay yüzbaşı olarak harp akademisi'ni bitirdi. 1907'de ittihat ve terakki cemiyeti'ne üye oldu. 1909'da 31 mart ayaklanması'nı bastırmak üzere istanbul'a yürüyen hareket ordusu'na katıldı. 1911'de italyanlar'la savaşmak üzere gönüllü olarak trablusgarp'a gitti. aynı yıl binbaşılığa yükseltildi. 1913'te sofya ataşemiliterliğine atandı. 1914'te yarbaylığa yükseldi. 1915'te Arıburnu muharebeleri dolayısıyla altın liyakat madalyası verildi. aynı yıl albaylığa yükseldi. 1916'da çanakkale savaşı'ndaki üstün başarılarından dolayı ikinci kez altın liyakat madalyası aldı. mirlivalığa yükseldi. 30 ekim 1918'de yıldırım orduları grubu komutanlığına getirildi. 19 mayıs 1919'da karargahıyla birlikte samsun'a çıktı. 22 haziran'da amasya genelgesi'ni yayımladı. 9 temmuz'da bir genelgeyle; orduya, valilere ve halka askerlik görevinden istifa ettiğini ilan etti. 1920'de meclis'i toplamak amacıyla bütün illerde seçim yapılmasını istedi. 23 nisan 1920'de açılan tbmm'de başkanlığa seçildi. 10 mayıs 1921'de müdafaa-i hukuk grubu'nu kurdu. 5 ağustos'ta 3 ay süreyle başkomutan olarak görev aldı. 19 eylül'de tbmm tarafından gazi unvanı ve müşir rütbesi verildi. 29 ocak 1923'te uşakizadeler'den latife hanım'la evlendi. 29 ekim 1923'te cumhuriyet ilan edildi. ilk cumhurbaşkanı da kendisi seçildi. 5 ağustos 1925'te boşandı. 14 haziran 1926'da kendisine suikast yapılacağı öğrenildi. 1927'de askerlikten emekli oldu. 1934'te çıkarılan soyadı kanununundan sonra gazi mustafa kemal'e atatürk soyadı verildi. 22 ocak 1938'de ilk siroz teşhisi kondu. 10 kasım 1938'de öldü.
ben bir kemalist değil sosyalistim. büyük ihtimalle gazi paşayla aynı dönemde yaşasak kendisine siyasi açıdan muhalefet ederdim. lakin her koşulda ne kadar büyük vatansever bir lider olduğunun hakkını teslim ederdim.
gazi paşa genç türkiye cumhuriyetini burjuva bir ekonomik kalkınmayla inşa çabasındaydı. bu çaba bugünden bakılınca gerçekten tutarlı, ayakları yere basan ve disiplinli bir çabadır.
ekonomide burjuva bir kalkınma modeli benimsiyorsan her şeyden önce bir milli burjuvan olması gerekir. bunun da yolu günümüz uyanık sağcılarının yaptığı gibi büyük inşaat hamleleri değildir. her modeldeki sağlam bir ekonomik kalkınmanın başat rolü ihracat kaleminde olmalıdır. o dönem devlet eliyle kurulan fabrikalarla ürünler maliyetinin biraz üzerine özel sektöre satılmış, özel sektör de bu ürünleri dış piyasaya pazarlamıştır. bunun dönüşü vergi ve döviz yoluyla yine ülkemize olmuştur.
büyük ve ciddi sanayi hamleleri geliştirilirken zirai kalkınma atlanmamıştır. gazi paşa, müreffeh bir ülkenin temelinde ülke nufusunun önemli bir bölümünün köylerde yaşaması gerektiğinin farkındaydı. insanların köyde tarımıyla mutlu yaşamasının en önemli yolu, tarımı günün koşullarının getirdiği teknoloji ve bilimle yapmalarıdır. köy enstitüleri'nin kurulma amaçlarından biri de budur. köy enstitüleri vasıtasıyla eğitim ülkemizin en uzak köylerine kadar ulaştırılmıştır.
gazi paşa genç türkiye cumhuriyetini burjuva bir ekonomik kalkınmayla inşa çabasındaydı. bu çaba bugünden bakılınca gerçekten tutarlı, ayakları yere basan ve disiplinli bir çabadır.
ekonomide burjuva bir kalkınma modeli benimsiyorsan her şeyden önce bir milli burjuvan olması gerekir. bunun da yolu günümüz uyanık sağcılarının yaptığı gibi büyük inşaat hamleleri değildir. her modeldeki sağlam bir ekonomik kalkınmanın başat rolü ihracat kaleminde olmalıdır. o dönem devlet eliyle kurulan fabrikalarla ürünler maliyetinin biraz üzerine özel sektöre satılmış, özel sektör de bu ürünleri dış piyasaya pazarlamıştır. bunun dönüşü vergi ve döviz yoluyla yine ülkemize olmuştur.
büyük ve ciddi sanayi hamleleri geliştirilirken zirai kalkınma atlanmamıştır. gazi paşa, müreffeh bir ülkenin temelinde ülke nufusunun önemli bir bölümünün köylerde yaşaması gerektiğinin farkındaydı. insanların köyde tarımıyla mutlu yaşamasının en önemli yolu, tarımı günün koşullarının getirdiği teknoloji ve bilimle yapmalarıdır. köy enstitüleri'nin kurulma amaçlarından biri de budur. köy enstitüleri vasıtasıyla eğitim ülkemizin en uzak köylerine kadar ulaştırılmıştır.
Bu ülkede istisnasız herkesin bir raf ömrü vardır. Ama kendisinin asla yoktur. Her unutulmaya yüz tuttuğunda, fikirleri insanların suratlarına çarpmaya devam edecektir. Çünkü o yaşadığı zamanın değil, yüzyılların ötesinde bir dehadır.
Tanım: Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, Türk'ün son başbuğu.
Tanım: Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, Türk'ün son başbuğu.
son zamanlarda kemalist olduğunu iddia edip aynı zamanda turancılığa övgüler düzen çokça cahil türedi. oysa teşbihte hata olmaz, gazi paşanın genç cumhuriyeti kurarken ömrü bu ittihatçı tayfanın pisliklerini temizlemekle çürüdü.
gazi paşa daha 1913 yılında bulgaristan'da ateşeyken istanbul'a bir mektup yazarak balkan harbinin vatanı ne büyük felaketlere sürüklediğine işaret eder. ve içi boş hayallerle, almanya'nın kuyruğunda bir savaşa girilmemesini vurgular.
cumhuriyetin kuruluşundan sonra da bu ittihatçı, turancı tayfanın burnunu bile memlekete sokturmaz.
gazi paşa daha 1913 yılında bulgaristan'da ateşeyken istanbul'a bir mektup yazarak balkan harbinin vatanı ne büyük felaketlere sürüklediğine işaret eder. ve içi boş hayallerle, almanya'nın kuyruğunda bir savaşa girilmemesini vurgular.
cumhuriyetin kuruluşundan sonra da bu ittihatçı, turancı tayfanın burnunu bile memlekete sokturmaz.