polisin orantısız güç kullanması

Şiddet uygulama hakkı hiçbir insana verilmedi, verilemez. Polisi molisi fark etmez. Polisin görevi, toplumun huzurunu bozanları yakalayıp adalete teslim etmek, kendi hunhar adaletlerini kafalarına göre uygulamak değil. Tamam, türk adaletinin de çivisi çıkmış olabilir ama bu, polisin görev tanımını değiştirmez.

Ayrıca evet, toplumca iyice azalan tahammülümüz bu teşkilatı da etkiledi ve orantısız güç kullandıklarına dair böyle bir gerçek var!

Edit: Ulan bir mercinin "orantısız" kullandığı gücü, nefretini kusuşunu savunanların varlığını da gördük burada. Umarım bu kişiler ileride destekledikleri bu "orantısız" güce hak etmemiş olsalar da maruz kalmazlar ne diyeyim?!

sosyal sözleşmenin başımıza bela ettiği güruh.

Bir polisin ağzından; kanunlar, uygulanış şekliyle beraber net olarak bellidir ve polis taraf değildir. Polis, kendisine kasıtlı olarak herhangi bir fiziksel/maddi müdahale ya da suç teşkil edecek herhangi bir unsur bulunmadan fevri davranamaz. Aksini yapan polis net olarak iş bilmez malın tekidir. Teşkilat içerisinde de böyleleri sevilmez zaten iş getiriyor, olayları zorlaştırıyor diye.

sivil halk tarafından yılardır söylenegelmiş bir iddia. yok böyle bir şey güzel kardeşim, polis bizim huzurumuz için var yıllardır. efendi gibi durana polisin müdahale ettiği nerede görülmüştür?

orantısız güç kullanımı edimi bana istisnasız orantısız zeka kullanımını çağrıştırır.

Bu konu muallakta bir konu. Polis işkence yapıyorsa bu orantısız güç kullanımı ve görevi kötüye kullanmadır ama kendisine taş ve molotof atanlara biber gazı ve suyla müdahale etmesi nasıl orantısız güç kullanımı oluyor anlamıyorum. Molotofun birinci dereceden cinayet sebebi sayılması gerekiyor ama molotof atana müdahele eden polise orantısız güç kullanıyor deniyor. Bence bu ikiyüzlülük.

niyeyse, aklıma 'yasal mermisiyle bir komiser yaklaşmakta' cümlesini getirmiş başlık.

Tanıma ve idolojiye göre değişen güçtür.
Örnek verecek olursak;
15 Temmuz'da elinde türk bayrağından başka hiç bir şey olmayan halka, tankla, uçakla, silahla ateş etmenin orantılı olduğunu kimse idda edemez sanırım ama bunun orantısız güç olduğundan kimse bahsetmez.
Gezi parkı olaylarında polisler kendilerine (bkz:molotof kokteyli) atan eylemcilere suyla, göz yaşartıcı bombayla karşılık verdiklerinde bunun orantısız güç olduğunu düşünenlerde yok değil.
Molotof kokteyli tanımına bakarsak bir silah çeşididir. Türk bayrağının tanımına baktığımızda aynı şeyi olmadığı rahatlıkla anlaşılmaktadır. Ama bazı ideolojiler molotof kokteytlini bir silah olarak görmemekte ancak türk bayrağı ile darbeye karşı çıkanları vatan haini olarak görmektedirler.
Burada tabiki akıl sağlığı devreye giriyor.
Aynı akıl , (bkz:terörist)lere orantısız güç uygulandığını idda etmekte.
(bkz:siha)
Ne diyelim allah akıl fikir versin.

halk tarafından devlete verilmiş haktır.

bu, bugünün konusu veya sorunu değil yalnız. devletleşme ve şehirleşme başladığından bu yana kendini kontrol edecek bir güce ihtiyaç duyan/boyun eğen halkların "yaramazlık yaptığımda beni dövebilirsin" demesi. gerisi zaten kurunun yanında yaşın da yanması, kendi düşenin ağlamaması falan.