sadece televizyonda ve çeyizlerde gördüğümüz sabahlık, ciddi ciddi giyen var mı bunu ya? ya da biz çok fakir olduğumuz için denk mi gelmiyoruz. bir bilen açıklasın.
ropdöşambır
tdk'nın doğru yazılışını "ropdöşambır" olarak verdiği kelime. anlamı "ev içinde giyilen üstlük" olup pek çok yanlış yazılışı da mevcuttur. kışın olmazssa olmazlarımdan.
En çok nuri abimize yakışır, bir de araf mekan hugh hefner'e yakışırdı, hugh abimiz güzel giyinmeyi iyi bilirdi, azcıkta yamuk dururdu fotoğraflarda ağnadın mı.
fransızcası "robe de chambre" olup "rob-dö-şambr" şeklinde telaffuz edilen sözcük.
robe: elbise
chambre: yatak odası
sabahlık dediğin pofuduk olacak, yataktan kalktığın an tekrar mayışacaksın. kendini peluş gibi hissederken günün ilk sigarasını içip kendi içinde çelişkilere başlayacaksın ve o yumuşak şeyi üstünden çıkarırken adeta derini soyuyormuş gibi acıyla hareket edeceksin.
robe: elbise
chambre: yatak odası
sabahlık dediğin pofuduk olacak, yataktan kalktığın an tekrar mayışacaksın. kendini peluş gibi hissederken günün ilk sigarasını içip kendi içinde çelişkilere başlayacaksın ve o yumuşak şeyi üstünden çıkarırken adeta derini soyuyormuş gibi acıyla hareket edeceksin.
Türkiyede söylenmesi en zor kelimelerden biridir. Diğerleri de, özür dilerim,afedersin(iz), seni seviyorum vb.
Rahmetli dedemden hatıraydı ropdöşambır. Hani ölünün ardından hatıra bir şeyler alırsınız onu hatırlatan, işte rahmetli perimde bana onu vermişti, bir de saatini vermişti dedemin. Saat kayboldu gitti benim hiperaktif hızlı hayatıma dayanamadı. Ama ropdöşambr benimle ev ev gezdi. hiç giyilmedi ama bir çok gardrop gördü. En son eski eşimin ve benim eski evimin dolabında kaldı artık, çok gezdim burası iyi diye mi düşündü ne yaptıysa.
Geçenlerde, bir kaç seneden sonra whatsapp'dan görüştüğümüzde söyledi, hala duruyor gardıropta o ropdöşambr diye. Dedim sende dursun, ben onu bir yerlerde bırakırım, kaybederim orada daha güvende dedim. Dedemin hatırasını eski eşime emanet ettim yani bir nevi.
Geçenlerde, bir kaç seneden sonra whatsapp'dan görüştüğümüzde söyledi, hala duruyor gardıropta o ropdöşambr diye. Dedim sende dursun, ben onu bir yerlerde bırakırım, kaybederim orada daha güvende dedim. Dedemin hatırasını eski eşime emanet ettim yani bir nevi.
hayatımda bildiğim en havalı sözcüktür. uyan bir yer olsa da, entelektüel tanım kasarken kullanabilsem diyorum hep. yazık ki uyduramıyorum.