artık istemediğimiz ülkenin vatandaşları.
suriyeli
zenginsozluk.com/foto
Mülteci Derneği bahsi geçen ırk için kamuoyunu yanıltan ve toplumun huzurunu bozan, doğruluktan uzak ve ırkçı bir dile sahip; sosyal medyada, televizyonlarda, gazetelerde çıkan haberler için 28 Haziran 2019 tarihinde yayınladığı Suriyelilerle İlgili Doğru Bilinen Yanlışlar başlıklı yazısı yayınlamıştır. Bu yazıda doğru bilinen şu 11 yanlıştan bahsedilmiştir: Suriyeliler Hastanede Sıra Beklemiyor, Suriyeliler Su Elektrik ve Doğalgaz Faturası Ödemiyor, Devlet Suriyeli Öğrencilere Bin 200 Lira Burs Veriyor, Suriyeliler 5 Yıl Sonra Türk Vatandaşı Olacak, Suriyelilerin Telefon Faturasını Devlet Ödeyecek, Suriyeliler Devletten Maaş Alıyor, Suriyeliler İstediği Üniversiteye Sınavsız Giriyor, Suriyeliler Arabaları İçin Vergi Ödemiyor, Seçimlerde Suriyeliler De Oy Kullanacak, TOKİ Evleri Suriyelilere Bedava Verilecek ve Suriyeliler Devlet Memuru Olarak Alınacak
zenginsozluk.com/foto
Mülteciler Derneği'nin 11 Temmuz 2019 İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü verilerine dayanarak 19 Temmuz 2019 tarihinde yayınladığı Temmuz 2019 Türkiye'deki Suriyeli Sayısı başlıklı yazısına göre 11 Temmuz 2019 tarihinde itibaren Türkiye'deki kayıtlı sayısı 1 milyon 965 bin 595'i erkeklerden 1 milyon 664 bin 980'i kadınlar olmak üzere toplam 3 milyon 630 bin 575 olan ırk.
Bu verilere göre;
+ 10 yaş altı Suriyeli[/gbkzi sayısı yüzde 28,08'le 1 milyon 26 bin 756 kişi,
+ 0-18 yaş arası [gbkz]Suriyeli sayısı yüzde 70,07'le 2 milyon 544 bin 184 kişi,
+ 15-24 yaş arası Suriyeli sayısı yüzde 22,56'yla 819 bin 60 kişi,
+ Geçici Barınma Merkezlerinde yaşayan Suriyeli sayısı yüzde 2,85'le 103 bin 579 kişi,
+ Şehirlerde yaşayan Suriyeli sayısı yüzde 97,15'le 3 milyon 526 bin 996 kişi,
+ En çok Suriyeli barındıran şehir 547 bin 479 kişiyle İstanbul'ken en az Suriyeli barındıran şehir 25 kişiyle Bayburt,
+ TÜİK'in son Türkiye nüfus sayımında 82 milyon 3 bin 882 kişiken bunu miktarın yüzde 4,43'ünü Suriyeliler oluşturmaktadır.
toplumumuzda kendilerine karşı aşırı biçimde haksız bir ırkçılık gösterilen halktır. toplumumuz her gün yoksullaşmanın getirdiği baskıyı bu insanlar üzerinde bir mastürbasyona dönüştürmüş durumda. durumun ileriki günlerde daha vahim sonuçlara gitmesinden endişe ediyorum. yazık ki bu tehlikeyi bazı popülist muhalefet partileri körüklemektedir. iktidar partisi de hiç bir tedbir almamaktadır.
şunu mutlaka belirtmek isterim ki, suriyeli'lerin aldığı sosyal yardımlardan, türkiye cumhuriyeti vatandaşlarının cebinden bir kuruş çıkmamakta. zaten öyle aman aman bir sosyal yardım da aldıkları yok. hastanelerden aldıkları ücretsiz sağlık hizmetinin bütün faturaları da ab fonlarından karşılanmaktadır.
hatta yakın zamanda bu hizmet kaldırıldığında sosyal medyada ilkel maymun dansı yapan bazı ırkçılar oldu sevincinden. keşke bu danslarını kendilerinin neden bir çok yaşam hakkına ücretsiz olarak ulaşamadıklarını protesto şekli olarak geliştirseler.
o zaman hadi hep beraber dans ederek soralım. suriyeliler için harcandığı söylenen 50 milyar dolar kime ve kimlere gitti?
şunu mutlaka belirtmek isterim ki, suriyeli'lerin aldığı sosyal yardımlardan, türkiye cumhuriyeti vatandaşlarının cebinden bir kuruş çıkmamakta. zaten öyle aman aman bir sosyal yardım da aldıkları yok. hastanelerden aldıkları ücretsiz sağlık hizmetinin bütün faturaları da ab fonlarından karşılanmaktadır.
hatta yakın zamanda bu hizmet kaldırıldığında sosyal medyada ilkel maymun dansı yapan bazı ırkçılar oldu sevincinden. keşke bu danslarını kendilerinin neden bir çok yaşam hakkına ücretsiz olarak ulaşamadıklarını protesto şekli olarak geliştirseler.
o zaman hadi hep beraber dans ederek soralım. suriyeliler için harcandığı söylenen 50 milyar dolar kime ve kimlere gitti?
kitlesel olarak hiç bir sorunum olmadığı insanlar topluluğudur. zira ırkçı değilim. bireysel olarak da hepimiz kadar insanlardır, hepimiz kadar insan değillerdir.
fakat halkımızın bir yere kadar suriyeli dostlarımıza tepkisini anlıyorum. ülkemizin kıt kaynakları bize yetmezken, şehirlerin alt yapısından, eğitim sistemimizin 95 yıldır iyi veya makul bir düzeye getirilememesine kadar yüzlerce sorunumuz varken, bir yıl içinde sınırlarımızdan giren üç buçuk milyon insan çok fazladır. lakin benim tepkim bu halin sorumlusu iktidaradır. zira sığ düşünmenin kolaycılığında debelenen bir korkak değilim.
leş sosyal medya platformlarına günde onlarca asparagas haber düşmekte. vay efendim suriyeliler şunu kesimiş, bunu biçmiş. kaçı doğrudur kaçı yalandır bilmiyorum lakin bunlar kirli provokasyanlardır.
yazık ki kesin emin olduğum bir kaç konu var. geçen sene biz türklerden (bunu yapan hiç bir milettin veya insanlığın mensubu olamaz gerçi) suriyeli bir insanın karısına tecavüz ederek çocuklarını öldürmesi konusunun yargıda olması. yahut 2 sene önce yine adına türk denen birinin, 5 yaşında bir çocuğu 25 bıçak darbesiyle öldürme hadisesi.
fakat halkımızın bir yere kadar suriyeli dostlarımıza tepkisini anlıyorum. ülkemizin kıt kaynakları bize yetmezken, şehirlerin alt yapısından, eğitim sistemimizin 95 yıldır iyi veya makul bir düzeye getirilememesine kadar yüzlerce sorunumuz varken, bir yıl içinde sınırlarımızdan giren üç buçuk milyon insan çok fazladır. lakin benim tepkim bu halin sorumlusu iktidaradır. zira sığ düşünmenin kolaycılığında debelenen bir korkak değilim.
leş sosyal medya platformlarına günde onlarca asparagas haber düşmekte. vay efendim suriyeliler şunu kesimiş, bunu biçmiş. kaçı doğrudur kaçı yalandır bilmiyorum lakin bunlar kirli provokasyanlardır.
yazık ki kesin emin olduğum bir kaç konu var. geçen sene biz türklerden (bunu yapan hiç bir milettin veya insanlığın mensubu olamaz gerçi) suriyeli bir insanın karısına tecavüz ederek çocuklarını öldürmesi konusunun yargıda olması. yahut 2 sene önce yine adına türk denen birinin, 5 yaşında bir çocuğu 25 bıçak darbesiyle öldürme hadisesi.
bir tanesiyle tanıştım. anlatayım.
öncelikle belirtmek icap ederse suriyelilerden nefret eden biri değilimdir ama onları misafirperverce karşılayan biri de değilimdir. bunun tek sebebi var o da türkiye'nin suriye politikasındaki yanlışları ve bu yanlışlarda ısrarcı olması sonuçta da yedikleri boku misafirperverlik kisvesi adi altinda sictik bari sivayalim siyasetidir. genelde insanların suriyelilerden nefret etmesinin altında da tayyip düşmanlığı yatar. malumunuz bu ülkenin sayıları azımsanmayacak kadarı kendi cumhurbaşkanını sevmiyor. neyse ben tanıştığım suriyeli ali'den bahsedeyim. ali Türkiye'den olmaktan zerre haz duymayan, biran önce ülkesine dönmek isteyen ama ülkedeki esad rejiminden muzdarip bir ademoglu. Türkiye'de sevilmediginin de farkında. aç acı sevmez diyebilecek kadar mantıklı düşünen biri. bu arada suriye'nin bir zamanlar birçok avrupa ülkesinden daha refah içinde olduğunu söyleyen de biri. ali'ye sordum. neden kalıp ulken için savasmadin dedim. o kadar çok düşman gruplar var ki hangi biriyle savaşacağız dedi. dış güçlerin oyunlarından bahsetti. turkiye'nin de bu savaşın müsebbiblerinden biri oldugunu da soyledi. esad'in diktatör olduğunu söyledi. en dikkat çekici olanı da paranın ab ülkelerinin fonundan aktarıldığını söyleyip size noluyor ki parayı veren avrupa sizin insaninin da ucuza bizi çalıştırmaya dünden raziymis demesi oldu. daha ilginci ise muhabbetin sonunda da bu iki tarafından memnuniyetsiz birlikteliğini "tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş" a getirmemiz oldu.
öncelikle belirtmek icap ederse suriyelilerden nefret eden biri değilimdir ama onları misafirperverce karşılayan biri de değilimdir. bunun tek sebebi var o da türkiye'nin suriye politikasındaki yanlışları ve bu yanlışlarda ısrarcı olması sonuçta da yedikleri boku misafirperverlik kisvesi adi altinda sictik bari sivayalim siyasetidir. genelde insanların suriyelilerden nefret etmesinin altında da tayyip düşmanlığı yatar. malumunuz bu ülkenin sayıları azımsanmayacak kadarı kendi cumhurbaşkanını sevmiyor. neyse ben tanıştığım suriyeli ali'den bahsedeyim. ali Türkiye'den olmaktan zerre haz duymayan, biran önce ülkesine dönmek isteyen ama ülkedeki esad rejiminden muzdarip bir ademoglu. Türkiye'de sevilmediginin de farkında. aç acı sevmez diyebilecek kadar mantıklı düşünen biri. bu arada suriye'nin bir zamanlar birçok avrupa ülkesinden daha refah içinde olduğunu söyleyen de biri. ali'ye sordum. neden kalıp ulken için savasmadin dedim. o kadar çok düşman gruplar var ki hangi biriyle savaşacağız dedi. dış güçlerin oyunlarından bahsetti. turkiye'nin de bu savaşın müsebbiblerinden biri oldugunu da soyledi. esad'in diktatör olduğunu söyledi. en dikkat çekici olanı da paranın ab ülkelerinin fonundan aktarıldığını söyleyip size noluyor ki parayı veren avrupa sizin insaninin da ucuza bizi çalıştırmaya dünden raziymis demesi oldu. daha ilginci ise muhabbetin sonunda da bu iki tarafından memnuniyetsiz birlikteliğini "tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş" a getirmemiz oldu.