kolaydır.
hadi şöyle diyeyim, belki erkek olmak kadar zordur. görünen köy kılavuz istemez pek tabii, görmek için kullanılırsa gözler. hem dünya'da hem türkiye'de farklı dozlarda da olsa erkeklerin durumu kadınlardan pek de farklı değil.
nasıl erkeklerin de kadınlar gibi hatta aslında dikkat edilirse kadınlardan daha çok zor bir hayatta olduğunu açıklayayım;
kadın erkek ilişkilerinde veya toplumsal düzlemde kadın erkek arasındaki çeşitli farklar ele alındığı vakit erkeklerin genelde dünyanın sahibi olduğu, evrene hükmettiği, yanı sıra kadını ezdiği hor gördüğü vs vs denir. tamamıyla yanlış olmadığı gibi tamamıyla doğru da değildir. oranlaması 100 üzerinden nasıldır, yazıyı okuduktan sonra kendi araştırmalarınızı da yapıp kendiniz karar verin buna.
erkeklerin avantajlı olduğu düşünülen,ayrıcalığa sahip olduğu düşünülen, öyle görülen bazı kalıplaşmış şeyler, o yanlış şekillenmiş yargılar ve sosyal inşaalar esasen balon. üstelik o balonun erkeğe hissettirdiği şey tamamıyla betonarme bir eziyet.
türkiye gibi gelişmekte olan ülke kategorisinde bulunup pek de uzun vadede gelişme göstermeyen ülkelerde erkeklerin sıklıkla Çocukluklarından itibaren güçlü oldukları, bilhassa kadınlara göre avantajlı oldukları yönünde sosyalleştirilmiş olduğu malum.
adam olmak, erkek olmak, evin direği olmak, iş güç sahibi olmak vs gibi kalıplara sıkıştırılmaktan bahsediyorum. erkek çocuklarının, bu kalıplarda ebeveynin, erkek çocuğunun gelişme göstermesi istenen yönde eğilim göstermesi isteğinden bahsediyorum.
bir defa baştan bir kadın veya kitlesel anlamda kadınlar, çeşitli açılardan kendini güçsüz hissediyorsa bu fazlasıyla haklı bir arka plana sahip. Kadınlar çalışma hayatında aktif bir rol oynamaya başlayalı belki maksimum 100 yıl olmuştur. yani tarihsel çizelgede kadınlar çok yeni bir etkinlik gösteriyor kariyer alanında, iş hayatında vs.
kadınlar tarafından bu hakka, bu katılıma taş çatlasın 100 yılda sahip olunmuştur. fiziksel özellikleri, yetersizlikleri hasebince elbette tecavüze uğramış, taciz edilip, cinsel saldırıya uğramış, aile içi şiddette ilk hedef olmuşlardır. bu tarihsel arka planla adeta kimliğe işlemiş bu geride kalmışlık bir gerçek olduğu gibi çeşitli toplumlar, uluslar da yeni yeni kazanılan ve kazanılması gereken bu hakların korunması temelinde çeşitli adımlar atmıştır. en yakınımızdan örneğin ben pek cümleyi doğru bulmasam da, ülkemizdeki ''kadın beyanı esastır'' maddesi.
fakat bu 100 yıllık bir dinlenme, çeşitli sebeplerle bu geride durma sürecinin günümüz itibariyle askıya alınması, artık kadınların da iş hayatına atılıp bir katılım göstermesi yani bu yöndeki iyileşmelere toplumlarda “kadınlar dertli, kadınlar çilekeş, derdimizin sebebi erkeklerdir”,''kadınlar ezildi yıllarca, kadınlar hala daha eziliyor, o zaman sebebi erkeklerdir, onlar olmalı'' gibi çok ama çok yanlış bir çerçeveye kayılmamalı.
türkiye'de yaşam süresi bakımından kadın erkek arasındaki fark, isteyen farklı kaynaklardan dünyada durum nasıldır diye bakabilir;
zenginsozluk.com/foto
kaynak linki: buyrun.
yani en baştan, kafadan, dünya ve türkiye'de kadın yaş ortalaması erkeklerden en az 5 yıl fazla.
bir de intihar oranlarına bakalım;
zenginsozluk.com/foto
kaynak linki: buyrun.
2017 tarihli araştırmayla tüik'e göre İntihar edenlerin %76,1'ini erkekler, %23,9'unu ise kadınlar oluşturuyor.
kaynak; link
bir başka kaynak; buyrun.
ayrıca alkol ve uyuşturucu kullanımı, en çok sonucu olan intihar erkeklerde kat kat daha fazla. bunu haberlerde sıklıkla görür müyüz? ya da alkol veya uyuşturucu için müge anlı gibi sosyal adalet savaşçıları, spesifik bir eyleme girişmiş midir?
erkek intihar oranlarının kadın intihar oranlarından minimum 3-4 kat fazla olmasına dikkat çekerim. yerleşik toplumsal kalıplara yetemeyen, o ''güçlü erkek'' ''aslan bu aslan'' gibi beklenti ve sıkışık istekleri karşılayamayan erkekler güçsüzlüğünü de göstermek istemeyip, kariyere, para kazanmaya, alkole uyuşturucuya, intihara meyledebiliyor. kimse de sebebi budur demiyor, keza bazen intihar eden erkek bile farkına varmıyor.
peki kadınların sahip olduğu seçeneklerle erkeklerin sahip olduğu seçenekler nedir?
kadınların seçenekleri;
1- full time iş.
2- fulltime annelik-ev hanımlığı
3- part time annelik/ev hanımlığı ve part time iş
Erkeklerin seçenekleri
1-full time iş.
2-full time iş.
3-full time iş.
şimdi kim, erkeklerin başka seçenekleri de var diyebilir ki? mesela? yani zaten annelik yapamaz veya ev hanımlığı yapamaz bir erkek fakat haricen, dünyayı mı gezebilir? fuck the system deyip otostopla bahamalara mı gidebilir? gerçekten mi? başka örnek çıkmıyor mu yani? hadi birisi de söylesin ya, bir erkek, türkiye veya dünyada, fark etmez, full time iş haricinde ne yapabilir? . “Kendin ol”, “ne istiyorsan onu yap'' ''hayallerini takip et'' gibi mottolar gerçeklikle uyuşuyor mu? ya da nereye kadar?
uyuşturabilen lütfen ulaşsın bana.
gelelim ölüm konusuna.
dünya'da da türkiye'de de erkeklerde uyuşturucu alkol ve sigara gibi ürün kullanımı daha fazla. doğrudan ya da dolaylı olarak depresyon ve sonuç olarak intihar erkeklerde daha fazla.
her şey bir yana sadece erkekler vatani görev adı altında mecburiyetle askerlik yaparak ölüm riskine sahip. sırf erkek olunduğu için. erkekler savaşta ölen insanların %97'sini oluşturuyor. kaç erkek, askerde öldü bir düşünün?
erkekler orduda yer alan insanların %95'i ni oluşturuyor.
erkekler cinayet istatistiklerinde öldürülen insanların %90'ını oluşturuyor.
erkekler çalışmak için daha uzak mekanlara, yerlere gidiyorlar.
erkekler daha tehlikeli işlerde çalışıyorlar(elektrik direğine tırmanan işçi, elektrik teknikeri olmak, askerlik, polislik vs)
erkekler çalışırken ölen insanların %92'ini oluşturuyor.
erkekler boşanma sonrası eski eşi çalışsın ya da çalışmasın tazminat veya nafaka vermek zorunda.
erkekler evsiz insanların %85'ini oluşturuyor.
kadın olmak, erkek olmaktan daha kolay. hayır, zor diyen mesaj atsın. konuşalım.
hadi şöyle diyeyim, belki erkek olmak kadar zordur. görünen köy kılavuz istemez pek tabii, görmek için kullanılırsa gözler. hem dünya'da hem türkiye'de farklı dozlarda da olsa erkeklerin durumu kadınlardan pek de farklı değil.
nasıl erkeklerin de kadınlar gibi hatta aslında dikkat edilirse kadınlardan daha çok zor bir hayatta olduğunu açıklayayım;
kadın erkek ilişkilerinde veya toplumsal düzlemde kadın erkek arasındaki çeşitli farklar ele alındığı vakit erkeklerin genelde dünyanın sahibi olduğu, evrene hükmettiği, yanı sıra kadını ezdiği hor gördüğü vs vs denir. tamamıyla yanlış olmadığı gibi tamamıyla doğru da değildir. oranlaması 100 üzerinden nasıldır, yazıyı okuduktan sonra kendi araştırmalarınızı da yapıp kendiniz karar verin buna.
erkeklerin avantajlı olduğu düşünülen,ayrıcalığa sahip olduğu düşünülen, öyle görülen bazı kalıplaşmış şeyler, o yanlış şekillenmiş yargılar ve sosyal inşaalar esasen balon. üstelik o balonun erkeğe hissettirdiği şey tamamıyla betonarme bir eziyet.
türkiye gibi gelişmekte olan ülke kategorisinde bulunup pek de uzun vadede gelişme göstermeyen ülkelerde erkeklerin sıklıkla Çocukluklarından itibaren güçlü oldukları, bilhassa kadınlara göre avantajlı oldukları yönünde sosyalleştirilmiş olduğu malum.
adam olmak, erkek olmak, evin direği olmak, iş güç sahibi olmak vs gibi kalıplara sıkıştırılmaktan bahsediyorum. erkek çocuklarının, bu kalıplarda ebeveynin, erkek çocuğunun gelişme göstermesi istenen yönde eğilim göstermesi isteğinden bahsediyorum.
bir defa baştan bir kadın veya kitlesel anlamda kadınlar, çeşitli açılardan kendini güçsüz hissediyorsa bu fazlasıyla haklı bir arka plana sahip. Kadınlar çalışma hayatında aktif bir rol oynamaya başlayalı belki maksimum 100 yıl olmuştur. yani tarihsel çizelgede kadınlar çok yeni bir etkinlik gösteriyor kariyer alanında, iş hayatında vs.
kadınlar tarafından bu hakka, bu katılıma taş çatlasın 100 yılda sahip olunmuştur. fiziksel özellikleri, yetersizlikleri hasebince elbette tecavüze uğramış, taciz edilip, cinsel saldırıya uğramış, aile içi şiddette ilk hedef olmuşlardır. bu tarihsel arka planla adeta kimliğe işlemiş bu geride kalmışlık bir gerçek olduğu gibi çeşitli toplumlar, uluslar da yeni yeni kazanılan ve kazanılması gereken bu hakların korunması temelinde çeşitli adımlar atmıştır. en yakınımızdan örneğin ben pek cümleyi doğru bulmasam da, ülkemizdeki ''kadın beyanı esastır'' maddesi.
fakat bu 100 yıllık bir dinlenme, çeşitli sebeplerle bu geride durma sürecinin günümüz itibariyle askıya alınması, artık kadınların da iş hayatına atılıp bir katılım göstermesi yani bu yöndeki iyileşmelere toplumlarda “kadınlar dertli, kadınlar çilekeş, derdimizin sebebi erkeklerdir”,''kadınlar ezildi yıllarca, kadınlar hala daha eziliyor, o zaman sebebi erkeklerdir, onlar olmalı'' gibi çok ama çok yanlış bir çerçeveye kayılmamalı.
türkiye'de yaşam süresi bakımından kadın erkek arasındaki fark, isteyen farklı kaynaklardan dünyada durum nasıldır diye bakabilir;
zenginsozluk.com/foto
kaynak linki: buyrun.
yani en baştan, kafadan, dünya ve türkiye'de kadın yaş ortalaması erkeklerden en az 5 yıl fazla.
bir de intihar oranlarına bakalım;
zenginsozluk.com/foto
kaynak linki: buyrun.
2017 tarihli araştırmayla tüik'e göre İntihar edenlerin %76,1'ini erkekler, %23,9'unu ise kadınlar oluşturuyor.
kaynak; link
bir başka kaynak; buyrun.
ayrıca alkol ve uyuşturucu kullanımı, en çok sonucu olan intihar erkeklerde kat kat daha fazla. bunu haberlerde sıklıkla görür müyüz? ya da alkol veya uyuşturucu için müge anlı gibi sosyal adalet savaşçıları, spesifik bir eyleme girişmiş midir?
erkek intihar oranlarının kadın intihar oranlarından minimum 3-4 kat fazla olmasına dikkat çekerim. yerleşik toplumsal kalıplara yetemeyen, o ''güçlü erkek'' ''aslan bu aslan'' gibi beklenti ve sıkışık istekleri karşılayamayan erkekler güçsüzlüğünü de göstermek istemeyip, kariyere, para kazanmaya, alkole uyuşturucuya, intihara meyledebiliyor. kimse de sebebi budur demiyor, keza bazen intihar eden erkek bile farkına varmıyor.
peki kadınların sahip olduğu seçeneklerle erkeklerin sahip olduğu seçenekler nedir?
kadınların seçenekleri;
1- full time iş.
2- fulltime annelik-ev hanımlığı
3- part time annelik/ev hanımlığı ve part time iş
Erkeklerin seçenekleri
1-full time iş.
2-full time iş.
3-full time iş.
şimdi kim, erkeklerin başka seçenekleri de var diyebilir ki? mesela? yani zaten annelik yapamaz veya ev hanımlığı yapamaz bir erkek fakat haricen, dünyayı mı gezebilir? fuck the system deyip otostopla bahamalara mı gidebilir? gerçekten mi? başka örnek çıkmıyor mu yani? hadi birisi de söylesin ya, bir erkek, türkiye veya dünyada, fark etmez, full time iş haricinde ne yapabilir? . “Kendin ol”, “ne istiyorsan onu yap'' ''hayallerini takip et'' gibi mottolar gerçeklikle uyuşuyor mu? ya da nereye kadar?
uyuşturabilen lütfen ulaşsın bana.
gelelim ölüm konusuna.
dünya'da da türkiye'de de erkeklerde uyuşturucu alkol ve sigara gibi ürün kullanımı daha fazla. doğrudan ya da dolaylı olarak depresyon ve sonuç olarak intihar erkeklerde daha fazla.
her şey bir yana sadece erkekler vatani görev adı altında mecburiyetle askerlik yaparak ölüm riskine sahip. sırf erkek olunduğu için. erkekler savaşta ölen insanların %97'sini oluşturuyor. kaç erkek, askerde öldü bir düşünün?
erkekler orduda yer alan insanların %95'i ni oluşturuyor.
erkekler cinayet istatistiklerinde öldürülen insanların %90'ını oluşturuyor.
erkekler çalışmak için daha uzak mekanlara, yerlere gidiyorlar.
erkekler daha tehlikeli işlerde çalışıyorlar(elektrik direğine tırmanan işçi, elektrik teknikeri olmak, askerlik, polislik vs)
erkekler çalışırken ölen insanların %92'ini oluşturuyor.
erkekler boşanma sonrası eski eşi çalışsın ya da çalışmasın tazminat veya nafaka vermek zorunda.
erkekler evsiz insanların %85'ini oluşturuyor.
kadın olmak, erkek olmaktan daha kolay. hayır, zor diyen mesaj atsın. konuşalım.