istanbul'da bir semt adı. Yalnızca bu hâliyle hatırlanması, insanların vefa kavramına uzak olması, toplum tarafından acı bir çaresizlikle; eli kolu bağlı vaziyette izlenmektedir.
vefa
(bkz:ahde vefa)
bir boza markası. bir de dandik bi semt adı.
sözlük anlamı: sevgide bağlılık olan kelime...
Günümüzde ise pek kimsede bulunmayandır..
ben kendimden daha vefalı insana rastlayamadım mesela henüz, siz rastladıysanız diyin bana da sizin için sevineyim azcık..
Günümüzde ise pek kimsede bulunmayandır..
ben kendimden daha vefalı insana rastlayamadım mesela henüz, siz rastladıysanız diyin bana da sizin için sevineyim azcık..
" Sen bir taze haber gibi gelmiştin unutmadım
Her gelişin bir taze haberdi, unutmadım
Aşktı alıp verilen, altın bir vakitti yaşadığımız
Bir muştuyu algılamanın sürekli gerilimiydi sanki, unutmadım "
Her gelişin bir taze haberdi, unutmadım
Aşktı alıp verilen, altın bir vakitti yaşadığımız
Bir muştuyu algılamanın sürekli gerilimiydi sanki, unutmadım "
dücane cündioğlu nun bir konuşmasından :
"... hazzın en üst ilkesi aslında yararın en üst ilkesidir. yani bencilliğin hasıdır aşk. nedir o ? aşk ilkesi o yüzden bu işten anlayan filozofların tereddütsüz mantıksal olarak söylediği şey nedir ? faydanın yani yararın en üst ilkesi olan iyi, hazzın en üst ilkesi olan güzelin birleştiği tepesi aşktır. o yüzden aşık dünyanın en bencil adamıdır... en büyük ilke aşk ilkesi denmiştir, neden? iyiyi de güzeli de altına alan, birliğe getiren ilkedir.
fakat bir ilke daha var, vefa... vefa aşktan daha büyük bir ilkedir, çünkü vefada hem haz kaybı hem de fayda kaybı vardır. ama vefa borca sadakat demektir, fedakarlık demektir. bir anlamda bütün bilgeler için, en yüksek ilkeye ulaşırken o ilkeyi negatif olarak aşmadır. yani aşk pozitif, eril bir ilkedir aslında. aşkta aşık maşuktan etkilenmiş gibi görülür, hayır, aşık maşuğu maşuk yapandır. tıpkı alimin malumu malum yapması gibi. eğer ben bilmiyorsam bir bilinen olmaz. bilen o şeyi bilinen haline getirir. aşık o şeyi maşuk haline getirir. bin tane kadına bakar mecnun, sıradan nesnelerdir onlar. leyla yı gördü mü içlerinde, leyla birden maşuk mertebesine yükselir. onu maşuk mertebesine yükselten aşıktır yani mecnundur. vefa, negatif aşktır. kaybederek yüksek hazzı ve yüksek yararı elde etmektir. nasıl ? en derin acıda ve en derin zararda. en yüksek fayda ve en yüksek hazda elde edilenin negasyonudur. o yüzden hegel der ki, varlık hiçlik demektir, hiçlik varlık demektir. varlıktan söz ettiğiniz zaman hiçlikten söz edersiniz. o yüzden vefa olmadan, yani negatif aşk olmadan pozitif aşktan söz edemeyiz. "
"... hazzın en üst ilkesi aslında yararın en üst ilkesidir. yani bencilliğin hasıdır aşk. nedir o ? aşk ilkesi o yüzden bu işten anlayan filozofların tereddütsüz mantıksal olarak söylediği şey nedir ? faydanın yani yararın en üst ilkesi olan iyi, hazzın en üst ilkesi olan güzelin birleştiği tepesi aşktır. o yüzden aşık dünyanın en bencil adamıdır... en büyük ilke aşk ilkesi denmiştir, neden? iyiyi de güzeli de altına alan, birliğe getiren ilkedir.
fakat bir ilke daha var, vefa... vefa aşktan daha büyük bir ilkedir, çünkü vefada hem haz kaybı hem de fayda kaybı vardır. ama vefa borca sadakat demektir, fedakarlık demektir. bir anlamda bütün bilgeler için, en yüksek ilkeye ulaşırken o ilkeyi negatif olarak aşmadır. yani aşk pozitif, eril bir ilkedir aslında. aşkta aşık maşuktan etkilenmiş gibi görülür, hayır, aşık maşuğu maşuk yapandır. tıpkı alimin malumu malum yapması gibi. eğer ben bilmiyorsam bir bilinen olmaz. bilen o şeyi bilinen haline getirir. aşık o şeyi maşuk haline getirir. bin tane kadına bakar mecnun, sıradan nesnelerdir onlar. leyla yı gördü mü içlerinde, leyla birden maşuk mertebesine yükselir. onu maşuk mertebesine yükselten aşıktır yani mecnundur. vefa, negatif aşktır. kaybederek yüksek hazzı ve yüksek yararı elde etmektir. nasıl ? en derin acıda ve en derin zararda. en yüksek fayda ve en yüksek hazda elde edilenin negasyonudur. o yüzden hegel der ki, varlık hiçlik demektir, hiçlik varlık demektir. varlıktan söz ettiğiniz zaman hiçlikten söz edersiniz. o yüzden vefa olmadan, yani negatif aşk olmadan pozitif aşktan söz edemeyiz. "
vefa hissinin vefa hissi olduğu an, vefa duyulanın varlığına gerek, gereksinim olmadan duyulan sevginin, değer hissinin kendi kendine var olduğu andır. bu yüzden vefa hissi tek başına kaldığında, vefa duyulan şey artık hayatımızda olmasa da, kendi kendine içimizde yaşıyor oluyor. bu yüzden vefa duymak, özlem değil, aşk değil, sevgi değil; vefa duymak vefa duyulandan bağımsız olmayı ama artık onun için kattıklarını hissedebiliyor olmayı kapsar.