yaran olaylar

hak yeme hell yeah
iş yerinde öğle arasındayken muhabbet bel ağrılarından açıldı. betül var bizim arkadaş. skolyozdan dolayı ağrı çekiyormuş.

neyse muhabbet klasik aynısı benim kaynımda var tarzı devam ediyor, tavsiye falan veriliyor. betül doktora gideceğini, fizik tedaviye başlayacağını falan söyledi. o esnada da çaycımız fatma abla çay, kahve falan getiriyor bize.

neyse aradan üç gün geçti. yine bir öğle arasında betül'le otururken fatma abla elinde kahvelerle geldi ve (skolyoz demek isterken) 'betül klitorisin nasıl oldu?' dedi.

abartısız söylüyorum ki ben hayatımda hiçbir şeye bu kadar çok gülmemiştim. bütün ekip koptu. karnımın ağrısından yemek yiyememiştim o gün.
sos
bizim arkadaş üniversitenin bahçesinden bir tane gül koparmış. o sırada üniversitede bir dekan onu görünce tepki vermiş şöyle bir diyalog geçmiş aralarında.
-sen napıyorsun ya?!! niye kopardın o gülü?
+ne oldu ki hocam? bir tane gül kopardım alt tarafı...
-koparamazsın!!
+iyi al geri yerine koyuyom gülü...
diko
bir sözlük gerçeği.
az önce basima gelen olayı yazmak istiyorum.
anami babamı ziyarete köye gidiyorum. trende tekli koltukta oturuyorum. yüküm de bir çanta. Ayrıca babamla içeriz diye 3 litre boğma rakıyı bir poşete koydum. çantanın içine dökülmesin diye de ayağımın dibine bıraktım 2 tane 1.5 litelik pet siseyi öylece. neyse bir ara tuvalete kalktım. döndüğümde koltugumda 30'lu yaşlarda bir oğlan kafasında takke namaz kılıyor. elemanin ayağının dibinde 3 litre boğma kafasında takke ağzında dua. ulan dedim eleman boğma rakıya tapıyor ya la. adamın anlı boğma rakıya değdi desek yeridir. şaka gibi.
başında bekledim öylece. bitirdi namazını. kusura bakmayın yerinizi işgal ettim dedi. asıl siz kusura bakmayın amk. şeytana taptin demedim diyemedim. allah kabul etsin dedim.