yatak gıcırtısı.
ekşide çaylak sırası beklerken gümbürtüye gittiğimiz zaman biri vasıtasıyla katılmıştım. çok güzel bir oluşumdu tabi ilk kurulduğu haliyle şimdi de öyle gözüküyor hatta ilk zamanki logolar falan duruyormuş görsellerde, hüzünlendirdi. buruk bir veda yaşatmıştı ve tekrar canlanması iyi olmuş.
bunun yanında en unutulmadık hatıraysa, kimsenin can sıkıntısı yaşamaması için herkesi birinci nesil yazar yapmışlıkları vardı. çok yaşayın.
bahsi geçen görsel,
zenginsozluk.com/foto
bunun yanında en unutulmadık hatıraysa, kimsenin can sıkıntısı yaşamaması için herkesi birinci nesil yazar yapmışlıkları vardı. çok yaşayın.
bahsi geçen görsel,
zenginsozluk.com/foto
hayatta 5 dakikalık huzur veren bir erkan oğur ve yavuz çetin çalışması. ölmeden önce son golü atmış. damaklarda leziz bir parça nasıl bırakılır? en büyük örneklerinden.
2000'lere gelirken, 90'lar siyaset arenasında nelerin döndüğünü çok iyi anlatan bir derviş zaim filmi. susurluk, montajlı şantajlar, tape skandalları, odalardaki gizli kameralar. günümüzde bir nebze olsun değişti. en son hatta deniz baykal dedikleri bir video dönmüştü. teknoloji ile işler de değişti. başta belirttiğim gibi farklı bir bakış açısı ile bakmanızı sağlıyor.
turlu anilar ve fazlasiyla guzel mekanlara sahip oldugundan, bendeki yeri farklidir. bu sene gidemeyecegimi saniyordum ama son bir degisiklik ile yeniden bu guzel kenti gorme şansım olacak.
çay dostu arkadaş gibi bir bisküvidir kendisi fakat belli bir süre sonra da alışmaya başlarsanız, nasıl kilo aldığınızın farkına varamazsınız.
özellikle soğuk hava gecesinde sıcacık yatağın içine girerken "ben güvendeyim, oh mis gibi" bir eylemin de aslında tahrikçi eylemidir.
drone çekimi için kendimi şartlamıştım fakat havanın .ötüm gibi olmasından ötürü başka güneşli günlere kaldı. tam da imogen heap şarkılarının modundayım.
alim gucune baktiginiz zaman kendi kendizini de mars edecek bir durumdur.
1 tl = 8 dolar olarak bakildiginda, aglamak bile fayda etmez.
1 tl = 8 dolar olarak bakildiginda, aglamak bile fayda etmez.
lumiere kardeşlerin film işine ilk girdiği, nesneleri hareket ettirme ve ilüzyon mantığı ile baya kitle edinmiştir. ben de buna ilham olan en basit hareketli düzenek var. görseniz tabii sinemaya ilginiz yoksa pek sallamazsınız ama o atmosfer ve insanların yaptıklarını görünce bambaşka bir dünyaya girdiğinizi hissediyorsunuz.
"hiçbir banka durup dururken sizin iyiliğinizi istemez" mottosunu düşünerek, yaptırılması/yaptırılmaması gereken emeklilik sistemi.
en büyük örneği mcdonald's'dır. hatta yer seçimi olarak da kendi emlak şirketine bile sahiptir.
(bkz:founder)
(bkz:founder)
nokia'nin 3xxx serisinin farklı tasarıma ve özelliklere sahip telefonu. herhalde en çok ısındığım modeldir kendisi. renkli ekran, radyo, navigasyon tuslarinin biraz daha farkli olmasi ve ilk defa polifonik zil sesini bu telefonda duymustum. eskiye donulecek olsa tekrar alirim.
öğrendiğim kadarıyla iki tekerci. bir de talihsiz kaza yaşamış. geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.
dünya'da garip duygulara itecek ender seslerden biridir. deniz kabuğu da dahil bu işin içine.
bazen de karşı tarafın yaptığı salağa yatma numarasını suratına yapıştırmak için kullanılır.
yapilmamasi gereken bir sey yapmistir,
- ee abi sen boyle dememistin ki ama !
+ emin misin ?
2 dakikalik bellek taramasından sonra
- doğru dedin abi, haklisin.
yapilmamasi gereken bir sey yapmistir,
- ee abi sen boyle dememistin ki ama !
+ emin misin ?
2 dakikalik bellek taramasından sonra
- doğru dedin abi, haklisin.
son dört senedir sıkılıyorum, bir suru devamli kendilerine ilgi, maharet veya hüner iste isteyen insanlar var. bunlar kisinin kendisini gelistirmesi veya kendi ilgilendigi islere olan yatkinlikla oldugunu anlayamiyor. ne gorse kopyalamaya calisiyorlar. ben, benim. benden baska bir tane daha yok ama insanlar benim gibi olmak istiyor. fazla mi neşe saciyorum etrafa tam olarak bunu da bilemedim (öyle ama öyle) içimdeki fırtınalari kavanozlara dolduruyorum. bir de tam denizi gorsem, hepsini atacagim ama denize de yazik olur.
kendi kendimi "bu dunya soguyacak daha" diye avutuyorum. bu gecenin de karalamasi boyle.
kendi kendimi "bu dunya soguyacak daha" diye avutuyorum. bu gecenin de karalamasi boyle.
şöyle fantastik bir reklama da sahiptir
ülkemizde bir ara (bkz:sınırsız pizza) adlı kampanyası ile deyim yerindeyse, ırzına geçilmiş bir pizza şirketi. o zamanlar yedi kişi ile gittiğimiz istanbul'daki bir şubesinde herkesin üçüncü dilim pizzasından sonra eller titremiş olacak ki yetkili kişi "daha ne kadar yiyeceksiniz?" sorusuyla yanımıza gelmişti. batırmaya niyetimiz yoktu ama sadece açtık ve tek günahımız bu olduğu için üzgündük.
(bkz:hatırlanan komik olaylar)
(bkz:hatırlanan komik olaylar)
genelde mobbing yapan kişilerin beslendikleri durum. mümkün olduğunca koz vermeyin ama onların işi bu oldugundan dolayı bir yerden bahaneyi bulacaktır. objektif olarak bahane olmasa bile o istiyorsa, onu bahane olarak görecektir ve bu hayat boyu bu zihniyetler arasında böyle devam edecektir.
pazarlıktan ziyade takas yöntemini de benimsemişlerdir. takas devrini kapadığımızı sanıyordum.
"sahiplenin ama yapmak istediklerine karışmayın" diye de tavsiye verilmek istenen durum. insanların karıştırdıklar nokta sınırlar, beraberinde kişisel özgürlüğü getiriyor. bu ayrımı iyi anlamak gerekmekte.
o gün orada paylaştığınız ufak eşyalar olabilir. tabi taşınabilir olması kaydıyla sizin de işinize yarayacaktır. gelip de "biz tatili bilmem nerede yaptik, unutulmazdi" diyip de yapıyı ayaklarina getirebiliyorsaniz, o da ayri bir meziyet. maksat gönüller bir olsun.
kendilerini indie rock yerine british rock'a daha yakın görüyorum. performans olarak da 2012'deki olimpiyatlarını tek geçiyorum. hani birçok yerde konser verdiler de hem ingiltere kalbinde hem böyle bir atmosfer hem de olimpiyatlarda açılışı yapmak, kolay kolay kimseye nasip olmuyor.
rivayet odur ki, yurtdışına açılmak istekleri "ç" harfi yüzünden engel olmuştur. bunun yüzünden marka olarak beko ile yurtdışı pazara açılmıştır.
fazla sevmem ama insanın devamlı kınadığı durumlar sonrası kendisinin de o işi yapması. ne kadar tezat değil mi? ama maalesef böyle oluyor.
vedalaşma işi hayatımda belki de en saçma yaşadığım durumdu. hani bir insanın hayatında devamlı tekrar eden veya buna benzeyen şeyler olur. bu veda işleri hep abuk subuk olmuştu. hele bir de ilişkide cesaretli olmayıp da telefonun ekran ve tuşları arkasına saklanıp size atılan mesajlar daha bir keyifsizdir.
hani byte'lık bir siyah beyaz veriyle anlamsız duygular havuzuna giriyorsun. bazı değerler, değer sandıklarınız hayal olmaktan öteye gidemiyor.
edit: imla
hani byte'lık bir siyah beyaz veriyle anlamsız duygular havuzuna giriyorsun. bazı değerler, değer sandıklarınız hayal olmaktan öteye gidemiyor.
edit: imla
sen yapamazsın olmazcılar, senden dinledikten sonra yok abi bu da olmaz diyip de kendileri bak ben buldumcular (bu kadar uzun olacağını sanmıyordum) bir yandan sadece kendi dedikleri olsun kafası yaşayanlar, her boku ben biliyorumcular ... kafa çok dolu. ne kadar sorunlu insan az olunca o kadar iyi olduğunu bizzat test ettim.
toplumda bilgi edinmek veya bilgilenmek unutuldugu icin, insanlarin bunu eziyet olarak gormesidir. hani normal duzende herkesi ve her seyi boklamak asil meslegimiz haline geldigi icin uzulmek hatta ve hatta aglamak gerekiyor.
videonun izlenme sayisini arttirmak genelde kaliteli icerigin fazla ilgi gormemesi ve soz konusu youtube kanali ise kanal sahibinin biraz da rica uzerine gerceklesebiliyor. soz konusu para kazanma kısmında youtube artik yuksek izlenme oranı ile para odemeye basladi. kimileri bot aliyor youtube icin ama youtube bunu anlamaya baslamisti. yeni acilan kanalin daha tanitimi bile yeni cikmis, 10.000 izlenme falan aliyor. degisik dunyalar anlayacaginiz.
forever young adlı leziz bir parcanın da sahibidir ayrica.
a5'den hallice ayakta takılı olduğu çoğunlukla unutulan terlik.
bol buharlı ütüden mümkün olduğunca kaçınmalı. düdüklüde mısır kaynatan da vardır eminim. yapmayın etmeyin.
dizüstünün icerisindeki fanla da oynayabiliyorsanız, gerçekten verim alacağınız bir ürün.
diskromatopsi'den ötürü tablolarında sarı renk baskındır. bunun yanında "vay babam ver bakalım oradan bir malbuş" dediğinde sağ kulak arkası yapamamıştır vaktiyle. tayrıca ablosuna sahip olduğumdan, pek bir gurur duyarım.
en etkileyicisiyse, doctor who'nun van gogh'u günümüze davet ettiği bölümdür.
en etkileyicisiyse, doctor who'nun van gogh'u günümüze davet ettiği bölümdür.
ilişki konusunu ayrı bir yere kaldırırsak (iki kişinin bağı, hayatı devam ettirme vs.) kendimi hicbir yere ait olarak goremiyorum. bir seyler kırılıyor, eskiyor, kayboluyor, yırtılıyor... ilk italya'ya gittigimde yasamistim bunu. ne evi ozledim, ne odami, ne de sokaklar. biraz da ulke yasantisi bunu yapiyor. cok sevdiginiz insanlari ozluyorsunuz zaten ama olay biraz da maddiyata onem verme ile ilgili. dedim ya hani iliskideki olaylar baska.
insana boyle davranamazsiniz eger insansa. obur turlu, duvarin soguk tarafinin sizi ozleyecegini sanmiyorum bile.
insana boyle davranamazsiniz eger insansa. obur turlu, duvarin soguk tarafinin sizi ozleyecegini sanmiyorum bile.
sağlam şimşek mcqueen şovlarla başladıktan sonra kendisi sele dönüştü. bakırköy sahil güzergahında belirlenmis noktalarda kolluk,simit,deniz yatagi ve boneler satılmakta. otobus gelmedi diye fazla sikayet edilmemesi gerekiyor.
(bkz:bırak kendini)
(bkz:bırak kendini)
stifler's mom ve stifler'ı konu alabiliyor olabilir.
instagram için son model aracın içinde kameraya poz verdikten sonra tavuk dürümle gelmeleri beni inandırmıyor açıkçası. tabi bir de şöyle etrafta aforizma saçanlar oluyor "herkes güzeldir" veya "gözle değil de ... bakmaktır" tarzında. burada neye göre kendilerini güzel görüyorlar? orası da ayrı sorulması gereken konudur. tabi içerisinde fazlaca kompleks yapı olduğundan sadece kadınların tartışması ve baş başa girmeleri daha yerinde olacaktır.
birilerinin mantıklı konuştuğu muhabbetler olabilir. saatlerce dinlenir. sarılmayı sadece çocuklara özel olarak bıraktım. baktım ki bu devirde büyük kıymet.
pazartesi sendromum olmadi hic. oncelikle bunun motivasyonu olarak sadece aklimdan gecen, isinizi seviyorsaniz basta bunu atlatabilirsiniz, belki yasamiyorsunuzdur bile. diger yandan is yerinde sizin enerjinizi dusurecek insanlarin fazla yaninda bulunmayin efendim. is yaparken de kendinizin duyabilecegi gurultude muzik dinlemek veya ogle arasi disari cikma gibi alternatifleriniz varsa bunlari degerlendirin. fazlasiyla yarari dokunacaktir.
genelde halk dilinde trip atıp da veya tribini saklayıp, bir türlü sıkıntısını dile getirememe durumu. mecaz olarak çok kullanılır.
kazası, ipimle kuşağım olan ülke.
14 temmuz itibariyle Kaleidoscope EP cikartarak az ama leziz parcalara imza atmislardir. miracles (someone special) bunlar arasinda kafaya oynayanlardandir.
reklam yapmak için kullanılan fotograf paylasim ağı.
kendim için söylemem gerekirsem, eglenmek icin kullaniyorum. farkli bir dünya gibi geliyor. yedigim yemegin veya nasil yasadigimin kimse icin onemi yok, olmasin da zaten. her sey birazcik daha nasil eglenebiliriz ve gulebiliriz? işinde. selfie manyagi da olmadigimi farkettim ama onu da yine snapchat'de eglenmek icin filtreleri denemek icin yapiyorum.
kendim için söylemem gerekirsem, eglenmek icin kullaniyorum. farkli bir dünya gibi geliyor. yedigim yemegin veya nasil yasadigimin kimse icin onemi yok, olmasin da zaten. her sey birazcik daha nasil eglenebiliriz ve gulebiliriz? işinde. selfie manyagi da olmadigimi farkettim ama onu da yine snapchat'de eglenmek icin filtreleri denemek icin yapiyorum.
beceremediğim işlerden biri. sırf bu yüzden göt gibi de anılıyorumdur diye tahmin ediyorum. hatta en son yaptığım tercihte bile (iyilik yaparken, kötü olmak) yalancı olduğumu düşünüyorlardır.
(bkz:bırakınız böyle bilsinler efendim)
(bkz:bırakınız böyle bilsinler efendim)
eski yaşanmışlıklarla ilgili çok konu açıldı ve bir kısmından tat alamazsınız.
hünerdir. dogurmak, tabii ki başlı başına bir serüven ve anne adayı için de bulunmaz ve tarif edilemez bir duygu ama asıl iş bundan sonra başlar. aslında kademe kademe desek de doğru olur. kadın o kadar zaman karnında taşıdıktan sonra en güzeli, bu eğitimi gerçekleştirmek.
edit: profesyönel gözleme dayanarak söyleyebilirim ki anne babanın çok ciddi görevi var bu konuda. çocuğunuzun, topluma karşı sizin aynanız olduğunu unutmayın. he tabi pişkinlik yapıp da kalabalığın içerisinde "bu çocuk nereden öğrendi?" diye de söylenebilirsiniz.
edit: profesyönel gözleme dayanarak söyleyebilirim ki anne babanın çok ciddi görevi var bu konuda. çocuğunuzun, topluma karşı sizin aynanız olduğunu unutmayın. he tabi pişkinlik yapıp da kalabalığın içerisinde "bu çocuk nereden öğrendi?" diye de söylenebilirsiniz.
eskilerin efsane icatlarından birisi. ericsson telefonlar için hızlı ve klavye hakimiyetine sahip olmak isteyenler için üretilmisti. simdi gorseniz "blackberry al" der gecersiniz buyuk ihtimal ama o zamanin fikir ve kullanimi acisindan baya tutulmustu. orjinal reklaminda iki kafadarin once pc klavyesinden telefona donusturdukleri fikri anlatiliyordu kanepe uzerinde sonradan fikri firmaya satip daha ele oturan bir modele cevrildigi gosterilmisti.