hukuk terimi.
basitçe;
" bir kişi sanık da olsa kendisine isnat edilen suç ispat edilene kadar suçsuz sayılır."
hukuken böyle de sosyal hayat maalesef tam zıttı. başta bizi yönetenler olmak üzere hepimiz birbirimize göre suçluyuz. en azından bizi yönetenleri bu hukuk ilkesini yürekten inananlardan seçebilsek diyorum ama kime diyorum.
(bkz:masumiyet karinesi)
sarhoşken atılan imzanın geçersiz sayılabileceğini bilen bir keşin serzenişti.
(bkz:sarhoşun mektubu okunmaz)
(bkz:sarhoşun mektubu okunmaz)
esrik halden kurtulup normal hale gelmek -ki "sarhoşken yazdığım mektuplar okundumu acep" diye düşünmeye başlanan ana tekabül eder.-
(bkz:sarhoştum aydım sözümden caydım)
(bkz:sarhoştum aydım sözümden caydım)
karar vermekte zorlanan, mütereddit.
(bkz:bikarar)
(bkz:hiçlik makamı)
anımsadığım kadarıyla işviçrede ilk kez ordu için üretilmiş bu çoklu alet. sonrasında giderek siviller kullanmaya başlıyor ve uluslararası ünvana kavuşuyor.
(bkz:isviçre ordusu)
(bkz:isviçre ordusu)
ayrı yazılır.
"hiçbir şey bitişik yazılmaz, her şey ayrı yazılır." türkçe öğretmenimden asla unutmadığım bir hatıra. bilvesile rahmetli olmuşsa toprağı bol, yaşıyorsa ömrü sağlıklı ve uzun olsun.
"hiçbir şey bitişik yazılmaz, her şey ayrı yazılır." türkçe öğretmenimden asla unutmadığım bir hatıra. bilvesile rahmetli olmuşsa toprağı bol, yaşıyorsa ömrü sağlıklı ve uzun olsun.
bir oyun.
en az iki kişi ile oynanır. bir kişi ebe diğeri ya da diğerleri ebenin bir duvar ya da ağaca başını yaslayıp gözlerini yumarak önceden belirlenen sayıya kadar sayması esnasında saklanır. ebenin sayma işleminden sonra "önüm arkam sağım solum sobe" demesi gerekir. eğer demezse önüne, arkasına, sağına, soluna saklananlar ebeden önce sobeleyebilir. amaç belirlenen yeri önce sobeleyebilmektir. ebe hiç kimseyi önce sobeleyemezse yine ebe olur. sobelerse sobelenenler arasında kura çekilerek yeni ebe belirlenir. sobelenen tek kişiyse yeni ebe o olur.
(bkz:sobelemek)
(bkz:sobelenmek)
ayrıca;
(bkz:saklankaç)
en az iki kişi ile oynanır. bir kişi ebe diğeri ya da diğerleri ebenin bir duvar ya da ağaca başını yaslayıp gözlerini yumarak önceden belirlenen sayıya kadar sayması esnasında saklanır. ebenin sayma işleminden sonra "önüm arkam sağım solum sobe" demesi gerekir. eğer demezse önüne, arkasına, sağına, soluna saklananlar ebeden önce sobeleyebilir. amaç belirlenen yeri önce sobeleyebilmektir. ebe hiç kimseyi önce sobeleyemezse yine ebe olur. sobelerse sobelenenler arasında kura çekilerek yeni ebe belirlenir. sobelenen tek kişiyse yeni ebe o olur.
(bkz:sobelemek)
(bkz:sobelenmek)
ayrıca;
(bkz:saklankaç)
spor dünyasındaki yaşayan efsane kavramının kanlı canlı örneklerinden biri. rafael nadal ile kıyaslayanlara gülüyorduk hala gülüyoruz.
kendimizi olduğumuz gibi kabullenemiyorken oldukça zor tabi. ama şu olabilir; bir süre sonra değişmesini beklemenin önce kendine zarar olacağını fark ederek zamanla alışır insan. zaten sevmek de böyle bir şey kanımca. diğer taraftan ağaç yaş iken eğilir. bir yaştan sonra insanların değiştirmeye çalışmak ya da değişmesini beklemek eşyanın tabiatına aykırı.
ezcümle diyeceğim o ki;
(bkz:kişi kendinden bilir işi)
ezcümle diyeceğim o ki;
(bkz:kişi kendinden bilir işi)
bir zamanlar türkiye vergi rokertmeniydi buraları işletenler. vergi rekortmeni işletmecinin kadın olması da ayrı bir ironi.
(bkz:matild manukyan)
ayrıca;
eski söylenişi kerhane.
(bkz:matild manukyan)
ayrıca;
eski söylenişi kerhane.
"işlevi dışında kullanılan araç gereçler" olarak düşünüldüğünde anket olacağı aşikar. dolayısıyla öyle düşünülerek de yazılabilir pekala.
şantiyelerde pek çok alet edavatın başına gelendir.
misal teraziyi mastar olarak kullanan usta yeni bir terazi talebinde bulundu bir gün, "yevmiyenden keserim" dedim. çakmak bira açmak için kullanılabilir ama falçatayı kullanırsan bir daha onu falçata olarak kullanmak pek mümkün değil.
bu arada aklıma gelmişken "damacana" diyeceğim bi de.
şantiyelerde pek çok alet edavatın başına gelendir.
misal teraziyi mastar olarak kullanan usta yeni bir terazi talebinde bulundu bir gün, "yevmiyenden keserim" dedim. çakmak bira açmak için kullanılabilir ama falçatayı kullanırsan bir daha onu falçata olarak kullanmak pek mümkün değil.
bu arada aklıma gelmişken "damacana" diyeceğim bi de.
yaşamak bedenin nefes almasından ibaret değildir demek isteyen aforizmik söz öbeği. ne ki; ölü bir beden başka canlıların yaşam kaynağıdır.
hüseyin nihal atsızı'ın ateist olmasa da şaman olduğundan bi haber atsız severlerle aynı kategorideki dallamadır. ha tabi şamanlık islamla çok yakın hatta birebir örtüşüyor di mi?
hitlerin bir yaratıcıya ya da var ediciye inanmasını hristiyanlığına yorumlaması dallamalığının diğer bir göstergesidir.
hitlerin bir yaratıcıya ya da var ediciye inanmasını hristiyanlığına yorumlaması dallamalığının diğer bir göstergesidir.
herkes istediği kişiyi istediği gibi sanmakta özgür bittabi. ancak bunun benim birine dallama deme özgürlüğümü kısıtladığını düşünmüyorum. müslümanların çoğu bu hataya düşüyor. "ben tek siz hepiniz" mantığının bir yansıması böyle maalesef. müslüman değilse hepsi aynı bokun laciverti. çünkü öğretinin temeli bi tek ben doğruyum diğerlerinin hepsi yanlış mantığına dayanıyor.
bir spor terimi olmakla beraber sosyal yaşamda kaliteyi yukarılara çekmek babında kullanılır. nicel manada ve spor terimi olarak kalmasını tercih ederim. ahlaklı ve zeki sporcu akıllı şark kurnazı olanına daima yeğdir. bırakın bazı rekorlar kırılamasın.
hepimiz yetiştirildik birileri tarafından ve bir çoğumuz bir çocuğun yetiştirilme evresinde aktif olarak bulunduk ya da bulunacağız. bu minvalde kulağımıza küpe olması gereken şeylerden biri de Khaled Hosseini'nin şu cümlesi:
"Çocuklar boyama kitabı değildir, onları en sevdiğin renge boyayamazsın."
Uçurtma Avcısı
"Çocuklar boyama kitabı değildir, onları en sevdiğin renge boyayamazsın."
Uçurtma Avcısı
''Ne kadar az bilirsen, o kadar iyi uyursun...''
Maksim Gorki
Maksim Gorki
edilgen eylem. azlığı çokluğu; varlığı yokluğu bizim elimizde değil sevenin tekelindedir. hissedildiği sürece harika sevmenin taraflarından biri olmak.
yalnız çoğunlukla bu eyleme maruz kalanlar kullanılmak için var edilmiş olanlar diyor cemil meriç.
"İnsanlar sevilmek için yaratıldılar. Eşyalar ise kullanılmak için. Dünyadaki kaosun nedeni; eşyaların sevilmeleri ve insanların kullanılmasıdır."
öyleyse şiarımız. eşyaları kullanalım insanları sevelim. olmalı. hatta kamu spotu dahi olabilir bu.
yalnız çoğunlukla bu eyleme maruz kalanlar kullanılmak için var edilmiş olanlar diyor cemil meriç.
"İnsanlar sevilmek için yaratıldılar. Eşyalar ise kullanılmak için. Dünyadaki kaosun nedeni; eşyaların sevilmeleri ve insanların kullanılmasıdır."
öyleyse şiarımız. eşyaları kullanalım insanları sevelim. olmalı. hatta kamu spotu dahi olabilir bu.
zor olanı bunun farkında olmayıp farkına varıldıktan sonraki halet. hakkaten ve hasseten kimsem yokmuş diye ilk defa düşünülen andaki sızı çok fena.
sonra alışıyorsun yalnızlığına. doğumla başlayıp ölümle noktalanan hayatın boyunca yalnız olduğunu idrak edince senden huzurlusu yok.
"Sorarlarsa, 'Ne iş yaptın bu dünyada?' diye, rahatça verebilirim yanıtını: Yalnız kaldım. Kalabildim! Altı milyar insanın arasında doğdum. Ve hiçbirine çarpmadan geçtim aralarından..."
Kinyas ve Kayra -- Hakan Günday
sonra alışıyorsun yalnızlığına. doğumla başlayıp ölümle noktalanan hayatın boyunca yalnız olduğunu idrak edince senden huzurlusu yok.
"Sorarlarsa, 'Ne iş yaptın bu dünyada?' diye, rahatça verebilirim yanıtını: Yalnız kaldım. Kalabildim! Altı milyar insanın arasında doğdum. Ve hiçbirine çarpmadan geçtim aralarından..."
Kinyas ve Kayra -- Hakan Günday
bütün dinlerde en büyük günahlardan. belki de en büyüğü.
"...Yalnızca bir günah vardır, tek bir günah. O da hırsızlıktır. Onun dışındaki bütün günahlar, hırsızlığın bir çeşitlemesidir.
Bir insanı öldürdüğün zaman, bir yaşamı çalmış olursun. Karısının elinden bir kocayı, çocuklarından bir babayı almış olursun. Yalan söylediğinde, birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın. Hile yaptığın, birini aldattığın zaman doğruluğu, haklılığı çalmış olursun."
Uçurtma Avcısı -- Khaled Hosseini
"...Yalnızca bir günah vardır, tek bir günah. O da hırsızlıktır. Onun dışındaki bütün günahlar, hırsızlığın bir çeşitlemesidir.
Bir insanı öldürdüğün zaman, bir yaşamı çalmış olursun. Karısının elinden bir kocayı, çocuklarından bir babayı almış olursun. Yalan söylediğinde, birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın. Hile yaptığın, birini aldattığın zaman doğruluğu, haklılığı çalmış olursun."
Uçurtma Avcısı -- Khaled Hosseini