Kendi içinde oksimoron barındıranlardan...
Samimiiyetsizseniz Samimiyetsizsiniz
Can Yücel şiiri. yakışır geceye, gecelerce mısra mısra dize dize.
Akdeniz yaraşıyor sana
Yıldızlar terler ya sen de terliyorsun
Aynı ıslak pırıltı burun kanatlarında
Hiç dinmiyor motorların gürültüsü
Köpekler havlıyor uzaktan
Demin çocuk ağladı
Fatmanım cumbadan çarşaf silkiyor yine
Ali dumdum anasına sövüyor saatlerdir
Denizi tokmaklıyor balıkçılar
Bu sesler işte sessizliğini büyüten toprak
.....
...
...
..
.
Akdeniz yaraşıyor sana
Yıldızlar terler ya sen de terliyorsun
Aynı ıslak pırıltı burun kanatlarında
Hiç dinmiyor motorların gürültüsü
Köpekler havlıyor uzaktan
Demin çocuk ağladı
Fatmanım cumbadan çarşaf silkiyor yine
Ali dumdum anasına sövüyor saatlerdir
Denizi tokmaklıyor balıkçılar
Bu sesler işte sessizliğini büyüten toprak
.....
...
...
..
.
"Oysa hayat, her bölümünde ayrı bir hikayenin döndüğü neşeli bir dizi değil, sonunda herkesin öldüğü ve katilin bulunamadığı sıkıcı bir filmdi.."
Hakan günday~~ kinyas ve kayra
Hakan günday~~ kinyas ve kayra
"Ben sadece fazlasıyla ciddiye almıştım, küçükken babamın bana birini üzdüğümde söylediği o sözü. “Kendini karşındakinin yerine koy” ve ilk başlarda bunu o kadar çok yapmıştım ki, bir gün dönüş yolunu yani kendimi bulamadım"
kıyas ve Kayra ~ hakan günday
kıyas ve Kayra ~ hakan günday
Kendimizi bir binanın tepesinden hep beraber boşluğa bırakmayışımızın tek nedeni yarındı. Lotonun çıkma ihtimalini, aşık olunacak insanla tanışma ihtimalini, sonsuz mutluluk ihtimalini içinde barındıran o sihirli sözcük : yarın.
Kinyas ve Kayra hakan günday
Kinyas ve Kayra hakan günday
"Ne yapmak istediğini bilmiyorsan, ne yapmamak istediğini düşün."
Gibi cümleleri hepimiz kurabiliriz ama 20'li yaşlarda bir kurmaca yazıp böylesi cümlelerle bezemek çoğumuzun harcı değil.
Gibi cümleleri hepimiz kurabiliriz ama 20'li yaşlarda bir kurmaca yazıp böylesi cümlelerle bezemek çoğumuzun harcı değil.
Harikulade Bir tarif yumağı da özdemir asaf'tan.
-I-
Ağlamak,
Unutmak kadar kolaydır inan.
Sevin ağlayabiliyorsan,
Sevin ağlıyorsan,
Gül ağlayabiliyorum diye,
Gül ağlıyorum, ağlıyorum diye.
Sana birşey yapamam
Ağlayamıyorsan...
-II-
Ağlamak,
Bazı acılarda yetmez,
Bazı ölümlere..
Örtüsüdür bazı acıların,
Örter, örtülmez,
Savunur bir süre.
Ağlayanlar sevinmeli,
Sevin ağlıyabiliyorsan,
Acılar art arda dinmeli..
Durur bir nöbetçi gibi,
Durur bir bekçi gibi,
Zamana gülmeli - gülmeli..
Sevin ağlayabiliyorsan.
Unutmanın kardeşidir ağlamak.
Uyur uyanır yatağında duyguların,
Düşüncenin kucağında, hep çocuktur
Ağlamak...
-I-
Ağlamak,
Unutmak kadar kolaydır inan.
Sevin ağlayabiliyorsan,
Sevin ağlıyorsan,
Gül ağlayabiliyorum diye,
Gül ağlıyorum, ağlıyorum diye.
Sana birşey yapamam
Ağlayamıyorsan...
-II-
Ağlamak,
Bazı acılarda yetmez,
Bazı ölümlere..
Örtüsüdür bazı acıların,
Örter, örtülmez,
Savunur bir süre.
Ağlayanlar sevinmeli,
Sevin ağlıyabiliyorsan,
Acılar art arda dinmeli..
Durur bir nöbetçi gibi,
Durur bir bekçi gibi,
Zamana gülmeli - gülmeli..
Sevin ağlayabiliyorsan.
Unutmanın kardeşidir ağlamak.
Uyur uyanır yatağında duyguların,
Düşüncenin kucağında, hep çocuktur
Ağlamak...
"sorarlarsa, 'ne iş yaptın bu dünyada?' diye,
rahatça verebilirim yanıtını: yalnız kaldım.
kalabildim! altı milyar insanın arasında
doğdum. ve hiçbirine çarpmadan geçtim
aralarından."
hakan günday - kinyas ve kayra
rahatça verebilirim yanıtını: yalnız kaldım.
kalabildim! altı milyar insanın arasında
doğdum. ve hiçbirine çarpmadan geçtim
aralarından."
hakan günday - kinyas ve kayra
Bugün şu yaşımda işsiz kalmayıp kazma kürek sallamaktan, masa başında maliyet muhasebesi yapmaya her türlü işi becerebiliyor ve gocunmuyorsam bu kökenden gelmeme borçluyum. Ne yazik ki benim başladığım yıl artık ögretmen mezun etmeyeceğine karar verdi devletimizi yönetenler. Orta kısmını okuduktan sonra ayrılmama karar verdi ailem. Keşke ayrılmayıp öğretmenlik yolunda devam etseymişim diye hayıflandığım da olur arada zira ayrılmayan arkadaşlarımın çoğu o zamanki biçimiyle 3 yıllık ve 2 yıllık eğitim enstütilerne kolayca geçebilip öğretmen oldular. Sonra sistem12 eylül f1980 aşist darbesiyle tamamen degişti zaten.
Benim zihnimde kalanlardan biri de hergün mutlaka öğretmen andının veya marşının okunmasıydı.
Ögretmen marşı
Alnımızda bilgilerden bir çelenk,
Nura doğru can atan Türk genciyiz.
Yeryüzünde yoktur, olmaz Türk'e denk;
Korku bilmez soyumuz.
Şanlı yurdum, her bucağın şanla dolsun;
Yurdum seni yüceltmeye andlar olsun.
Candan açtık cehle karşı bir savaş,
Ey bu yolda and içen genç arkadaş!;
Öğren öğret halka hakkı, gürle coş;
Durma durma koş!
Şanlı yurdum, her bucağın şanla dolsun;
Yurdum seni yüceltmeye andlar olsun.
Benim zihnimde kalanlardan biri de hergün mutlaka öğretmen andının veya marşının okunmasıydı.
Ögretmen marşı
Alnımızda bilgilerden bir çelenk,
Nura doğru can atan Türk genciyiz.
Yeryüzünde yoktur, olmaz Türk'e denk;
Korku bilmez soyumuz.
Şanlı yurdum, her bucağın şanla dolsun;
Yurdum seni yüceltmeye andlar olsun.
Candan açtık cehle karşı bir savaş,
Ey bu yolda and içen genç arkadaş!;
Öğren öğret halka hakkı, gürle coş;
Durma durma koş!
Şanlı yurdum, her bucağın şanla dolsun;
Yurdum seni yüceltmeye andlar olsun.
Türkçe sözlü hafif müziğin duayenlerinden ajda pekkan'ın yorumladığı şarkılardan biri. 1970'li yıllar kasetçalarlar yeni çıkmış long playlerin ve plakların fiyakası bozulmaya yüz tutmuş. Ortaokuldayım. Benden sekiz ya büyük abim nereden bulduysa bir kasetçalar sabah akşam bu şarkıyı dinliyo. Benim aklım ermiyor ki sorayım. Sonunda babam patladı da anlaşıldı vak'a. Eskiden beri Konuştuğu kız başkasıyla nişanlanmış. Babam "kırdırma bana o şeyi kimden aldıysan götür ver" diyerek mevzuyu bitirmişti
Benim gibi "ayranı yok içmeye tahtı revanla gider sıçmaya" ahvalinde olanlarını da barındıran sözlük.
Bir baktım şööyle;
"Kimler gelmiş kimler geçmiş."
Hemen akabinde Aklıma bu cümlenin geçtiği şarkı geldi. Yüzümde hüzünlü bir tebessüm dudaklarımda hiçbirisi........ terennümü.
Hepinizin yerine tekrar tekrar dinlerim artık.
Esenlikler, keyfli sözlükler....
Bir baktım şööyle;
"Kimler gelmiş kimler geçmiş."
Hemen akabinde Aklıma bu cümlenin geçtiği şarkı geldi. Yüzümde hüzünlü bir tebessüm dudaklarımda hiçbirisi........ terennümü.
Hepinizin yerine tekrar tekrar dinlerim artık.
Esenlikler, keyfli sözlükler....
Bilimsel bir yöntemin latince kökeni. "Diğer tüm
durumlar, değişkenler durağan" anlamına gelen bu kalıp, hemen hemen tüm bilimlerde kullanılan bir çözümleme yöntemidir. İstatistiki modellemelerin olmazsa olmazı gibi bir şeydir.bu yöntemle elde edilen bulgular, yapılan çözümlemeler realiteden çok uzak olsa da olan biteni anlamlandırmak, gerçeği kavramak açısından yararlıdır. Yoksa değil evren çok basit cansız addedilen bir organizma bile sayısız değişkenin etkileşimi sonucu var olmuştur. Hülasa neden sonuç ilişkileri yoluyla varoluşu anlamlandırmamıza yarayan tekniklerden biridir.
Farkında olmadan hepimiz kullanırız bu tekniği.
(bkz:Entropi)
durumlar, değişkenler durağan" anlamına gelen bu kalıp, hemen hemen tüm bilimlerde kullanılan bir çözümleme yöntemidir. İstatistiki modellemelerin olmazsa olmazı gibi bir şeydir.bu yöntemle elde edilen bulgular, yapılan çözümlemeler realiteden çok uzak olsa da olan biteni anlamlandırmak, gerçeği kavramak açısından yararlıdır. Yoksa değil evren çok basit cansız addedilen bir organizma bile sayısız değişkenin etkileşimi sonucu var olmuştur. Hülasa neden sonuç ilişkileri yoluyla varoluşu anlamlandırmamıza yarayan tekniklerden biridir.
Farkında olmadan hepimiz kullanırız bu tekniği.
(bkz:Entropi)
"Bir kurmaca tasarlayın içinde entropi olmasın"
Bir final sorusu dersin adı ekonometri. Sene 1982
İmdi konunun meraklıları şuna takılmasın ekonometri ile entropi ne alaka. Bi kere Entropi konusu yaşadığımız evren ile alakalı olduğu kadar saçımızın tek telinin kıpraşması ile de alakalıdır. Hadi canım sende amma da uçtun diyenler buyursun. Sorunun cevabı olacak bir kurmaca tasarlasınlar
Nobel fizik ödülünü alacaklarına eminim.
Kolay gelsin.
Bir final sorusu dersin adı ekonometri. Sene 1982
İmdi konunun meraklıları şuna takılmasın ekonometri ile entropi ne alaka. Bi kere Entropi konusu yaşadığımız evren ile alakalı olduğu kadar saçımızın tek telinin kıpraşması ile de alakalıdır. Hadi canım sende amma da uçtun diyenler buyursun. Sorunun cevabı olacak bir kurmaca tasarlasınlar
Nobel fizik ödülünü alacaklarına eminim.
Kolay gelsin.
1960'takinin yapılma nedenini en iyi rahmetli alparslan türkeşin anılarını okuyarak anlayabilirsiniz.
Ben iki şıkta özet geçeyim
Siyasal olarak sayısal çoğunluğu elinde bulunduran demokrat parti kurduğu tahkikat komisyonlarıyla muhalefeti susturmak için her yolu deniyordu. Bunun sebep olduğu siyasi gerginlik sokağada yansıyor insanlar ayrışıyor, ötekileşiyordu.
Evet Aynen Bugün birilerinin yok bekaaydı, falandı diyerek yaptığı gibi.
Aslında temel sebep yine ekonomiydi 1958 ağustosunda ödemeler dengesi ve cari açık nedeniyle dolar 2,80`den 9 tl ye devalüe edilmiş ancak o bile çare olmamış. -Ki Nitekim darbeyi yapan komitenin üyesi. Albay alparslan türkeş darbe ertesi hükümet kasasının tamtakır olması nedeniyle abd elçiliğinden 50 milyon dolar borç istemek için görevlendirimiştir.-
Ekonomik krizden bunalan iktidar bunu dillendiren muhalefeti susturmak için vatan cephesi, tahkikat komisyonları işler iyice çıgırından çıkmaya başlıyor.
1980 darbesi yine aynı ekonomik sorunlar. Tl devalüe üzerine devalüe ediliyor ama krize Çözüm ne mumkun sermaye sınıfına göre suçlu 1960 ta verilen geniş haklar. Başlıyor devlet eliyle planlı kışkırtmalar çorum ve maraş katliamları mesela, 1 mayıs 1977 provakosyonu, 7 tiplinin hunharca katli, abdi ipekçi cinayeti ve daha niceleri. Susurluk dosyasını bulun okuyun.
Gaye ekonomik gidişattaki kötülükten yapmadık bu darbeyi demeye getirmek. Netekim 24 0cak 1980 de bir ekonimik paketvaçıklanıyor fakat uygulamak olanaksız çünkü yasalar elvermiyor ve ordu sokağı bahane ederek yönetime el koyuyor o işçi düşmanı yasaları anayasaya uygun hale getirmek için.
Hala o anayasa aynı işçi düşmanı hükümleriyle yürürlükte
Ben iki şıkta özet geçeyim
Siyasal olarak sayısal çoğunluğu elinde bulunduran demokrat parti kurduğu tahkikat komisyonlarıyla muhalefeti susturmak için her yolu deniyordu. Bunun sebep olduğu siyasi gerginlik sokağada yansıyor insanlar ayrışıyor, ötekileşiyordu.
Evet Aynen Bugün birilerinin yok bekaaydı, falandı diyerek yaptığı gibi.
Aslında temel sebep yine ekonomiydi 1958 ağustosunda ödemeler dengesi ve cari açık nedeniyle dolar 2,80`den 9 tl ye devalüe edilmiş ancak o bile çare olmamış. -Ki Nitekim darbeyi yapan komitenin üyesi. Albay alparslan türkeş darbe ertesi hükümet kasasının tamtakır olması nedeniyle abd elçiliğinden 50 milyon dolar borç istemek için görevlendirimiştir.-
Ekonomik krizden bunalan iktidar bunu dillendiren muhalefeti susturmak için vatan cephesi, tahkikat komisyonları işler iyice çıgırından çıkmaya başlıyor.
1980 darbesi yine aynı ekonomik sorunlar. Tl devalüe üzerine devalüe ediliyor ama krize Çözüm ne mumkun sermaye sınıfına göre suçlu 1960 ta verilen geniş haklar. Başlıyor devlet eliyle planlı kışkırtmalar çorum ve maraş katliamları mesela, 1 mayıs 1977 provakosyonu, 7 tiplinin hunharca katli, abdi ipekçi cinayeti ve daha niceleri. Susurluk dosyasını bulun okuyun.
Gaye ekonomik gidişattaki kötülükten yapmadık bu darbeyi demeye getirmek. Netekim 24 0cak 1980 de bir ekonimik paketvaçıklanıyor fakat uygulamak olanaksız çünkü yasalar elvermiyor ve ordu sokağı bahane ederek yönetime el koyuyor o işçi düşmanı yasaları anayasaya uygun hale getirmek için.
Hala o anayasa aynı işçi düşmanı hükümleriyle yürürlükte
İkisi de demokrasinin askıya alınmasıdır eyvallah. Ancak sonuçları itibarıyla biri insan hakları, işçi hakları vb gibi konularda bugünkü avrupa veya gelişmiş ülkekelerin yasalarıyla yarışırken diğeri ülkemizi bu konularda muz cumhuriyetleri sınıfına itelemiştir.
Hasılı türkiyenin bugün sosyal hukuk devletinden çok uzak kalmasının müsebbibi olan 1980 darbesi bu yönüyle 1960 taki ile kıyaslanamaz bile. 1960 darbesinin getirileri sermaye sınıfının işine gelmediğinden önce 1971 muhtırası ile kırpılmış yetmeyince ardından 1980 de tamamen rafa kaldırılmıştır. Kısaca 1960 elalemle mersine giderken 1980 bu istikameti tam tersine çevirmiştir. Adnan menderes'in çapkınlığının derecesini tam olarak bilemem ama pek cok kadınla ilişkisi olduğunu koyu demokrat parilli ve kurultay delegesi rahmetli babam da anlatırdı.
Hasılı türkiyenin bugün sosyal hukuk devletinden çok uzak kalmasının müsebbibi olan 1980 darbesi bu yönüyle 1960 taki ile kıyaslanamaz bile. 1960 darbesinin getirileri sermaye sınıfının işine gelmediğinden önce 1971 muhtırası ile kırpılmış yetmeyince ardından 1980 de tamamen rafa kaldırılmıştır. Kısaca 1960 elalemle mersine giderken 1980 bu istikameti tam tersine çevirmiştir. Adnan menderes'in çapkınlığının derecesini tam olarak bilemem ama pek cok kadınla ilişkisi olduğunu koyu demokrat parilli ve kurultay delegesi rahmetli babam da anlatırdı.
Büyüleyiciliği zıt anlamlı sözcüklarden oluşup bu sözcüklerin birbirne anlam kazandırmasında.
Düzen karşıtı olup düzene boyun eğerek yaşamak gibi.
Hülasa oksimoronun ağa babası gibi bir şey.
Evet kaos içinde düzendir yaşamın özeti.
Mesela Hani karmakarışık bir masan vardır da sadece sen aradığını elinle koymuş gibi bulabilirsin. Lakin biri onu düzenledimi aradığını bulmak ne mümkün.
Düzen karşıtı olup düzene boyun eğerek yaşamak gibi.
Hülasa oksimoronun ağa babası gibi bir şey.
Evet kaos içinde düzendir yaşamın özeti.
Mesela Hani karmakarışık bir masan vardır da sadece sen aradığını elinle koymuş gibi bulabilirsin. Lakin biri onu düzenledimi aradığını bulmak ne mümkün.
Latince ordo ab chao deyimi bir nevi özetler niteliktedir.
Latince ordo ab chao deyiminin türkçe karşılığı. 33. Derece masonlara verilen madalyonlarda da bulunan bu ibare, İnsanın aklına ister istemez bin türlü kurmacayı getiriyor. Ne bileyim işte Kaostan beslenen dünya düzeni filan.
Neyse iyimser olalım ve biliminsanlarının entropisi ile alakalandıralım.
Neyse iyimser olalım ve biliminsanlarının entropisi ile alakalandıralım.
(bkz:Kaos)
Yanında, yöresinde bir yığın kalabalıkta olsa , cenazesinde onbinlerce insan da bulunsa Herkesin tek başına son nefesini verdiğini bir yerlerden duymuş, okumuş olmalısınız. Duymadıysanız şimdi duydunuz. Kısacası Ölüm anıdır. Bitkisel hayattan çıkmayı başarabilmiş bir insana rastlarsanız ya da intihar girişiminde bulunup ölümün eşiğinden yarı baygın halde dönen biriyle tanışırsanız sorun mutlaka. Anlatmayı tercih edeceğini pek sanmıyorum ama şayet anlatırsa kafayı sıyırmacağınıza emin olduğu içindir.
Başta ikili ilişkilerimiz olmak üzere hemen hemen hepimizin zaman zaman başvurduğu bir eylem ya da yöntem ya da her neyse artık. Keşke sadece ikili ilişkilerle sınırlı kalmasa tüm sosyal ilişkilerimizde içtenlikle ve sadelikle duyarlı olabilsek.
Ha bir de Vatan millet sakarya derken duyar kasmak olmuyor da insanlık açlıkla burun buruna, küresel ısınma, kadın hakları, hayvan hakları falan deyince duyar kasmak oluyor nedense.
Elbette hepimizin duyarlı olduğu konular farklı olacak insan olmanın yani birbirimizden farklı olmanın getirisi bu.
Hasılı her konuda içtenlikle duyarlı iolabilnek varoluşsal açıdan da elzemdir
Ha bir de Vatan millet sakarya derken duyar kasmak olmuyor da insanlık açlıkla burun buruna, küresel ısınma, kadın hakları, hayvan hakları falan deyince duyar kasmak oluyor nedense.
Elbette hepimizin duyarlı olduğu konular farklı olacak insan olmanın yani birbirimizden farklı olmanın getirisi bu.
Hasılı her konuda içtenlikle duyarlı iolabilnek varoluşsal açıdan da elzemdir