mevlütcan kaplan Uludağ Üniversitesi'nde Müzik Öğretmenliği Ana Bilim Dalı okuyan öğrencidir, ülkücü kimliği ile tanınır. o ses türkiye yarışmasına çalın davulları şarkısı ile katılmış istedği başarıyı yakalayamamıştır.
en bilindik parçası; mevlütcan kaplan - teşkilat türküsü'dür.
Yalan kürsüleri yıkıp yerine Sehpaları kuracağız and olsun! Haini, soysuzu iki kaşının Ortasından vuracağız and olsun!
Çaresiyiz kanayan her yaranın, Birliğini göreceğiz Turan'ın, Ya da Türk'e yar olmayan dünyanın Eksenini kıracağız and olsun!
Hastane yolunda doğan bebeğin Üstüne beyaz kar yağan bebeğin Kırkı çıktığı gün donan bebeğin Hesabını soracağız and olsun!
Aldanmadan makamlara, kürklere, Yoldaş olup saray basan kırklara, Turan adlı nazlı gelin Türklere, Yar olunca duracağız and olsun!
Gerçek kılıp ecdatların düşünü, Geri alıp her bir mezar taşını, Reziller eğerken rezil başını, Huzura biz varacağız and olsun!
dağlardan dağlara, anlı şanlı bir ülke, sevdalar içinde, milliyetçi türkiye.
varmak için turan'a girmeliyiz kola kola, kardeşler çıktı yola, haydi sende türkiye.
haydi haydi türkiye, haydi büyük ülküye, derdime derman gibi, milliyetçi türkiye.
dostu dosta kırdıran, bir düzendir bu duran, biz geliyoruz dayan, dayan dayan türkiye
bozdurup töremizi, çağ atladık diyorlar, kimi kandırıyorlar, sabır sabır türkiye,
haydi haydi türkiye, haydi büyük ülküye, derdime derman gibi, milliyetçi türkiye.
vatandaşın hakkını, gasp ettiler çok zaman, dedikleri hep yalan, aman aman türkiye,
kanma yalancılara, tabuları yen de gel, düşün taşın sen de gel, haydi haydi türkiye.
haydi haydi türkiye, haydi büyük ülküye, derdime derman gibi, milliyetçi türkiye.
yurdun her bir yerinde, köylü millet el ele, dokuz ışık elinde, ışıl ışıl türkiye,
mutluluğa eş gibi, doğacak güneş gibi, sanki bir kardeş gibi, türkeş ile türkiye.
haydi haydi türkiye, haydi büyük ülküye, derdime derman gibi, milliyetçi türkiye.
video ekranına sağ tıklayınca karşınıza gelen menüden -> döngü seçeneğine tıklarsanız izlediğiniz video otomatik replay yapar sonsuza kadar. zenginsozluk.com/foto
google translate in yahudi ve israil propagandası yaptiginin kanitlarindan bir cumle dizisi. dili somalice olarak ayarlayip "pe pe pe" yazin turkce diline cevirtin, eklediginiz her "pe pe" den sonra yeniden cevirtin gittikce gariplesen bir propagandaya donusuyor artik ceviri.
cnn türk muhabiri cüneyt özdemir hergün dava konusunda bilgiler aktarıyor, ne dedi davayı izleyenler arasında ismini vermek istemiyorum ama fetodan aranan bir adam var, feto ile yakın ilişkide olduğu bilinen bir başka adam var.
davanın hakimi ve savcısı zaten fetocularla yakın ilişkide olan kişiler.
evlilikte kurumunda eş seçimi yapılırken kendinden daha varlıklı, sınıfça daha yukarıda, daha iyi bir statüde olan birini seçmek manasında kullanılan kelime tam tersi durum için (bkz:hipogami )kelime kullanılır. yani eşlerden biri için evlilik hipergami iken diğeri için hipogami olur.
Türkçe'mize çevirisi teyp olur, bant anlamına gelir, üzerine ses, video veya dijital veri kayıt edilebilen manyetik şeritlerdir. tape diyince aklımıza son dönemde telefon görüşmesi kayıtları gelmektedir. özellikle 17-25 soruşturmalarından sonra bu kelime beynimize bu şekilde yerleşmiştir.
rıza zarrab veya rıza sarraf olarak bilinen dönek adamın amerika da görülen davasında 7 adet tapeden bahsediliyor ve savcı bu tapeleri kullanarak sorular soruyormuş, bizlere bu tapelerin sahte ve/veya montaj olduğu söylendi hep, bu tapeler sahteyse neden kullanıyor abd savcısı merak ettim doğrusu. bu görüşme kayıtlarını hangi ipne verdi savcıya, yada abd cia sı bu kayıtları nasıl ele geçirdi onu merak ediyorum.
birde şöyle bir deyim vardır, it se bizim itimiz kimseye dövdürmeyiz. suçlanan kim bu davada türkiye cumhuriyeti devletidir esasen, ben diyorum ki eğer zafer çağlayan ve diğer bakanlar eğer suçlularsa bu adamları bizim devletimizin mahkemeleri yargılasın, kimsenin haddine düşmesin, suçluysa bizim mahkemelerimiz versin cezasını.
bizi hiç mi hiç enterese etmez abd'nin iran'a uyguladığı ambargolar, biz ticaretmize bakarız, devletimizin çıkarı neyi gerektiriyorsa onu yaparız.
biz biliyoruz ki feto ve yandaşları durmak bilmeyecek. rıza sarraf denen dönek herif fetonun adamı olabilir. zamanında bunlara kim kucak açtı kol kanat gerdi o konuya daha sonra gireriz, biz biliyoruz ki fethullah gülen'in başını çektiği örgüt bu tür kumpasları kurmada çok maharetlidir.
akp li gibi düşündüğümü felan zannedebilirsiniz, ben akpli felan değilim, akpye oy vermedim, vermem. vatanını milletini seven sade bir yurttaşım.
cumhur başkanı sayın recep tayyip erdoğan'ın beyanı; amerika da görülen davanın sonucu ne olursa olsun türkiye doğru olanı yaptı, iran ile ticart ve enerji ilişkilerimiz var, biz ambargo ihlal etmedik, biz abd ye böyle bir taahhütte bulunmadık demiş. yukarıda söylediklerinize aynen katılıyorum, ülkemizin çıkarı neyse ona göre hareket etmeliyiz kabul ettik, peki rüşvet iddiaları nedir bunları artık aydınlığa kavuşturalım sayın cumhurbaşkanı
halk arasında ota boka kullanılıyor olsa da esasen memur suçlarındandır. 5257 sayılı türk ceza kanunun 252. maddesi rüşvet'in tanımını yapmıştır ve öngörülen cezaları yazar.
MADDE 252. - (1) Rüşvet alan kamu görevlisi, dört yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Rüşvet veren kişi de kamu görevlisi gibi cezalandırılır. Rüşvet konusunda anlaşmaya varılması hâlinde, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur. (2) Rüşvet alan veya bu konuda anlaşmaya varan kişinin, yargı görevi yapan, hakem, bilirkişi, noter veya yeminli mali müşavir olması hâlinde, birinci fıkraya göre verilecek ceza üçte birden yarısına kadar artırılır. (3) Rüşvet, bir kamu görevlisinin, görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır. (4) Birinci fıkra hükmü, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, kamu kurum veya kuruluşlarının ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının iştirakiyle kurulmuş şirketler, bunların bünyesinde faaliyet icra eden vakıflar, kamu yararına çalışan dernekler, kooperatifler ya da halka açık anonim şirketlerle hukukî ilişki tesisinde veya tesis edilmiş hukukî ilişkinin devamı sürecinde, bu tüzel kişiler adına hareket eden kişilere görevinin gereklerine aykırı olarak yarar sağlanması hâlinde de uygulanır. (5) Yabancı bir ülkede seçilmiş veya atanmış olan, yasama veya idarî veya adlî bir görevi yürüten kamu kurum veya kuruluşlarının memur veya görevlilerine veya aynı ülkede uluslararası nitelikte görevleri yerine getirenlere, uluslararası ticarî işlemler nedeniyle, bir işin yapılması veya yapılmaması veya haksız bir yararın elde edilmesi veya muhafazası amacıyla, doğrudan veya dolaylı olarak yarar teklif veya vaat edilmesi veya verilmesi de rüşvet sayılır.
Allah : el-ilah kelimesinin evrilmiş hali diye biliyorum, allah olsun tanrı olsun, tengri olsun farketmez, adı her ne olursa olsun bir yaratanın olması olmamasından daha mantıklı geliyor.
düz mantık önermesi: bilgisayar var, o zaman onu yapan biri var, alem var o zaman bir yapıcı var, yapıcı varsa o yaratandır (yoktan var etse de etmese de), varsa vardır, yok demek için hiçlik olması lazım, hiçlik yoksa varlık var, o zaman bir yapan var, adı tanrı olsun olmasın, allah olsun olmasın biri var.
bu kainat ortaokul sınıfı seviyesinde bir öğrencinin dönem ödevi olarak var olmuş bir evren olsa bile bizim tanrımız o ortaokul öğrencisidir, o zaman tanrımız o dur.
varsak o da var, yok olsaydık o da yoktu, varsak vardır, yok olmadığımıza göre bizi yapan-yaratan biri mutlaka var.
basit bir mikrorganizmadan türeyip evrilmiş olsakta var, maymundan türemiş olsakta var.
mantık bunu gerektirir. adına allah desekte var, tanrı desekte var. tanrı yok demek için hiçlik olması gerekir, hiçlik yoksa bu yazıyı okuyorsanız, yazan biri varsa, sebep dairesi içerisinde bu yazıyı yazmam için varlık alemini yaratan biri mutlaka var.
