confessions

death is the bitch

1. nesil Yazar - Seviyor ve seviliyor

  1. toplam entry 76
  2. takipçi 13
  3. puan 3881

eskişehir

death is the bitch
iyi ve kötü anılarımın olduğu ancak bana her anlamda özgürlüğü anımsatan şehir.

tabi özgürlükten kastım porsuk çayına çıplak girip bir yandan şarkı söyleyerek, bir yandan sevişmek suretiyle totomuza bira şişesi sokmak değil. zihinsel özgürlükten bahsediyorum. aslında bira şişesi fikri de fena değilmiş. denemek lazım.

imax

death is the bitch
izlenen filmden alınan keyfi sıradan karbon sinema salonlarına nazaran 10 kata kadar artıran şeysi.

biletleri diğerlerine göre pahalıdır ama insan buna alışınca diğerlerinde izlemek insanda bir yoğurtsuz ıspanak, bir sossuz mantı yemiş hissi uyandırıyor... acıktım ben galiba.

sarhoş

death is the bitch
En sevdiğim olayı kafadakileri süzgeçten geçirmeden söyleme durumu. Bir nevi daha dürüst, daha açık sözlü olma hali.

Geçmişime dönüp baktığımda sarhoşken bu durum ne işe yaramış diye soruyorum kendime mesela... Bi zike yaramamış aslında. Sarhoşken klozette oturur vaziyet uyumuşluğum var benim. Malım ben.

rakı masasındaki her mezeyi ezbere bilen tip

death is the bitch
Süper adamlar bunlar. Hafif kel ama bak hayal et? Göbeği de var. Mangal yapılırsa o körükler ateşini. Hatta sofraya gelmesine gerek olmadan orada ufak ufak yapıştırır köfteleri doyurur karnını. Kimse de sesini çıkarmaz... Çünkü neden? Çünkü adam olayı biliyor.

Muazzez ersoy parçası çalmaya başlar başlamaz aaaa diyor mesela... Çünkü neden? Çünkü şarkıyı da ilk baştaki iki notadan çıkardı o. Senin sadece nakaratını bildiğin parçanın adam hikayesini biliyor...

Bir gün evlenirsem böyle bir adamla evlenirim. Her şeyin bedeli var tabi.

ingiliz aksanı

death is the bitch
En sevdiğim ama anlamakta da en zorlandığım aksanlardan. Doctor who müdavimi olmamama (mamamamama maykrofonşov) rağmen civarda doctor who izleyen biri olursa, -ki kendisi eski sevgilimdi kulakları çınlasın, sesini açmasını isteyerek bir köşede izlemesem de dinleyerek orgazmlardan orgazmlara sürükleniyorum.

Aynı etkiyi zaman zaman bbc world de hissettiriyor ama halktan biri lazım. Böyle bir back street boy olur ya da eğitim öğretimini manchester lisesinde tamamlamış ama okulu altı sene uzatmış falan bi tip olur o zaman çok daha tatlı. Bizim bağcılar Türkçesi gibi düşün.

ben aptal mıyım

death is the bitch
Nil karaibrahimgil parçası.

Bu kadını seviyorum, şeker meker ama bir erkek olarak bağırarak eşlik etmek istiyorum mesela ben bir parçasına. Sıkıntı orada başlıyor. Birinde ben aptal mıyım demek zorundayım, digerinde bütün kızlar toplandıklı cümleler kurmam gerekiyor, ötekinde tek taşımı kendim alıp tek başıma satmam gerekiyor... Bi gün normal bir şey yapalım nebleyim şarkılara utanmadan bağırarak eşlik edebileyim anladın mı?

Şimdi ben 28 yaşında adam odamda yüksek sesle bunun şarkılarını söylemeye kalksam yarın üst komşu gelir oğlum sen ibne misin der, mahalle zaten komple gidik, instamessage'dan kontrol etmişliğim var, alayı poposever... Bildiğin risk.

Bir sanatçı bunları düşünerek şarkı yapmalı bence.

ekpe udoh

death is the bitch
apartmanımızdan gecenin 11'inde "uuuudooooeaaaaaahg oooorrrrooeaspucocooo" şeklinde sismik sesler çıkmasına sebep olan adam. Hafif Malatya, hafif ardahan aksanı ama sevinç ve heyecan, mutluluk ve hayvanlığın sentezlenmesiyle oluşan benzersiz bir ses.

sünnet düğünü

death is the bitch
Hayatımın en büyük pişmanlığını "bir yarim olsun isterdim, gül yüzü gülen" diye bağıra bağıra şarkı söyleyerek geçirdiğim gün.

Ulan zaten genimizde bir kenya, efendime söyleyeyim bir güney amerika tohumu yok; malzeme belli, sınırlarımız kapasitemiz belli, tüm bu rezilliği örtbas edecek bir deri parçası var ve onu oradan canlı müzik, rakı, eş, dost, akraba eşliğinde kesiyor ve kutlanmasını yapıyorsun.

Ne bu sevinç? Hayır elalemin sevinmesi bir yana benim de bu durumdan çok memnunmuş gibi çılgınca ayna ve haluk levent repertuarından yardırmalarıma bu yaşıma geldim hâlâ anlam veremiyorum.

Kandırıldık.

sanal sekste ee ne zaman görüşüyoruz eşiği

death is the bitch
her şeyi yerle bir eden eşik.

o süreç içerisinde ne kadar kalkmış ve ıslanmış şey varsa önceki yarım saati hiç yaşanmamış gibi kabul edip "yaa yengemler gelecek evden çıkamam" ya da "kusura bakma hocam ben mahmut, arkadaşlarla eğlenelim dedik xd" şeklinde göz yaşartıcı ve yüz kızartıcı bir şekilde sonlandırmasıyla insanın içine öküz oturtur. onur kırıcı.

age of empires 2

death is the bitch
90'larda çocukluğunu yaşamış olanların unutmayacağı oyunlardan.

hâlâ daha arada bir canım çekiyor amelenin birini tutup ağaç kestirmeye göndereyim, oradan tarlaya süreyim, koyunları kessin, eve gelsin mala vursun, akşam evde kuru fasulye yesin filan... "yaparım" desin, "ormancı" desin, nebleyim "seyis" diye inlesin istiyorum.

ilkokulda fen dersinden aklımda kalanlarla şu oyunun şifrelerinden aklımda kalanları karşılaştırsam, allah'ım ve kitabım üzerine yemin ederim ki fen dersi age of empires önünde diz çöker tövbe ister. neyse duygulandım.

"how do you turn this on" diyerek sözlerimi burada noktalandırıyorum.

medeniyet göstergesi olarak tabakta yemek bırakmak

death is the bitch
medeniyet göstergesi demeyelim de görgü kuralı diyelim. her toplumun kendine göre görgü kuralı var. misal dünya genelinde işaret parmakla baş parmak birleştirilip yuvarlak işareti yapıldığında "okey, her şey yolunda" gibi anlamlar taşırken, aynı el işaretini kolu aşağıya indirmek suretiyle türkiye'de yaptığınızda, "ibnelik var mı?" anlamına da geliyor. aynı şekilde elinizi yumruk yapıp baş parmağınızı yukarı kaldırdığınızda dünya genelinde yine "okey" anlamına gelirken türkiye'de bu durum siyasi parti işareti. aynı parmağı alıp ağzınıza götürüp emmeye başladığınızda olay farklı bir boyut kazanıyor. böyle görgü kuralı olmaz olsun.

booking

death is the bitch
dünyanın en büyük ve güvenilir otel rezervasyon sitelerinden. demokrasi ve medeniyet beşiği ülkemizde yurtiçi rezervasyonlar için yasaklanmıştır. sebebi booking'in türkiye'de herhangi bir ofisinin olmaması ve türkiye'ye vergi ödemediği olarak gösteriliyor.

tabii ülkede bir sorunu çözmek yerine komple yasaklayıp ortadan kaldırmak gibi ileri demokrasi uygulandığından çok da yadırgamadık böyle bir şeyi. sonuçta vikipedi'nin yasaklandığı, paypal'ın pılını pırtısını toplayıp gittiği, vaktiyle facebook, twitter ve youtube'un da yasaklandığı, kısıtlandırıldığı bir ülkeyiz. güçlü bir ülke olmak bunu gerektiriyor.

burası açılana kadar bir diğer muadili expedia.com'u öneririm. sanıyorum türkçe müşteri ilişkileri departmanı yok ancak gayet güvenilir ve haklarınızı saklayan bir hizmet anlayışı var.

ben ucuz bir yer bulayım, zaten iki saat sevgilimle takılacağım, yok efendim benim için konfor sabah kahvaltıda yediğim kilosu 5 liralık peynirdir diyorsanız hemenkiralik.com ve receptio.co kullanılabilir.

fargo

death is the bitch
96 yapımı film. hanımköylü bir adamın toplum ve aile içi baskı sayesinde nasıl bir saykoya dönüştüğünü konu alıyor.

dizisi de var. Martin Freeman harika performansıyla karakteri çok iyi canlandırmıştır benim gözümde. izlerken gerildiğim nadir eserlerden.

true detective

death is the bitch
ilk sezonunu beğenmeme karşın abartıldığını düşündüğüm dizi. ikinci sezonun ilk bölümünü iki kere izlememe karşın aynı tadı alamadığımdan ekranın sağ üst köşesindeki çarpı işaretine basmak suretiyle kendisine başarılar diledim. kendisi benim gibi izleyici kaybettiğine utansın!

yeni başlayacaklar fazla beklentiye girmesin. altı boş bir beklenti yaratıyor insanda.

en iyi soundtrackli filmler

death is the bitch
şüphesiz ki en birincisi the godfather'dır. minibüslerin korna sesi bile böyle çalıyor lan.



ondan sonra arizona dream'in in the death car'ını ekleyebiliriz.



ve bir efsane pulp fiction'ımız var.



her ne kadar ali kırca'lı atv ana haber bültenlerini hatırlatsa da bir requiem for a dream gerçeği var.



ali türkşen

death is the bitch
emekli sat komandosu, kurmay albay.

96 yılında malum kardak krizinin yaşandığı dönemde, kayalıklara türk bayrağı diken sat timinin komutanı. balyoz davası süresince 3,5 yıl cezaevinde haksız yer yatmıştır.

tabi biz birer türk vatandaşı olarak o zamanlar gerekli hassasiyeti gösterip ortalığı ayağa kaldırmadığımızdan balyozun vatansever mağdurlarını ancak ve ancak yıllar sonra tanıyıp ne gibi haksızlıklara karşı direndiklerini öğrenebildik. bu benim kendi adıma yaşadığım utançlardan biridir.

peki biz bu adamı ne zaman tanıdık?

çoğumuz 15 temmuz sonrası cnn türk'te katıldığı bir programdan tanıdık esasen. programın en önemli anlarından biri de şudur, izlemeyen varsa izlemeli;



tabi bu adam bununla konuşmayla yetinmedi, bu yıl hayır konvoyuyla onlarca şehir gezip halkı bilgilendirmek için "cebinden" harcadığı parayla vatanına hizmet etmeye devam etti. sadece vatan sevgisinden bu, başka bir şeyden değil, herhangi bir çıkarı yok yani.

instagram hesabı:
https://www.instagram.com/aliturksen

bakın şimdi bir detay var, ben kendi adıma bu detaya çok takılıyorum. bir yandan utanıyorum, bir yandan gurur duyuyorum. hanımı da instagram kullanıyor, instagram hesabı şudur;

https://www.instagram.com/sevimyaziciogluturksen

"Gölcüklüyüm Anneyim Atatürkçüyüm İnançlıyım"

bu kadın bu halka inançlı olduğunu belirtmek zorunda kalıyor ya en çok ben ona üzülüyorum. bir de ailecek bu halkın seçtiği insanlar yüzünden yapılan hataların cefasını çektiler. buna rağmen hayır konvoylarına katıldılar, hâlâ bu devlet, millet için bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. hâlâ umutlarını kaybetmemiş, hâlâ kendilerinden koymaya devam ediyorlar.

böyle insanları görüp tanıdıkça hem gurur duyuyor, hem de kendi yapamadıklarım için utanıyorum. diğer yandan %50'si padişahlığa evet diyen milletin hak ve özgürlükleri için atılacak herhangi bir adımı da hak etmediğini düşünüyorum.

sıkı bir instagram kullanıcısıysanız ali komutanı takip etmenizi öneririm. biraz da olsa içinize umut dolmasını istiyorsanız.

instagram

death is the bitch
hakkıyla kullananlara gerçekten saygı duymama sebep olan uygulama.

benim bi' ev arkadaşım var misal. eleman sosyal hayatta maymundan gelememiş. gelememiş yani bildiğin. sabah kalkınca 4-5 tane yumurta kırıp yer, güldüğü zaman binadaki asansörün alarmına basıyorlar sanırsın, youtube'daki izlediği videolara bak afrikadaki çüküne çubuk takan kabileli videolar falan izliyor. ancak gel gör ki bu adam bir instagram güruhu. bir sanatsal fotoğraflar, hiç kameraya bakmıyormuş gibi çekinmeler, sürekli ortamlardan ortamlara akıyormuşçasına bir hava. yüce eros affetsin çok ekmeğini yedi bunun. yani düşünsene aslında hafif malsın, iyi çocuksun ama malsın yani. ancak bir şekilde taktiği bulmuşsun, o kanaldan bir şekilde ekmeğini çıkarıyorsun. o yüzden saygı duyuyorum ben.

bi' de bunların mal olmayan, hakikaten lokum gibi yakışıklı/güzel adamların ve kadınların kullanmış olduğu instagram hesapları var. yani herifçioğlu yeni uyansa da yakışıklı, terliyken de yakışıklı, sakal bıraksa da yakışıklı, kediyi öperken fotoğraf çekinse de yakışıklı...

sonra zikerim deyip kapatıyorum programı zaten. hemen sigara yakıyorum. geğiriyorum falan böyle. aynaya bakıyorum, makattan çıkar gibi kıvır kıvır çıkan sakallarımı okşuyorum, göbek deliğime giren pamuğu çıkarıp kültablasına koyuyorum falan... hayat devam ediyor.

telegram

death is the bitch
whatsapp'tan farkı olmayan uygulama esasen. tek iyi tarafı whatsapp'ta sağa sola online gözükmek yerine burada kafa rahat bir şekilde sabaha kadar "diğer" flörtlerle muhabbet edebilmeniz. ben kullandığım süreçte sadece bildirim alma sorunu yaşadım. performans açısından gayet iyi. whatsapp gibi laçka değil, konuşmak için kullanıyorsun en azından. öyle bir sadeliği var.
3 /