godisnowhere

bir yerden başka bir yere gitmek üzere araba süren kadındır.

tanıdığım 2-3 kadın sürücü pek çok erkek sürücüye göre daha çok kurallara uyuyor. ileri sürücü kursuna da gittiler.

pistte ise altındaki arabaya bağlı olarak çoğu apaçi zengin erkeği geçiyorlar.

eğer yolda saçma sapan davranan kadın sürücü görürseniz problemi cinsiyette değil, görgüde, kültürde ve ahlakta arayınız.

greenpeace üyesi ve vejetaryen çevre duyarlısı insanlarla yaşadığım için atılmayan şişelerdir.

yok kağıtlar bir poşete, plastikler bir poşete, camlar bi poşete. tamam ses çıkartmıyorum ama bu yaklaşım bana faşistçe geliyor. çöp eve döndü amk evi.

hayvan gibi bulaşık birikti lavaboda. piçliğine hiçbirisini yıkamıyorum. faşizme karşı omuz omuza ulan !

çevreye duyarlı olup süt içmeyip, et yemeyip sürekli sebze yemek ile çevre duyarlısı ve barış yanlısı olunmuyor.

deli gibi sigara içiliyor evde ve ben rahatsız oluyorum. ev bok gibi sigara kokuyor. bağıra bağıra konuşuluyor.

ya bu çelişkili yaşamlar dünyanın her yerinde aynı.

insanların bu fanatizmi öldürüyor beni.

saçma sapan ideolojilerinizi sikeyim.

vücudumda bir yer yandığında veya kesildiğinde.

çok haz alıyorum.

çünkü fiziksel olarak çektiğim anlık acılar, içimde yaşadığım acıları anlık olarak bastırıyor.

sonrasında durum yine aynı.

cuma gecesi evde sıkılacağını bilip, sabahın bu saatinde " smallest'a gidip 2 bira mı içsem acaba akşam? " diye düşündürür.

ya da siktir et 2 peroni alır terasta otururum.

karakteri ortaya çıkan sevgilidir.

karşı cinsten kim mehaba derse hemen bir yerleri ayrı oynar fantastik durumlar içerisine girer.

lafa gelince de " çok özledim "

bokumu özledin bokumu.

kendimi jazz kulübünde şarap içiyormuş gibi hissettiğim sözlüktür.

rahatsız değilim. jazz'ı ve şarabı severim.

çok sıcak.

uyuyamayacağım kadar sıcak.

insanın boğazını düğümleyen, içine ağırlık çöktüren durumdur.

evet özledim. ama tam olarak neyi özlediğimi bilmiyorum. ailemi mi? kardeşimi mi? eski sevgilimi mi? yaşadığım şehirleri mi?

bilmiyorum.

alışma sürecinde kafayı yedirten durum.

sonrasında 5 saatten fazla uyuduğunuzda dayak yemiş gibi uyanırsınız.

yıllardır 3-5 saat aralığında uyuduğum için " uyuyamamak " durumunu pek umursamıyorum artık.

anlamı olmayan bir durumu bitirmektir.

anlam arayışı, neden arayışı insanın varolduğu ilk günden beri vardır. bu durum bütün felsefi akımların temelidir.

tabi sadece mitoloji değil, inanç sisteminin temelinde de anlamlandırma kaygısı vardır.

uzun uğraşlar sonunda farklı yer, zaman, mekan, kültür, dil denemeleri hep aynı sonuca ulaştırır.

" anlamsızlık "

bu anlamsızlıktan kurtulmanın imkansız olduğunu anlaşıldığı zaman ise her şey bitmiş olur.

anlamsızlığı uzatıp acı çekmeyi, anlamsızlığın her yeri sardığını anlayanlar reddetmiştir.

reddediyorum.

yanlış bir söylemdir.

insan zaten yalnızdır. yalnızlığından çekindiği için kalabalık içerisinde olmak ister. oyalanarak bu durumun geçeceğini sanar.

yalnızlık hissine çare bulunamaz. yalnızlık insanın özüdür.

ucuz ve lezzetli olduğundan sever.

ya da ben hep kafam güzelken yediğim için lezzetli geliyordu.

bilmiyorum.

11 nisan 1919 tarihli manifestosunda;

günümüzün kanunlarını onların ana çizgileriyle sanatsal olarak yeni baştan düzenleyeceğiz. Soyut sanatın hayaleti, insanoğlunun muazzam özgürlük duygusunun genişliğini temsil ediyor. İnandığımız kardeşlik sanatıdır: sanat toplumun yeni amacıdır. Sanat aydınlığı önerir, sanat yeni insanın özüne hizmet eder. Yeni insan herkes gibi sınıfsız topluma mensup olmalıdır. Biz, komünal girişimin tamamlanmasıyla her bireyi bilinçli bir üretim gücünün mecrasına akıtmak istiyoruz. Sistemin eksikliklerine ve gücü tahrip edenlere savaş açtık. Bizim en büyük özlemimiz insanlığı manevi yönleriyle de anlamaktır. Bu bizim görevimizdir. Bu çaba bütün insanlar için büyük bir dayanma gücü ve canlılık sağlayacaktır. Bunun başlangıcı bizleriz. Biz bu doğrultuda çabalamalıyız ve birbirinden çok farklı öğeleri ahenkli bir bütüne ulaştırma amacımızı dile getirmeliyiz.

cümleleri bulunan sanat akımıdır.

zamanında dadaistlerin sanattan rahatsız oldukları durumu şu an toplumlar yaşıyor. kötü çöküş durdurulamayacak hale geldi sanırım.

haydutluğun en acısı kişinin üzerinde düşündüğü cümleyi bitirmesidir.

bin dokuz yüz bilmem kaç tarihli dada manifestosunda geçen cümlelerden birisi.

dada çöptür. dada altındır.

karşıdaki insanın egosundan kaynaklıdır.

" ben bunu kafalarım, ben bunu kandırırım, ben bunu inandırırım. " diye düşünüyorlar vasat beyinleriyle. vasat olduğunun farkında değil ve egonun verdiği gazla başlıyor gerzekçe konuşmaya.

eğer kırmak istemediğiniz birisiyse " eyvallah " diyorsunuz.

laf anlatamayacağınız birisi ise " eyvallah " diyorsunuz.

sevmediğiniz birisi ise alttan alttan laf çakıyorsunuz ama o gerzek bu durumun farkında olmuyor.

yine üzülen siz oluyorsunuz.

o yüzden mümkün olduğunca az insan ile iletişime geçin.

gördüğünüz yerde öldürünüz buyrulmuştur.

defolup gidin lan kendi habitatınıza.

bir maxwell şarkısıdır.

neyse ben şurada ağlıyorum.

Umursanmaması gerekendir.

Ben çektim biraz da o çeksin. Böylece beni unutmuş olur.

Takıntılı insanla uğraşmak zor.

müdahalenin ne zaman olacağını merak ettiğim yürüyüştür.

bu kadar rahat istanbul'a kadar yürütmezler.

soğuk bir biraya hayır demem.

protesto edilmesi gereken avrupa kıtasında bulunan devlettir.

ben de protesto olarak berline olan biletimi air berlin'den değil de brussel airlines'dan alıp brüksel aktarmalı gideceğim.

tahmin ediyorum ki bu tepkim merkel'i hizaya getirir.

sağolun.

edit: aradaki 50 euro fark alman ekonomisine vurulmuş büyük bir darbedir.

arkadaşlardan haber çıkmazsa parka gidip içip, kitap okuyacağım.

hava çok sıcak ve çok sıkıldım.

bugünlük bu kadar. teşekkürler.

bazı insanların " askeri ücret " dediği ücrettir.

" askeri ücret " nedir amk sığırları.

bir söylem veya durumun algılanmaması sonucu yapılan detaylandırma durumudur.

abi neyini anlamıyorsunuz amk ya. kendimden şüphe duymaya başladım.

cevabı " olur " olan sorudur.

çay veriyor amk cennetin kudretli ırmaklarından bir tas şarap vermiyor.

yalnız olmaktan o kadar sıkıldım ki hafta sonu almanya'ya gideceğim.

biraz da orada yalnız kalıp sıkılayım.

biraz da hollanda'da sıkılırım.

döner italya'da sıkılmaya devam ederim.

not: gerçekten sıkılıyorum, ciddiyim. eylül ayı gelse de çalışmalara devam etsem.

insanı yorar.

şahsen bu eylemi yapabilmek için içiyorum. kafam güzelken bişeyler okuyorum ve okurken uyuyorum.

en azından yatmadan önce gelen saçma sapan düşüncelerden kurtuluyorum.

immanuelk - makinist.

yağmurlu kadıköy kışında gezmeyi özledim.

yalnız.

hayatımda hiçbir sorun olmamasına, hatta istediğim gibi yaşamama rağmen içerisinde bulunduğum durumdur.

arkadaşlarımla içiyoruz, eğleniyoruz(!), yeni insanlarla tanışıyorum fakat bu durumların hiçbirisi mutlu etmiyor beni. sıradan bir durummuş gibi geliyor.

gece çok içip sarhoş olmaya yaklaştığım günlerin sabahında da değişik bir pişmanlık yaşıyorum.

doyumsuzluk mu acaba diye düşünüyorum, doyumsuz olsam daha fazlasını isterim fakat daha fazlasını da istemiyorum çünkü keyif almıyorum.

seks de bu duruma dahil. anlık duygu değişimi sonrası sonuç yine aynı. yorucu. boşuna.

hoşlandığımı düşündüğüm birisiyle konuşmaya başladım, belki ona karşı bir şeyler hissederim ve biraz olsa da bu durumun içerisinden çıkarım diye ama olmuyor.

arkadaşlarla buluşup kendimi iyi hissetmeye çalışmak için sahte sahte gülmeye çalışmaktan yoruldum. kurtulamıyorum ve çabalıyorum. çabalamazsam daha da kötüye gideceğinin farkındayım. gitmesini istemiyorum.

fakat yoruluyorum yavaş yavaş.

çok boktan bir durum içindeyim, çözemiyorum.

yalnızlıktır.

hayatta tek başınayız, sözlükte tek olmanın etki etmemesi gerekir.

hakkında çokça şey söylenen popüler komplo teorisi malzemesidir.

o kadar abartıldı ki bazı siyasetçiler bile bu proje üzerinden prim yapmaya çalıştı.

gerçekten varsa eğer dünyayı ikiye bölsün de rahatlayalım.

bir eylem değil bir düşüncedir.

popüler ve standart metropol insanlarını kandırmak ve bir komün oluşturup karakter olarak bir yere yamanmak isteyenlerin saçma sapan kelimeler ve popüler davranışlar arkasında ezikliğini gizlemek için anonim olup "böyle olmak istiyoruz ve böyleyiz" demek değildir.

saçma bir rock festivalinde ergenlerin gereksiz kelimeleri popüler yapıp ego mastürbasyonu yapmak da değildir.

etkinlik düzenleyip " biz bu işi bıraksak bile arkamızda bu kadar insan var. lanet olsun ki biz farklıyız ve siz ezikler anlamazsınız " demek değildir.

yolda olmak popüler olmaya çalışmak değildir.

yolda olmak kamp çantası fotoğrafı çekip " aha komün kurup anarşizmi iliklerimize kadar yaşayacağız " demek değildir.

yolda olmak, saçma sapan bir popüler mecrada, popüler kültürden beslenmek değildir.

yolda olmak, farklı olmaya çalışmak değildir.

yolda olmak, sigara içmek, alkol içmek, ot içmek değildir.

yolda olmak, hiçbir saçma oluşumun alt kategorisi ve birimi olmaz.

yolda olmak, popüler olan bir konumda popüler felsefecilerin, popüler kitaplarını okumak değildir.

yolda olmak, 20 li yaşlarında üniversite sınavındaki paragraf soruları dışında kitap okumayıp üniversiteyi kazanınca farklı gözükmek için okunan kitaplardan gaza gelip filozof ve entel olduğunu sanan gerzeklerin işi değildir.

yolda olmak, standartlaşmış, körelmiş, yozlaşmış beyinlerin işi değildir.

yolda olmak, saygınlık kazanmak ve alkışlanmak değildir.

saçma sapan topluluğunuzu ve saçma sapan cümlelerinizi, saçma sapan aforizmalarınızı kendi küçük beyinli anonim topluluğunuzla yapın ve ankaradaki bir barın bodrum katından asla çıkmayın.

yolda olmak size göre değil.

İtalya'nın başkentidir.

yoğun bir günün ardından balkonuma çıkıp gökyüzüne bakıp her şeyi geride bırakmak iyi hissettirdi.

yine her yerde bangır bangır çalacak olan albümlerin bulunduğu albümdür.

illuminati strikes back.

edit: ramazan ramazan böyle dötlü linkler verip nefisleri zorlamak istemezdim fakat batının ahlaksızlığı bunu gerektirir.

kızartma sonrası biberleri 2x2 cm boyutunda kesip, yanına aynı boyutta küp domates doğrayıp, üzerine kekik ve zeytinyağı döküp yenilmesi gereken sebze kızartmasıdır.

götveren değil miymiş?

t: standart ölücü patrondur.

cezbedici seviyesi yüksek olan ambalaj kullanmalarıdır.

yoksa o basit ve değersiz ürünlerini asla satamazlar.

umarım beğenirsiniz.

acı verici durumdur.

bir de bu durumun farkında iseniz daha da acı verir.

sanırım ben de bu gruba dahilim.

evet, üzülüyorum ama yapacak bir şey yok.

zenginsozluk.com/foto

Dün gece.

el freni ile sorunsuz bir şekilde üstesinden gelinebilecek durumdur.

en sevdiğim durumdur ayrıca. tamamen arabaya hükmediyorsunuz ve becerilerinizle ustalıkla durumu alt ediyorsunuz.

bir de bu durumu başka sanal mecralarda erkeklik ile kıyaslayan iktidarsızlar sürüsü var. sokakta veya otobanda düz yolda hız yapmak ile kendilerini tatmin ediyorlar. ilginç.

seri üretim bir arabayla 200 km/s yaparak kendilerini f1 pilotu sanıyorlar.

cahillik.

seviştiğiniz kişiyi sevmediğinizin farkına varmanız.

o durumdan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmuyor.

uzun tatil sonucu insanın yaşadığı zor durumdur.

bu arada hangi tatil?

giymekten zevk aldığım ayakkabı markasıdır.

bu güne kadar 10'un üzerinde converse aldım. hepsi kırmızı ve boğazlı. ben de böyle bir değişiğim.

hemen indirip cep telefonumun zil sesi yapacağım marştır.

böylelikle toplu taşımada telefonum çalınca herkes bi kendine gelir.

tam 1 sene önce bugün yaptığım mallıktır.

öyle büyük bir mallıktır ki hala etkisini üzerimden atamadım. hangi akla hizmet böyle bir şey yaptım, o an ne düşündüm en ufak fikrim yok.

insanların salt kötü olduğunu ve kötü olanı tercih ettiğinin en büyük göstergesidir.

iyilik her zaman kaybeder. iyi olmaya çalışmak popülist bir davranıştır.

kim olursa olsun benliğinizdeki kötülüğü yansıtın ki yalnız kalmayın.

italyanca erkek ismidir.

sevdiğim bir arkadaşımın ismi ayrıca.