Öncelikle bir tercihtir. Sanata ve sanatçıya duyulan saygı, onun her dalından hoşlanmayı gerektirmez. Sanat da tıpkı diğer her şey gibi eleştirilebilir ve tercih edilmeyebilir niteliktedir. Saygımız sonsuz olsa da kendimize uygun bulmayabilir ve sevmeyebiliriz de, insanlık hâli.
Şiirden hiç hazzetmediğim için bir dönem çok alay konusu oldum arkadaş arasında. Hadi genciz, arkadaş arasında kabul görelim bari diyerekten şiir kitapları aldım, bana çekici gelecek yanlarını yakalamaya çalıştım, ıkındım, sıkındım ama ı ıh. Olmadı. "Şiir bu, nasıl sevilmez?" dendi fakat kul yapımı her şeyin olduğu gibi onun da sevilmeme hakkı her zaman saklıydı.
Şahsen duyguların ifade edilirken belirli kalıplar ve zorlama bir romantizm içine sokulması beni hiç cezbetmiyor. Serbest yazılmış da olsa 'şiir' duvarları arasına sıkışmış olması yetiyor bana. Kendi derdini her daim bodoslama belirtmiş biri olarak şiir okurken boğuluyorum, hafakanlar basıyor. En sevdiğim şarkının dize dize yazılmış sözleri bile beni itiyor. Yapacak bir şey yok, bu böyle.
Çocukluğuma falan inebilirsiniz dilerseniz, belki bir travmam vardır.
türkiye'den siktir olup gitmek. evet. her yıl daha da kötüye giden ülkeyi terketmek. çocuklarım için yaban ellere gitmek. öyle kolay da olmuyor ha. para lazım, bir tanıdık şart. ama kafaya koydum. çocuklarımın geleceği için bunu yapacağım. para da hazır her şey de hazır. türkiye'den siktir olup gidecegim. bir daha dönmemek üzere.
27 mayıs 1960'da trt radyosunda bildiri okuyan türkeş'e dönüp "paşam bu bir kalkışmadır diyebilir miyiz?" Diye sorduğum için türkeş'in emir eri tarafından zindana atıldım.
Aşırı hüzünlü bir eylem. Bütün günü salak gibi anlamsız bakışlarla yaşayacağım. Neden ? Çünkü uykum gelmiyor. Tam 4 saat oldu, uykuya dalmak için mücadele veriyorum. Tüm gün koşturmaca içinde geçti. Feci yoruldum. Uyumayı bırak, bayılmam gerek, ama yok. Yok yok yok.. Gelmiyor. De-lir-dim!
Sanılanın aksine çok detaylı ve zeka isteyen bir oluşumdur. Öyle kedi kesmek için girilecek, karı kız ortamı için rock müzik için girilebilecek bir inanç sistemi değildir. Laveyan Satanizm vardır bir de o daha da kafa yakan inanç şeklidir.
Böyle bir şey olabilir mi? zenginsozluk.com/foto Dondurmanın hasıdır. Ankara'daki market ve büfelerde çoğunlukla bulunur. Güzel bir tadı vardır. Çok net yazın simgesidir benim için.
san marco meydanı ile ünlü, kanallar arasında kalan doğal güzellikleriyle büyüleyen ve tarihi mekânlarının da hayli fazla olduğu italya'nın güzide şehridir.
eğer paraya para demiyorsanız üzülmeyeceğiniz bir durumken bir gazla almış olduğunuz telefonsa ve taksitleri de hâlâ sürüyorsa içinizdeki çocuğun yok oluşunu izleyebilirsiniz. zenginsozluk.com/foto
Burada da yazar olan bir arkadaşın vasıtasıyla oradaki hesabımın ve nick altı başlığımın silinmesi için dün talepte bulunduk. Yöneticilerden biri talebe kulak vermek yerine bana hakaret edip sonra da yallah zengin sözlük'e yazıyor. Birilerinin zengin sözlük'te yazması neden bunların bu kadar zoruna gitti anlamadım. Yallah zengin sözlük'e ne kadar çirkin bir ifade ama önemli değil. Talebimi yerine getirsinler de ne dedikleri umurumda değil. basit kişilerle artık uğraşmak istemiyorum.
neresinden tutarsanız tutun aptalca bir hareket, saçmalığın dik alası. buradaki amaç aslında tecavüzü savunmaktan ziyade karşıt görüşe yaşam hakkı tanımamaya gayret çabası. bizden olmayan ölsün demenin zalimcesi. böyle böyle ülkeyi bölüyorlar, insanlar bu piçlere rağbet etse ülkede iç savaş çıkar. bunlar kansız başka bir izahı yok.
Bakın gerçekten. Ağır ve yağlı yiyecekleri uzun süre tükettiğinizde terinizin kokusuna da tövbe yarabbim bir şeyler olduğunu görebiliyorsunuz. Meyve sebze ağırlıklı ve bol sıvı tüketerek beslendiğinizde ise koku seviyesi kendinizden rahatsız olmayacağınız yerlere kadar iniyor.
Erkek kişisi sevgilisi kadın erkek karışık bir grupla dışarı çıkarsa : kıskanır, istihbarat toplamaya çalışır, ortama gelip havayı koklar. Kız arkadaşlarıyla eğlenmeye giderse, destekler, aferin canım hep böyle takılın siz der ( kız kızayız yalanını yiyen klasik bir ahmak mıyım şu an acaba sorguları da rahatsız eder hafif )
Kadın kişisi sevgilisi kadın erkek karışık bir grupla eğlenmeye giderse : kıskanır, trip atar, morali falan bozulur gece hastalanabilir.
Sevgilisi erkek erkeğe eğlenmeye giderse, bakın çok enteresan, yine trip atar ! : zenginsozluk.com/foto
Yukarıdaki giride arveles için yazdıklarım bunun için de geçerli.
Ayrıca görünüşü itibarıyla "bir gün bir gün bir çocuk, eve de gelmiş kimse yok. Açmış bakmış dolabı. Şeker de sanmış ilacı." tekerlemesine konu olan ilacın bu ilaç olduğunu düşünüyorum.
Ağır migren ataklarında avmigran ile birlikte yutulduğunda ağrıyı dakikalar içinde geçirebiliyor. At olsanız iyileşirsiniz gibi geliyor bana. İyi bakın, belki atsınızdır da.
ana sayfada yer alan yazılar en fazla iki oy almış, bu ne demek sözlükte oylama sayısı bayağı düşmüş. oylamalara yapılan balans ayarının sözlüğün dinamiklerini etkileyeceğini iddia edenler vardı, umarım haklı çıkmazlar ve bu sadece kısa süreli bir sorun olur.
Diline önem veren biri olduğunuzu gösterir. Zira eğer bir kitap yazılırken 'yanlızlık' gibi aptalca bir hata yapılıyorsa ve kitabın editörü de bunu fark edip düzeltemiyorsa bu hata, altı çizilmeye değerdir.
Ha, ben bu rezaletten sonra o kitabı okumayı vakit kaybı olarak görüp direkt üstünü de çizerim tabii.
Profesyonele yakın derecede yaptığım sporu bir anda hiçbir sebep olmaksızın bırakmış olmam, hayatımın mallığıydı.
Mallığın neresinden dönülse kâr olduğunu düşünerek dün yeniden başladım. Mallık; bir kere yapılırsa mallık, ilk tekrarında geri zekâlılık, ikinci tekrarında ise ırıspı çıcıklığıdır.
İşe geç kalmak mesela. Yapılan değil 'başa gelen' bir şey bu aslında ama yalnız olmaktan dolayı başa gelişi onu da ucundan kıyısından bu başlığın konusu yapıyor.
Evde sizin uyanma saatinizi bilip de o saatte hâlâ uyuyor oluşunuza müdahale eden birilerinin olması büyük lüks. Yoksa o müthiş gece telefon konuşmalarınızdan feragât etmek zorunda kalıyorsunuz bir süre sonra.
Ölümle yaşamı ayıran çizginin bile ayırmaya gücünün yetmeyeceği ikili. Pardon Beşiktaşlılar ama siyahla beyaz da neymiş.
Aslında yapısal açıdan 'karpuzla peynir' ya da 'karpuz ve peynir' şeklinde kullanımı doğru olan ama halk arasında bildiğiniz 'karpuz peynir'dir bunun adı, başlarız yapısına!
Yazın ana yemek yerine yenirse hem harareti alır hem fitliğinize fitlik katar. Yanına ekmek de eklerseniz ben "Çüş!" derim ama sizin karnınız tıka basa doyar. İsviçre çakısı gibi işte. Daha ne diyeyim?
Hem yara bandım hem yaram olan aktivite. Anlamı kimsenin anlayamayacağı kadar büyük benim için.
Eski bir bisikletçi olarak gün gün hayatımın merkezi hâline gelmişti cedric'im. Onun bir ismi vardı evet. Odamın baş köşesinde duruyordu, her gece uyumadan önce ve her sabah gözlerimi açar açmaz ilk gördüğüm şey oydu. Zamanla hayatımdaki diğer her şey birer birer anlamlarını kaybettiler, sahnede bir tek o kaldı.
Bir gün, sanırım ona hoşuna gitmeyeceği bir şeyler yapmış olmalıyım ki, beni attı üzerinden. Hem de öyle bir attı ki vücudumun yarısının derisi yüzüldü, omuz kas liflerim koptu, arka çapraz bağlarım yırtıldı. Hem hayatımın en anlamlısından hem işimden hem de ruh sağlığımdan oldum onun yüzünden. Çok uzun süre nefret ettim ondan. Suçladım. Evin kömürlüğüne hapsettim onu. İşimi kaybettiğim için paramın bitmesine yakın satmayı düşündüm. Sonra silkelendim. Sevgi böyle bir şey değildi. Sevgi koşulsuz olmalıydı. Seven insan sevdiğini sadece kendisini hoş tuttuğu zamanlarda değil kötü günlerinde de sevmeliydi. Sonra onu yeniden odamdaki köşesine çıkardım. Güzelce temizleyip pırıl pırıl yaptım. Evet, kazadan beri travmamı atlatıp binemiyorum belki üstüne, yeniden bir bütün olamıyorum belki onunla, ama hayatımda gerçek sevgiyi bana ilk tattıran 'şey' olmasından dolayı onu hayatımın sonuna kadar yanımdan ayırmamaya kararlıyım. Boynumda gece gündüz taşıdığım kolyesiyle ve nerede denk gelsem direkt satın aldığım tişörtü, takısı, biblosu, maketi, vesairesiyle.
Alt tarafı bir bisiklet(!)e bu kadar anlam yüklediğim için delinin teki olduğumu düşünüyor, oturduğunuz yerde benimle taşak geçiyor olabilirsiniz. Eğer öyleyse siz hayatınıza katamadığınız anlamlara yanın derim.
Isırığı, bir benzetme ögesi olarak çok çok az acıtan şeyler için kullanılır. İğne olurken iğnenin acısının hafifliğini anlatmak için 'sivrisinek ısırığı gibi' deriz mesela. Evet öyle.
Amaaa insanlığın bu o. çocuklarıyla tek derdi o ebatından beklenmeyecek sesleri. Ne uyutur ne rahat verir. Sinir harplerine gark eder. Cinnet geçirtir, intihara sürükler.
Kişi her ne kadar bunu fark edemese de aslında o iki kişiden birini gerçekten seviyor, diğerinin ise sadece ona olan ilgisinden hoşlanıyordur. Normal insan beyni bu ikisini birbirinden kolaylıkla ayırabilirken egosu gözlerini kör etmiş biri bunu yapamaz.
Ayrılığın ertesi günü başka bir kadına giden sevgilir. Sorsan ; kafasını meşgul etmek istemiştir, sizi düşünmemek için gibi masumane düşüncelere sahiptir.
Bazen sapıtmamış, bastırılan duyguları bir anda ortaya çıkınca kafası karışmıştır.
Eski sevgilim tam bir dengesizdi. Öyle bir ilişki yaşadım ki arkadaşlarımdan uzak oldum. Hatta 4 yıl boyunca hiç arkadaşım olmadı. Hala da yok diyebilirim. Esasında yalnızlığa alışkın birisiyim ama bu ilişkinin böyle olması zamanla çığrından çıkmama sebep oldu. Birisiyle tanişsam kendini belli ettin dediği bile oldu.
Birlikte olduğunuz kişilere zehir gibi hayat yaşatırsanız buldukları ilk fırsatta kaçarlar. İlişki birisini darlamak, ona istediklerinizi yaptırmak demek değildir. Her iki bireyin de kendi özel hayatları vardır ve bu her zaman olacaktır. Karşı cinsiyle de iletişim kuracaktır kendi cinsiylede. Siz kıskanıyorsunuz diye onu kısıtlayamazsınız.
Daha geçenlerde Sevmediği birisiyle bir şeyler yapınca " iyi bir daha yapmazsın " diye tepki veren bir dengesizdi. Ayrıldık, aylar geçti, bu huyundan vazgeçmedi.
Sevgiliyken yapmaktan itinayla kaçındıklarını ayrıldıktan sonra dibine dibine vurarak yapan kişidir.
"E adam artık çöpsüz üzüm, sana ne istediğini yapar." denir, evet haklıdır da, ama ayrılınca deli fişeğe dönen insanlara oldum olası güvenim olmamıştır.
Pislik, ayrıldıktan sonra pisleşen insanın içinde vardır. İlişkide bunları göstermemiş olması onun tamamen rol üzerine bir ilişki inşa etmeye çalıştığını gösterir. İlişki boyunca hiç ortaya çıkmamış olsa bile demek ki ilişkinin ilerleyen zamanlarında mutlaka bir yerden patlak verecekmiştir. Ya da belki de ayrıldıktan sonra gözünüze soka soka yaptıklarını ilişkinizde sizden gizli saklı yapmıştır, ki bu rezilliğin bambaşka bir boyutudur.
Bu yolda her yolun mübah olduğu söyleniyor. Kimler tarafından? Elbette insani ve etik değerlerini kaybetmiş, kendilerine ve çevrelerine saygılarını yitirmiş, böyle bombok ucubeler haline gelmiş kişiler tarafından.
uğruna kanser olmayı istemek gibi garip garip söylemlerin fütursuzca söylendiği hastalık. evet bence ilgi çekmeye çalışmak bir noktada psikolojik bir rahatsızlık.