hamlet

(bkz:Sıkıldım)

Orospu çocuğunun sıçmığı. Amına koyim twitter'da coşuyo bu orospu çocukları. Bitanesi de karşıma gelip suratıma söylemez ki böyle şeyleri.

Anasını dölleyip kardeşine katlettireceksin bu piç kurusunu.

kızın birinin kulağına edepsiz şeyler söylemiş, ters tepki alınca özür mahiyetinde şiir yazmış gibi duruyor. İlginç.

Doğal seçilim.

Şöyle ki: Herkesin kendince ağır sorunları olabilir. Herkesinki kendine ağırdır. İntihar edenler, o sorunların altından kalkamayacak kadar zayıf olanlardır. Doğal seçilim de güçlü olanın hayatta kalmasını ve zayıf olanın yok olmasını öngörür. bu şekilde her tür, kendi varlığını güçlendirerek devam ettirir. Zayıf olanların elenmesi kaçınılmazdır. Öyle veya böyle. Ya güçlü olacaksın ya da yok...

"Tonight, we are young.
So let's set the world on fire
We can burn brighter than the sun."

Tam da şu an tuh halim.

İstikrarlı hayal hakikattir diyor ve gaye'ciğimin reklamını yapıyorum burada.

Bence öyle insan yoktur insan neden zorunda hissetsin ki? keyif aldığı için rol yapıyordur.

Şimdi yazarken düşündüm de gizli eşcinsel bireyler olabilir. Ya da katil falan ne bileyim saklayacak çok fazla şeyi olan insanlar sürekli rol yapmak durumunda olabilirler evet. Tecavüzcü müslümanlar da var.

karşısındakinin duygularını önemsiyormuş rolü kesen sürtüklerden. Sürtük dediğime bakmayın genel hitap şekli olarak söylüyorum yoksa bu kadınlar diğerlerinden daha aşağılık diye değil. Yani sürtüğü bir aşağılama belirteci olarak algılamayın.

Sorun şu ki, bir insanı bir başkası üzemez. Anlamlar üzer. Bir şeylere ne anlam yüklerseniz o şeyler sizin beyninizde onlara yüklediğiniz anlamlar neticesinde duygular oluşturur. Yani temelde yüklediğiniz anlamlara hakim olabilirseniz duygularınıza da hakim olursunuz. Hep anneden örnek veriyorum bu konuda. Anneniz öldüğünde niçin üzülürsünüz mesela. Ya da bi başkasının annesinin ölmesi neden sizi aynı derecede üzmez. çünkü sizin anneniz size anlamlıdır. Oysa annenizin yaptığı ölme eylemi diğer ölen tüm annelerinki ile aynıdır. Duygular size aittir ve o duyguları başkaları kontrol edemezler. Olaylara, kişilere, nesnelere yüklediğiniz anlamları gözden geçirip daha bilinçli ve duygusuz biri olabilirsiniz. Elbette ki hissediyorsunuz çünkü insan anlamlandırmaya muhtaçtır sadece bu anlamların sizdeki değerini ölçüp biçin. Daha değersiz anlamlar yüklemeye çalışın. Duygularınızı kontrol edebildiğinizi göreceksiniz. Baktınız olmuyor, Beni bulun. ben size öğreteceğim. Bir köşede intihar planları yapıp gözyaşları döküp kendinizi yalnız falan hissederseniz sizlere gerçekten dostça yardımcı olabilirim.

Genellemelere dayanan yargıları kapsamamalıdır. Misal ben araplardan tiksiniyorum. İlla ki dünyada güzel arap insanlar vardır. Fakat genelinden tiksinince hepsini aynı kefede yakasım geliyor. Bence bu bir çeşit önyargı değil mesela. sonuçta istatistik diye bir şey var. Kurunun yanında yaşı da feda etmek Çünkü samanlıktaki iğneyi bulacam diye bütün samanlarla içli dışlı olmaya gerek yok. Alayını ateşe ver gitsin. İğne belki de zaten yanmaz, kendini korur bir şekilde. Ki samanlıkta iğne olduğundan da şüphe ediyorum. Biz septikler böyleyizdir biraz.

Az bile demiş dedirtti.

Atatürk'ü sevmek için mi yoksa sevmemek için mi nedenlere sahipsiniz. Ya da sevmemek için sahip olduğunuz nedenler nelere dayanıyor ve bu nedenler nasıl oluyor da sevilesi taraflarına baskın geliyor?

İyi insanlar ve kötü insanlar vardır, ya iyileri seversin ya kötüleri bu iş bu kadar basittir. Atatürk'ü sevmeyen komünistlere özellikle anlam veremiyorum zaten. Özgür düşünebilmeyi, okuyabilmeyi, öğrenebilmeyi borçlu olduğun adamı sevmiyorum demek ortamlarda prim yapmaya çabalamaktan başka bir şey değil ya da gerçekten o kadar sığsınız amk.

Mozambikte yaşayıp da atatürk'ü sevmeyen haindir demek istememiştir muhtemelen levent üzümcü. Ha tabi yeni nesil bebeler sanıyor ki, dünya hep güllük gülistanlık nerde dünyaya gelirsem geleyim google a girer bilgiye ulaşırım. Hassiktir amk ya.

Ulan kitap okuyor olması müstesna, herhangi biri herhangi birine yer vermek zorunda mı?

Hıncal Uluç'un bu konuda müthiş bir muhakeme tekniği var, "karşımdakine bakarım, eğer hala seks yapabilecek gibi görünüyorsa yer vermem." Gibi bir terazi. Tamam biraz subjektif bir bakış açısı ama oturduğu temeller çok sağlam. Değerlendirici olarak objektifliğinizi korursanız harika çalışacak bir teknik bence.

Ben ise hakikatten yürümekte zorlanan, ayakta durmaya hali olmayan tiplere yer veririm. Gerisinden banane. "Nasılsa yer verirler" diyerek kalkış durağından dolu otobüse binen kevaşeler gördü bu gözler.

Emre nalbantoğlu'na ait güzel bir şarkı.

ah bi küçük yoğurt olsa
güzel bi abla sofrayı kursa
Lan birazda kavun olsa
dolapta yatsa buzz gibi olsa
bi de yüz gram peynir olsa
yemesek tabakta kurusa kalsa
herşey ne güzel olurdu
şimdi MÜZEYYEN burda olsa
hatun hadi bişey iç
bişi içmeden olurmu hiç
hatun bize meze yap
hıyarı doğra yoğurda kat
hatun bana göbek at
oturmadan rakıma ikide buz at
olmadı bi avuç fıstık olsa
biri ortaya bi kasa bira koysa
ah bembeyaz leblebiyle
dede üç şişe şarabı vursa
vay gurbetten bıyık gelmiş
üç şişe chivası önüme sermiş
şöle inceden bi sessizlik olsa
kapak çıt dese gözlerim dolsa
hatun hadi bişey iç
bişi içmeden olurmu hiç
hatun bize meze yap
hıyarı doğra yoğurda kat
hatun bana göbek at
oturmadan rakıma ikide buz at

Kocaman bir metafordur. Hepimiz biliriz ki insanlar böceğe dönüşmezler. Örümcek adam hariç ki o, önce adam sonra örümcektir.

Suriyelilerin öldürülmesi gerektiğini düşünen tek kişiyim sanırım. Bir de miting yapıyorlarmış valla helal olsun...

Savaştan kaçan haindir amk, gebertelim hepsini. Kafalarını kesip, kazıklarala suriye sınırına dikelim.

Sözlük sınırları içinde başkaları ile flörtleşilmediği sürece sorun olmayacaktır Ki sözlük sınırları içerisinde nasıl flörtleşilebilir bilmiyorum. Bilen hanımlar bir mesajla anlatabilirler. Şimdiden teşekkür ediyorum.

Merak edip girdim. Küfür etmenin yasak olduğunu öğrenir öğrenmez arkama bakmadan uzaklaştım.

İnsanların kelimelerle Ne alıp veremediği var anlamıyorum. aynı eylemi argo olmayan kelimelerle ifade etmekte sorun olmaması nereden bakarsanız bakın şekilcilik. Mana kimsenin sikinde değil, insanlar harfleri umursuyorlar.

"Anamı sik, bana orospu çocuğu deme." kafası bunlar.

Bence mümkün değil. aldatma sayılmaz benim gözümde.

Bu şunun gibi:
Mesela kendi kendinize bir söz veriyorsunuz ve diyorsunuz ki "bundan sonra sadece x sigarasını içeceğim." Şimdi bu sözden sonra gidip eğer y sigarasını içerseniz verdiğiniz sözde durmamış olursunuz normal olarak. Fakat bu kendinize verdiğiniz söze rağmen gidip nargile içiyorsanız ki nargile doğru örnek bile sayılmaz çünkü tütün ürünü ama bu örnekte iş yapar, sözünüzde durmamış sayılmazsınız. Yani sırf x marka sigara içeceğim dediniz diye, "nargile içmeyeceğim" ya da ne bileyim "alkol kullanmayacağım" demiş sayılmazsınız. Kategoriler farklı bir kere.

150 tonluk bir rokete atmosferi terk ettirecek güçte itici tasarımı ve yakıt. Tabi tasarımın sağlaması gereken, paylaşamayacağım başka koşullar da var...

Tanrının eline ihtiyacım var sanırım.

Mama said.

Şu an tüm kalbimle metallica'dan mama said söylemek istiyorum.

Açığa çıktık dağılalım beyler.

Çıkarken lütfen sizlere dağıttığım birer papua yeni gine kinanızı komodinin üzerine bırakın.

Yine bir anket faciası. Gün geçmiyor ki bir örneğine rastlamayalım amk. Ulan öyle 100 kadın bulurum ki, 5 kadından 6sı üzerine işenmesinden hoşlanıyor diyebilirim mesela. Bu nası bi zihniyet arkadaş?
benim bu anketlerle ve bunları meydana getiren örneklem uzaylarıyla ilgili sıkıntım var galiba.

Ayrıca varsın hepsi göbekli sevsin bana ne yahu? Aşk aramıyom ki ben.

Kadınların göbekli mi yoksa kaslı mı sevdiğini merak eden ibnede bi yamukluk var bence.

Kadın ne seviyorsa öyle mi olcaz aq? Neyse bugün çok atarlıyım nedense ergenlik tribim tuttu resmen.

"Göbeklileri severler kaslılara verirler." diyip noktayı koyayım. Hadi öptüm.

Saçma sapan anket. Bütün erkekleri gözden geçirmişler mi?

Oldukça kısıtlı bir gözlem kümesinin elemanlarını birbirleriyle kıyaslayarak, yine bu kısıtlı gözlem kümesinden çıkan sonucu tüm türkiye'ye genellemek nasıl bir istatistiki yöntem biri bana açıklasın.

Kaç kişiye sormuşlar ve sorulan kişiler hayatında kaç tane erkek görmüş? Neresinden tutsan saçma amk. Gündem olma çabası ya da danışıklı dövüş falandır bu. Ayrıca şunu da belirtmek isterim ki bu anket erkeklere hakaret içermektedir.

Yanlış ölçüm metoduyla alınan sonuçları değerlendirmek yersiz bir uğraş. Tıpkı bizim halkın seveceği türden.

Yaratılışa aykırı bir sapkın olduğumu öğrendim. Hayırlı uğurlu olsun. Hiç sorun değil hoşuma bile gitti.

Ulan orospu çocuğu, sen kim köpeksin benim çocuğum olup olmamasına karar vereceksin? anasını siktiğimin götvereni.

Tenhada kıstırmak için çoluk çocuk kovalayan tiplersiniz... Biz de çocuk yapalım onları da sikin değil mi amına kodumun haysiyetsiz köpekleri. Dokuz yaşında çocuğun evlenmesini caiz gören orospu çocuğu erkeğin erkeği sikmesine mi karışıyor? Sanane lan gavatın dölü. Camiden çıkıp kedi köpek sikiyosunuz lan siz piç kuruları. Bir de çıkmış aile, ahlak, onur falan diye zırvalıyor amına koduğumunun kevaşe dölü.

Not: eşcinsel değilim. Sadece "baba olmayı devreden çıkaran" bir erkeğim. Yanlış olmasın.

Satranç oynamak, karkalem yapmak, gitar çalmak, bisiklet binmek, program yazmak, mükemmel olmak.

Aslında hobi olması için bir uğraş olması gerek sanırım, yani bir aktivite falan... Mükemmel olmak pek hobi sayılmayabilir. Başka çarem yok. Hastalık gibi bir şey.

Benimle yatmak için çıldırmıyorsa hayallerde yaşıyordur.

Sırf kulağa hoş geliyor diye kendinize sapyoseksüel diyemezsiniz. İspat etmeniz gerek. Hodri meydan.

Sözlükten kadın düşürme yolunda atılabilecek dev bir adım. Şirin oğlan çocuğu olarak yetiştirilmiş bir neslin sisteme bir başkaldırısı gibi bir şey bu. Kesinlikle destekliyorum. Madem sevişmiyoruz, neden sevişmiyoruz amk?

Konunun buraya gelmesini ne yazık ki ben de istemezdim ama konu buradan çok nadir gidiyor. (Freud falan filan...) Neyse demek istediğim şu ki, aslında bizi büyüten bütün ahlaki sütunların göbeğine balyozla dalmak istiyorum. Konumuz bu değil ama şu an özel bir durumum var. Sinirliyim. Sinirliyken ne dediğimi bilemeyebiliyorum. Ne yapacağımı da. Dolayısıyla sözlüğe gelerek bulduğum ilk başlığa akıtmak istedim içimde dolaşan pisliğin bir kısmını.

Zincirleri koparıp, hala bağlıymışcasına kolları arkada tutmaya çalışmak hakikatten zincirli olarak çareler aramaktan daha zor ve dayanılmaz. Kendini her an bir kaosun içerisinde bulmamak adına doğru anın ve doğru hamlenin gözlerinin önünde olabildiğince canlanmasını beklemek zorundasın... Şu an hangi başlığa yazdığımı bile unuttum. şu yazıyı "söylemek istediklerim" olarak ilgili başlığa aktaracak arkadaşa iki çeyrek altın vadediyor ve siktir olup gidiyorum.

Gitmeden önce: Öfke kontrolü konusunda ne denediysem başarılı olamadım. ciddi anlamda dış kaynaklı bir psikolojik desteğe ihtiyacım var. bu da buraya özeleştirel bir not olarak düşülsün ki uzun zamandır farkında olduğum bu psikolojik problemi herhangi bir yere kaydetmiş ve aktif olarak kendisiyle uğraşmış da değilim. Yine de kayıtlara geçsin, Kendi başıma üstesinden gelemediğim tek sorunum sanırım bu.