hsv

hep güler, hep gülen anlamında almanca stereoact ve kerstin ott çalışması.
meraklısı için:

anlamı zor bir işi başarıp kolay olanı becerememek olan, dereyi görmeden paçaları sıvamak ve ırmaktan geçerken at değiştirilmez atasöz ve deyimlerinin kardeşi.
sanki muhtemelen denizi geçen arkadaş dereyi de aynı atla geçmeyi düşünmüş, lakin atın performansındaki düşüklüğü görünce değiştirmeye karar vermiş ve bu esnada boğulmuş olmasından sonra aynı anda çıkmış atasözleri. paça kısmını bilemedim.
(bkz:bilemiyorum altan)

aslı denizi geçip derede boğulmaktır.

yapılması peygamberimiz ve bilim adamları tarafından tavsiye edilen öğün. tabii fazla kaçırmamak lazım.
not: bir bardak ılık süt ve iki hurma yetiyor.

özel sektör çalışanının cuması.
şu an ağlıyorum biliyor musun?

çok güzel, çok faydalı bir site.
patron beyimiz açıklama yapıyor özgürlük mücadelesinde yanmızdaymış da, hukuk askıya alınmış da.
kendini özgürlük platformu olarak lanse etmeye çalışıp türk devletini terörist, türk askerini daeş işbirlikçisi göstermeye kalkarsan herhalde bizim devletimiz de korkuluk değil kardeş.
bizim buralarda ajanları pek sevmeyiz.
sahtekarları hiç.

teröristlerle yaptığı işbirliğinin ceremesini çeken, zeka ve kişilik yönünden yeterince gelişememiş olmamasının sonucu katıldığı hain örgütün kölesi olmuş bir zavallı.
gelmiş geçmiş en iyi futbolcu, ülkeye faydalı bir siyasetçi olmak varken kendi seçtiği bu yol için ağlayacak değiliz.

trafik kabusu nedeniyle değil oturmak misafirliğe falan bile gitmek eziyettir. koca ilçenin şehir merkezine neredeyse tek bağlantısı fatih köprüsü ve iki gidiş iki geliş dört şeritli bu bölünmüş yoldaki en ufak kaza felaket demektir.

ingilizce öğrenen, tazeleyen, geliştiren kişiler için güzel bir alternatif.
ben aktif olarak kullanıyorum.
http://www.oxfordlearnersdictionaries.com/

lakabı bonbon fundadır.

yazmayı düşündüğüm bir öykü ya da romanın kahramanı böcek.
insanlığın kurtuluşuna vesile olacak sonunda bu böcekcikler ve insanoğlu ile hamamböceği barışacak.

sinemada izlediğiniz filmlerin arasında çıkma eylemi.
bir arkadaşla scary movie'ye gitmiştik. yarısı bile gelmeden çıktı koşarak. tuvalete yetişmek için. aslında o kadar da korkunç bir film değildir.
ben deconstructing harry filminden çıkmıştım. beraber seyrettiğimiz gruptaki arkadaşlar filmin dili ve bazı cinsel içerikli sahne ve diyaloglardan rahatsız olmuştu. mecbur çıktım ben de. radyoda bile kanal değiştiremem ben bir şarkı bitmeden aslında. psikolojik incelemeye muhtaç bir durum olabilir.

aslında doğal olarak bitmeyen tüm senfonilere verilen addır unfinished sympony.
ama en ünlüsü de franz schubert'in 8. senfonisidir.
smurfs çizgi film ve yanılmıyorsam sinema versiyonunda da sıkça kullanılan melodileri barındırmaktadır.

(bkz:bitmemiş senfoni)

her şey çok güzel olacak filminden bir replik. kullanışlı bir repliktir. tavsiye ederim.

Uyarlandığı dizi "the monk" değil monk'tur. gerçi "the monk" diye bir dizi de var mı bilemiyorum altan.

lübnan asıllı amerikalı oyuncu.

sekiz sezon devam eden efsane dizi. başrolda tony shalhaub muhteşem.

omuz ve dirsek eklemlerine katılan kol kemiği.

önkol kemiklerinden normal anatomik pozisyonda dışta yer alanı.

önkol kemiklerinden anatomik pozisyonda iç kısımda olanı. dışta olanı için (bkz:radius)

müslüman toplumlarda islam dışı topluluk ve kişilerin adlandırılma biçimi.

müslümanların ölen gayrimüslimler için hayırla yad etme biçimi.

huzur içinde yatsın gibi bir anlamda kullanılan ecnebilerin allah rahmet eylesin deme biçimi.

(bkz:rest in peace)