fularlı fm in kadrolu dinleyicisiydim. Dj ler bu sözlükte yazıyordu. Ben de üye oldum. pek sık girmesem de ara sıra bakıyorum buraya.
liberalizmi besimsemiş meteliksiz biri olarak "cüzdanım delik bari sözlüğüm zengin olsun" diyerekten dahil olduğum sözlüktür.
bu harfleri, kelimeleri senin için yarattı tanrı
konuşsan, dökülecek ürkek taşlarımız
bir konuşsan, ama en kırmızısıyla acının
uykusundan uyanır maviyi doğuran kadın.
Şarkılarında büyür
şehla bakıslı gül kuşu
söyle, gözlerin ne der ona
ellerin ne verir ona
gecesi beyaz o gül kuşunun
pençeleri kanamış, ötüşü hareli
korkmadan uçtuğu gökyüzünün avuçlari yalaz
geride kalanlarina yutkunduğu,
ah!
geride kalanlarina yutkunduğu sözleri ayaz
şehla bakıslı gül kuşu
söyle, gözlerin ne der ona
ellerin ne verir ona
gecesi beyaz o gül kuşunun
pençeleri kanamış, ötüşü hareli
korkmadan uçtuğu gökyüzünün avuçlari yalaz
geride kalanlarina yutkunduğu,
ah!
geride kalanlarina yutkunduğu sözleri ayaz
4 yıl önce memlekette bir yaz gecesi dut ağacının altında yıldızları seyrederken tanıştığım bilge bir baykuşla üzerine bir iki kelam ettiğim boşluk.
Baykuş: Yıldızları mı izliyorsun Hub ?
- Evet. Hem çok güzeller hem çok uzaklar değil mi ?
Baykuş : Öyleler. Uzayın soğuk koynunda asılı ziynetler hepsi. Biz anca vitrinden bakıyoruz. Uzay onları seviyor, onlar uzayı.
O an aklıma bu soru geldi nereden geldiyse. Bazen alakasız sorular geliyor aklıma.
- Peki bilge Baykuş, sevgisiz kalmış bir insanın kalbi mi daha soğuktur yoksa uzay mı ? Diyerek kafamı Bilge baykuşa çevirdim ama o gitmişti çoktan.
Baykuş diyip geçmeyin. Bazıları bilge olmasına rağmen heyecanla sorduğunuz soruyu cevaplamadan uçup gitmiş oluyor.
Baykuş: Yıldızları mı izliyorsun Hub ?
- Evet. Hem çok güzeller hem çok uzaklar değil mi ?
Baykuş : Öyleler. Uzayın soğuk koynunda asılı ziynetler hepsi. Biz anca vitrinden bakıyoruz. Uzay onları seviyor, onlar uzayı.
O an aklıma bu soru geldi nereden geldiyse. Bazen alakasız sorular geliyor aklıma.
- Peki bilge Baykuş, sevgisiz kalmış bir insanın kalbi mi daha soğuktur yoksa uzay mı ? Diyerek kafamı Bilge baykuşa çevirdim ama o gitmişti çoktan.
Baykuş diyip geçmeyin. Bazıları bilge olmasına rağmen heyecanla sorduğunuz soruyu cevaplamadan uçup gitmiş oluyor.
ayak izlerinde, akşamüstü güllerinin güzelliğini aramak ölüm. ölürüm.
çünkü içimde süleymanın ordusundan kaçan karınca korkusunu değil, ibrahimin ateşine su götüren karınca umudunu taşıyorum
çünkü içimde süleymanın ordusundan kaçan karınca korkusunu değil, ibrahimin ateşine su götüren karınca umudunu taşıyorum
içlerinden bir tanesi bu sözlükte yer alıyor dediğim uygarlık.
çevremde bu oyunu oynamayan bir ben kaldım sanırım. her köşe başında, her ortamda en az 4-5 kişi kafalarını gömmüş tele bu oyunu oynuyor.
pubg, kitlelerin afyonudur.
pubg, kitlelerin afyonudur.
an itibariyle zeki müren şarkılarıyla beni bağlamış radyodur. chat bomboş yalnız. bi miktar üzdü bu.
güzel şarkılar çalıyor gelin.
güzel şarkılar çalıyor gelin.
online yazar listesini ilk kez bu kadar kalabalık gördüğüm sözlüktür.
Devlet aygıtının doğru isletilmesinden ziyade minimal devlet anlayışının ne derece önem arz ettiğini görüyoruz.
"Devlet güçlü olmalı " anlayışı bir süre sonra rayından çıkarak medyanın, yargının ve ekonominin işleyişine çomak sokmuştur.
Tek parti döneminden bugüne kadar ekonomi, yargı ve medya " devlet güçlü olmalı " anlayışı altında kalıptan kalıba girmiştir. Bunu x hükümetine bağlamayı doğru bulmuyorum. Devletin hakimiyet alanları sorgulanıp daraltılmadıkça, hükümetler değişse bile yaşanılanlar değişmeyecektir.
Mesela Chp li başkan vekili : ( ismini tam hatırlayamadim ama Gürsel Tekin olması lazım ) iktidara geldiğimiz sabah yandaş medya kanallarına el koyacağız demişti kameralar önünde.
İşte zihniyet aynı. Sorun devletin hakimiyet sınırlarında.
"Devlet güçlü olmalı " anlayışı bir süre sonra rayından çıkarak medyanın, yargının ve ekonominin işleyişine çomak sokmuştur.
Tek parti döneminden bugüne kadar ekonomi, yargı ve medya " devlet güçlü olmalı " anlayışı altında kalıptan kalıba girmiştir. Bunu x hükümetine bağlamayı doğru bulmuyorum. Devletin hakimiyet alanları sorgulanıp daraltılmadıkça, hükümetler değişse bile yaşanılanlar değişmeyecektir.
Mesela Chp li başkan vekili : ( ismini tam hatırlayamadim ama Gürsel Tekin olması lazım ) iktidara geldiğimiz sabah yandaş medya kanallarına el koyacağız demişti kameralar önünde.
İşte zihniyet aynı. Sorun devletin hakimiyet sınırlarında.
Ne hikmetse burcu esmersoy'un "hesabı erkek öder" tarzındaki acıklamalarına hiiç ses cıkarmayan feministliktir. Ya da ses çıkardılar da biz mi görmedik ?
her yil dunya kadinlar gununde renkli fantezi dünyalarini yansitan dövizler hazirlayan f*minaziler neden bu aciklamalar hakkinda sus pus oldu anlamak güç doğrusu :)
Edit : hesabı erkek öder demek, eril düzende erkegin güç gösterisinden başka bir şey değildir değil mi sevgili f*minaziler. Lütfen! Erkek sizin hesabınızı da ödeyerek " ben seni her yerde goruyup gollarim gadınım " mesajini vermiş oluyor. Bir erkeğin, hesabınızı ödemesine müsaade ederek daha en başından eril düzenin küçük bir dişlisi olmayın.
her yil dunya kadinlar gununde renkli fantezi dünyalarini yansitan dövizler hazirlayan f*minaziler neden bu aciklamalar hakkinda sus pus oldu anlamak güç doğrusu :)
Edit : hesabı erkek öder demek, eril düzende erkegin güç gösterisinden başka bir şey değildir değil mi sevgili f*minaziler. Lütfen! Erkek sizin hesabınızı da ödeyerek " ben seni her yerde goruyup gollarim gadınım " mesajini vermiş oluyor. Bir erkeğin, hesabınızı ödemesine müsaade ederek daha en başından eril düzenin küçük bir dişlisi olmayın.
Geçerken uğrayın şehridir. Ya da bir arkadaşa bakıp çıkacağım metropolü.
ikinci yeni şairleri arasında gösterilse de, ikinci yeniyi de aşan, imgelerin geometrisini zorlayan büyük şair.
Sesli harfler
Sen, o benim, daha ne duruyorsun aşk kelimesi
Burası ben, gene bir sevdaya çağrıldı o yer
İnanma ellerimi deniz, ağzımı bulut ettiğime
Ağzım da, ellerim de dünyaya göre
Günüm aydınlıkla biter.
Tut ki ben her türlü görünmenin apayrısı
Gün günden sevdaya benzer
Bir adam düşünürsem şapkası maviyle gelen
Bir ekmek koparılsam işte o sıra
Benzer mi benzer sevdaya
Bir duruşum var çevresi gözlerinden.
Sanki yanımda gezdiriyorum aşk kelimesi
Uyanık, duygulu, her günkü yanımda
Bilmem ki ne yapsam, ne etsem bu sevinirliği
Kendimi görmeye parklara gidiyorum
Kiminin bana kiminin çaresizliğe elleri.
Kaçsam da bir türlü karanlık şimdi
Ne kadar aynı bir dünyadayız seninle
Aşka, dövüşe, maviye yetmek için
Biriyim, cesurum, var mısın ellerime
Bir başka sabaha kadar içelim.
Sesli harfler
Sen, o benim, daha ne duruyorsun aşk kelimesi
Burası ben, gene bir sevdaya çağrıldı o yer
İnanma ellerimi deniz, ağzımı bulut ettiğime
Ağzım da, ellerim de dünyaya göre
Günüm aydınlıkla biter.
Tut ki ben her türlü görünmenin apayrısı
Gün günden sevdaya benzer
Bir adam düşünürsem şapkası maviyle gelen
Bir ekmek koparılsam işte o sıra
Benzer mi benzer sevdaya
Bir duruşum var çevresi gözlerinden.
Sanki yanımda gezdiriyorum aşk kelimesi
Uyanık, duygulu, her günkü yanımda
Bilmem ki ne yapsam, ne etsem bu sevinirliği
Kendimi görmeye parklara gidiyorum
Kiminin bana kiminin çaresizliğe elleri.
Kaçsam da bir türlü karanlık şimdi
Ne kadar aynı bir dünyadayız seninle
Aşka, dövüşe, maviye yetmek için
Biriyim, cesurum, var mısın ellerime
Bir başka sabaha kadar içelim.
Güzel bir şarkı açtıktan sonra bir sigara yakıp 5 dknın bitmesini beklemem elbette.
Korkudan deli dana gibi ordan oraya koştururdum muhtemelen.
Korkudan deli dana gibi ordan oraya koştururdum muhtemelen.
İçimin denizinden gidiyorsun
adımlarından derman dilemek ölüm.
ölürüm !
yürürüm peşin sıra
gün geceye küser, sonbahar irkilir kardesi kıştan
zaman senin ellerinden tutmustur artik
hayat, gòz göze geldigin gökyüzünden gözlerine kavuştuysa ,
ölüm, ruhundan topraga düşüp,
adımlarina sinmiş bekler yolumu
adımlarından derman dilemek ölüm
Ölürüm!
Boom pam isimli yahudi grubun tamid levad parçasıdır. Şarkı erkin korayı hatırlatır :)
Abi sen hiç leyla gördün mü ?
-gördüm
+nerede gördün ?
-mahserde
+olur mu böyle sey ya
-bir defa gördüm.. göz göze gelir gibi olduk. sur'a üfürülünce insanlar akın akın kosacak ya mahşere, öyle varasım geldi yanına. benim mahşerim de orasiydi.ordan ötesini allah yaratmamış
-gördüm
+nerede gördün ?
-mahserde
+olur mu böyle sey ya
-bir defa gördüm.. göz göze gelir gibi olduk. sur'a üfürülünce insanlar akın akın kosacak ya mahşere, öyle varasım geldi yanına. benim mahşerim de orasiydi.ordan ötesini allah yaratmamış
herhangi bir iş için teoride plan,program yapıp pratiğe dökmek konusunda yetersizim.
kafamda her şeyi planlıyorum lakin iş bunu uygulamaya geçirmeye gelince içimdeki istek, hırs kayboluyor.. sanki hayat, önemli şeyler yapmak için çaba sarf etmeye değmeyecek kadar boş gibi geliyor senelerdir.
şaka bir yana hayat; önemli şeyler yapmak için çaba sarf etmeye değmeyecek kadar manasız. müsrüflük :)
kafamda her şeyi planlıyorum lakin iş bunu uygulamaya geçirmeye gelince içimdeki istek, hırs kayboluyor.. sanki hayat, önemli şeyler yapmak için çaba sarf etmeye değmeyecek kadar boş gibi geliyor senelerdir.
şaka bir yana hayat; önemli şeyler yapmak için çaba sarf etmeye değmeyecek kadar manasız. müsrüflük :)
insan sevgisiz olunca daha güçlü, dirençli biri haline geliyor. sevgi zaaf barındırıyor. kendinizden ödün vermeyi barındırıyor. bu da sizi kırılabilir, incitilebilir biri haline getiriyor.
sevgiden uzak bir şekilde yaşamak belki sizi canavara çevirir ama zayıf olmaktan evladır.
sevgiden uzak bir şekilde yaşamak belki sizi canavara çevirir ama zayıf olmaktan evladır.
Melis. 22 yaşında mimar sinan guzel sanatlarda okuyor. 3.dalga feministlerden.
Cevresindeki ve sosyal medyadaki erkeklere " bayan değil kadın diyeceksin" sloganları atarak feminizmin çok sağlam bir felsefi savunusunu yapıyor.
Sevgilisi yok. Ama her daim yedekte tuttugu iki üç meriç var.
Melis bayan degil kadin slogani atarak eril düzenin yıkılmasına ,dünyanin güzellesmesine, kuresel ısınmanın sona ermesine, galaktik barışın sağlanmasına, karadelik bilgi paradoksunun çözülmesine katkı sağladı.
Teşekkürler Meliss.
Cevresindeki ve sosyal medyadaki erkeklere " bayan değil kadın diyeceksin" sloganları atarak feminizmin çok sağlam bir felsefi savunusunu yapıyor.
Sevgilisi yok. Ama her daim yedekte tuttugu iki üç meriç var.
Melis bayan degil kadin slogani atarak eril düzenin yıkılmasına ,dünyanin güzellesmesine, kuresel ısınmanın sona ermesine, galaktik barışın sağlanmasına, karadelik bilgi paradoksunun çözülmesine katkı sağladı.
Teşekkürler Meliss.
marvel karakterlerinin toplu olarak yer aldığı filmleri sevemedim ama bu filmi çok fazla övdüler o yüzden izleyeceğim sanırım.
stephen king in romanından uyarlanan tek sezonluk ( 8 bölüm) güzel bir dizi. bir solukta izlediğim keyif veren bir dizi.
--spoiler--
zaman yolculuğu yaparak geçmişe büyük bir amaç için giden bir adam, gittiği yerde çok zor bir mücadele geçiriyor. ve geçmiş ona bir çok zorluk çıkartıyor..
--spoiler--
--spoiler--
zaman yolculuğu yaparak geçmişe büyük bir amaç için giden bir adam, gittiği yerde çok zor bir mücadele geçiriyor. ve geçmiş ona bir çok zorluk çıkartıyor..
--spoiler--
son bir kaç haftadır ülkemizde yaşanan hayvan vahşetlerini nasıl açıklayacağız ? ne oluyor bu insanlara ? birden bire bu kadar arttı mı bu katliamlar yoksa hep mi vardı ?
yeni günde mutlaka bir iki hayvanın katledildiği haberi geliyor. bunun sonu nereye varacak ?
yeni günde mutlaka bir iki hayvanın katledildiği haberi geliyor. bunun sonu nereye varacak ?
bir kaç gündür yemek yerken ızdırap çekmeme neden olan acıdır.
aynada dilime baktığımda dilimin kenarlarında ve ucunda diş izleri var. gece uykudayken dilimi ısırıyorum sanırım. kendi kendimin hannibalı oldum :D
aynada dilime baktığımda dilimin kenarlarında ve ucunda diş izleri var. gece uykudayken dilimi ısırıyorum sanırım. kendi kendimin hannibalı oldum :D
fularlı fm radyosunun temel direği. radyoyu tek başına ayakta tutuyor.
fio diğer dj lere bi ayar ver Allah içün :D yine boşlanıyor yayınlar.
edit: beni radyoya alıştırdınız ve başınıza bela aldınız. o yayınları yapacaksınız!! :D
fio diğer dj lere bi ayar ver Allah içün :D yine boşlanıyor yayınlar.
edit: beni radyoya alıştırdınız ve başınıza bela aldınız. o yayınları yapacaksınız!! :D
Bu müzikle ilgili muzip bir dj in yapmış olduğu trollük aklıma geliyor.
Ama istemeden de olsa intikamımı aldığım için mutluyum :)
Ama istemeden de olsa intikamımı aldığım için mutluyum :)
Nox arcana -night of the wolf
Edit : videodaki sahne vedma isimli rus korku filminde geçiyor.
Edit : videodaki sahne vedma isimli rus korku filminde geçiyor.
Ennn ama ennn sevdiğim hitap şeklidir. Gün içinde karşıma çıkan karşı cinsteki bireylere mutlaka bayan derim. Ismini bilsem dahi derim.
Bu hitap kişisel tercihimdir. Hakaret vs içermemektedir. Alınanlar vs oluyormuş. Umrumda değildir. Bayan bayandır çicek güzeldir.
Bu hitap kişisel tercihimdir. Hakaret vs içermemektedir. Alınanlar vs oluyormuş. Umrumda değildir. Bayan bayandır çicek güzeldir.
An itibariyle "korkarak vinç" şiirini serin seslerden dinlediğim ikinci yeni şairi.
" ben böyle düşünüyorum, senden ne haber ? "
" ben böyle düşünüyorum, senden ne haber ? "
Abd kökenli uluslararası ulaşım şirketi.
Son zamanlarda uber şoförlerine yönelik saldırılar artmaya başladı. Taksiciler " emeğimizi çalıyor " diyerek ubere tepki koyuyor ama gidip ekmek parasını kazanma derdi olan uber şoförlerine saldırıyorlar.
insanların kaliteli hizmet talebini engellemeye çalışmak ve geçimini sağlamak için uber şoförlüğü yapan insanlara saldırmak tam da bu ülkeye özgü bir yabanilik.
Son zamanlarda uber şoförlerine yönelik saldırılar artmaya başladı. Taksiciler " emeğimizi çalıyor " diyerek ubere tepki koyuyor ama gidip ekmek parasını kazanma derdi olan uber şoförlerine saldırıyorlar.
insanların kaliteli hizmet talebini engellemeye çalışmak ve geçimini sağlamak için uber şoförlüğü yapan insanlara saldırmak tam da bu ülkeye özgü bir yabanilik.
Terminatör 2 filminin sonunda sarah connor geleceği ; gecenin karanlığında arabayla üzerinden gittiğimiz dümdüz bir yola benzetmişti. Geleceğin daha iyi tasvirini henüz işitmedim.
Farların aydınlattığı kadarına vâkıfız. Sonrası engin bir karanlık denizi.
Farların aydınlattığı kadarına vâkıfız. Sonrası engin bir karanlık denizi.
Ödünç verdiğiniz kitap karşılığında aynı kişiden bir kitap ödünç alıyorsanız pek de koymayan sırra kadem basmadır.
Çarpıla çarpıla cin olmayı öğrendik :)
Çarpıla çarpıla cin olmayı öğrendik :)
Attila İlhan'ın " ben sana mecburum" şiirinde geçen şu dizeler yeterince can alıcıdır. Değil midir ?
"
Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
Bu şehir o eski İstanbul mudur
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
Sokak lambaları birden yanıyor
Kaldırımlarda yağmur kokusu
Ben sana mecburum sen yoksun "
"
Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
Bu şehir o eski İstanbul mudur
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
Sokak lambaları birden yanıyor
Kaldırımlarda yağmur kokusu
Ben sana mecburum sen yoksun "
Ania dabrowska- bang bang
Öncelikle belirtmeliyim ki enstest ilişkiyi hem ahlaki anlamda hem sağlıklı nesillerin doğmaması nedeniyle doğru bulmuyorum. Ama reşit olan iki akrabanın hür iradeleriyle ilişki yaşamalarının onları ilgilendiren bir konu olduğunu düşünüyorum.
Ülkemizde de öz yeğeniyle öpüşen bir ünlü olayı olmuştu geçtiğimiz yaz. Ve devlet bu olaya "seyirci kalması gerekirken" seyirci kalmadı ve toplum ahlakı vs diyerek soruşturma başlatmıştı. Bu yanlış.
Taraflar reşit mi ? Evet. Herhangi bir baskıyla mı bu iliskiyi yaşadılar ? Hayır. O halde devletin bu insanlara hukuki olarak müdahalesi, bu iki insanın bireysel özgürlüğüne müdahaledir ve kabul edilemez.
Toplumun da bu iki insanı linç kültürüyle ortaya atması kabul edilemez. Toplum bu olayı gayri ahlaki bulduğunu beyan eder o ayrı konu. Fakat linç kültürüyle bu iki insan linç edilemez.
Tabii bu dediklerim henüz insanımız için yeterince kabul edilebilir şeyler değil.
Edit : Toplumsal ahlaka aykırı argümanı her durum için gećerli olamaz. Kıstaslar, kisiyi hürriyetinden yoksun bırakmak ve reşit olmamak olmalı. Eger bu iki kıstası dikkate almazsak, devletin sokakta hür iradeleriyle öpüşen kişilere de karışmasına karşı olmaya hakkımız olmayacaktır.Çünkü toplum ahlaki öne sürülerek öpüşen çiftlere de soruşturma açılır ve bunun sonu gelmez.
Ülkemizde de öz yeğeniyle öpüşen bir ünlü olayı olmuştu geçtiğimiz yaz. Ve devlet bu olaya "seyirci kalması gerekirken" seyirci kalmadı ve toplum ahlakı vs diyerek soruşturma başlatmıştı. Bu yanlış.
Taraflar reşit mi ? Evet. Herhangi bir baskıyla mı bu iliskiyi yaşadılar ? Hayır. O halde devletin bu insanlara hukuki olarak müdahalesi, bu iki insanın bireysel özgürlüğüne müdahaledir ve kabul edilemez.
Toplumun da bu iki insanı linç kültürüyle ortaya atması kabul edilemez. Toplum bu olayı gayri ahlaki bulduğunu beyan eder o ayrı konu. Fakat linç kültürüyle bu iki insan linç edilemez.
Tabii bu dediklerim henüz insanımız için yeterince kabul edilebilir şeyler değil.
Edit : Toplumsal ahlaka aykırı argümanı her durum için gećerli olamaz. Kıstaslar, kisiyi hürriyetinden yoksun bırakmak ve reşit olmamak olmalı. Eger bu iki kıstası dikkate almazsak, devletin sokakta hür iradeleriyle öpüşen kişilere de karışmasına karşı olmaya hakkımız olmayacaktır.Çünkü toplum ahlaki öne sürülerek öpüşen çiftlere de soruşturma açılır ve bunun sonu gelmez.
Duman grubunun albümle aynı adı taşıyan güzel şarkısıdır. Albüm ayrıca türkiyede çıkan ilk dvd albümdür.
" bi şüphem yok
Kefenim sağlam"
" bi şüphem yok
Kefenim sağlam"
Uludağ'ın karından, sisinden bunalıp, sıcak kuytu köşeler arayan ben için yeni durak olan sözlüktür.
Fularlı fm yayınlarını iple çektiğim ve dj listemde zirvede olan kişidir kendileri.
Sectiği müzikler ve o müziklere dair paylaştığı notlar sizi fularlı fm e bağımlı yapıyor. Ne zaman yayınını dinleseniz boynunuzda hemen bir fular beliriyor. Hele world music konseptiyle bir bakıyorsunuz mısır piramitlerindesiniz, sonra bir bakıyorsunuz kızılderili kabilesinde şefle birlikte barış çubuğu tüttürüyorsunuz :)
Yayınlarını ayrı insanlığı ayrı seviyoruz Fiorabella.
Sectiği müzikler ve o müziklere dair paylaştığı notlar sizi fularlı fm e bağımlı yapıyor. Ne zaman yayınını dinleseniz boynunuzda hemen bir fular beliriyor. Hele world music konseptiyle bir bakıyorsunuz mısır piramitlerindesiniz, sonra bir bakıyorsunuz kızılderili kabilesinde şefle birlikte barış çubuğu tüttürüyorsunuz :)
Yayınlarını ayrı insanlığı ayrı seviyoruz Fiorabella.
Akla edip cansever'in muleta şiirinin son dizelerini getiren cahit sıtkı tarancı şiiridir.
Sözü edilen dizeler ;
"Sen ölüm !
Seni hiç düşünmeden yaşadık
Seni hiç düşünmeden yaşayacağız bundan sonra"
Sözü edilen dizeler ;
"Sen ölüm !
Seni hiç düşünmeden yaşadık
Seni hiç düşünmeden yaşayacağız bundan sonra"
bu a haberci, kadir mısırlıcı, fatih tezcancı tayfayı niye yarattım ey yüce rabbim. senin hikmetinden sual olunmaz evet ama isyan ediyorum bu duruma. lütfen göz önünde bulundurulsun.
bedelli askerlikten ziyade zorunlu askerliğin doğru olup olmaması veya süresinin ne kadar olması gerektiği konusu tartışılmalı.
hükümet ağzından kaç defa prof orduya geçildiği beyan edildi. geçenlerde binali yıldırımın da açıkladığı üzere yılda belli sayıdaki eri askere alabiliyorlar. daha fazlası almıyorlar. erleri de operasyonlara göndermediklerini söylemişti binali yıldırım.
o halde neden bu kadar uzun süreli askerlik yaptırılıyor ? 12 ay, 6 ay.. nedir bu sürelerin bu kadar olmasının sebebi ? üst düzey bir eğitim mi veriliyor ? kimse disiplin öğreniyor, hayatın zorluğunu öğreniyor gibi ucuz laflar etmesin. disiplini okulda öğretirsin. 20 yaşına kadar öğrenemeyen insan 20 yaşından sonra ancak ve ancak göstermelik bir disiplin öğrenmiş olur. hayatın zorluğunu öğrenme meselesine gelince. iş hayatı zaten bireye hayatın zorluğunu gayet güzel öğretiyor. ekstra bir öğretmene ihtiyaç yok.
2 veya 3 aylık temel askerlik eğitimi verilip bireyler terhis edilse, bu ülke yıkılır mı ? düşman üstümüze mi çöker ? zaten boluda, ıspartada, kırkağaçta da 2 ay acemilik yaptırılıp doğuya gönderilmedi mi şimdiye kadar komandolar ? demek ki 2-3 ay gayet de yetebiliyormuş temel askerlik için.
herkes bu ülkede askerlik konusunun sorun olduğunu biliyor ama kimse şu meseleyi halledelim demiyor. bedelliyle falan konu çözülmüş sayılıyor.
hükümet ağzından kaç defa prof orduya geçildiği beyan edildi. geçenlerde binali yıldırımın da açıkladığı üzere yılda belli sayıdaki eri askere alabiliyorlar. daha fazlası almıyorlar. erleri de operasyonlara göndermediklerini söylemişti binali yıldırım.
o halde neden bu kadar uzun süreli askerlik yaptırılıyor ? 12 ay, 6 ay.. nedir bu sürelerin bu kadar olmasının sebebi ? üst düzey bir eğitim mi veriliyor ? kimse disiplin öğreniyor, hayatın zorluğunu öğreniyor gibi ucuz laflar etmesin. disiplini okulda öğretirsin. 20 yaşına kadar öğrenemeyen insan 20 yaşından sonra ancak ve ancak göstermelik bir disiplin öğrenmiş olur. hayatın zorluğunu öğrenme meselesine gelince. iş hayatı zaten bireye hayatın zorluğunu gayet güzel öğretiyor. ekstra bir öğretmene ihtiyaç yok.
2 veya 3 aylık temel askerlik eğitimi verilip bireyler terhis edilse, bu ülke yıkılır mı ? düşman üstümüze mi çöker ? zaten boluda, ıspartada, kırkağaçta da 2 ay acemilik yaptırılıp doğuya gönderilmedi mi şimdiye kadar komandolar ? demek ki 2-3 ay gayet de yetebiliyormuş temel askerlik için.
herkes bu ülkede askerlik konusunun sorun olduğunu biliyor ama kimse şu meseleyi halledelim demiyor. bedelliyle falan konu çözülmüş sayılıyor.
zülfü livaneli'nin 18 mart 1998 yılında çıkarttığı albümün ismidir. albümle aynı ismi taşıyan bir de şarkısı vardır.
ahuzar yorumuyla
ahuzar yorumuyla
yapılması gereken dört şeyden biri gerçekleşti ve dolar aşağı yönde seyir alıyor.
bu dört şey ;
-faiz arttırımı
- ohal in kalkması
- merkez bankası üzerindeki baskının azaltılması
-hukuk sisteminin tekrardan inşa edilmesi
ohal ve merkez üzerindeki baskı hemen atılacak adımlar. ancak hukuk sisteminin tekrardan inşası uzun sürecektir.
tabii fed in yeni faiz arttırımlarıyla dolar tekrar yükselişe geçecektir. ama yukarıda sayılanları yaptığımızda bu yükselişe fren çekmek mümkün. tabii bunların zamanlaması da mühim.
bakalım yeni adımlar gelecek mi ? yoksa günü mü kurtardık.
bu dört şey ;
-faiz arttırımı
- ohal in kalkması
- merkez bankası üzerindeki baskının azaltılması
-hukuk sisteminin tekrardan inşa edilmesi
ohal ve merkez üzerindeki baskı hemen atılacak adımlar. ancak hukuk sisteminin tekrardan inşası uzun sürecektir.
tabii fed in yeni faiz arttırımlarıyla dolar tekrar yükselişe geçecektir. ama yukarıda sayılanları yaptığımızda bu yükselişe fren çekmek mümkün. tabii bunların zamanlaması da mühim.
bakalım yeni adımlar gelecek mi ? yoksa günü mü kurtardık.
Türkçeye uzaydan gelen fırtına olarak çevrilmiş bilim kurgu-aksiyon filmi.
Amerikanın veya amerikali bir kaç kişinin dünyayı kurtardığı zilyon tane filmden biridir fakat filmde iklim degisikliginin getirdigi felaket islendigi ve aksiyon sahneleri güzel olduğu için puanım 7.
Amerikanın veya amerikali bir kaç kişinin dünyayı kurtardığı zilyon tane filmden biridir fakat filmde iklim degisikliginin getirdigi felaket islendigi ve aksiyon sahneleri güzel olduğu için puanım 7.
her zaman boş geçtiğim cami yardım kampanyasına ait cümledir.
diyanete bütçe ayrılıyorsa yardım mardım yok. ne zaman diyanetin bütçesi kesilir.o zaman göynümden koparsa atarım. ama şimdilik göynümden kopmuyor.
edit: bir düzeltme yapayım. yeni kuran kursu, yeni cami için isteniyor genelde bu paralar. diyanetin bütçesi kesilse yardım ederim dedim. yeni cami veya kuran kursu için yardım istense, diyanetin bütçesi kesilmiş olsa dahi yardım etmem. anca yardıma muhtaç kişiler için toplanırsa ederim.
memleketin daha fazla cami ve kuran kursuna ihtiyacı yok.
diyanete bütçe ayrılıyorsa yardım mardım yok. ne zaman diyanetin bütçesi kesilir.o zaman göynümden koparsa atarım. ama şimdilik göynümden kopmuyor.
edit: bir düzeltme yapayım. yeni kuran kursu, yeni cami için isteniyor genelde bu paralar. diyanetin bütçesi kesilse yardım ederim dedim. yeni cami veya kuran kursu için yardım istense, diyanetin bütçesi kesilmiş olsa dahi yardım etmem. anca yardıma muhtaç kişiler için toplanırsa ederim.
memleketin daha fazla cami ve kuran kursuna ihtiyacı yok.
şu videoyu ve seçimlerle ilgili halka soru sorulan röportaj videolarını izliyorum bir kaç saattir. parti fark etmeksizin tüm seçmenler niye oy verdiğini bilmiyor. kimi atadan chp liyim, dersimliyim diyerek chp ye oy atacağını belirtiyor. kimi başka lider mi var diyerek erdoğan'ı destekliyor. kimisi de niye x partisini destekliyorsun sorusuna hiç bir cevap veremiyor alık alık spikere bakıyor.
yani sanıldığı gibi sadece iktidar seçmeninde bir kafa karışıklığı veya cahillik mevcut değil. ülke seçmeninin büyük bir kısmı cehalete batmış durumda. ve bunlar, biz gençlerin geleceğini karartıyor.
neden x partisine oy vereceksin sorusuna bir gerekçe sunamayan insanlar mı belirleyecek bu ülkenin geleceğini ?
artık demokrasi zırvalığını bir kenara bırakmanın zamanı geldi. oy kullanma hakkı herkese verilmemeli. bireylerin siyaset, mantık, genel kültür seviyesini ölçecek bir teste girip o teste göre oy kullanma hakkına sahip olup olmamalarının belirlenmesi lazım. araba kullanmak için nasıl testlere giriliyorsa, ülkenin geleceği gibi çok önemli bir sorun için de aklı selim kişilerin oy hakkına sahip olması elzemdir.
yani sanıldığı gibi sadece iktidar seçmeninde bir kafa karışıklığı veya cahillik mevcut değil. ülke seçmeninin büyük bir kısmı cehalete batmış durumda. ve bunlar, biz gençlerin geleceğini karartıyor.
neden x partisine oy vereceksin sorusuna bir gerekçe sunamayan insanlar mı belirleyecek bu ülkenin geleceğini ?
artık demokrasi zırvalığını bir kenara bırakmanın zamanı geldi. oy kullanma hakkı herkese verilmemeli. bireylerin siyaset, mantık, genel kültür seviyesini ölçecek bir teste girip o teste göre oy kullanma hakkına sahip olup olmamalarının belirlenmesi lazım. araba kullanmak için nasıl testlere giriliyorsa, ülkenin geleceği gibi çok önemli bir sorun için de aklı selim kişilerin oy hakkına sahip olması elzemdir.
artık zaruri olan özelleştirmedir. en azından %80 ine yakını özelleşmeli. dar gelirli olup başarılı öğrenciler için bazı devlet okulları bu özelleştirmenin dışında tutulabilir.
meb 2018 bütçesi 92 milyar tl. ve bu para çöpe gitmiştir. çünkü berbat bir eğitim sistemimiz vardır.iktidara hangi parti gelirse , meb i kendi ideolojisi uğruna yeniden dizayn ediyor. kemalist bir parti gelirse farklı, siyasal islamcı bir parti gelirse farklı bir meb görüyoruz. ve bu farklı farklı iktidarlar, kendi ideolojilerine göre bir nesil yetiştirmek istiyor.
oysa eğitim büyük oranda özel sektörün elinde olsa isteyen anne baba çocuğunu laik eğitim veren kuruma, isteyen muhafazakar eğitim veren kuruma gönderir. hem bireyler istedikleri gibi bir eğitim görür hem de milyarlarca lira çöpe gitmez. iki yılda meb e 175 milyar tl harcanmış ve sonuç hüsran..bu para gökten gelmedi.vatandaşın cebinden , kurumların cebinden çıktı.
eğitimde başarılı olsak, bu durumu görmezden gelebiliriz bir nebze de olsa. ama ortada bir başarı yok. üstelik eğitim zorunlu. tembel öğrenciler de yıllardır o sıraları işgal ediyor. ve bu öğrencileri vatandaş olarak bizler finanse ediyoruz vergilerimizle. bizler mecbur muyuz tembel öğrenciler için fazladan vergi ödemeye ? o öğrenci başarısızsa gidip meslek öğrenmeli ve hayatını kazanmalı. okul sıralarında yıllarını heba etmemeli.
fakat bu dediklerim hayalden öteye gidemeyecek. çünkü vatandaşa hayal satan ve oy devşirmek için sosyal devlet kisvesine bürünen partiler için eğitim, sağlık ve sosyal yardımlar gibi alanlar önceliklidir. buralara yapılacak yardımlar her zaman oy getirir. kimse geleceği düşünmüyor.
her şeyi devletten beklediğimiz için milyarlarca liramız çöpe gidecek yıllarca.
edit: ülkemiz adına yurt dışında nadiren de olsa ödül alan liseler genelde özel liseler oluyor. nasıl olacak da özelleşme olunca eğitim sistemi daha beter olacak ? zaten devlet okulları sebebiyle özel okulların başarıları da düşüyor.
meb 2018 bütçesi 92 milyar tl. ve bu para çöpe gitmiştir. çünkü berbat bir eğitim sistemimiz vardır.iktidara hangi parti gelirse , meb i kendi ideolojisi uğruna yeniden dizayn ediyor. kemalist bir parti gelirse farklı, siyasal islamcı bir parti gelirse farklı bir meb görüyoruz. ve bu farklı farklı iktidarlar, kendi ideolojilerine göre bir nesil yetiştirmek istiyor.
oysa eğitim büyük oranda özel sektörün elinde olsa isteyen anne baba çocuğunu laik eğitim veren kuruma, isteyen muhafazakar eğitim veren kuruma gönderir. hem bireyler istedikleri gibi bir eğitim görür hem de milyarlarca lira çöpe gitmez. iki yılda meb e 175 milyar tl harcanmış ve sonuç hüsran..bu para gökten gelmedi.vatandaşın cebinden , kurumların cebinden çıktı.
eğitimde başarılı olsak, bu durumu görmezden gelebiliriz bir nebze de olsa. ama ortada bir başarı yok. üstelik eğitim zorunlu. tembel öğrenciler de yıllardır o sıraları işgal ediyor. ve bu öğrencileri vatandaş olarak bizler finanse ediyoruz vergilerimizle. bizler mecbur muyuz tembel öğrenciler için fazladan vergi ödemeye ? o öğrenci başarısızsa gidip meslek öğrenmeli ve hayatını kazanmalı. okul sıralarında yıllarını heba etmemeli.
fakat bu dediklerim hayalden öteye gidemeyecek. çünkü vatandaşa hayal satan ve oy devşirmek için sosyal devlet kisvesine bürünen partiler için eğitim, sağlık ve sosyal yardımlar gibi alanlar önceliklidir. buralara yapılacak yardımlar her zaman oy getirir. kimse geleceği düşünmüyor.
her şeyi devletten beklediğimiz için milyarlarca liramız çöpe gidecek yıllarca.
edit: ülkemiz adına yurt dışında nadiren de olsa ödül alan liseler genelde özel liseler oluyor. nasıl olacak da özelleşme olunca eğitim sistemi daha beter olacak ? zaten devlet okulları sebebiyle özel okulların başarıları da düşüyor.
baya bir alkollüydüm. karne verildiğini falan hatırlamıyorum.
az beklentiye sahip olmak, fazla duygusal olmamak ve biraz da şanslı olmak.
beklentiye sahip olmayınca ya da duygusal değil de rasyonel davranışlar sergileyince mutlu olacağınızın garantisi yok sonuçta. başınıza türlü işler,kazalar gelebilir ve sizi mutsuz edebilir. bu yüzden şans faktörü de önemli.
beklentiye sahip olmayınca ya da duygusal değil de rasyonel davranışlar sergileyince mutlu olacağınızın garantisi yok sonuçta. başınıza türlü işler,kazalar gelebilir ve sizi mutsuz edebilir. bu yüzden şans faktörü de önemli.