Ben demiştim keriz silkeleme aracı diye. Ortaya çıkmış sonunda.
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/bir-saadet-zinciri-daha-batti-195750h.htm
tatarca'da bir yer göstermek için kullanılan sözcük. "işte" anlamına gelir.
- telefonumu gördün mü?
+ Anavyerde.
- telefonumu gördün mü?
+ Anavyerde.
yalnızca bugün için katıldığım kampanya.
tatarca'da kadın anlamına gelen sözcük.
tatarca'da küçük anlamına gelen sözcük.
bu kelimeyi "kışkene" olarak biliyordum fakat teyitlerime göre yazılışı farklıymış.
bu kelimeyi "kışkene" olarak biliyordum fakat teyitlerime göre yazılışı farklıymış.
kolda şahini tutmak için kullanılan kolluğa verilen tatarca isim.
tatarca'da kılıç kabzası anlamına gelen sözcük.
Tatarca'da hal hatır olarak iyi olmak anlamına gelen söz dizisi.
Tatarca'da erkek, adam anlamına gelen sözcük.
Tatarca'da büyük, iri şeyler için kullanılan sözcük.
Cümle içi kullanımı: “balaban ulum keldi”
Cümle içi kullanımı: “balaban ulum keldi”
Tatarca'da kötü, çirkin şeylere söylenen söz.
Cümle içi kullanımı: “Allene şiyler alaberme.”
Cümle içi kullanımı: “Allene şiyler alaberme.”
Tatarca'da alıngan insanlara söylenen söz.
Tatarca'da alev anlamına gelen sözcük.
Kampanya şeklinde taksitle gıda ürünleri satan marketler zinciri. Zengin sözlük'teki reklamlarından haberim oldu.
Birisi kriz yok mu demişti?
zenginsozluk.com/foto
Birisi kriz yok mu demişti?
zenginsozluk.com/foto
Merkezinde tramvay turnikeleri kırılan şehir. Yine ne olay oldu da tramvaya ücretsiz binebildim merak ediyorum.
pişirilmemiş ettir. yemeyi çok istiyorum fakat hijyenik sorunlar gözümü korkutuyor.
Halka arzından beri değerini 10'a katladığını fark ettim. Çok uzak bir zaman da değil bu 5 yıl oldu. İçimden bağırarak bir oha çektim.
çok güzel bir seçim şarkısı çıkarmış partidir. bütün muhalif kesimin kullanmaktan çekinmeyeceği, doğrudan siyasi parti propagandası içermeyen bir şarkı yapmışlar. muhteşem bir çalışma. tebrik etmek gerek.
1.20'de hasta adama nutuk okuyan hanımefendi dikkatimden kaçmadı. 24 Haziran'dan sonra o hasta adam ayağa kalkacak umarım.
1.20'de hasta adama nutuk okuyan hanımefendi dikkatimden kaçmadı. 24 Haziran'dan sonra o hasta adam ayağa kalkacak umarım.
her gün bir başka akpli veya mhpli belediyenin bulunduğu ilçelerden stantlarına saldırı haberleri geliyor. yaralananlar oluyor. resmen hükümet paralı asker tutarak iyi parti'nin seçim çalışamalarını engelliyor.
hükümetin başına ince veya Akşener geldiğinde her şey ortaya çıkar umarım. akapelilerin suratına tükürmek için sabırsızlanıyorum.
hükümetin başına ince veya Akşener geldiğinde her şey ortaya çıkar umarım. akapelilerin suratına tükürmek için sabırsızlanıyorum.
şeyh saitçilerdir. bugün hükümete destek veriyor oluşları zamanında cumhuriyete karşı isyan ettikleri gerçeğini değiştirmiyor. "zamanında atatürk daha radikal kararlar alabilseymiş keşke" diyor insan...
son zamanlarda hiç konuşulmayan fakat seçim yaklaştıkça muhalefet kanadı tarafından dillerden düşürülmemesi gerektiğini tavsiye ettiğim konu.
toplumun büyük bir kesimi bu mültecilerin gönderilmesi konusunda mutabık. bayram tatilinde Suriye'ye gidebilen yüz binlerce suriyeli mülteci var. 4 milyona yakın her ay devlet kasasından beslenen, üretim çarkında yer almayan tamamen ülkenin sırtına büyük bir kambur olan, türkçe bilmeyen, türk'e benzemeyen bir millet var.
o kadar toprak Suriye'de gösteriş olsun diye mi işgal edildi? harcanan 120 milyar türk lirası bu topraklara adapte olsunlar diye miydi yani? bu kadar güçlü bir devletimiz var madem, 4 milyon ek insana karşılıksız bakım, beslenme, barınma hizmeti veriyor, bu coğrafyada yaşanan olaylara neden engel olamadı?
bu hükümet, ne yolsuzlukla, ne hukuksuzlukla yargılanmamalıdır. bu hükümetin yargılanacak en büyük ve ayrıca kendisine, taraftarlarına verebilecek en büyük ceza suriyeli mülteciler üzerinden olmalıdır. bu devletin çocukları 500 lira bile öğrenim bursu alamazken aynı sırada oturduğu suriyeli kardeşi(!) karşılıksız 1200 lira para alıyor.
bu devletin öz evlatları devlet yurtlarında kalabilmek için sıra beklerken suriyeli kardeşleri(!) özel yurtlarda ücretsiz kalıyor.
devlette çalışan adamın vergisiyle bu suriyelilerin analarına babalarına para veriliyor, daha fazla çocuk yapsın diye, daha fazla çocuk dilenci olsun diye.
çok üzgünüm bu konularda zerre kadar hümanist olamam. kurtuluş savaşıyla, Suriye iç savaşını karşılaştırmayın diyenler var. bal gibi de karşılaştırırım. 1920'lerde bölge bölge ayrılıkçı, mezhepçi, ırkçı terör örgütleri türkiye topraklarında cirit atıyorlardı. o zamanlar iletişim de zayıf, haber alma kaynakları sınırlıydı. tarihin en karmaşık, en dehşetli, en karanlık sahnelerinde bile türk milleti bir ve diri durmayı başarmış ve her savaşta olduğu gibi dünyaya bir ders daha vermiştir.
o gün balkanlara, Avrupa'ya kaçıp dilenci olmayı, bulgar gibi sırp gibi olmayı kendine yediremeyen türk milleti gücünü anadolu'da son bir defa daha toplanmış ve yedi düveli dize getirmiştir. her şeye rağmen, kendisine isyan eden Araplara, balkan halklarına, ermenilere, gürcülere, kürtlere rağmen türkler bölgeye bir defa daha çivisini çakmıştır.
bugün suriye bir varlık mücadelesi vermektedir. bu mücadelede yer almak istemeyen etnik döküntüleri burada paşalar gibi ağırlıyoruz. vakti halinde Esad rejimine destek vermek varken Suriye'de yaşananlara bir dinamit daha bu hükümet fırlattı ve ortaya çıkan bütün sorunları 75 milyon, halk olarak çekiyoruz. her defasında bizi arkamızdan vuranların torunlarını başımıza taç ediyoruz.
hepinizden umudum kesildi de merakımdan soruyorum, ne zaman akıllanıyoruz?
toplumun büyük bir kesimi bu mültecilerin gönderilmesi konusunda mutabık. bayram tatilinde Suriye'ye gidebilen yüz binlerce suriyeli mülteci var. 4 milyona yakın her ay devlet kasasından beslenen, üretim çarkında yer almayan tamamen ülkenin sırtına büyük bir kambur olan, türkçe bilmeyen, türk'e benzemeyen bir millet var.
o kadar toprak Suriye'de gösteriş olsun diye mi işgal edildi? harcanan 120 milyar türk lirası bu topraklara adapte olsunlar diye miydi yani? bu kadar güçlü bir devletimiz var madem, 4 milyon ek insana karşılıksız bakım, beslenme, barınma hizmeti veriyor, bu coğrafyada yaşanan olaylara neden engel olamadı?
bu hükümet, ne yolsuzlukla, ne hukuksuzlukla yargılanmamalıdır. bu hükümetin yargılanacak en büyük ve ayrıca kendisine, taraftarlarına verebilecek en büyük ceza suriyeli mülteciler üzerinden olmalıdır. bu devletin çocukları 500 lira bile öğrenim bursu alamazken aynı sırada oturduğu suriyeli kardeşi(!) karşılıksız 1200 lira para alıyor.
bu devletin öz evlatları devlet yurtlarında kalabilmek için sıra beklerken suriyeli kardeşleri(!) özel yurtlarda ücretsiz kalıyor.
devlette çalışan adamın vergisiyle bu suriyelilerin analarına babalarına para veriliyor, daha fazla çocuk yapsın diye, daha fazla çocuk dilenci olsun diye.
çok üzgünüm bu konularda zerre kadar hümanist olamam. kurtuluş savaşıyla, Suriye iç savaşını karşılaştırmayın diyenler var. bal gibi de karşılaştırırım. 1920'lerde bölge bölge ayrılıkçı, mezhepçi, ırkçı terör örgütleri türkiye topraklarında cirit atıyorlardı. o zamanlar iletişim de zayıf, haber alma kaynakları sınırlıydı. tarihin en karmaşık, en dehşetli, en karanlık sahnelerinde bile türk milleti bir ve diri durmayı başarmış ve her savaşta olduğu gibi dünyaya bir ders daha vermiştir.
o gün balkanlara, Avrupa'ya kaçıp dilenci olmayı, bulgar gibi sırp gibi olmayı kendine yediremeyen türk milleti gücünü anadolu'da son bir defa daha toplanmış ve yedi düveli dize getirmiştir. her şeye rağmen, kendisine isyan eden Araplara, balkan halklarına, ermenilere, gürcülere, kürtlere rağmen türkler bölgeye bir defa daha çivisini çakmıştır.
bugün suriye bir varlık mücadelesi vermektedir. bu mücadelede yer almak istemeyen etnik döküntüleri burada paşalar gibi ağırlıyoruz. vakti halinde Esad rejimine destek vermek varken Suriye'de yaşananlara bir dinamit daha bu hükümet fırlattı ve ortaya çıkan bütün sorunları 75 milyon, halk olarak çekiyoruz. her defasında bizi arkamızdan vuranların torunlarını başımıza taç ediyoruz.
hepinizden umudum kesildi de merakımdan soruyorum, ne zaman akıllanıyoruz?
bohemian rhapsody sonrası yaptığı işler övülecek ve mr. robot'u bir anda herkes izlemeye başlayacaktır. ardından popülistler nasıl black mirror, westworld hakkında ağızlarında sakız çiğner gibi konuşuyorlarsa mr. robot hakkında da öyle konuşacaklar.
tanım: mr. robot'ta başrol oyuncusu. gerçek adı rami said malek'tir. etnik olarak mısırlı'dır fakat Amerika'da doğmuştur.
tanım: mr. robot'ta başrol oyuncusu. gerçek adı rami said malek'tir. etnik olarak mısırlı'dır fakat Amerika'da doğmuştur.
bu başlık hakkında yazalı neredeyse 1 yıl olacak. dördüncü sanayi devriminden bahsedildiği zamanlarda ben lisedeydim şimdi üniversiteyi bitireceğim hala bu konuda türkiye'de hareketlenme, girişim yok.
ek olarak, iyi parti'nin ekonomi politikaları arasında yer alan sanayi devrimidir.
ek olarak, iyi parti'nin ekonomi politikaları arasında yer alan sanayi devrimidir.
Yıldönümüdür. Son 100 yıl içerisinde yaşanan en büyük türk sürgünüdür. Stalin denen herifin gaddar emriyle yurtlarından koparılan milyonlarca tatarın türkistan'a ve sibirya'ya sürülmesi bölgedeki tatar varlığının azalmasına ve rusların bölgede kalan tatarlara hayvanlara bile yapılmayacak muamelede davranmasının yıldönümüdür.
Rusya ile anlaşan her kim varsa, bu bölgenin türk tarihine hakaret etmektedir. Milyonlarca insanın anısına sahip çıkmamaktadır.
“trenlerle gönderdiniz tanklarla geleceğiz”
Rusya ile anlaşan her kim varsa, bu bölgenin türk tarihine hakaret etmektedir. Milyonlarca insanın anısına sahip çıkmamaktadır.
“trenlerle gönderdiniz tanklarla geleceğiz”
israil'i destekleyen kafede oturup israil'i destekleyen markanın gözlüğünü takıp bu yazıyı okurken israil'i destekleyen markada öğle yemeği yediğimi fark etmeme neden olan listedir.